YEREL HABERLER - 29 Şubat 2012 Çarşamba 14:22

AYVALIK’TA İLGİNÇ DOLANDIRICILIK

A
A
A
AYVALIK’TA İLGİNÇ DOLANDIRICILIK

Dolandırıcı olduğu iddia edilen bir kişi, uzun bir süre yanında çalıştığı patronunun çeklerini kullanarak patronunu 650 bin TL borca soktu.
Borcu ödeyemeyen patron hapse atıldı. İşi bozuldu ve yuvası dağıldı. 18 ay süresince kendisine ait olmayan borç yüzünden cezaevinde çile dolduran patron tahliye olduğunda, kendisini dolandıran eski çalışanının büyük bir servete sahip olduğunu öğrendi. Onun izini sürerken, eski çalışanın kullandığı telefon hattının izini süren eski patron, telefonun Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde ekmek satışı yapan bir esnafa ait olduğunu öğrendi. Ayvalık’a gelen, K.C. adlı eski işveren, dev bir GSM firmasının Ayvalık’taki esnafın adına eski çalışanına kimlik kaydı olmadan telefon hattı verdiğini öğrendi. Kendisinden habersiz bir başkasına telefon hattı vermesi nedeniyle O.Ü. ile 650 bin TL’lik çek borcu kalan iki mağdur Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek muhatapları hakkında suç duyurusunda bulundu. Ayvalık ilçesinde, O.Ü. adlı bir girişimcinin 8 Ocak 2012 tarihinde ülke genelindeki birçok yazılı yayın kuruluşunun sayfalarında yer verdiği, ‘Ayvalık’ta Alo Ekmek Uygulaması’ adlı haberi okuyan Manisa’nın merkez mahallelerinden Laleli’de okuyan bir uyanık, haberin kahramanı O.Ü.’nün adını kullanarak büyük bir GSM şirketinden telefon hattı satın aldı.
YILAN HİKAYESİ GİBİ
İsminin M.Y. olduğu iddia edilen 48 yaşındaki, eşinden bir süre önce boşandığı belirtilen 1 çocuk babası uyanık, söz konusu GSM firmasından çıkardığı hattın ardından, aynı mahallede ikamet eden K.C. evli ve 1 çocuk babası arkadaşının kurduğu tekstil firmasının adına 10 adet çek yaprağıyla piyasadan 650 bin TL dolandırarak kayıplara karıştığı ileri sürüldü. Kendisinin yanında uzun bir süre çalışarak güvenini kazanan ve bunun üzerine 650 bin TL’lik hatır çeki verdiği M.Y. adlı şahıs nedeniyle, çeklerin karşılığının olmaması sonucunda yargılanıp, Kütahya’nın Simav ilçesindeki kapalı cezaevinde 18 ay süresince tutuklanan K.C. adlı tekstilci vatandaş ise, cezaevinden tahliye edilmesinin hemen ardından Y.’nin peşine düştü.
İlk iş olarak Y.’nin kullandığı cep telefon numarasının kime ait olduğunu araştıran hatır çeki mağduru Ceylan, söz konusu telefon hattının sahibinin Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, ekmek satış noktası işleten O.Ü.’ye ait olduğunu öğrendi ve önceki gün Manisa’dan, Ayvalık’a gelerek, sora sora O.Ü.’yü buldu.
O.Ü.’ye kendisinin adını taşıyan telefon hattının, 10 adet çek yaprağını hatır için verdiği eski arkadaşı M.Y.’ye ait olduğunu söyledi. K.C.’nin anlattıklarına inanamayan O.Ü., C. ile birlikte söz konusu GSM firmasının Ayvalık’taki satış noktasına giderek, 0555 6041928 nolu telefon hattının kendisinin ismine düzenlenmiş olduğunu şaşkınlıkla gördü.
