YEREL HABERLER - 04 Mart 2012 Pazar 14:13

EŞME’DE TRAFİK KAZASI BİR ÖLÜ 8 YARALI

A
A
A
EŞME’DE TRAFİK KAZASI BİR ÖLÜ 8 YARALI

Uşak’ın Eşme ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında bir kişi öldü 8 kişi yaralandı.
Edinilen bilgiye göre bugün sabah saatlerinde Eşme’den Denizli istikametine seyreden Mestan Tunç (47) idaresindeki 64 ER 872 plakalı otomobil, Denizli istikametinden Eşme istikametine seyreden Hüseyin Aydemir (29) idaresindeki 64 ER 112 plakalı otomobille çarpıştı. Eşme ilçe merkezine 56 kilometre uzaklıkta meydana gelen kaza sonucu 64 ER 872 plakalı otomobilin sürücüsü Mestan Tunç hayatını kaybetti. 64 ER 112 plakalı otomobilin sürücüsü Hüseyin Aydemir ile A.Y, Ç.Ü, E.B, M.A, S.A, V.B ve A.Ç yaralandı. Yaralılar ambulanslarla Eşme Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma devam ediyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri ’360 KAYSERİ’ yayında Kayseri Büyükşehir Belediyesi, Başkan Dr. Memduh Büyükkılıç’ın liderliğinde akıllı şehircilik vizyonunu bir adım ileri taşıyarak tamamen kendi imkânlarıyla geliştirdiği ’360 Kayseri’ projesini vatandaşların hizmetine sundu. Proje, Kayseri’nin ilçelerini, tarihi ve kültürel mirasını yüksek çözünürlüklü 360 sanal gezinti deneyimiyle dünyaya tanıtmayı hedefliyor. Kayseri Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehircilik ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığı, akıllı şehir uygulamalarında örnek gösterilecek yeni bir projeyi hayata geçirdi. Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamen yerli imkânlarla geliştirilen ’360 Kayseri’ dijital gezinti platformu, 360.kayseri.bel.tr adresi üzerinden vatandaşların kullanımına açıldı. Büyükşehir Belediyesi Akıllı Şehircilik ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığına bağlı Coğrafi Bilgi Sistemleri Şube Müdürlüğü tarafından geliştirilen yazılım ve çekim alt yapısı, şehrin dijital tanıtımında güçlü bir teknoloji tabanı oluşturuyor. Platform, Kayseri’nin ilçeleri, tarihi mekânları, kültürel alanları ve turistik cazibe noktalarının yüksek çözünürlüklü 360 görüntülerle keşfedilmesini sağlıyor. Kullanıcılar, şehri adeta yerinde geziyormuş gibi deneyimleyebiliyor. Büyükşehir belediyesi, platformun kapsamının sürekli genişletirken, talep edilen lokasyonlar ile yeni çekim taleplerinin de hızla değerlendirilerek sisteme ekliyor. Böylece platform her geçen gün daha kapsamlı bir dijital şehir rehberine dönüşüyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, proje hakkında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Kayseri’yi daha yaşanabilir, daha erişilebilir ve daha görünür kılmak için Akıllı Şehircilik vizyonumuzu her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. 360 Kayseri platformu, şehrimizin tanıtımında ve dijitalleşmesinde önemli bir dönüm noktasıdır. Projemizin tüm hemşehrilerimize hayırlı olmasını diliyoruz. Tüm hemşehrilerimizi 360 Kayseri’yi keşfetmeye davet ediyoruz." Kayseri’nin dijital dönüşüm yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olan ’360 Kayseri’, şehir ile teknolojiyi buluşturan yenilikçi bir akıllı şehir uygulaması olarak dikkat çekiyor.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Evlatlarımızın güne sağlıklı başlaması için tarihi bir proje başlatıyoruz" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; öğrencilerin sağlıklı beslenmesi, güne zinde başlaması ve eğitimde fırsat eşitliğinin artırılması amacıyla hazırlanan ’İlkokul ve Ortaokul Öğrencilerine Kahvaltı Desteği Projesi’ için Kocasinan Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş ve Kocasinan İlçe Millî Eğitim Müdürü Sıddık Kaya ile iş birliği protokolü imzaladı. Projenin hem ailelere hem de öğrencilere önemli bir katkı sunacağını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, "Ailelerimizin yükünü hafifletirken evlatlarımızın eğitim hayatına daha güçlü başlamalarına destek olacağız ve ihtiyaç duyulan her noktada desteğimizi artırarak devam ettireceğiz" dedi. Kocasinan