POLİTİKA - 27 Şubat 2012 Pazartesi 18:30

KAZAN`DAN "YENİ ANAYASA YAPILAMAYACAĞI" İDDİASI

A
A
A
KAZAN`DAN "YENİ ANAYASA YAPILAMAYACAĞI" İDDİASI

Eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, "Bu parlamento, Anayasa’nın 175. Maddesi’nin bugünkü hali ortada iken yeni bir anayasa yapamaz" dedi.
Milli Görüş Lideri eski Başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, ölümünün birinci yıldönümü dolayısı ile Tokat’ta düzenlenen programla anıldı. Programa katılan eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, basın mensuplarının karşına geçti. Liva Restaurant’ta SP İl Başkanı Bilal Aydın, Eski Tokat Belediye Başkanı Nizamettin Aydın ve partililerin katıldığı programda açıklamalarda bulunan Kazan, anma programlarına erken başladıklarını söyledi. Erbakan’ın vefatından sonra daha çok sevilmeye ve aranmaya başladığını
ifade eden Kazan, "Sağlığında da aranıyordu ama demek ki bir şey kaybedilince çok daha kıymet kazanıyor. Ama yolla bellidir, yolu çizmişte gitmiştir. Her şeyi tamamlamışta gitmiştir. O nedenle Allah ondan razı olsun. Eninin de sonunda Türkiye Erbakan hocanın milli görüşü ile huzur ve saadet erecektir" diye konuştu.
Türkiye’nin yeni anayasaya ihtiyacı olduğunu ama bu yeni anayasayı yapacak olanlar hazırlık yaparken gerekeli eksiklikleri süratle giderilmesi gerektiğini dikkat çeken Kazan, "Bu parlamento, Anayasa’nın 175. Maddesi’nin bugünkü hali ortada iken yeni bir anayasa yapamaz. Anayasa değiştirebilir. Niye yapamaz? Çünkü anayasa Meclis’e kanun yapma ve aynı zamanda anayasa değişikliği yapma yetkisi vermiştir. Kanun yapma yetkisini veren maddeye baktığınız zaman kanunu koyar, değiştir, kaldırır. Bu kadar net ve
açıktır. Ama anayasa hususunda 175. madde düzenlenmiştir. O maddeye baktığınız zaman orada sadece anayasa değişikliği yapacağından bahsediyor. Yeni bir anayasa yapmaktan bahsetmiyor. O nedenledir ki biz parlamentodaki arkadaşlara başkan vekilleri, meclis başkanı, cumhurbaşkanı ve anayasaya mahkemesi başkanını da söyledik. Yapılacak olan iş önce Anayasa’nın 175. Maddesi’nde anayasaya değişikliği artı yeni bir anayasa yapmak. Bu şekilde bir düzenleme yapılır, bu düzenleme halkın oylamasına sunulur.
Kurucu meclis mahiyeti verilir bir bakıma yeni anayasa yapmak için bunun neticesinde meclis yeni bir anayasa yapabilir. Yoksa başlangıçta bu yapılmadan, tezgah kurulmadan sağdan soldan gelen tekliflerle anayasa değişiklikleri çalışmaları sonunda sadece anayasa değişikliği ile neticelenir. Yeni bir anayasa olmaz o. Bunu biz şimdi parlamento içinde olsak şimdiye kadar çoktan karşımızdakilere anlatırdık. Ama ne yapalım parlamento dışındayız" diye konuştu.
Bir gazetecinin "Özel yetkili mahkemelerin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz" şeklindeki sorusuna Kazan, özel yetkili mahkemelerin önemine değinerek, "Bu mahkemelerin böyle bir süreç içerisinde yetkilerle donatılması lazımdı. O yetkiler kendilerine verilmiş, çalışıyorlar. Ancak mahkemelerin, tutukluluk hallerinin sürelerinin uzun sürdüğü konusunda bir eleştiri yapmak gerekebilir. Biran önce bitirilmeli ve herkes mahkumiyet söz konusu ile çekmeye başlamalı" şeklinde cevap verdi.
"28 ŞUBAT SÜRECİ"
Gazetecilerin sorusu üzerine 28 Şubat’ta Adalet Bakanı olan Şevket Kazan, emekli Orgeneral Çevik Bir ile D-8 toplantısının yıl dönümünde Ankara’dan uçakla İstanbul’a giderken 45 dakikalık görüşmesini ve yaşananları dile getirerek, "Konuştuğumuz 5-6 konundan bir tanesi 11 Ocak tarihinde başbakanlık köşkünde verilen iftardı. ’Gel bu iftarı konuşalım’ dedi. Biz tarikat şeylerine iftar vermişiz. Biz tarikat şeylerine iftar vermedik. Ama bu iftar daha verilmeden gazetelerde tarikat şeylerinin resmi ve
listesi. Böyle tezgah kuruluyor. Akşam bizim iftarımıza sarıklı kimse gelmedi. Bir tek Çarşambalı Mahmut Efendi. Eski Konya Valisi Oktay Başar, Milli Gazete’nin başında. Erbakan Hoca onunda iftara gelmesini istemiş. O da Çarşambalı Mahmut Efendi’ye mürit olmuş. Kendisi gelirken Mahmut Efendi’yi de almış. Bir tek o geldi. Girer girmez içeriye sağını çıkardı Kur’an-ı Kerim okunacak takkesini giydi. Bunun dışında başka şey mey yok. Başka kimse yok. Köşkün yoluna çıkan arabayı defalarda gösteriliyor. Farklı
araba değil, aynı. Bu dahil birçok konuyu konuştuk. Her konun sonunda ’diyalog eksikliği bakanım’ diye İstanbul’a vardık. Bu görüşmeden kimseye bahsetmedim. Ama yerin kulağı var gazeteciler duymuş. Çok ısrar ettiler konuşmam için. Üçüncü defa geldiklerinde hepsini anlattım" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Yüksekova-Irak arasındaki turizm ağı genişliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesi sınır komşularıyla turizm ağını geliştirmeye devam ederken, Irak’tan gelecek olan 15 acente için bilgilendirme öncesi Başkan Cevdet Özgökçe başkanlığında toplantı yapıldı. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Doğu Anadolu Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı Cevdet Özgökçe, Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Yüksekova Esnaf Sanatkârlar Odası (YESO) öncülüğünde başlatılan Iran-Yüksekova arasındaki turizm atağı için bir araya gelindi. İlçenin Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan Zagroz İş Merkezi’nin Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odasında bir araya gelen STK’lar, iş adamları ve yerel esnaflarca, Irak’ın güney kenti ve Yüksekova arasındaki geliş-gidiş bağlantılarını hızlandırmak için 4 günlük ziyaret öncesi görüşme toplantısı yapıldı. Yapılan toplantıda, Hakkâri ve ilçelerine, Van’a Irak’ın güney kentinden gelen misafirler için görüşmeler yapıldı. Toplantıya, TÜRSAB Başkanı Cevdet Özgökçe, Hakkari Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İsmail Akboğa, Yüksekova Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Vedat Çoğaç, Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Gürdal, iş adamı ve Bubi Van Seyahat Acentasının Ebubekir Zirek ve çok sayıda esnaf katıldı. Yüksekova’nın büyümesi için yeni turizm rotasına başladıklarını belirten TÜRSAB Başkanı Cevdet Özgökçe, “Hakkari ve bölgesinin turizmini geliştirmeyi, büyütmeyi göz önüne alarak yola çıktık. Bölgedeki yeni rotaları oluşturmak için buradayız. Allah nasip ederse 21 Mayıs’ta Irak’ın güneyinde Arap bölgesinde 15 tane seyahat acentesinin Hakkâri’ye davet ettik. Acenteleri 2 gün Hakkâri ve 2 gün Van olmak üzere 4 gün ağırlayacağız. Yakın bir süreçte de buradaki sektörle bir araya gelip Türkiye’de iç pazarda kültür turları yapan büyük tur operatörleri ile acenteleri Yüksekova’ya davet edip coğrafyamızı tanıtmayı planlıyoruz. Bölgedeki turizmi mevsimsellikten çıkartıp 12 aya yaymak istiyoruz. Nitelikli turisti buraya getirebilmek için bugün buradayız. Bildiğiniz üzere geçen sene Yüksekova’ya Hilton oteli yapıldı. Çok güzel bir otel. Yaklaşık 170 tane odası var, bu da bizim elimizi güçlendiriyor. TÜRSAB olarak geçen yıl gibi bu yıl da ağırlığımızı bu bölgeye vereceğiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Türk Hava Yolları, Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru oldu Türk Hava Yolları 2024 – 2029 yılları arasında Taş Tepeler Projesi’nin ana sponsoru ve karşılama merkezi ile araştırma merkezinin isim sponsorluğunu üstlendi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy anlaşmayla ilgili olarak “Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasındaki işbirliğinin artarak devam edeceğine inanıyorum.” açıklamasında bulundu. Sponsorluk imza töreninde konuşan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bolat; "Özelde Göbeklitepe ve genelde ise 12 ayrı antik yerleşim yerinden oluşan Taş Tepeler yöresi sadece Türkiye’deki değil dünyadaki en önemli keşiflerden ve kazı alanlarından birisidir. Bildiğiniz üzere Türk Hava Yolları olarak dünyanın birçok farklı bölgesinde ülkemiz turizmine katkı sağlamak ve ülkemizi tanıtmak için etkinlikler düzenliyoruz. Amerika’dan Uzakdoğu’ya ve Avustralya’ya uzanan bir yelpazede düzenlediğimiz bu etkinliklerde Taş Tepeler’in tanıtımına özel ihtimam gösteriyor bu güzide belgeyi tanıtmak ve turizme katkı sağlamak için çalışıyoruz. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin sponsorluğunu üstlendiğimizi bildirmekten gurur ve mutluluk duyuyorum. Türk Hava Yolları olarak Taş Tepeler projesinin ana sponsoru ve Karşılama ile Araştırma Merkezi’nin isim sponsoru oluyoruz. Uzun soluklu bir proje olan Taş Tepeler projesine hep birlikte katkı sağlamaya Taş Tepeler’i, Şanlıurfa’yı ve ülkemizi dünyanın dört bir tarafına tanıtmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Taş Tepeler anlaşmasına dair açıklamalarda bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Özellikle Anadolu Arkeoloji konusunda çok büyük bir envantere sahip. 2018’den itibaren bu arkeolojik değerlerin gün yüzüne çıkarılması ve çıkarılan envanterin korunması açısından yeni bir politika uyguluyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak çok yoğun çalışmalara öncelik ediyoruz. Türkiye geneline baktığımızda 144 noktada yerli kazı başkanlığı, 32 noktada yabancı kazı başkanlığı vardı. Bu sene yeni projemizle birlikte hem kazı başkanlıklarının tamamı yabancı kazı başkanlıklarının olduğu yerlerde, yerli kazı başkanlıklarıyla takviye edildi hem de ekip, ekipman ve bütçe olarak desteklenerek 12 aylık kazı programın alındı. Burada sevinerek söylemem gerekiyor ki Taş Tepeler projesi geleceğe miras kapsamına alınmış projelerin başında geliyor. Geçen sene Türkiye’de 720 noktada kazı ve kurtarma çalışması yapıldı ve bu dünyada rekordur. En çok yıllık kurtarma çalışması yapılan ülke olduk. 2024’te bu sayıyı 750’ye çıkartmaya çalışıyoruz. 2026’da da yıllık 800’lük kazı çalışması projelendirerek bu süreci arttırarak dünya genelindeki liderliğimizi devam etmek istiyoruz.” dedi Konuşmasına Taş Tepeler projesi çalışmalarından söz ederek devam eden Bakan Ersoy, “Özellikle 2021 yılında başlatılan Taş Tepeler projesiyle daha önceleri sizin Göbeklitepe olarak bildiğiniz projeyi çok daha geniş bir alana yaydık. Özellikle Göbeklitepe, Karahantepe, Gürcütepe veya Harbetsuvan gibi 11 ayrı bölgeye yayılarak çalışmalar devam ediliyor. Burada Karahantepe ve Göbeklitepe’de özellikle Taş Tepeler projesinde Şanlıurfa müzemizin denetiminde İstanbul Üniversitesi arkeoloji ana bilim dalıyla birlikte detaylı bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmalar sadece bir üniversite ile sınırlı değil. Şu anda 21 tanesi yabancı olmak üzere yaklaşık 32 tane üniversite ve enstitü birçok akademik kurumla iş birliği yaparak bu çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Şu anda arkeoloji konusunda Türkiye’deki en geniş kapsamlı arkeoloji projesi olarak da bu benimsenmiş durumda. Hatta Karahantepe özelinde 2023 yılında 32 ülkeden 970 hakemin katıldığı bir süreçte. Dünyanın en önemli 9 projesinden biri olarak kabul edildi.” ifadelerini kullandı. Konuşmanın sonlarında Türk Hava Yolları ile yapılan anlaşmanın önemine vurgu yapan Ersoy, ”Bu sponsorluk çok önemli. Türk Hava Yolları ile yaptığımız bu çalışmalar kapsamında bu yıl içinde laboratuvarların da olduğu bir araştırma merkezini hayata geçireceğiz. Karahantepe’de önümüzdeki sene ziyaretçi merkezini oluşturacağız. Geçen sene deprem sebebiyle ertelemiş olduğumuz Dünya Neolitik Kongresi’ni 4 – 8 Kasım tarihlerinde Harran Üniversitesi’nde gerçekleştireceğiz. Ben Türk Hava Yolları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğinin ilerleyen yıllarda artarak devam edeceğini düşünüyorum. Zaten turizm açısından da bakıldığı zaman 330’dan fazla noktaya direkt uçuşuyla Türk Hava Yolları inanılmaz bir hizmet sunuyor. İnşallah bu sinerjiyi katlayarak devam ettireceğiz. Bugün imzalayacağımız anlaşmanın protokolünün de daha nice hayırlı protokollere vesile olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.” dedi. Bakan Ersoy’un konuşmasının ardından karşılıklı olarak imzalanan anlaşma sonrası ikili basın mensuplarına poz verdi. Program “Connect To Türkiye” Etkinliği ile devam etti.
