YEREL HABERLER - 20 Nisan 2012 Cuma 12:36

BAYBURT`TA PEYGAMBER SEVGİSİ SALONLARA SIОMADI

A
A
A
BAYBURT`TA PEYGAMBER SEVGİSİ SALONLARA SIОMADI

Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Bayburt İl Müftülüğü tarafından Şair Zihni Kültür Merkezi`nde konferans düzenlendi.
19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Okuyan tarafından verilen konferansa yoğun katılım sağlandı. Konferansa Bayburt Vali Yardımcısı Mehmet Ali Akyüz, Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, İl Genel Meclisi Başkanı Raci Bayrak, İl Müftüsü Kemalettin Aksoy ve çok sayıda vatandaş katıldı.
``KUTLU DOОUM HAFTASI`NA ÇOK BÜYÜK İLGİ GÖSTERİLDİ``
Açılış konuşmasını yapan İl Müftüsü Kemalettin Aksoy, geçtiğimiz Pazar günü Kur`an ziyafetiyle başlayan Kutlu Doğum etkinliklerine çok yoğun ilgi gösterildiğini, şimdiye kadar yapılan bütün programlarda vatandaşların çok büyük sevgi gösterileri ile karşılaştıklarını belirterek, ``Hocalarımız, cezaevine gidip bütün mahkûmları ziyaret ederek onlara gül dağıttılar. Sakal-ı Şerif götürdüler, Kur`an-ı Kerim götürdüler. Onlar da çok memnun oldular, çok duygulu anlar yaşandı. Bugün sabahtan yine hastanemiz ziyaret edildi. Bütün hastalarımıza gül takdim edildi. Onlar da memnuniyetlerini ifade ettiler. Bu sabah değerli hocamızla birlikte Aydıntepe Müftülüğü`nün programına katıldık. Hocamızın ifadesinin söylüyorum; Aydıntepe de bu kadar insanı nerden buldunuz. Aydıntepe de bu kadar insan var mı tabirini kullandı. Yarın da hem Demirözü`nde hem de burada yine konferansımız olacak. Bu haftayı Hz. Muhammet`e (s.a.v.) ümmet olma şuuru ve bilinci içerisinde kutlamaya çalışıyoruz`` dedi.
``TÜRKİYE DE ÇOK GÜZEL GELİŞMELER OLUYOR``
Programda bir konuşma yapan Belediye Başkanı Hacı Ali Polat, 15 yıl İmam Hatip Lisesi`nde din eğitimi verdiğini, ama o günlerde diğer okullarda okuyan öğrencilerin Kur`an eğitiminden mahrum kaldıklarını ve bugün gelinen noktada artık isteyen her öğrencinin okullarda Kur`an eğitimi alabileceğini dile getirerek konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
``İmam Hatim Lisesi`nde Kur`an, Tefsir, Kelam ve Hadis; müfredatta ne verdilerse biz de anlatmaya çalıştık. Bunu imam hatibe gelen öğrencilerimize anlatırken bir taraftan aklımız başka okullara gidip de din eğitiminden mahrum kalan diğer gençlerimizdeydi. Acaba onlar Kur`an öğrenmeden ne yapacaklardı. Acaba onlar Allah`ın Resulü`nün hayatını öğrenmeden bu hayatı nasıl göğüsleyecekler diye dert edinmiştik. Ogün de aklımızda bir şeyler vardı, düşünüyorduk ki; keşke Kur`an- Kerim de, Peygamber Efendimizin hayatı da diğer okullarımızda seçmeli ders olarak okutulsaydı. Çocuklarımız bu bilgilerden mahrum kalmasaydı. Bugün Allah`a şükrediyorum ki kademeli eğitimle ülkemizde isteyenler artık okullarımızda Kur`an eğitimi alabilecek. Şimdi din eğitim ve öğretimine iadeyi itibar verildi. Allah`ın kelamını öğrenenden bu ülkeye zarar gelmez. Hz. Peygamberimizin şefkat ikliminden beslenenlerden bu ülkeye zarar gelemez.