Belediyesi Başkanlık makamında gerçekleştirilen protokol imza töreninde konuşan Başkan Çolakbayrakdar, özellikle hem aileleri hem de öğrencileri sevindiren proje kapsamında ihtiyaç sahibi çocuklara her ay düzenli olarak kahvaltılık paketlerin ulaştırılacağını söyledi. Projenin ilk adımını attıklarını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar; "Kocasinan Kaymakamımız ve Kocasinan İlçe Millî Eğitim Müdürümüz ile birlikte attığımız imzalarla başlatacağımız ‘İlkokul ve Ortaokul Öğrencilerine Kahvaltı Desteği Projesi’nin ilk adımını atmış bulunuyoruz. Kocasinan bölgesi sınırları içerisinde özellikle ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına her ay düzenli olarak kahvaltılık gıda paketlerini ulaştıracağız. Bu paketlerde öğrencilerin okula götürebilecekleri veya evde tüketebilecekleri temel kahvaltı ürünleri yer alacaktır. İnşallah önümüzdeki günlerde hayata geçirilecek olan bu projeyi düzenli bir şekilde takip ederek sürdürecek ve ilkokuldan başlayıp ortaokula kadar uzanan süreçte ihtiyaç duyulan her noktada bu desteği sağlamaya devam edeceğiz. Bu vesileyle, desteklerinden dolayı İlçe Millî Eğitim Müdürümüze ve Kaymakamımıza teşekkür ediyorum. Projenin başarılı bir şekilde yürütülmesi adına kuracağımız iş birliğiyle şehrimize ve Kocasinan’ımıza hizmet üretmek, burada yaşayan hemşehrilerimize ulaşmak ve onların hayatına dokunmak için her türlü adımı atmış olacağız" ifadelerini kullandı. Kocasinan Kaymakamı Erdoğan Turan Ermiş ise devletin her şartta vatandaşların yanında olduğunu ifade ederek; "Devletimiz her zaman farklı düzeylerde zaruri ihtiyaçları bulunan vatandaşlarımızın yanındadır. İlçelerimizdeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, belediyelerimizin katkılarıyla birlikte ihtiyaç sahibi ailelerimize sürekli olarak destek sağlamaya çalışmaktadır. Hem halk günlerimizde hem de mahalle ve köy ziyaretlerimizde yine belediyemizle iş birliği içinde vatandaşlarımızın ihtiyaçları konusunda duyarlılık göstermekteyiz. Bu kapsamda hane ziyaretleri de gerçekleştiriyoruz ve ortalama her hafta 35 aileyi ziyaret ederek ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza destek olmaya gayret ediyoruz. Eğitimde fırsat eşitliği son derece önemlidir. Ekonomik nedenlerle okula devam edemeyen bir çocuk gördüğümüzde ya da duyduğumuzda kamuoyu vicdanında olduğu gibi bizim de vicdanımız sızlar. Çocuğun kahvaltı yapamadan okula gelmesi eğitim sürecini ciddi şekilde olumsuz etkileyen bir durumdur. Bu nedenle belediyemizin bu konudaki hassasiyeti son derece kıymetlidir ve inşallah örnek olur. Sosyal Yardımlaşma Vakfı olarak belediyemize hem ailelerin tespiti konusunda hem de proje sürecinde destek vermeye hazırız. Bu öğrencilerimiz arasında ihtiyaç sahibi olanlara kahvaltı desteği sağlanacak olması çok değerli bir adımdır. Ayrıca velilere uygun zamanlarda aylık teslimat yöntemi de son derece yerinde bir uygulamadır. Kıymetli Belediye Başkanımıza, bugüne kadar sunmuş olduğu diğer desteklerin yanı sıra eğitime yönelik bu önemli hizmet için de teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kocasinan İlçe Millî Eğitim Müdürü Sıddık Kaya da projenin pedagojik açıdan kapsamlı şekilde değerlendirildiğini kaydederek; "Bu projeyi oluştururken ilkokullardan iki rehber öğretmen ve iki okul müdürü ile bir araya gelerek işin pedagojik boyutunu değerlendirdik. Son derece önemli olan bu projeye rehber öğretmenlerimiz ve okul müdürlerimiz tam destek vermiştir. Hem eğitim açısından hem de ihtiyaç sahibi öğrencilerimiz adına çok büyük bir anlam ifade eden bu katkıları için kendilerine gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Öte yandan aylık periyotlarla okullarda uygun zamanlarda ailelere ulaştırılacak olan beslenme paketlerinin içerisinde; 21 adet kek, 21 adet sade süt, 700 gram kaşar peyniri, 1 kilogram beyaz peynir, yarım kilogram eritme peyniri, tereyağı, bal, tahin, pekmez, helva, zeytin, ceviz, fındık ve kuru üzüm bulunacağı bildirildi.
