DÜNYA - 01 Mart 2012 Perşembe 15:57

HAMZA HAMZAOĞLU TARAFTARA SESLENDİ

A
A
A
HAMZA HAMZAOĞLU TARAFTARA SESLENDİ

Bank Asya 1. Lig’de mücadele eden Akhisar Belediyespor, Göztepe maçı hazırlıklarına devam ediyor.
Yılmaz Atabarut Tesislerinde basına kapalı yapılan çalışma öncesi Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, 5 Mart Pazartesi günü saat 20.00 de İzmir’de yapılacak karşılaşma öncesi tüm taraftarları stada davet etti.
Karşılaşmanın zirve mücadelesi yolunda önemine değinen Hamzaoğlu, "İzmir Atatürk stadında yapılacak karşılaşmaya tüm Akigoları bekliyoruz. Bu zorlu zirve mücadelesinde taraftarımıza ihtiyacımız var. Bu noktada taraftarımızı yanımızda görmek bizleri oldukça memnun edecek ve motivasyonumuz üst seviyeye çıkacaktır. Çalışmalarımıza aralıksız devam ediyoruz" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Yalova 29 yıldır otizmli çocuğuna gözü gibi bakıyor Yalova’da yaşayan Mürvet Uzman, otizmli oğlu 29 yaşındaki Fatih’e gözü gibi bakıyor. Mürvet Uzman, hayatını 29 yaşındaki otizm spektrum bozukluğu olan oğlu Fatih’e adadı. Çocuğunun mutluluğu için eşiyle birlikte büyük çaba sarf eden Uzman, çocuğuyla birlikte yaşamaktan çok mutluluk duyduğunu anlattı. Oğluyla hayatı beraber tanımaya çalıştıklarını söyleyen Uzman, “Evli bir ablası, kızım var. Yeni torun sahibi oldum. 6 aylık bir oğlumuz var. Kızım doğduktan dört yıl sonra oğlum dünyaya geldi. Her şey ilk başta normaldi. Daha sonra baktım, çocuğuma nazaran konuşmalarında gerileme başladı. Bunu doktorlara sorduk pek anlamadılar. Erkek çocuktur, geç konuşur filan dediler. Halbuki her şeyi ilk çocuğum gidiydi. Ondan sonra araştırmaya başladık. Apartmandaki komşumun kızı ve damadı doktordu. Onlar otizm dediler. İlk defa duyduğum bir kelimeydi çünkü. Olayı anlattılar. Onların torunlarının başına böyle bir şey gelmiş başına. İstanbul Bakırköy’deki doktora sevk ettiler bizi. Oradaki incelemeler sonucunda çok hafif düzeyde otizm rahatsızlığı ver dediler. Bunun tek çaresi, önce tabi ilaç tedavilerimiz de vardı, hap olarak. En güzeli eğitim, normal çocuklarla beraber olması. O zamana kadar bizim ailemizde, çevremizde engelli bir birey yoktu. Yine uzaktan görüyorduk ama otizm hiç yoktu. Özel her ay götürdüğüm doktorum anlamadı. Çünkü her şey çok normaldi. Yürümesi, koşması. Fakat 2 yaşından sonra yavaş yavaş nesnelerin ismini unutmaya başladı, konuşma tamamen kesildi” dedi. "Duvara toslamış gibi olduk" Yaşadıklarından dolay çok üzüldüklerini anlatan Uzman, şöyle konuştu: “Duvara toslamış gibi olduk. Daha sonra biz bununla baş edeceğiz, dedik, kabullendik. Bilinçli bir anne ve baba, ebeveyndik. Fakat dış çevreden çok üzdüler bizi. İşte bize getirin, biz onu konuştururuz. Siz konuşturamıyorsunuz. İlgilenmiyor musunuz, ilgisiz anne-baba mısınız diye birçok şeylerle karşılaştık. Biz kendi derdimiz varken başkalarına dert anlatmaya çalıştık. Biz başarmaya ant içmiştik. Doktorlarımızı da hiç bırakmadık. Onların bütün sözlerini yerine getirdik. Çocuğumla çok ilgilendim, hatta daha fazla. Kızım sakin kusura bakma, gerektiği gibi sana özen gösteremedim, konuşamadıysam kardeşinden dolayı. Hep özür dilerim. Hep içimde kalıyor, yetebildim mi diye. Üzülüyorum bazen kendi kendime. Sağ olsun kızım da kardeşini çok sahiplendi, eşi de öyle sağ olsun. Bu süreçte ilkokula başladık. OÇEM’in lisesine gittik. İlk mezunları Fatih ve arkadaşları 8 kişiler.” Okulda Fatih’in