YEREL HABERLER - 05 Mart 2012 Pazartesi 11:53

KARABÜK`TE 270 KÖY YOLU ULAŞIMA KAPALI

A
A
A
KARABÜK`TE 270 KÖY YOLU ULAŞIMA KAPALI

Karabük’te hafta sonu etkili olan kar yağışı ve tipi sonrası kapanan 270 köy yolu ulaşıma açılması için çalışmalar başladı.
Son bir haftadır yoğun şekilde kar esareti altında bulunan Karabük bugün yerini güneşli bir havaya bıraktı. İki gündür aralıksız olarak yağan kar sonucu Safranbolu’da yer yer 75 santimetreye kadar ulaşan kar kalınlığı Eflani ve Ovacık ilçesinde ise 2 metreye ulaştı.
Karabük merkezdeki yüksek kesimdeki yerlerde ise kar kalınlığı 40 santimetre olarak ölçüldü.
Karabük ve kent genelinde 2 gündür 270 köy yolu ulaşıma kapanırken, merkezde 38, Eflani’de 54, Eskipazar’da 49, Ovacık’ta 42, Safranbolu’da 53 ve Yenice ilçesinde 34 köy yolu kapalı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da soba başında 83 yıllık çay geleneği Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve yaklaşık 83 yıllık geçmişiyle kentin hafızasında önemli bir yere sahip olan tarihi çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, özellikle kış aylarında odun sobası etrafında oluşan sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Sobanın üzerinde demlenen çay ve tarçının kokusu mekânı sararken, geçmişten bugüne taşınan masa, sandalye ve demlikler ise eski günleri hatırlatıyor. Sigara içilmesine izin verilmeyen ve siyasetin konuşulmadığı çay evi, huzurlu ortamıyla her kesimden ziyaretçiyi ağırlıyor. 12 bardak çayı tek seferde servis ediyor Çay evinin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çay servisi. Tepside çay sunmayı tercih etmeyen çay evi sahibi Dolayı Usta, yaklaşık 12 bardağı aynı anda eline alarak masalara servis yapıyor. Yılların verdiği alışkanlıkla yapılan bu sunum, mekânın kendine has kültürünü ve ustalığını gözler önüne seriyor. "Bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil" İHA muhbirine konuşan 56 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, mekânın Van kültürünü yaşatmak amacıyla korunduğunu belirtti. Kentin en eski çay evi olduğunu ifade eden Öztürk, "Tam 83 yıllık bir geçmişe sahiptir. Biz burada eskiyi canlandırmaya, yaşatmaya çalışıyoruz. Van’ın kültürünü yaşatmak istiyoruz. Büyüklerimizin geçmişte yaşadıklarını, örfünü ve adetlerini kaybetmek istemiyoruz; bu değerin yok olmasına gönlümüz razı değil. Bakıyorsunuz; sobamız eski, sandalyelerimiz eski, demliklerimiz eskidir. Hepsini geçmişe dayanarak kullanıyoruz. Çünkü diyoruz ki, büyüklerimizin örfü, adeti kaybolmasın. Bunları yaşatmaya çalışıyoruz" dedi. "Burada bir bilgi bankası oluşuyor" Bu tür kahvehanelerin dostluklarının çok farklı olduğunu dile getiren Öztürk, "Buraya gelen insanların bilgi ve birikimi çok kıymetlidir. Biz onlara adeta birer ‘kitap’ diyoruz. Çünkü aralarında büyük esnaflar, önemli bürokratlar ve iş insanları var. Hepsi bir araya geldiğinde adeta bir bilgi bankası oluşuyor. Gençler buraya geliyor ve bu insanlardan çok şey alıyor" diye konuştu. Her kesimden vatandaşı çay evinde ağırladıklarını söyleyen Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sigara yasaklandığı gün biz de kahvemizde yasakladık. Bu çok güzel bir uygulama oldu. Ayrıca burası siyasetin olmadığı bir ortamdır. Herkese açık bir yerdir. Her kesimden insan gelir ve herkes buradan memnun ayrılır. İnsanlar geliyor, eskiyi yad ediyor; sandalyeye, masaya, çaya bakıyor. Zaten bir tezgâh yaklaşık 84 yıl ayakta durmuşsa, bilin ki onun verdiği bir tat, bir emek vardır. Çünkü bu memleketin değerlerine sahip çıkılması gerekiyor. Eğer biz bunları yaşatmaz, sahip çıkmaz ve korumazsak, ileride hepsi yok olur." "Emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım" 13 yıl önce emekli olduktan sonra hemen her gün bu çay evine geldiğini ifade eden Ferzende Olgun ise "Buraya genellikle esnaflar ve emekli olan insanlar gelir. İnsanlar burada dinlenir, sohbet eder. Biz de sürekli buradayız; gelip burada dinleniyoruz. Ben kendi adıma söyleyeyim; emekli olduktan sonra neredeyse her gün buradayım. 