Kendisine 650 bin TL’lik çek borcunu bırakarak kayıplara karışan M.Y. yüzünden 18 ay cezaevinde çoluk çocuğundan uzak kalıp, işlerinin bozulması nedeniyle yuvasının da dağılma noktasına geldiğinden yakınan K.C. ise oldukça dertli. Aslen İzmir-Bayraklı’lı olduğunu söyleyen K.C., “M.Y. ile Manisa’da tanıştık. Başlangıçta çok efendi ve ağırbaşlı bir kişi olarak tanımıştım kendisini. Bir süre sonra birlikte tekstil ve gıda malzemeleri alıp satmaya bile başladık. 5 yıllık bir ağabey kardeş ilişkimiz vardı. Derken bir gün ailemle birlikte tekstil üzerine küçük çapta bir şirket kurdum. Karınca kararınca döndürmeye çalışıyordum işimi. Toptan satın aldığım ürünleri perakende pazarlayarak evimin nafakasını çıkarmaya çalışıyordum. Bir süre sonra işsiz olduğu için ağabey diye hitap ettiğim M.Y.’yü yanıma alıp iş verdim. Bu süreçte bana inanılmaz bir güven duygusunu aşıladı. Öyle ki kasadaki parayı bile ona güvenerek bırakıp gidebiliyordum. Bir gün kendisine 4 adet çek yaprağı lazım olduğunu söyledi. Tereddüt etmeden çekleri kestim, imzaladım ve verdim. Toplam 20 bin TL’lik çeki vadesi geldiğinde ödemişti. Hiçbir sorunla karşılaşmamıştık. Aradan bir süre daha geçti. Yine geldi ve bu kez kendisine 10 adet çek yaprağının lazım olduğunu söyledi. İlk kestiğim çekleri ödemişti ve kendisine inanılmaz güveniyordum. 10 adet boş çek yaprağının altını imzalayıp, kendisine verdim. Bir gitti o gidiş oldu. Çeklerin vadesi geldiğinde 650 bin TL’lik büyük bir borçla karşılaştım. Kendisini her yerde aradım ama yer yarılmış içine girmişti. Derken çeklerin karşılığını yatıramadığım için cezaevine düştüm. 18 ay süresince bana ait olmayan borç yüzünden parmaklıklar arkasında kaldım. 11 gün önce cezam sona erdi ama yasalar karşısında halen daha 650 bin TL borçlu durumdayım. Duydum ki çok güvendiğim M.Y. şimdi çok büyük bir servetin sahibi olmuş. 2 yıl gibi sürede 650 bin TL bedelinde çeklerim sayesinde yaptığı sermayeyi çok büyük bir yatırıma dönüştürmüş. Bu arada eşinden de boşanmış. Ama benin derdim en azından halen daha ödemeye yükümlü olduğum 650 bin TL’lik borçtan beni kurtarması. Şeytan görsün yüzünü. Ama en azından çekleri ödesin. Evim dağıldı. İşim bozuldu. Ama ben yinede kendisinden hiçbir şey istemiyorum yeter ki çeklerin karşılığını ödesin. Geceleri uyuyamıyorum. Bana ait olmayan bir borç yüzünden tekrar cezaevine düşmek istemiyorum” diyerek gözyaşı döktü.
GSM FİRMASI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Öte yandan, Ayvalık’ta telefonla evlere ekmek servisi yapmasıyla 8 Ocakta birçok yerel ve ulusal gazetelere konu olan O.Ü. ise, kendisinin adını gazetelerde okuyarak, kendi ad ve soyadıyla, M.Y.’ye telefon hattı veren GSM firmasıyla, M.Y. hakkında Ayvalık Cumhuriyet Başsavcılığı’na giderek, suç duyurusunda bulundu.
O.Ü., “İnanılır gibi değil. Bir firma nasıl olur da yeni hat başvurusunda bulunan bir kişiye nüfus kağıdı olmadan hat verebilir? Üstelik bilgisayar sisteminde benim aynı GSM firmasında başka bir no ile kaydım varken ve benim imzamı taşımazken” diyerek başına gelenin bir başka kişinin başına gelmemesi için dava açacağını ve bu davanın bir emsal teşkil etmesini, kendisinden sonra da benzeri bir durumla karşılaşabilecek bir başka mağdur olabilecek vatandaşa meşale olmasını istediğini kaydetti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Veysel Bilen: "Musaba’nın transferi etik açıdan doğru değil ama Samsunspor yönetiminin başarısıdır" Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, Anthony Musaba transferinin etik açıdan doğru olmadığını ancak kulüp adına bir yönetim başarısı olduğunu söyledi. Bilen, Samsunspor’un yaklaşık 20 yıl sonra ciddi bir gelirle oyuncu satmasının kulüp adına önemli bir kazanım olduğunu belirtti. Trendyol Süper Lig’de ara transfer dönemine günler kala dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ederken, Fenerbahçe Samsunspor’un 25 yaşındaki sol kanat oyuncusu Anthony Musaba için devreye girdi. Musaba’nın sarı-lacivertlilerin ile anlaşmasının ardından Karadeniz temsilcine karşı tutumu kulüp tarafından tepki toplamıştı. Samsunspor Başkan Vekili Veysel Bilen, konuyla alakalı basın mensuplarına kapsamlı bir açıklama yaptı. Musaba’nın sözleşmesinde sezon başında yurt içi ve yurt dışı transferler için serbest kalma maddesi bulunduğunu hatırlatan Bilen, "Buraya kadar her şey normal. Oyuncunun belirlenen bedel ödendiğinde serbest kalma hakkı vardı. Ancak