Sadece kendi kardeşimize değil, yaratandan ötürü herkesi sevmeyi bizim kültürümüz bize öğretiyor. Somali`dekine en fazla biz yardım ettik. Açe`dekine en fazla biz yardım ettik. Çünkü herkes Allah`ın kuludur. Onlar bilmese de Allah biliyor düşüncesiyle doğru yolda doğru gidiyoruz. Ülkemizin rotası gerçekten şekillenmiştir.``
``KUR`AN OKUNURKEN HARİKULADE BİR DURUŞUNUZ VARDI``
Konferansı vermek üzere kürsüye çıkan 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Mehmet Okuyan, çocukluğunun 10 yılının Babasın görevi nedeniyle Bayburt`ta geçtiğini, kalıcı anlamlı ve yüreğini ferahlatan en güzel dostluklarının Bayburtlularla olan dostlukları olduğunu ve yaklaşık 40 yıldır Bayburtlu kardeşleriyle diyalogunu devam ettirdiğini belirterek, Kur`an- Kerim tilavetiyle başlayan programda salonun aşırı dolmasına rağmen Kur`an-ı Kerim okunurken hiç kimseden çıt çıkmadığını ve bundan son derece etkilendiğini vurguladı. Hz. Ömer`in de Müslüman olmasında en önemli etkenin Kur`an-ı edebiyle dinlemesinden kaynaklandığını ifade ederek, ``Hz. Ömer Kur`an-ı edebiyle dinledi de Müslüman oldu. Kur`an böyle okunmalı, böyle dinlenmelidir. Kur`an`la irtibat böyle kurulmalı, böyle sağlanmalıdır. Onun için sizleri çok tebrik ettim. Kur`an okunurken harikulade bir duruşunuz vardı`` dedi.
``BİZİM MİLLETİMİZİN PEYGAMBER SEVGİSİ DİLLERE DESTANDIR``
Sabahleyin Aydıntepe ilçesinde verdiği konferansta da çok büyük bir kalabalıkla karşılaştığını, buradaki programda da yoğun ilgiyle karşılaştığını ve bunu Bayburtluların Hz. Muhammed`e (s.a.v.) duydukları muhabbetten ve O`na duyulan ilginin ifadesinden kaynaklandığını vurgulayan Okuyan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
``Bizim milletimizin Peygamber sevgisi dillere destandır. Çocuklarına verdikleri isimlerden anlaşılır bu, ordusuna Peygamber Ocağı demesinden anlaşılır, askerine Mehmet demesinden anlaşılır, güvenlik teşkilatına Emniyet adını vermesinden anlaşılır, hacca veya umreye giderken veya gönderirken selamını Peygamberime selam götür diye şekillendirmesinden anlaşılır. Bu millet peygamberini çok seviyor. Allah onları bu sevgiden mahrum bırakmasın inşallah.
``BİZLER GÜL MEDENİYETİNİN ÇOCUKLARIYIZ``
Allah`ü Teala çiçeklerin sultanı olan gülü yarattı. Allah`ü Teala gülü yaratarak bize gül ikram etti. İşte insanlara Gül Muhammed`i (s.a.v.) gönderdi. Biz sevgimizi gül ile sembolleştiririz. Gül bizim en önemli sevgi ifademizdir, sevgi yansıtmamızdır. Biz gül medeniyetinin çocuklarıyız. Bu topraklar gül kokan insanlar yetiştirsin diye imar edilmişlerdir. Peygamber sevgisi ile bu topraklar yoğrulmuştur. Bu topraklardan diken değil, Allah`ın izniyle gül bitecektir. Bu sevgi bu topraklarda gül tohumlarının yeşermeye başladığının en güzel görüntülerinden biridir.
Biz Peygamberimizi çok sevdiğimizi zannediyoruz. Şimdi peygamberimiz dirilse Dünya ya yeniden gelse, dese ki Dünya da ne kadar insan var, 7 ya da 7,5 Milyar insan var deriz. Bir soru daha sorsa dese ki bunların kaç kişisi Müslüman, 1 ya da 1,5 Milyar insan Müslüman deriz. Bir soru daha sorsa kalan 6 Milyar neden Müslüman değil, niye onların Müslüman olması için çalışmalar yapmadınız dese bunlara vereceğimiz hiçbir cevabımız olamayacaktır.
