YEREL HABERLER - 25 Şubat 2012 Cumartesi 12:46

MHP’Lİ UZUNIRMAK; “YANLIŞ ANLAŞILDIM”

A
A
A
MHP’Lİ UZUNIRMAK; “YANLIŞ ANLAŞILDIM”

MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, geçtiğimiz hafta MHP Nazilli İlçe Kongresinde yaptığı konuşmalarının ardından AK Parti Aydın Milletvekili A.Gültekin Kılınç’ın eleştirilerini değerlendirdi.
AK Parti Aydın Milletvekili A. Gültekin Kılınç ve MHP’li Ali Uzunırmak arasında bir hafta önce başlayan polemik sürüyor. Geçtiğimiz Pazar günü Nazilli’de yapılan MHP Nazilli İlçe Kongresinde bir konuşma yapan Ali Uzunırmak’ın AK Parti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti Aydın Milletvekilleri ile ilgili konuşmasının ardından AK Partili vekillerden cevap gelmişti. Açıklamalarda kendisinin ‘yanlış anlaşıldığını’ kongre konuşmasının tam olarak yazılmadığını ifade eden Ali Uzunırmak partisinin Nazilli İlçe binasında, MHP Aydın İl Başkanı hasan Muti ve Nazilli İlçe Başkanı Kürşat Engin Özcan ile çok sayıda partilisinin de hazır bulunduğu basın toplantısı ile polemiğe son noktayı koydu.
“SÖZLERİMİ YANLIŞ YORUMLADILAR”
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, eksik veya fazla ilavelerle konuşmaların topluma sunulmasında yanlış anlaşılmalara mahal verilebildiğini ve bunu da yaşadıklarını ve bu yanlış anlaşılmaya karşı açıklama yapma gereği duyduğunu ifade ederek “Siyaset bir yönüyle sözle yapılan bir icraattır. Sözler eksik veya fazla ilavelerle topluma sunulduğunda konunun anlamının değiştiğini gördük. Siyasetçinin tercihi bu değildir. Ben konuşmamı iki bölümde yapmıştım. Hükümeti ve iktidarı halka, AK Parti Aydın Milletvekillerini de Nazilliliye şikayet edeceğimi söylemiştim. Aydın’daki bir haber sitesinde MHP Nazilli İlçe Kongresi’ndeki konuşmamın eksik yayınlanması nedeniyle, konuşmam anlam bütünlüğünü yitirmiş, dolayısıyla konuşmaya dayanak yaparak açıklama yapan arkadaşlarımız da doğru yönlenmemiş olmaktalar. O konuşmayla ilgili, keşke medya üzerinden değil de, benimle medenice konuşabilselerdi. Sayın Gültekin Kılınç ve diğerlerinin konu dışındaki açıklamalarını bile uzun uzun veren editörler, kendilerinin izlediği konuşmanın, söz konusu cümlemin, önünü - arkasını anlam bütünlüğü ve mantığını koruyacak şekilde verseydi. Oradaki konuşma metnim şudur; ‘Siz bu ülkeyi yönettiğinizi iddia ediyorsunuz. Cumhurbaşkanı seçiyorsunuz ama görev süresi belli değil. Sayın Cumhurbaşkanı seçildikten 4 sene sonra, ‘Görev süremi belirleyin’ diye feryat ediyor. Genelkurmay Başkanının odası dinleniyor. Konuşmalar internet üzerinden ortalığa saçılıyor. Failler yakalanamıyor. On yıllarca sicil araştırması yapılmasına rağmen, kararnameleri imzalanarak Genelkurmay Başkanı atanıyor. Altında, Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın imzası var. 10 yıl görev yaptıktan sonra, aynı Komutan, ‘Terör örgütü başı’ olduğu iddiasıyla tutuklanıyor.
Kendi vatandaşlarımızı yanlışlıkla bombalıyoruz. Ana Muhalefet Partisi’nin Genel Başkanı’nın özel hayatına giriliyor. Kaset hazırlanıyor. Tasfiye ediliyor. Failler ortada yok.
Seçim önü bir siyasi partinin başkanlık divanının 10-15 üst düzey yöneticisinin özel hayatına giriliyor. Parti, seçim öncesi tasfiye edilmeye çalışılıyor. Failler bulunamıyor. Sayın Başbakan Tv’lerde, ‘Ülkemde ameliyat yaptırmam’ diyor. Sayın Başbakan, o halde, ‘Ya bu ameliyatları sen yaptırıyorsun, yada kıçından haberin yok’ Buradaki ‘kıç’ kelimesinden tarifim; ‘arka taraf’tır. Yani, ‘Arka tarafta ne olup bittiğinden haberin yok’” Bir ülkenin Başbakanına, başka manada söz kullanmam mümkün değildir. Arkadaşların, diğer konularla ilgili açıklamalarına gelince; ‘dedim’, ‘dedi’ değerlendirmesine, hele asılsız ise, değerlendirmeye bile girmem.”