normal olan, böyle bir talep geldiğinde menajerin ya da oyuncunun kulübü bilgilendirmesidir. Bu yapılmadı" şeklinde konuştu. "Bu durum hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir" Transfer görüşmelerinin perde arkasında yürütüldüğünü ve Samsunspor yönetimi ile teknik heyetin bu süreçten haberdar edilmediğini belirten Bilen, "Birkaç maç öncesinden sözlü bir anlaşma yapılmış, resmiyeti beklenmiş. Bu durum bizim nezdimizde hem menajer hem de oyuncu açısından ciddi bir eksikliktir. Oyuncunun hocasına, futbol direktörüne ya da yöneticilerine bunu paylaşması gerekirdi" diye konuştu. "Sorumlular; menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticisidir" Sosyal medya ve ulusal basında yer alan haberlerin ardından transfer sürecinin ortaya çıktığını aktaran Bilen, görüşmeleri yürüten kulübün o ana kadar Samsunspor’a herhangi bir resmi bilgilendirme yapmadığını söyledi. Bilen, "Bu davranış etik değildir. Eksik ve hatalıdır. Bu hatanın sorumluları menajer, oyuncu ve bu işten sorumlu olan kulüp yöneticileridir" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe camiasıyla ilgili tepkileri de değerlendiren Bilen, yanlışların camialara mal edilmesinin doğru olmadığını dile getirerek, "Bir kulübün yöneticileri hata yaptığında bunun bedelini tüm camiaya yüklemek doğru değil. İki büyük camiayı karşı karşıya getirecek bir dil kullanılmasını biz de doğru bulmuyoruz" dedi. Kırmızı-beyazlı kulübün transfer politikasını nasıl şekillendirdiklerini anlatan Bilen, "Biz bugüne kadar etik dışı bir transfer sürecinin içinde olmadık, olmayız. Bir oyuncuyla ilgileniyorsak önce kulübünün kapısını çalar, izin isteriz. Futbolun marka değerini korumak bunu gerektirir" dedi. "Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz" Musaba transferinin kulüp için ciddi bir ekonomik getiri sağladığını vurgulayan Bilen, "Altı ayda Samsunspor, oyuncusunu vitrine koyup satabilecek bir noktaya geldi. Yaklaşık 20 yıl sonra ilk kez ciddi bir bedelle oyuncu satıyoruz. Bu, yönetimimizin ve başkanımızın başarısıdır. Samsunspor yeniden sahnelere döndü" ifadelerine yer verdi. "Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz" Samsunspor’un bundan sonra da oyuncular için cazip bir vitrin olmaya devam edeceğini ve bu doğrultuda transfer politikasını kararlılıkla sürdüreceklerini ifade eden Bilen, "Oyunculara ‘gel, oyna, Samsunspor’da vitrine çık’ diyebileceğimiz bir noktadayız. Bu kulübümüzün imajı açısından çok değerlidir. Musaba’ya da yeni takımında başarılar diliyoruz. Biz kendi yolumuza bakacağız" sözleriyle açıklamasını tamamladı.
Bingöl Bingöl’de depremlere karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor Bingöl’de muhtemel bir deprem riskine karşı konteyner kent hazırlıkları sürüyor. . Üç büyük fay zonunun kesişim noktasında bulunan Bingöl’de muhtemel depremlere karşı hazırlıklar hız kesmeden sürüyor. Bingöl Valisi Dr. Ahmet Hamdi Usta öncülüğünde merkez başta olmak üzere ilçelerde konteyner kentler sürüyor. Merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanı hazır hala getirilirken Yedisu ilçesinde ise 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi ile 42 konteyner kullanıma hazır duruma getirildi. Diğer ilçelerde de hazırlıkların yapılacağı bildirildi. Vali Usta, "Muhtemel bir depreme hazırlık anlamında Bingöl merkezde Mehmetçik Konteyner Kent alanını hazır hale getirmiştik. Benzer şekilde ilçelerimizde de konteynır kent alanları yapıyoruz. Bu kapsamda Yedisu Kaymakamlığımız tarafından Yedisu ilçemizde kurulan konteyner kentte, afetlere hazırlık kapsamında altyapı ve üstyapı çalışmaları tamamlanmıştır. Mevcut durumda 2 adet konteyner kriz ve idare merkezi, 42 konteyner ise vatandaşlarımızın kullanımına yönelik olmak üzere 44 konteyner İhtiyaç olduğu anda kullanıma hazır durumdadır. Tamamlanan bu alana ilaveten; ikinci bir yedek konteyner toplama alanı oluşturulmuştur. Köylerde boş, kullanılmayan ve konutları teslim edilen vatandaşlarımızdan konteynerler toplanmıştır. Toplanan konteynerler toplama alanında nizami şekilde depolanmıştır. Afet durumunda hemen kuruluma geçilebilecek şekilde alan planlanmıştır. Arazi; altyapı ve üstyapı açısından kaba hazırlıkları yapılmış ve kuruluma uygun olarak seçilmiştir. Bu şekilde toplanan 40 yedek konteyner ihtiyaç duyulması halinde hızla kurulum yapılabilecek durumda bekletilmektedir. Kalan 6 ilçemizde de benzer hazırlıkları yapacağız" dedi.