GENEL - 24 Nisan 2012 Salı 15:52

BAŞBAKAN ERDOОAN, "ANAYASA`NIN DİLİ SEMPOZYUMU"NDA KONUŞTU

A
A
A
BAŞBAKAN ERDOОAN, "ANAYASA`NIN DİLİ SEMPOZYUMU"NDA KONUŞTU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni yapılacak anayasanın diliyle ve manasıyla kucaklayıcı olacağını belirterek, kendilerinin anayasa yapım süresinde masadan kalkan taraf olmayacaklarını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sheraton Otel`de Ankara Büyükşehir Belediyesi, Türk Dil Kurumu, Türkiye Yazarlar Birliği, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği tarafından düzenlenen "Anayasa`nın Dili Sempozyumu"na katıldı. Yoğun bir ilginin olduğu sempozyuma ayrıca Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Beşir Atalay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin de katıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, dünyadaki her dilin aslında zengin olduğunu belirterek, "Diller arasında bir
ayrıma gitmek, çok açık bir şekilde söylüyorum, bir ırkçılıktır. Zaman zaman söyleniyor; `Türkçe ile felsefe yapılmaz` deniyor. Türkçe ile bilim yapılmaz, bilim dili kurulmaz deniliyor. Bunların tamamı ırkçılık kokan açıklamalardır aslında. Irkçılık ihtiva eden bir düşünüş biçimidir. Dünyadaki tüm diller gibi Türkçe de zengin bir kelime hazinesiyle bu dili konuşan herkese sonsuz, sınırsız, engin bir muhayyide sunabilecek bir güce sahiptir" diye konuştu.
"Türkçe`nin kısırlaştırılmasına yönelik olarak, çok acıklı, çok acımasız gelişmeler tarihimizde maalesef oldu" diyen Başbakan Erdoğan, "Türkçe tabii mecrasından çıkarıldı ve bir kalıba sokulmak istendi. Dünyadaki her dil, başka dillerden ödünç kelimeler alırken, bu son derece tabii bir şeyken, Türkçe`deki tüm yabancı kelimeleri ayıklamaya yönelik tasarruflarda bulunuldu" dedi.
Bununla ilgili de örnekler veren Başbakan Erdoğan, `katip` kelimesinin yerine `sekreter` kelimesinin getirildiğini söyleyerek, her iki kelimenin de ithal olduğunu belirterek, "Katip`e acaba niyeydi bu düşmanlık diye baktığınızda, aslı belli oluyor zaten. Bu tabii olmayan ideolojik girişimler ne yazık ki Türkiye`yi ciddi anlamda kısırlaştırıldı" dedi.
Başbakan Erdoğan, Türkçe üzerinde yapılan operasyonların tarihimizle bugün arasındaki en önemli irtibatı, en önemli köprüyü, kuşaklar arasındaki dil birliğini ortadan kaldırdığını belirterek, "Adeta bizim şah damarımızı kestiler. Bu çok önemli" değerlendirmesini yaptı.
Konuşması sırasında sık sık kelimeler üzerinden örnekler veren Başbakan Erdoğan, "Örneğin, `Aşk` kelimesini farklı bir dil olduğu için dilimizden çıkarıp atmak çok açık bir şekilde söylüyorum; dili katletmek olur. Zira bu kelimenin yerine geçecek hiçbir kelime yoktur. Sevgi kelimesi, aşk kelimesindeki manayı, ruhu, musikiyi asla ve asla yansıtmayacaktır. Dili doğal mecrasında, tabii akışı içinde bırakmak, dil üzerindeki mühendislik faaliyetlerine mutlaka ve mutlaka dur demek zorundayız. Zira, dil
üzerinde mühendislik yapmak, dünyanın sınırları üzerinde mühendislik yapmaktır" diye konuştu.
Dilin hamisinin edebiyatçılar olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, edebiyatçıların dili muhafaza etmek, dili yaşatmak, dili yabancı kültürlerin saldırılarından korumak için büyük bir hassasiyet içinde olmaları gerektiğini ifade etti. Şehirlerdeki yatırımlara yabancı isimlerin verildiğini, sokaklardaki tabelalarda dahi yabancı isimlerin bulunduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Dilimiz açıkça bir istila altında. Bu istilayı Karamanoğlu Mehmet Bey`in fermanı gibi ya da yakın tarihteki yapılan müdahaleler
gibi girişimlerle durumlarla engelleyemeyiz. Dil yasa ile korunmaz. Yasa ile dil korunamasa da, yasayı yazanların gayretleri ile dil korunabilir" dedi.
ANAYASA`NIN DİLİ `MANA` NOKTASINDA AÇIK DEОİL
Anayasa`nın dilinin gündeme getirilmesini önemli bulduğunu kaydeden Başbakan Erdoğan, "Anayasa ve yasaların dili ile ilgili mesele sadece zahirden, görünenden ibaret değil meselenin bir de mana yönü var ki, asıl bu mana yönünün son derece önemli olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki, Anayasamızın dili mana noktasında açık, sahih olmadığı için Türkiye çok büyük sıkıntılar yaşadı ve yaşıyor" diye konuştu.
Anayasa`nın dilinde mana yönünün de açık olması gerektiğine dikkat çeken Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
"Örneğin 367 meselesinde, Anayasanın dili ciddi şekilde istismar edildi. Mana son derece açıkken, lafız farklı yerlere çekilmek suretiyle Türkiye`ye ağır bedeller ödetildi. Aynı şekilde 1982 Anayasası, `ama`, `ancak` kelimesinin sıkça kullanılmasıyla özgürlükleri genişleten değil daraltan bir anlam sergiliyor. Yeni anayasanın çok sahih olması, `ama`lardan, `ancak`lardan arınmış bir anayasa olması özellikle önem arz ediyor. Anayasanın dili Yunus Emre`nin dili olmak zorundadır. Yunus Emre, süt gibi arı
Türkçe`siyle zamanı aşan, sınırları aşan, kültürleri, kıtaları aşan bir mana ortaya koymuştur."
Süt gibi arı bir anayasa dili kurmanın mümkün olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "İnşallah bunu da başaracağız" diyerek, sadece siyasetçilerin, sadece uzmanların anladığı bir dille değil, millete ait ve milletin anladığı bir dille Anayasa oluşturacaklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan ayrıca, yeni anayasa konusunda kendilerinin son derece samimi olduklarını belirterek, "Dilimiz dünyamızın sınırlarıdır. Anayasanın dili dünyamıza, özgürlüklerimize sınır koymayacak. Tam tersine anayasa diliyle ihtiva ettiT
Başbakan Erdoğan, Tği manasıyla kucaklayıcı olacak. 75 milyonun hepsi `işte bu benim anayasam` diyerek sahipleneceği bir anayasa olacak. Anayasa konusunda biz son derece samimiyiz. Bunu açıkça ifade etmek gerek" şeklinde konuştu.
"ANAYASA KONUSUNDA MASADAN KALKAN TARAF BİZ OLMAYACAОIZ"
Anayasa yapımı konusunda, "Milletimiz yüzde 50 gibi çok yüksek bir oranla bize bu yetkiyi verdi ancak parlamento oluşumu bize tek başımıza bir anayasa yapmamızı mümkün kılmadı" diyen Erdoğan, "Biz bunu da bir imkan olarak görüyoruz. Bunu uzlaşma için, ortak akıl için, kucaklayıcı bir anayasa inşası için bir imkan, bir fırsat olarak görüyoruz" dedi.
Anayasanın bugün Türkiye`ye dar gelen bir elbise olduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
"Büyüyen Türkiye, kendisine yaraşır bir kıyafeti ziyadesiyle hak ediyor. Hiçbir siyasi partinin bu sorumluluktan kaçmayacağına inanıyoruz. Ben arkadaşlarıma şunu çok açık söylüyorum; burada masadan kaçacak olanlar olabilir. Ama siz asla masadan kaçmayacaksınız. Sürekli olarak kovalayan biz olacağız. Fakat burada tabi bize kalkıp da örnek olarak vereyim; yani 26 maddelik anayasa değişikliğini millete götürüp milletimizden de bu noktada yüzde 58 orada bir onay aldıktan sonra şimdi kalkıp `yok bunun
değişmesi lazım` derlerse, öyle bir şeye asla yaklaşmayız. Çünkü bu milletten geçmiştir. Fakat aslına ters düşmeden, içini zenginleştirmek gibi bir yaklaşım olursa ayrıca buna olumlu bakarız. Fakat `bunu kaldıralım` gibi bir şeyin içerisinde AK Parti olamaz. Bu milletimizle ters düşmek olur. Böyle bir şeyi yapmaya ne ehliyetimiz, ne niyetimiz yok. Onun için de yapay engellerle, menfaatçi tavırlarla anayasa yapım sürecinde zorluk çıkarılmayacağını umuyoruz.
Şuanda gönlümüz grubu olan partilerle bunu çıkarmaktan yana. Ama grubu olan partiler burada önümüze farklı engeller çıkarırlarsa, bu defa biz azami müşterekte birleşebileceğimiz parti veya partilerle bu çalışmayı yapabiliriz. Bütün mesele yeni anayasayı yapabilmek. Her halükarda biz masadan çekilen taraf asla olmayacağız. Samimi şekilde milletimize verdiğimiz bir sözün gereği olarak, inşallah yeni, özgürlükçü, katılımcı, demokratik bir anayasayı yine milletimizle birlikte inşa edeceğiz."