sporla tanıştığını ifade eden Uzman, çocuğun gelişimi adına birçok spor branşıyla ilgilendiğini dile getirerek, şunları kaydetti: “Fatih’in 100-200 metre koşularda Türkiye birincilikleri var. Hatta milli takıma da alacaklardı ama bazı nedenlerden dolayı alamadılar. Biz yine spor hayatımıza devam ettik. Yüzmeye gidiyor, babasıyla bodybuilding yapıyor. Yaz tatillerini beraber değerlendiriyoruz. Sonra yeni Yaşam Engelliler Derneği’ndeyiz. Orada haftanın 5 günü iş okulu gibi eğitsel çalışmaları var. Folklor, tiyatro, el işi boncuk çalışmaları böyle devam ediyor. Biz olabildiğince her zaman normal çocuklarla, kendi arkadaşlarıyla beraber olmaya çalışıyoruz. Kitap okutuyoruz evde. Her filmi izlemez seçicidir. Müziklerde de öğledir, çok iyi kulağı vardır. Yalova’da Şifahane koromuz var. Orada Türk Sanat Müziği söylüyor. Haberlerdeki gündemdeki şeylerin kritiğini yapıyoruz. Bazen haberleri bize kendisi anlatıyor. İyi ki onu tanımışım, ben çok seviyorum oğlumu. Allah’ın bir lütfu. Tüm anne ve babalar için çocukları öyledir. O bize yol gösterici. Hayata bakış açımı da değiştirdi. Bir gün 14-15 yaşlarında ortaokuldaydı. Nisan ayı otizm farkındalık ayıydı. Televizyonda haber programı vardı. Orada otizm ile ilgili şeyler anlatılıyordu. Çok üzüldüm, yaşadığım şeyleri de anlatmışlardı. Ağlıyordum o sırada Fatih yan odadan geldi ‘Anne üzülme ben engelli değilim’ dedi. Hiç beklemediğim bir şeydi. Çok duygulanmıştım. Halen o duyguları yaşıyorum. Dedim ki benim çocuğum hakikaten engelleri aşacak.”
İstanbul Edirnekapı Şehitliği’nde hüzünlü Anneler Günü Anneler Günü’nde Edirnekapı Şehitliği’ne gelen şehit anneleri, duygusal anlar yaşadı. Şehit yakınları, Anneler Günü nedeniyle Edirnekapı Şehitliği’ne gelerek yakınlarının kabrini ziyaret etti. Hüznün hâkim olduğu şehitlikte, şehit yakınları şehitlerin kabri başında dua etti. Her Anneler Günü’nde olduğu gibi bugün de şehitleri ziyarete gelen yakınları, kabirlerini temizledi. “Gelmesine 1 hafta kalmıştı” Oğlunun askerliğinin bitmesine 1 hafta kala Tunceli’de şehit olduğunu gözyaşlarıyla belirten anne Pembe Üvenç “Oğlum Tunceli’de şehit oldu. Gelmesine 1 hafta kalmıştı. 20 yaşındaydı. Ahmet’ime ağlayıp duruyorum. Sabahlara kadar ağladım. Oğlum boylu posluydu. Ziyarete daha kızlarım gelecek. 4 oğlum 2 kızım vardı, bunun yeri ayrıydı. Telefonda arıyordu, ’Annem geliyorum, 1 haftam kaldı’ diyordu. Ölürsem oğlum için ölürüm. Mekânı cennet olsun” dedi. “Burası ikinci evimiz” Her özel günde şehit oğlunun kabrinin başında olduğunu dile getiren anne Nimet Ercan “Bizim için çok zor. Her zaman buradayız. Her bayram, her özel günde. Burası ikinci evimiz. Valla çok buruk, üzgünüz evladımız yanımızda olmadığı için. Vatan sağolsun. Öyle teselli bulduk” ifadelerini kullandı. “Ben öldü gibi bakmıyorum, aksine şehitler ölmez” Anneler Günü’nde şehit oğlunun kabrini ziyaret eden anne Emine Koç, “Bir anne olarak bugün farklı bir gün. Ne söylesem size acımı tabir edemem. Sadece kalbim çok acıyor. Her şekilde eksikliğini hissediyorum. İlk şehadet haberi geldiğinde o gün nasıl canım yandıysa, hala da devam ediyor. Devam da edecek, inşallah Rabbim cennetinde kavuşturuna kadar. Hamd olsun Rabbime, evladım şehit, bu güzel duyguyu, onuru, adı bize verdi. Kendi de en güzel makamda. Enes bizimle zaten. Ben öldü gibi bakmıyorum, aksine şehitler ölmez, onlar diri, biz görmeyiz. Buradayım ama Enes hep benimle birlikte” diye konuştu.