SAĞLIK - 31 Temmuz 2025 Perşembe 13:12

Prof. Dr. Kıvrak: "Kardiyovasküler hastalıkların erken tanısında yapay zeka önemli bir rol üstleniyor"

A
A
A
Prof. Dr. Kıvrak: "Kardiyovasküler hastalıkların erken tanısında yapay zeka önemli bir rol üstleniyor"

Elazığ Fırat Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Kıvrak, "Kardiyovasküler hastalıkların erken tanısında yapay zeka önemli bir rol üstleniyor" dedi.


Pandemi sonrasında yapay zekanın sağlık alanında hızla yerini aldığını belirten Fırat Üniversitesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tarık Kıvrak, "Gerekli teknolojik ilerlemelerle birlikte yapay zekanın tanı, tedavi ve hastalığın ilerleyen dönemlerde nasıl bir seyir izleyebileceğine dair önemli öngörüler sunuyor. Özellikle kardiyovasküler hastalıkların erken tanısında yapay zeka önemli bir rol üstleniyor. Günümüz teknolojilerinin yapay zeka ile entegre hale gelmesine rağmen hala hekim temelli bilgi birikiminin önemi farklıdır. Hastalıkların tanı ve yönlendirme aşamalarında bazı kısıtlayıcı durumlarla karşılaşılabiliyor. Özellikle acil servislerdeki iş yoğunluğu nedeniyle zaman zaman ciddi hastalıklar gözden kaçabiliyor. Bu da insan kayıplarına yol açabiliyor. Kardiyovasküler alanda kullanılan yapay zeka teknolojileri bu tür olumsuzlukların önüne geçmede etkili olabilecektir. Yeni geliştirilen teknolojiler sayesinde kalp yetmezliği, pulmoner hipertansiyon, miyokart enfarktüsü, hipertansiyon gibi toplumda sıkça rastlanan ve hastaların uzun dönemde sağlıklı yaşamlarını sürdürmesini engelleyen hastalıkların erken tanısı hekime ihtiyaç duymadan konulabilir. Bu sistemler klinik ve pratikte hızla uygulanmaya başladı" dedi.


Özellikle kanser gibi hastalıkların erken tanısında da yapay zeka destekli sistemlerin önemli bir rol oynadığının altını çizen Prof. Dr. Kıvrak, "Yapay zekanın dermatolojik kanserlerde hekimlerle neredeyse eşdeğer, hatta bazı uzman olmayan hekimlerden daha başarılı tanılar koyabildiğini, ayrıca kronik hastalıkların tedavi süreçlerinin planlanmasında, bakım hastalarına uygun beslenme uygulamalarının belirlenmesinde, kanser hastalarının onkolojik sınıflamalarında ve tedavi protokollerinin uygulanmasında da bu sistemler etkili bir biçimde kullanılabilir. İnsan DNA’sının tamamen çözümlenmesiyle birlikte, yapay zeka destekli algoritmaların ilerleyen dönemlerde DNA’daki hastalık risklerini önceden tespit edebileceğini ve hastaya özel tedavi planlamalarının yapılabileceğini, yapay zeka destekli sistemlerin her hasta için en uygun tedavi seçeneğini belirleme konusunda hekimlerin işini kolaylaştırdığını ve bu uygulamaların yakın gelecekte klinik pratiğe daha hızlı entegre edileceğini düşünüyoruz. Klinik uygulamalarda kullanılan tedavilerin genellikle kontrollü çalışmalar denilen, farklı ırklardan geniş hasta grupları üzerinde yapılan araştırmalara dayanıyor. Amerika veya Avrupa’da geliştirilmiş ve uygulanmış tedavi protokolleri Türkiye, Afrika ve Asya gibi farklı coğrafyalarda da kullanılıyor ancak her toplumun ilaçlara verdiği yanıt farklılık gösterebildiyor. Bu durum yapay zeka destekli sistemler sayesinde her topluma özel tedavilerin daha doğru ve etkili bir şekilde uygulanmasının önünü açacaktır. Her hastaya her tedavi uygun olmuyor. Yapay zeka destekli sistemler ile reseptör bazlı değerlendirmeler yapılarak kişiye özel tedavi yaklaşımlarının en azından orta vadede klinik pratiğe gireceğini öngörüyoruz" diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi ile DAP’tan hayvancılık altyapısına güçlü iş birliği Atatürk Üniversitesi ile Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı arasında, bölgesel kalkınmaya ve hayvancılık altyapısının güçlendirilmesine önemli katkılar sunacak bir iş birliği protokolü imzalandı. Rektörlük makamında gerçekleştirilen imza törenine; Atatürk Üniversitesi adına Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı adına ise Başkan Prof. Dr. Osman Demirdöğen katıldı. İmzalanan protokol kapsamında, 2025 Yılı Yatırım Programında yer alan "Hayvancılık Altyapısının Geliştirilmesi" programı çerçevesinde hayata geçirilecek "Buzağı Kayıplarında Veteriner Hizmetlerinin Geliştirilmesi" projesinin uygulanması, finansmanı, izlenmesi ve değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. Proje ile özellikle Erzurum ili sınırları içerisinde hayvancılık faaliyetlerinde verimliliğin artırılması, buzağı kayıplarının azaltılması ve veterinerlik hizmetlerinin sahada daha etkin hâle getirilmesi hedefleniyor. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından projeye 10 milyon 508 bin 342 TL tutarında ödenek tahsis edilirken, Atatürk Üniversitesi de proje bütçesinin en az yüzde 30’u oranında eş finansman sağlayacak. Proje, Atatürk Üniversitesi Veteriner Fakültesi bünyesinde yürütülecek saha çalışmaları, tedavi protokollerinin uygulanması ve eğitim faaliyetlerini kapsayacak. Rektör Hacımüftüoğlu: "Buzağı kayıplarının azaltılmasına yönelik yürütülecek çalışmalar büyük önem taşıyor" İmza töreninde değerlendirmelerde bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, üniversitelerin yalnızca eğitim ve araştırma faaliyetleriyle değil, aynı zamanda bulundukları bölgenin kalkınmasına doğrudan katkı sunan projelerle de sorumluluk üstlendiğini vurguladı. Hacımüftüoğlu: "DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığımız ile imzaladığımız bu protokol, üniversitemizin bilimsel birikimini sahaya yansıtarak bölge hayvancılığına somut katkılar sunacaktır. Özellikle buzağı kayıplarının azaltılmasına yönelik yürütülecek çalışmalar hem üreticilerimiz hem de ülke ekonomimiz açısından büyük önem taşımaktadır" ifadelerini kullandı. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen ise bölgesel kalkınmada üniversitelerle yapılan iş birliklerinin stratejik bir rol üstlendiğine dikkat çekerek, Atatürk Üniversitesinin akademik altyapısı ve uygulama kapasitesiyle projenin başarıyla hayata geçirileceğine inandıklarını belirtti. İmzalanan protokol ile Atatürk Üniversitesi ile DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı arasındaki iş birliğinin daha da güçlendirilmesi, bölgenin tarım ve hayvancılık potansiyelinin bilimsel temellerle desteklenerek sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyor.