POLİTİKA - 29 Şubat 2012 Çarşamba 15:08

CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ HAMZAÇEBİ`NİN BASIN TOPLANTISI

A
A
A
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ HAMZAÇEBİ`NİN BASIN TOPLANTISI

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, Fransa Anayasa Mahkemesi Konseyi’nin sözde soykırımı inkarı suç sayan yasayı iptali kararının gerekçelerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirterek, "Bu kararı mutlulukla karşılayan hükümetimize bu kararın gerekçelerini dikkatle okumasını öneriyorum. Türkiye’de yumurta atma eylemi bir terör eylemi sayılıyor. Bu karar Türkiye’ye de örnek olmalıdır" dedi.
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Hamzaçebi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmadığını belirterek, "Ufacık, azıcık bir kar yağdığında, iki santimetrelik bir kar olduğunda Ankara dökülüyor. Ankara’da Büyükşehir Belediyesi yoktur, bu her kar yağdığında ortaya çıkmaktadır. İki santimetrelik kar yağışında şehir felç oluyorsa ortada belediyecilik hizmeti yok demektir" diye konuştu.
"FRANSIZ ANAYASA KONSEYİ SARKOZY’NİN GÜCÜNDEN ETKİLENMEKSİZİN ÖZGÜR BİR BİÇİMDE KARAR VERMİŞTİR"
Fransa Anayasa Mahkemesi Konseyi’nin tarihi bir karar aldığını ifade eden Hamzaçebi, bu kararın gerekçelerinin de bütün dünyaya örnek olacak nitelikte olduğuna dikkat çekti. Anayasa Konseyi’nin yasayı ifade ve iletişim özgürlüğüne aykırı bularak iptal ettiğini hatırlatan Hamzaçebi, "Hükümetin, bakanların ve diğer yetkililerinin Fransız Anayasa Konseyi’nin bu kararını mutlulukla karşılarken bunun gerekçelerini bir kenara atmaları ya da bu gerekçelerin Türkiye için geçerli olmamasını çok ilginç buluyorum.
Türkiye’de ifade özgürlüğü, düşünce özgürlüğü yoktur. Türkiye’de iletişim özgürlüğü yoktur. Bu kararı mutlulukla karşılayan hükümetimize bu kararın gerekçelerini dikkatle okumasını öneriyorum. Türkiye’de yumurta atma eylemi bir terör eylemi sayılıyor. Bu karar Türkiye’ye de örnek olmalıdır" şeklinde konuştu.
Fransa’da yarı başkanlık sistemi olduğunu belirten Hamzaçebi, "Fransa Başbakan’ın adını kimse bilmez ama cumhurbaşkanının adının Sarkozy olduğunu herkes bilir. Çünkü güç ondadır ve Fransız Anayasa Konseyi bu güçten etkilenmeksizin özgür bir biçimde karar vermiştir. Türkiye’de hükümetin gücünden Sayın Başbakan’ın gücünden etkilenmeyecek bir acaba yargı makamı var mıdır merak ediyorum veya Anayasa Mahkemesi Sayın Başkanı var mıdır merak ediyorum" diye konuştu.
MERVE KAVAKÇI
Bir gazetecinin Merve Kavakçı’ya iade-i itibar tartışmalarını nasıl değerlendirdiğine ilişkin sorusunu da cevaplandıran Hamzaçebi, "Merve Kavakçı olayı o günün şartları içerisinde gerçekleşmiş ve yargı yolu da denenmiş bir olaydır. Sayın Kavakçı’nın vatandaşlıktan çıkarılması işlemini ben son derece ağır buluyorum. Sayın Kavakçı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabilir" dedi.
Kavakçı’nın ABD vatandaşı olduğunun ortaya çıktığının belirtilmesi üzerine ise Hamzaçebi, "O yıllarda hukuk kendi içinde işlemiştir. Gerekli şartları taşıyor ise Sayın Kavakçı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olabilir. Parlamentonun kurallarını yeniden tartışalım derseniz bu başka bir şey. Bunu buralara getirmeyi doğru bulmuyorum ama Sayın Kavakçı şartları taşıyorsa Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına dönmek istiyor ise dönebilir diye düşünüyorum. Bu vesileyle parlamentonun kendi kurallarını oturalım
tartışalım derseniz onu doğru bulmuyorum" dedi.
"4+4+4’ü ÇOCUKLARA SORALIM"
Hamzaçebi, 12 yıllık kademeli eğitim sisteminin çocuk işçiliğinin önünü açacak bir düzenleme olduğunu belirterek, bu konuda çocukların görüşlerinin alınması gerektiğini söyledi. Hamzaçebi, "Çocukların görüşlerini alalım, soralım. Çocuklar televizyon reklamlarıyla ’bu ayakkabıyı giy, şu içeceği iç’ şeklinde tüketim ekonomisinin tüketici kitlesi midir sadece? Reklamlara gelince çocuklar bu ülkenin unsurları ama iş eğitime gelince çocuklar bu ülkenin asli unsuru sayılmıyor. Öneriyorum; çocukların
görüşlerini almalıyız. Anneler ve babalara çocukların görüşünü alarak parlamentoya yansıtmaları çağrısında bulunuyorum. Çocuklara soralım, 10 yaşında mı meslek eğitimine başlamak istiyorsun yoksa 14-15 yaşından sonra mı?" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."