İzmir Kalori hesabı tarihe karışıyor Sağlıklı beslenmek ve fit bir görünüme sahip olmak isteyenler, yeni yılın gelmesiyle daha kararlı bir hale bürünüyor. İşte bu noktada yeni yılın beslenme alışkanlıkları hakkında detaylı bilgi veren Medicana Sağlık Grubu Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Diyetisyen Seda Uşarer, "Rengarenk sofralara hazır olun. Sağlıklı beslenmek, kalori hesabı yapmaktan ibaret olmayacak. Bağırsak mikrobiyotasından sürdürülebilir tarıma, işlenmiş gıdalardan fonksiyonel besinlere, ruh sağlığından kişiye özel diyetlere kadar birçok konu yeni yılda gündemimizde olacak." dedi. Beslenme alışkanlıkları; ekonomik ve çevresel nedenlerle değişime uğruyor. İnsanların temiz içerikli ve sağlıklı gıda arayışı tabakların değişimine neden oluyor. Yeni yılla birlikte sağlıklı ve dengeli bir hayata adım atmak isteyenler de öncelikle diyet listelerini eline alıyor ve beslenme alışkanlıklarına bir düzen getirmeye çalışıyor. Bu noktada 2026’da sofraların renginin de bambaşka olacağını ifade eden Medicana International İzmir Hastanesi Beslenme ve Diyetisyen Seda Uşarer, "Artan gıda fiyatları, sağlık kaygıları, çevresel sorunlar ve bilimsel araştırmalar. Tüm bu faktörler 2026’ya girerken beslenme alışkanlıklarını hiç olmadığı kadar hızlı değiştiriyor. Eskiden diyet denince akla yalnızca kalori hesabı gelirken, artık konu çok daha geniş bir çerçevede ele alınıyor. Bağırsak mikrobiyotasından sürdürülebilir tarıma, işlenmiş gıdalardan fonksiyonel besinlere, ruh sağlığından kişiye özel diyetlere kadar. Kısacası, tabaklar değişiyor." ifadeleri kullandı. Genç kuşağın tercihi sürdürülebilirlik Bitkisel ağırlıklı beslenmenin giderek yaygınlaştığına dikkat çeken Uşarer şöyle konuştu: "Bitkisel ağırlıklı beslenme artık yalnızca veganların veya sağlıklı yaşam meraklılarının ilgisini çeken bir trend değil, geniş toplum kesimlerinin benimsediği bir yaklaşım. Bunun başlıca sebebi, bilimsel araştırmaların bitkisel beslenmenin sağlığa olan faydalarını çok daha güçlü bir biçimde ortaya koyması. Lif açısından zengin gıdalar; sebzeler, meyveler, tam tahıllar, baklagiller bağırsak bakterileri için adeta bir ‘mücadele dostu’ niteliğinde. Lif tüketiminin artmasıyla; bağışıklık güçlenmesi, daha iyi sindirim, daha dengeli kan şekeri, uzun vadede kalp-damar hastalıklarının azalması gibi etkiler sağlıyor. Ayrıca bitkisel beslenme çevresel etkileri açısından da öne çıkıyor. Su tüketimi, karbon ayak izi, tarım alanlarının kullanımı gibi konularda et ağırlıklı diyetlere göre çok daha sürdürülebilir olması, özellikle genç kuşağın seçimlerini ciddi şekilde etkiliyor." Bitkisel ağırlıklı beslenmenin 2026 yılının yeni trendini belirleyeceğini ve bu nedenle yeni yılda en çok duyulacak kavramın ‘bitkisel ağırlıklı ama esnek beslenme’ olacağını söyleyen Uşarer, "Yani, kimisi tamamen vegan olurken, kimisi sadece et tüketimini azaltıyor ama herkes sofrayı daha renkli, daha