2013 yılında emekli oldum ve o günden bu yana hep buraya geliyorum" dedi. "Çok güzel ve nostaljik bir mekândır" 1980’li yıllardan beri aynı çay evine geldiğini söyleyen Burhan Çap da, "Burası bana hep eskiyi hatırlatıyor. Buraya geldiğimde interneti, teknolojiyi, her şeyi unutuyorum. Eski zamanlar, eski hatıralar, arkadaşlar geliyor aklıma. Öğrencilik yıllarımızda da buraya gelir, hep çay içerdik. Çayı gerçekten çok güzeldir. Burası güzel bir yer, çok güzel ve nostaljik bir mekândır" şeklinde konuştu.
Erzurum Furkan Akar ve Denis Örs’ün hedefi olimpiyat madalyası İtalya’nın Milano ve Cortina kentlerinde 6-22 Şubat 2026 tarihlerinde düzenlenecek 25. Kış Olimpiyat Oyunları’nda Short Track (sürat pateni) branşında Türkiye’yi temsil edecek olan Furkan Akar ve Denis Örs’ün hedefi madalya almak. 2022 Kış Olimpiyatları’nda mücadele eden Furkan Akar ve ilk kez olimpiyatlarda yarışacak olan Denis Örs, İtalya’nın Milano ve Cortina kentlerinde 6 - 22 Şubat 2026 tarihlerinde yapılacak olan 25. Kış Olimpiyat Oyunları’nda Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmek için çalışmalarına devam ediyor. Erzurum Palandöken Buz Pateni Salonu’nda antrenmanlarını sürdüren Furkan ve Denis, oyunlarda ay-yıldızlı formayı en iyi şekilde temsil edeceklerini söylediler. Artur Sultangaliyev: "500 metrede kota almak büyük başarı Short Track Milli Takımı antrenörleri Mükerrem Deniz ve Burak Akar, sporcuların olimpiyat öncesi en iyi şekilde hazırlandıklarını belirttiler. Türkiye Short Track Milli Takımı Başantrenörü Artur Sultangaliyev, "Olimpiyatlara iki kota alarak tarihi başarıya imza attık. Çok mücadele etmek lazım, taktik kurmak, aynı anda hızlı karar vermek gerek. Özellikle 500 metrede kota kazanmak aslında daha zor. Kısa mesafe olduğu için son süratle baştan sona hız yapmak lazım. Uzun mesafelerde yavaş başlayıp sonuna doğru hızlanıyorsun, o daha kolay. Ondan dolayı 500 metrede kota almamız bizim için büyük başarı. Furkan Akar daha önce olimpiyatlara katıldı. Tecrübeli ve ondan beklentimiz de yüksek. Avrupa şampiyonasında üçüncü oldu, elit sporcularla yarışmış sporcumuz, bu olimpiyatta da büyük başarı getirebilir. Denis Örs de iyi hazırlanıyor. Ondan da umutluyuz" diye konuştu. Furkan Akar: "Yazın sıkı ve zorlu bir çalışma yaptık" Short Track Milli sporcusu Denis Örs en iyi şekilde çalışarak başarılı olmayı hedeflediklerini vurgularken, Furkan Akar da olimpiyat tecrübesi olduğunu ve bunu en iyi şekilde değerlendireceğini belirterek, "Yaz kamplarımız oldu. Yurt içinden ve dışından kamplar yaptık. Buzda da çalışmaya devam ediyoruz. Olimpiyattan önce Avrupa şampiyonası var. Oradan bir madalya olarak olimpiyatlara motivasyonlu gitmek istiyorum. Federasyon ve bakanlığımızın ciddi destekleri var. Bu da bize güç veriyor. Ocak ayında Hollanda’da Avrupa şampiyonası olacak. Burada olimpiyattaki rakiplerimizi daha iyi tanıma, hatalarını öğren fırsatımız olacak. 2023 yılındaki Avrupa şampiyonasında bin metrede bronz madalya ile ülkemi temsil etmiştim. Bu şampiyonadan da bir madalya alarak olimpiyata daha motive gitmeyi istiyorum. Olimpiyatlarda 500 metrede yarışacağım. Hedefim ilk 5. İnşallah kürsüde de yer almak istiyorum" dedi.