“‘ŞU ESERİM VAR DEMEN DAHA ÇOK ERKEN’”
AK Partili Kılınç’ın basın açıklamasında geçen ‘beni şikayet ettiği insanlarımız, hizmet anlayışımı ve yaklaşımlarımı en iyi bilen insanlardır. Bugüne kadar neler yaptığımızı görmesi için başını kaldırıp etrafına bakması yeterli olacaktır. Bulunduğu salona gelene kadar bunların birçoğunu izleyerek ve seyrederek o salona gelmiştir’ sözlerini okuduktan cevap konuya cevap veren Uzunırmak; “Sanırım kendisini MHP’li Belediye Başkanımız Haluk Alıcık’la karıştırıyor . Gerçekten Başkanımızı tebrik ediyorum. Nazilli’nin her yerinde çok güzel eserleri var. Ayrıca sayın Gültekin Kılınç, “Şu eserim var” demen, daha çok erken. Siyaset uzun soluklu bir iş. “Sen bak, eserini görebiliyorsan göster” derim. Ama Uğur Soğutma’yı kendisinin olarak görüyorsa bir şey diyemem, çünkü Uğur Soğutma ilçemize büyük bir istihdam sağlayan kuruluş. Düğün, bayram, eş-dost gezmek iyi şeydir, gönül alır ama siyasetçinin hizmeti değildir. Gidip geldiğin bölünmüş yoldan - Nazilli Organize Sanayi’ye, Sümerbank fabrikasının Nazilli’ye kazandırılmasına kadar, Ali Uzunırmak’ın emeği vardır. (Sümerbank’tan sorumlu dönemin Devlet Bakanı Sayın Yüksel Yalova’nın özel yetki kullanmasıyla) Her köyün, köy içi parkesinde, büyük çoğunluğunun asfalt ödeneğinde, köy konağında, Ali Uzunırmak vardır. Dönemin muhtarları, belediye başkanları, bürokratları bunu bilir. Siyaset kurumunun içindeki dürüst insanlar bunu bilir” dedi.
“GÜLTEKİN KARDEŞİMİ HER ZAMAN KORUYACAĞIM”
Bir siyasetçi olarak konuşmamın her zaman arkasındayım diyen Uzunırmak; “Maksadımın ne olduğunu konuşmamın önü-arkası bir bütünlük bir mantık kurgusu çerçevesinde açıklandığında sayın Gültekin Kılınç gillerin üzüntü duymasına gerek yok. Ben bir muhalefet milletvekiliyim. Muhalefet milletvekili olarak iktidarın yaptığının hepsinin yanlış veya iktidarın yaptığının hepsinin doğru olduğunu inanacak konumda değilim. Yanlışlarını söylerim, Doğrularını takdir ederim. Ama iktidar akıllı bir iktidarsa, muhalefetin söylediği yanlış şeylerde muhalefetin haklılığı var ise bunları düzeltmeye çalışırım. Akıllı iktidar bunu yapar. Akıllı muhalefette yapılan doğru şeyleri doğru der, yanlış şeyleri eleştirir ki o zaman yanlışla-doğru halk tarafından fark edilebilsin ve doğru mantık inşa edilebilsin. Ben bugüne kadar Aydın milletvekili olarak hep bu şekilde ülkeme ve Aydın’ıma hizmet etmeye çalıştım ve bundan sonra da mantığım bu şekilde olacaktır. Gültekin Bey’in bu şartlarda bile yaptığı doğru şeyler olursa ‘Aferin, bravo’ şeklinde desteğim olur. Ama yanlış yaptığı şeyleri de belirtirim. İnsanlarda olduğu gibi milletvekilliğinde de çocukluk, emekleme ve olgunluk dönemi vardır. Daha milletvekilliğinde çocukluk döneminde sayılacak bir milletvekili arkadaşıma doğru yol göstermek isterim. Daha yeni sayılır arkadaşımız mutlaka böyle başını, gözünü yardığı çarptığı yerler olabilir. Bize düşen bu arkadaşlarımız eğer ülke için yararlı olacaksa arkadaşlarımızı çarpılmalardan korumaktır. Ben Gültekin Beyi korumaya devam edeceğim” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.