YEREL HABERLER - 12 Nisan 2012 Perşembe 15:43

HİTİT ÜNİVERSİTESİ`NDEN ``KKKA`` KONFERANSI

A
A
A
HİTİT ÜNİVERSİTESİ`NDEN ``KKKA`` KONFERANSI

Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Önder Ergönül, İstanbul`da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı (KKKA) görülmemesine rağmen, yılda 200 bin kişinin KKKA şüphesiyle acil servislere başvurduğunu açıkladı.
Hitit Üniversitesi Sağlık Meslek Yüksek Okulu tarafından ``KKKA Hastalığı`` konulu bir konferans düzenlendi. Devlet Tiyatro Salonu`nda gerçekleştirilen konferansı Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Musa Zorlu, öğretim görevlileri ve öğrenciler izledi. Türkiye`de ve dünyada sinek, kene ve farelerle bulaşan hastalıkların sayısında da artış olduğunu belirten Prof. Dr. M. Önder Ergönül, iklim değişiklikleri, hayvanlarla iç içe olunması ve nüfus artışı gibi değişik faktörlerin yeni hastalıkların ortaya çıkmasına neden olduğuna işaret etti. KKKA`nın 1940`lı yıllardan bugüne komşu ülkelerde, 2003 yılında da Türkiye`de görüldüğünü hatırlatan Ergönül, Afrika`da, Asya`da ve Avrupa`nın güneyinde görülen bu hastalığın adeta gizli bir elle çizgi çizilmiş gibi 50. paralel ve 50. paralelin üzerinde görülmediğine dikkat çekti.
Türkiye`de KKKA vakalarının arttığına dikkat çeken Ergönül, ``KKKA vakaları 2002`den itibaren hızlı artış gösterirken, 2010 yılında hafif bir düşüş yaşadı. 2011 yılında yine vaka sayısı arttı. Bugüne kadar 6 bin 500 kişiye tanı kondu. Bu tanı konulan hastaların yüzde 5`i yani 350-400 kişi KKKA`dan hayatını kaybetti`` dedi.
Virüs taşıyan kenelerin büyük ve küçük baş hayvanlarının yanı sıra yaban domuzlarında da görüldüğünü kaydeden Tokat bölgesinde yaban domuzu aracılığı ile KKKA hastalığının insanlara bulaştığını tespit ettiklerini kaydetti. Şu anda Türkiye`nin 81 ilinde KKKA vakası görüldüğünü açıklayan Prof. Dr. M. Önder Ergönül, ``İstanbul`da gördük. İklim değiştikçe havalar ısındıkça bu tehlikenin Avrupa`ya yayılacağını ve Avrupa`nın kuzeyine doğru ilerleyeceğini iddia eden bilim adamları var. İtalya, İspanya`da bekleniyor ama görülmüyor. İklim rolünün değişikliği var. Vakalar görülmeye başlanınca Sivas, Tokat ve Çorum`da iklim değişiklerine baktık. Doğrudan her şeyi birebir iklim değişikliğine bağlamakta doğru değil. Bu yıl havalar soğuk Nisan ayının ortasındayız soğuk durumlarda keneler ortaya çıkmıyor. Havalar ısındıkça keneler ortaya çıkar. Kışın uykuda olurlar. Hava sıcaklıkları 5 dereceyi geçince aktivite oluyorlar. Çöl ortamında olmuyor keneler. Nemli ortamda da olmuyor. Karasal ve yeşil ortamlarda oluyor. Sadece hayvanlarda değil. Toprakta ve karada olabiliyor. İnsanları çok seviyor`` ifadelerini kullandı.
Hastalığın hastanelerde kan yoluyla bulaşabildiğinin altını çizen Ergönül, bugüne kadar 35 ila 40 sağlık çalışanında KKKA görüldüğünü, bunlardan 5`inin hayatını kaybettiğini belirtti. Ergönül, çocuklarda ise bugüne kadar KKKA`dan ölüm görülmediğini söyledi. Gebelik sürecinde hastalığın yavaş seyrettiğini belirten Ergönül, erken safhada tanı konulan gebelerden çok az kişinin hayatının kurtulduğunu kaydetti. Aşı çalışmaları hakkında da bilgi veren Ergönül, ``Aşı çalışmaları var. Ancak çok yakın bir zamanda aşı beklememek gerekiyor. Zaman alacak bir durum. İlaç firmaları bu işe girmiyor. Karlı bulmuyorlar. Pazarlama olarak bakıyorlar bu işe. Dünyada en çok hastalığın görüldüğü yer Türkiye. Yılda bin hasta görülüyor. Bin hasta için değer mi? Bu hastalık Amerika`da veya Avrupa`da olsaydı çoktan aşı üretme yoluna gidilirdi`` şeklinde konuştu.
Keneye karşı alınacak önlemler hakkında bilgi veren Prof. Dr. M. Önder Ergönül, konuşmasında şunları kaydetti:
``Yeşillik bölgelere giderken dikkat edilmeli. Pantolonun paçaları çorabın içinde olmalı. Komik gelebilir ama başka önlemi de yok. Ayrıca kenenin kendi kendine vücuttan çıkmasını beklemek zor. İyice doyarsa kendisini bırakabilir.
Kene kendi kendisini bırakmadıktan sonra düşmez ayrılmaz. Kenelere karşı kovucular etkili olmayabilir. Kene yapıştıysa istediğiniz kadar fıs fıs sıkın oradan çıkaramazsınız. Kene vücudunuza yapıştıysa ince uçlu pensle çıkarılmalı. Esas olan gövdenin kopmamasıdır. Virüs gövdenin içerisinde yaşıyor. Bu gövdenin bir an önce çıkarılması gerekiyor. Kişi bunu kendisi yapabiliyorsa kendisi yapsın. Keneyi çok fazlada mıncıklamamalı. Her mıncıkladığınızda gövdedeki virüs yayılabilir. İnsanlar soğuk kanlı şekilde keneyi çıkartmalı. Virüsün insana geçişi için 3 saat gerekli. Ayrıca baş ağrısı, ateş yaz ortasında grip görülüyorsa düşünülmesi gerekir. Bir kişide KKKA görüldüyse görülen kişi izole edilmeli. Personel çok iyi eğitilmeli``
Konferans sonunda Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reha Metin Alkan, Prof. Dr. M. Önder Ergönül`e plaket verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.