lifli ve daha çeşitli hale getiriyor" diye ekledi. Geleneksel gıdaların kıymeti artıyor Tüketicilerin işlenmiş gıdalara karşı daha dikkatli olduğunun altını çizen Uşarer, sözlerine şöyle devam etti: "2026’da tüketici davranışları işlenmiş gıdalara karşı da değişiyor. İnsanlar artık yalnızca ‘Kalorisi ne kadar’ sorusunu sormuyor. ‘Temiz içerikli mi? Raf ömrü ne kadar? İçinde gerçek gıdalar var mı? Bu ürün bağırsak sağlığını nasıl etkiler?’ gibi sorular daha sık soruluyor. Ev yapımı yoğurt, evde hazırlanan granola, katkısız fırın ürünleri ve temiz içerikli ürünler daha fazla tercih ediliyor. Birçok kişi artık paketli ürün alışverişinde birkaç saniye durup etiketi okuyor. Markaya güvenme algısı değişiyor, artık tüketici içeriğe güvenmeyi tercih ediyor. Öte yandan bilim dünyası yıllar sonra yoğurt, şalgam suyu, tarhana, turşu gibi geleneksel fermente gıdaların kıymetini daha çok bilmeye başladı. Probiyotik içeren fermente gıdalar, bağırsak duvarını güçlendiriyor, şişkinlik ve sindirim şikayetlerini azaltıyor, bağışıklık sistemini aktif tutuyor, bazı vitaminlerin emilimini artırıyor. Dünyada son birkaç yıldır bağırsak sağlığı, neredeyse her sağlık tartışmasının merkezinde. Bağırsak-beyin aksı kavramı, stres yönetimi ve ruh sağlığı açısından da önemli yer teşkil ediyor. Hatta bazı araştırmalar, bağırsak mikrobiyotası düzenli olan insanların stres karşısında daha dayanıklı olabildiğini gösteriyor. Bu nedenle 2026’nın en çok konuşulan konularından biri; mikrobiyomu destekleyici beslenme modeli olacak." Sıradışı diyetler değil, uzun vadeli denge önem kazanıyor Yaygın olarak uygulanan ketojenik diyet, aralıklı oruç veya karbonhidratı kesmek gibi uygulamaların herkese aynı oranda iyi gelmediğinin anlaşıldığını aktaran Uşarer, "Her bedenin çalışma şekli farklı. Kimisi sabah kahvaltısını atladığında gayet iyi hissederken, kimi öğlene kadar titreme ve baş ağrısı yaşayabilir. Genetik farklılıklar, hormon dengesi, bağırsak florası, stres düzeyi, fiziksel aktivite, metabolik kapasite. Bunların hepsi kişilerin aynı besine vereceği yanıtı değiştiriyor. 2025’te beslenme danışmanlığında en çok duyulan cümle şu oldu. Sana iyi gelen, başkasına iyi gelmeyebilir. Bu nedenle kişiye özel yaklaşım güç kazanıyor. Parmak izi gibi kişiye özgü beslenme planları, bağırsak mikrobiyota analizi, kişisel glukoz yanıtı ölçümü, genetik testler henüz yaygın ve ekonomik olmasa da geleceğin beslenme anlayışının temelini oluşturuyor" ifadelerini kullandı. Öte yandan popüler diyetlerin ciddi riskler sebep olabileceğini söyleyen Uşarer, "Birçok kişi bu diyetlere hızlı kilo vermek için başlıyor. Ama sürdürülebilir olmayan bir yola girebiliyorlar. Yoyo etkisi, hormon dengesi bozulması, vitamin-mineral eksikleri gibi olumsuz sonuçlarla karşılaşabiliyorlar. Bu nedenle 2026’nın bir diğer beslenme yaklaşımı da ‘kısa vadeli sıradışı diyet değil; uzun vadeli denge’ olacaktır" açıklamasında bulundu.
