POLİTİKA - 28 Şubat 2012 Salı 16:07

BDP GRUP TOPLANTISI

A
A
A
BDP GRUP TOPLANTISI

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Siz, 28 Şubat’ın hem destekçisi hem ürünü olarak iktidara geldiniz" dedi.
BDP Genel Başkanı Demirtaş, partisinin TBMM’deki grup toplantısında ’28 Şubat postmodern darbesinin’ yıldönümü olduğunu hatırlatarak başladığı konuşmasında 28 Şubat’ın sivil siyasete yapılmış haksız ve hukuksuz bir müdahale olduğunu kaydetti. 28 Şubat’ın toplumu dizayn etme, muhalefeti sindirme, Türkiye’yi yeni dünya düzeniyle içli-dışlı hale getirme, sinmiş, biat eden bir toplum oluşturmak istediğini dikkat çeken Demirtaş, "Yoksa sadece bir başbakanı indirip yerine başka bir başbakan getirmek gibi basit
bir amacı olamazdı. Esas hedefleri açısından incelendiğinde; 28 Şubat’ı gerçekleştirenler başarılı olmuşlardır. ’Bin yıl sürecekti 10 yıl bile sürmedi’ diyenlere şaşırıp kalıyorum. Madem darbe milli görüşe karşı yapılmış, o çizgiyi öncelikle inkar eden sizsiniz. ’Milli görüş gömleğini çıkardık’ diyenler sizsiniz. Siz zaten ’gömleği çıkardık’ diyerek bu tasfiyeye çanak tuttunuz, alkışladınız. 28 Şubat’ın milli görüşü tasfiye etme amacına hizmet ettiniz. 28 Şubat’ın çocuğu, bebeği olarak 2002’de iktidara
geldiniz. Siz 28 Şubat’ın hem destekçisi hem ürünü olarak iktidara geldiniz" dedi.
Bir kaç generali içeri atmanın, soruşturma açmanın darbeyle mücadele etmek olmadığını vurgulayan Demirtaş, "12 Eylül de 28 Şubat da etkileri itibariyle hala yaşıyor. Ortada bir darbeci zihniyet varsa sizin zihniyetinizdir" diye konuştu.
Demirtaş, özel yetkili mahkemelere dikkat çekerek, ’’Özel yetkili mahkemeler kaldırılmadığı müddetçe demokratikleşme konusunda şeffaflaşıldığını kimse anlatmasın. Özel yetkili mahkemeler tümüyle kaldırılmalıdır’’ ifadesini kullandı.
12 yıllık zorunlu eğitim tartışmalarına değinen Demirtaş, Milli Eğitim Bakanı’nın ’MGK’ya bilgi verdiğini’ öne sürerek, ’’Bakan MGK’yı ikna etmeye çalışıyor, ikna olup çıkıyor. Milli Eğitim Bakanı, daha parlamentonun bilgisi olmadan, Meclis’te komisyonlarda tartışılmadan gidip askere brifing veriyor, onları ikna etmeye çalışıyor" dedi.
Yaşanan tartışmaları ’sığ tartışmalar’ olarak nitelendiren Demirtaş, ’’AKP’ye anahtar teslimi, sıfır kilometre gerçek İslam devleti verseniz kabul etmez. Böyle bir amacı yok. Sadece bu amacı varmış gibi konuyu bunun üzerinden tartıştırıyor ve gerçek amacını gerçekleştiriyor. Mesele dindar gençlik yetiştirme değil uysal gençlik yetiştirme meselesidir. Gerçek anlamda dindar gençlik sorgulayan gençliktir. Allah’tan başkasına kulluk etmez. Zalim kim olursa olsun ezilenin yanında olur" şeklinde konuştu.
MGK’daki "doğu ve güneydoğuda öğretmen açığının kapatılmasına karar verildiği" yönündeki açıklamaya da değinen Demirtaş, şunları söyledi:
’’Nerede, MGK’da. Parlamentoda mı, Milli Eğitim Bakanlığında mı? Hayır, MGK’da. Onun için 4+4 mü 4x4 mü olacak, orada karar verilir. Bu topraklara İslam’ın kendisi tehlike değildir, İslam’ın köhnemiş uluslararası düzene hizmet eder hale getirilmesi tehlikedir."
Demirtaş, Uludere olayıyla ilgili görüntülerin hala izlenemediğini ve soruşturmanın sonuçlandırılamadığını kaydederek konuyu Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne götürdüklerini ve usul açısından başvurunun kabul edildiğine dair yazının kendilerine geldiğini belirtti.
Taksim’de gerçekleştirilen Hocalı katliamı protestosu ile ilgili görüşlerini de açıklayan Demirtaş, gösteride ırkçı, nefret söylemlerin yer aldığı iddia ederek, "Organizasyonu bizzat bakanlık yapıyor. Çıkıp Taksim’de titreye titreye ırkçılık yapan aynı kişi. Irkçılığın manifestosunu yazıyor. Aynı Bakan, Hrant Dink’in katleden örgütü ortaya çıkarmakla sorumlu. Örgütün niye ortaya çıkmadığını anladınız mı? Taksim’e çıkın, örgüt orada. Örgütün kimler tarafından kollandığı ortada. Böyle bir Bakan’ın bu
ülkenin iç barışından sorumlu olması vahimdir " dedi.
İçişleri Bakanı’nın Taksim’de söylediklerinin onda birini kendisinin söylemesi durumunda ırkçılıktan, bölücülükten savcıların soruşturma açacağını iddia eden Demirtaş, "Aynı kişi bizi etnik milliyetçi olmakla suçluyor. Biz ırkçı milliyetçi oluyoruz bu beyefendi demokrat oluyor. ’İstifa et’ falan demiyoruz, çok yakıştı, devam. Hocalı’daki katliamı yapanlar, Taksim’de ırkçılık yapanların Ermeni olanlarıydı sadece. Aralarında sadece etnik kimlik farkı var" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.