Balıkesir Ulusal doğal gaz boru hattı Dursunbey’e geliyor Taşımalı CNG sistem ile 2021 yılında Dursunbey’e kazandırılan doğal gaz, 2025 yılında Dursunbey’e ulusal hat ile gelecek. Orhaneli üzerinden gelecek olan hatta çalışmalar başladı. Dursunbey’de gerçekleştirdiği projeler ile isminden sıklıkla söz ettiren Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, sözünü verdiği doğal gaz ulusal boru hattı projesine, BOTAŞ yetkililerinin de katıldığı törende start verdi. Dursunbey 2. Etap TOKİ konutları üzerinde bulunan şantiye alanından başlayan projenin açılış törenine Belediye Başkanı Ramazan Bahçavan, BOTAŞ Kontrolör Amiri Abdullah Kılıç, Belediye Meclis üyeleri, ilçe muhtarları, STK temsilcileri, yüklenici firma yetkilileri, çeşitli kurum ve kuruluşlardan yetkililer ile çok sayıda vatandaş katıldı. Açılış konuşmasını yapan Başkan Bahçavan, yıllardır hayalini kurmuş oldukları bir projenin gerçekleşmesine bu törende şahitlik ettiklerini belirtti. Dursunbey’in yüzde yetmişinin ormanlarla kaplı olduğu halde hava kirliliğinin yaşandığını söyleyen Bahçavan; “Allaha şükür çabalarımız sonuç verdi. Burada BOTAŞ’ın yetkilileri var, onların nezdinde Enerji Bakanlığımıza ve BOTAŞ Genel Müdürümüze çok teşekkür ediyorum. İlk etapta bakanlığımızın çabaları, bizlerin onlara defalarca gidip gelmemizle taşımalı sistem doğal gaza kavuştuk. Tabi o da bir yere kadar. Tüm Dursunbey’in daha konforlu doğal gaza kavuşması, OSB’mizde de doğal gaz ihtiyacı olması nedeni ile ulusal doğalgaz için de girişimlerimiz oldu. 37,5 kilometrelik bu hatta Büyükorhan’a doğru çalışmalar hızlı bir şekilde başladı. Ben bu çalışmalara vesile olan en başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Enerji Bakanımıza, BOTAŞ Genel Müdürümüze, BOTAŞ yetkililerine ve elini taşın altına koyan kıymetli müteahhidimize çok teşekkür ediyorum” dedi. Çalışmalar hakkında teknik bilgi veren BOTAŞ Kontrolör Amiri Abdullah Kılıç ise “Büyükorhan ilçesinden aldığımız doğal gazı Dursunbey’de yapacağımız PİG istasyonuna yaklaşık 38 kilometrelik bir hatla getireceğiz. Projemizin yer teslimi 27 Mart 2024’te yapıldı. Toplam yapım süresi 1 yıl olacak. Projemizin bitiş süresi ise 27 Mart 2025 olarak belirlendi. Ama biz bu projeyi bir yıl kadar uzatmak istemiyoruz. Mümkün olan en kısa sürede inşallah Kasım ayı gibi bitirmeyi planlıyoruz. Güzergâh açma çalışmalarımız başladı. Bu sürede yaklaşık olarak 3 km güzergâh açtık. Güzergâh açma çalışmalarımız devam ederken önümüzdeki hafta itibari ile boru dizmeye ve kaynak yapmaya başlayacağız. Yapılacak olan testlerin ardından yıl sonuna doğru bu hatta gazı vermeyi planlıyoruz” dedi. Konuşmaların ardından Dursunbey Müftüsü Ali, Öztürk tarafından dua yapılırken, sonrasında ise kurban kesildi. Törenin ardından güzergâhta incelemelerde bulunan katılımcılar, yüklenici firma yetkililerine kolaylıklar diledi.