Eskişehir Eczacıdan bağışıklık sistemini güçlendirmek için tavsiyeler Eskişehir’de Eczacı Necmi Yılmaz, kış aylarında artan viral enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendirmenin önemine dikkat çekerken, sınav dönemindeki öğrencilere odaklanma ve hafıza için takviye önerilerinde bulundu. Mevsim geçişleri ve kış aylarının gelmesiyle birlikte viral enfeksiyon vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar bağışıklık sisteminin korunması konusunda vatandaşları uyardı. Özellikle güneş ışığından yeterince yararlanılamayan bu dönemde vitamin takviyelerinin önemi bir kez daha ön plana çıkıyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Eczacı Necmi Yılmaz, hem hastalıklardan korunma yollarını anlattı hem de yaklaşan sınav dönemi öncesi öğrencilere kritik tavsiyeler verdi. "Enfeksiyonlardan korunmak için bağışıklığımızı güçlendirmemiz gerekiyor" Eczacı Necmi Yılmaz, bağışıklık sistemini destekleyen vitaminlerin kullanımına değinerek şunları söyledi: "Bu aylarda özellikle viral enfeksiyon durumlarından kendimizi korumamız, bunun için de bağışıklığımızı kuvvetlendirmemiz gerekiyor. Bağışıklık için ne kullanabiliriz dersek; C vitamini, çinko, D vitamini, karamürver ya da beta glükan içeren vitamin ürünleri var. Bu ürünleri kullanarak bağışıklığımızı güçlendirebiliriz. Türkiye’de genel olarak D vitamini düşüklüğü mevcut, güneş ışınlarından yeterince alamıyoruz. Özellikle D vitamini takviyesi alınması, bağışıklığımızı kuvvetlendirmek için önem arz ediyor. D3 vitamini, K2 vitamini ile birlikte alınırsa emilimi daha yüksek olur. Bunun için genelde dilaltı damla ya da sprey formlarını öneriyoruz." "Mevsimsel yorgunluk için multi vitamin kullanmalıyız" Kapalı havaların insan psikolojisi ve enerjisi üzerindeki etkilerine de değinen Yılmaz, "Bu aylarda mevsim geçişlerinden, havaların kapalı olmasından ve duygusal durumlardan kaynaklı yorgunluklarımız da artıyor. Bunun için multi vitamin kullanmalıyız. Enerji içeren ürünlerimiz var; herhangi bir kalp rahatsızlığı yoksa bu ürünler de tercih edilebilir" ifadelerini kullandı. "Omega 3 ve sitikolin kazanılmış bilgiyi geri çağırmada faydalı oluyor" Sınav dönemine hazırlanan öğrenciler için dikkat ve hafıza güçlendirici takviyelerin önemine vurgu yapan Yılmaz, şu tavsiyelerde bulundu: "Sınav dönemleri yaklaşıyor, bu öğrenciler için çok önemli bir durum. Herkes iyi şartlar altında yaşamak, belli yerlere ve mesleklere ulaşabilmek için bu sınavlara çokça çalışıyor. Öğrencilere Omega-3 balık yağı ve sitikolin etken maddesini içeren ürünleri tavsiye edebilirim. Bu ürünler kazanılmış bilgiyi geri çağırmada, aynı zamanda dikkat ve algıyı toparlamada faydalı oluyor. Özellikle sınav dönemlerinde bu ürünlerin kullanılmasını öneriyorum." "Kan tahlili sonuçlarına göre destek oluyoruz" Unutkanlık sorunu yaşayanlara B12 vitaminini işaret eden ve vitamin kullanımının bilinçli yapılması gerektiğini hatırlatan Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: "Sıkça unutkanlık durumu yaşanıyorsa bunun için de B12 takviyesi alınmalı. Vitamin değerlerimizi öğrenmek için en yakın sağlık kuruluşuna, aile hekimlerine ya da hastanelere gidip kan tahlili verebiliriz. Tahlil sonuçlarında hangi değerlerin düşük olduğu zaten belli oluyor. Biz de o tahlili değerlendirerek, vitamin takviyeleri ile değerlerin normal düzeyin üzerine çıkması için yardımcı oluyoruz."