``PEYGAMBER ANILARIN DEОİL, ANIN KONUSUDUR``
Bu Kutlu Doğum programları hep anma programlarıydı. Biz de dedik ki Peygamber anılacak bir insan değildir, Peygamber anıların konusu değil, hatıraların konusu değildir, O`nu tarihe gömemezsiniz. Peygamber anıların değil; anın, şimdinin, buradanın ve yarının konusudur. Ama anınca 1 hafta anıyorsun diğer hafta unutuyorsun. Bu olur mu, sevgi dediğimiz 1 haftalık bir şey midir?
Şimdi sayın ki Peygamberimiz Türkiye ye geldi, mesela Peygamberimizi İstanbul`un sokaklarında dolaştırabilir misiniz? Akdeniz sahillerinde gezdirebilir misiniz? Bayburt`a gelse rahat gezdirebilir misiniz? Markete götürebilir misiniz, raflarda neler var? Evinize gelmek istese götürebilir misiniz? Bunların hiç birini yapamayız. O`nun yanında televizyonu açamayız. O`na helalinden bir sofra kuramayız. Eşimizi, çoluğumuzu çocuğumuzu ona nasıl takdim edeceğiz. O`nunla konuşabileceğimiz günlerin gelmesi için çalışmak üzere yanında O`nunla birlikte rahat dolaşabileceğimiz günleri yaşamak üzere gayretimiz olsun. Kutlu Doğum ancak o zaman amacına ulaşır. Ben Kutlu Doğumun bu anlamda gerçekten her yeni bir günün bir kutlu doğum olmasına vesile olsun diye niyaz ve duada bulunuyorum. Allah`ü Teala Peygamberi ile birlikte yaşamayı bizlere nasip eylesin. Peygamberimizi anmaktan ibaret bırakmayacağız, anlamaya çalışacağız. O`nu çok iyi tanıyacağız. Peygamberimizi tanıdıkça seveceğiz, sevdikçe örnek alacağız. Yol O`nun yaşadığı yoldur. O yol ucu cennete çıkan yoldur.``
Konuşmasında Kur`anı Kerim`den okuduğu ayeti kerimelerle kıssalar anlatan ve Peygamber Efendimizin hayatından örnekler veren Prof. Dr. Okuyan, salondaki ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, konferansını tamamladı.
Konferansın ardından Vali Yardımcı Mehmet Ali Akyüz tarafından Prof. Dr. Mehmet Okuyan`a gül takdim edildi. İl Müftüsü Kemalettin Aksoy ve Bayburt Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Asef Durulmuş tarafından da Okuyan`a hediyeler takdim edildikten sonra program sona erdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Sizi umreye götüreceğiz" yalanıyla vatandaşları 10 milyon TL dolandırdıkları iddia edilen şüpheliler: "Asıl mağdur biziz" Umre ziyaretine gitmek isteyen 412 kişiyi 10 milyon TL dolandırdığı iddia edilen turizm acentesi sahibi ve aracı şahıs tutuklandı. İlk ifadesi ortaya çıkan acente sahibi, "Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Uçuş firması yetkilileri yerine biz gözaltına alındık" dedi. Romanlar Konfederasyonu Başkanı Ahmet Çokyaşar’ın (53) sahibi olduğu turizm acentesinin Kocaeli, İstanbul, Bursa, Sakarya, Balıkesir, Düzce gibi illerde umre ziyaretine gitmek isteyen yaklaşık 412 kişiyi yaklaşık 10 milyon TL dolandırdığı iddia edildi. Umreye gitme tarihinin geçmesi üzerine vatandaşlar şüphelilerle irtibata geçerek polis şikayette bulundu. Sakarya’da camide müşteriler ile yapılan toplantı sırasında Çokyaşar ve 4 şüpheli Sakarya’da gözaltına alındı. İfadesi alınan 5 şüpheli savcılık tarafından serbest bırakılmasına karar verildi. Ancak Bursa’da da yapılan şikayetler üzerine Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatıyla Ahmet Çokyaşar ve aracı olduğu iddia edilen Ersoy Y. (50) serbest bırakılmadan