Başbakan Erdoğan`ın konuşmasının ardından ise, sempozyuma katılımından dolayı Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem tarafından kendisine `Teşekkür Plaketi` takdim edildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Isparta Başkan Başdeğirmen: "Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz" Isparta Çünür Mahallesi’nde dün hizmete giren yeni otogar için açılış töreni düzenlendi. Açılış töreninde konuşan Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Verdiğimiz bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Eski otogarın bulunduğu alana da yeraltı otopark, üzeri meydan ve kütüphane yapıyoruz” dedi. Isparta Bahçelievler Mahallesi’ndeki Isparta Şehirlerarası Otogarı’ndan dün son sefer yapıldı. Çünür Mahallesi’ndeki yeni otogar da dün hizmete açıldı ve ilk otobüs seferleri gerçekleştirildi. İlk seferlerin gerçekleştiği yeni otogarın bugün de resmi açılış töreni yapıldı. Mehteran gösterisi ile başlayan törene Vali Aydın Baruş, AK Parti Isparta Milletvekili Mehmet Uğur Gökgöz, Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen ve eşi Şadiye Başdeğirmen, AK Parti İl Başkanı Furkan Cem Er, MHP İl Başkanı Önder Topçu, İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Ali Ertuğrul, ITSO Başkanı Metin Çelik, Ticaret Borsası Başkanı Hüdai Şahin, ilçe ve belde belediye başkanları, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, esnaf ve vatandaşlar katıldı. Verdikleri bir sözü daha yerine getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirten Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, eski otogarın şehrin ortasında kaldığını ifade etti. Hiçbir yatırımın yarım kalmayacağı yönünde verdikleri söz olduğunu ve bugün de yeni otogarın faaliyete sunulduğunu aktaran Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, “Yarım kalan yatırımları tamamlayarak buraya kadar geldik ve yeni otogarı açmaktan son derece memnun olduk. Mevcut eski otogarımız şehrin içinde kaldı, trafikte zorlanılıyordu. Öncelikle yeni otogar alanımızı faaliyete geçirdik, buranın faaliyete geçirilmesine katkı sunan belediye meclisi üyelerime, personelime emek veren herkese teşekkür ediyorum” görüşlerinde bulundu. Yeni otogarın hazırlanmadan önce hem otobüs işletmecileriyle hem de esnafla bir araya geldiklerini ve projenin kendilerinin istedikleri şekilde değiştirilerek hayata geçirildiğinden bahseden Başkan Başdeğirmen, “Esnafımızın istediği şekilde burayı düzenledik. Sonucunda da esnafımız memnun oldu. Herkes çok mutlu. Yaptığımız işin kabul görmesi çok önemli” dedi. “Eski otogar alanında 86 bin metrekarelik meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız” Boşaltılan otogarın yeriyle ilgili de hayata geçirecekleri projeye ilişkin bilgiler veren Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, boşalan otogar alanının bulunduğu bölgede yeraltı 3 katlı otopark ve üzerinde de 2 bin öğrencinin ders çalışabileceği bir kütüphane ile etkileşim merkezi yapılacağını açıkladı. Başdeğirmen, “Böcüzade Parkı ile birleştirerek toplam 86 bin metrekarelik alanda meydan düzenlemesi ve yaşam merkezi yapacağız. Vatandaşımızın rahat nefes alabileceği meydanlar oluşturmaya çalışıyoruz. Bu dönemimizde Isparta’da 3-4 tane büyük meydan oluşacaktır. Otogar alanımızdaki otopark kısmı 30 bin metrekare, bu alanda da her türlü etkinliği yapma imkânımız olacaktır. Isparta’mıza hayırlı ve uğurlu olsun” şeklinde konuştu. Açılış töreninde konuşan Isparta Valisi Aydın Baruş, ise yeni yapılan otogarla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak dedi. Vali Baruş, “Isparta her yıl dışarıdan misafir ağırlayan bir il. Modern bir otogara çok ihtiyacımız vardı. Şehir içinde kalmış otogar bu ihtiyaca cevap veremez hale gelmişti, oradaki esnafımız da bu durumdan muzdaripti. Yeni yapılan yatırımla Isparta hem misafirlerini güzel bir şekilde ağırlayacak hem de vatandaşlarına bir yaşam merkezi sunmanın gururunu yaşayacak. Bir otogarı, bir sanayi sitesini şehir dışına taşımak çok önemli problemler doğurur. Önemli olan bu problemi hemşehrisiyle vatandaşıyla birlikte anlaşarak uzlaşarak aşmak. İşte belediye başkanımız bunu başarmış. Bu nedenle belediye başkanımızı tebrik ediyoruz. Esnafımızı mağdur etmeden vatandaşlarımıza olumsuzluğa neden olmadan bu problemi çözmüşler. Eski otogarın bulunduğu alanın hem otopark hem kütüphane hem de bir meydan olarak kullanılacak olması Isparta için çok güzel bir tasarım. Bu tesiste esnafımıza bol kazançlar diliyorum, hayırlı olsun” dedi. Konuşmaların ardından dua edildi, yeni otogarın açılış kurdelesi kesildi. Yapılan açılış töreninin ardından protokol üyeleri yazıhane ve işletmeleri ziyaret ederek, yeni otogarın hayırlı olması temennisinde bulundular.