Antalya Prof. Dr. Fahrettin Tızlak’tan Antalya Kütüphanesi’ne 2000 kitaplık değerli bağış Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümünden emekli olan Prof. Dr. Fahrettin Tızlak, akademik hayatı boyunca büyük bir titizlikle oluşturduğu 2 bin kitaplık kişisel koleksiyonunu Antalya Kütüphanesine bağışladı. Bu anlamlı katkı, Kepez Belediyesi’nin yürüttüğü Akdeniz Kültür ve Edebiyat Başkenti Kepez vizyonu kapsamında önemli bir kültürel kazanım oldu. Zengin arşiviyle dikkat çeken Antalya Kütüphanesi, Prof. Dr. Fahrettin Tızlak’ın bağışladığı 2 bin kitapla koleksiyonunu daha da genişletti. Prof. Dr. Tızlak, Antalya Kütüphanesi’nde misafir edilerek koleksiyon alanlarını gezdi ve kütüphanede yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Akademik hayatı boyunca büyük bir titizlikle oluşturduğu kişisel koleksiyonunu Antalya Kütüphanesi’ne bağışlayan Prof. Dr. Tızlak’a, ziyareti kapsamında Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Plaket takdiminde konuşan Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Prof. Dr. Fahrettin Tızlak’ın bağışının yalnızca sayısal bir kitap kazanımı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak; "Bu bağış, bir akademisyenin yıllar boyunca emek vererek oluşturduğu bilgi birikimini toplumla paylaşma sorumluluğunun somut bir göstergesidir. Prof. Dr. Fahrettin Tızlak, hocamızın bu örnek davranışı, yalnızca kütüphanemiz için değil; tüm aydınlarımız ve kitapseverler için de güçlü bir çağrı niteliği taşımaktadır. Evlerde ve özel koleksiyonlarda sınırlı kalan kitapların kamusal alanda herkesin erişimine açılması, bilgi üretimini ve kültürel sürekliliği güçlendiren en önemli adımlardan biridir. Bu bağışın, Akdeniz Kültür ve Edebiyat Başkenti Kepez vizyonu doğrultusunda, tüm aydınlarımızın ve kitap dostlarının koleksiyonlarını kütüphanemize kazandırmaları açısından örnek teşkil etmesini temenni ediyoruz" dedi. Prof. Dr. Fahrettin Tızlak ise bağışa ilişkin değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: "Bu kitapları evime götürmüş olsaydım, büyük ihtimalle bir odada kapalı kalacak ve belki yalnızca benim istifade edebildiğim bir koleksiyon olarak varlığını sürdürecekti. Bugün ise bu eserler, nitelikli ve yaşayan bir kütüphane ortamında; araştırmacıların, akademisyenlerin, öğrencilerin ve tüm kullanıcıların erişimine açık hale gelmiştir. Bilginin paylaşım yoluyla değer kazandığına inanıyorum. Bu kitapların farklı zihinlerde yeni çalışmaların ve fikirlerin doğmasına vesile olacağını bilmek benim için büyük bir mutluluk kaynağıdır." Plaket takdimine Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Diren Çakılcı da katıldı. Bağışla Antalya Kütüphanesi koleksiyonuna kazandırılan 2000 eser, tarih, sosyal bilimler, kültür araştırmaları ve beşeri bilimler alanlarında nitelikli bir kaynak çeşitliliği sunarak; öğrencilerden akademisyenlere, araştırmacılardan tüm okurlara kadar geniş bir kullanıcı kitlesine hitap edecek.