gözaltı süreçleri devam etti. Diğer 3 şüpheli ise serbest bırakıldı. "Asıl mağdur olan biziz" Sakarya’dan SEGBİS aracılığıyla Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği’ne bağlanan şüpheliler, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan ifade verdi. Suçlamaları kabul etmeyen Ahmet Çokyaşar, "Asıl mağdur olan taraf biziz, firma iki kere uçuşlarımızı iptal etti. Bilgiyi aldığımız an itibari ile emniyete suç duyurusu yaptık. Uçakları ertelenen yolcularımız ile görüşmek için Sakarya’ya gittik. Aynı suçtan dün Sakarya’da serbest bırakılmıştık ancak Bursa’daki vatandaşların yine suç duyurusunda bulunması üzerine 3 gündür gözaltına olduğumuz için müşterilerimizle irtibata geçemedik. Uçuş firması yerine bizler bugün buradayız. Vatandaşların uçuşlarının ertelenmesinden kaynaklı bütün ekip arkadaşlarımız ve bize güvenen insanlar mağdur olmuşlardır. Bu mağduriyetin ortadan kaldırılması için serbest kalmamız gerekmektedir. Uçuş firması yetkililerinin acil olarak gözaltına alınmasını talep etmekteyiz. Asıl bizler dolandırıldık. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm, sizlerden yardım talep ediyoruz, biz bu sorunu çok kısa zamanda çözecek pozisyondayız. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim” diye konuştu. "Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık" Çokyaşar’ın savunmasına katılan müdafisi Av. Nurcan Özlen, "Müvekkilimiz uçuşların iptal edildiğini 30 Nisan tarihinde öğrenmiştir, bu haberi alır almaz firma hakkında şikayetçi olduk. Firma sahibi hem Sakarya’da yürütülen soruşturmada hem de Kocaeli’de yürütülen dosyada şüpheli konumundadır. Biz tüm ücretleri uçuş firmasına yatırmıştık. Müvekkilimin dolandırıcılık kasti söz konusu değildir. Aksine biz mağduruz” şeklinde konuştu. "Umreyi iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi" 29 senedir kamu personeli olarak görev yaptığını söyleyen Ersoy Y., "Ben de umreye gidecektim, orayı iyi bildiğim için insanlar benimle gelmek istedi. İnsanlar umreye gideceğimi duyunca beni arayarak, ‘Birlikte gidelim’ dediler. 12 kişi bana para verdi, ben de parayı yatırdım fakat Umre’ye gitmemize 2 gün kala uçuş firması uçuşun iptal olduğunu bildirdi. İtibarımdan dolayı bu 12 kişinin parasını hemen ödemek istiyorum yeter ki serbest kalayım. Öncelikle serbest bırakılmayı talep ederim, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılmamı talep ederim” ifadelerini kullandı. "Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını geri iade etmiştir" Ersoy Y. müdafisi Av. Gizem Dirbisoğlu ise "Müvekkilim daha önce de bu turizm firması ile umreye gitmiştir. Ersoy umreye gitmek istemeyenlerin paralarını da geri iade etmiştir. Müvekkil mağdur durumdadır, tutuklanması ağır bir tedbir olacaktır. Fazla şikayetçi olduğu için herkes para verdiğini iddia etmiştir ancak müştekinin gerçeğe aykırı beyanları ile müvekkilin tutuklanması hakkaniyete aykırı bir durum olacaktır. Turizm firmasının yetkilisini müvekkilim vatandaşlara bildirmiştir, kendisi sadece aracıdır. Ersoy Y., bir kuruş dahi kar sağlamadan vatandaşların parasını turizm firmasına yatırmıştır. Maddi menfaat yoktur” dedi. İfadelerinin ardından 2 şüpheli, "Dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.