Erzurum Başkan Sekmen; "Yerli üretimi güçlendireceğiz" Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Tortum ve Uzundere ilçelerinde incelemeler yaptı, "Her mahallemize dokunmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz" dedi. Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, konu ile ilgili yaptığı değerlendirmede "AK Parti Erzurum İl Başkan Yardımcımız Halil Ergün ve AK Parti Tortum İlçe Başkanımız Hasan Yazıcı kardeşlerimle Tortum ilçemizin Kale Mahallesi’nde yürüttüğümüz çalışmaları yerinde inceledik. Devam eden hizmetlerimizi adım adım takip ederken, kıymetli hemşehrilerimizle de hasbihâl eyledik. Her fırsatta hemşehrimizin yanında olmayı, onların taleplerini dinlemeyi ve gönül gönüle yol yürümeyi en büyük vazife kabul ediyoruz. Erzurum’umuzun her köşesine hizmet götürmek, her mahallemize dokunmak için gece gündüz demeden çalışıyoruz" dedi. Büyükşehir Belediyesinin iştiraklerinden ÇETAŞ A.Ş. bünyesinde, Uzundere’de kurulan ÇETAŞ Fidan Üretim Merkezini de gezerek incelemelerde bulunduklarını vurgulayan Başkan Sekmen, " Bu topraklar; emekle yoğrulmuş, alın teriyle değer kazanmış ve geleceğe umut taşıyan en kıymetli varlıklarımızdandır. Tarımın ve üretimin olduğu her yerde bereket, emek ve gelecek vardır. Yerli üretimi güçlendiren, toprağı yeniden umutla buluşturan bu kıymetli çalışmada emeği geçen tüm mesai arkadaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
İstanbul İstanbul 2026’da 25 bin tıp kongresi turisti ile 100 milyon dolar kazanacak İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı Şekib Avdagiç, "ICVB olarak İstanbul’un ‘kongre turisti lobicisiyiz’. Tıp kongrelerini bir şehre kazandırmak, dünyanın her yerinde çok prestijli kabul edilen bir faaliyet. Paydaş çalışmalarımızla İstanbul, 2026’da 25 bin tıp kongresi turisti ile 100 milyon dolarlık bir geliri garantiledi" ifadelerini kullandı. İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan açıklamaya göre İstanbul, küresel kongre pazarında büyük ivme kazanırken, kent sağlık turizminden sonra tıp kongreleriyle de öne çıkıyor. 2026 yılı, büyük ölçekli uluslararası tıp kongreleriyle İstanbul’a rekor getirecek. ICVB’nin paydaşlarıyla birlikte yaptığı çalışmalarla 25 bin tıp kongresi turisti garantilenirken, 2026’da İstanbul’a diğer kongrelerle gelecek kongre turisti sayısının 2024’teki 48 bin rakamını geçmesi bekleniyor. İstanbul’da 2026’da gerçekleşecek tıp kongreleri, kentin gelecekte daha büyük organizasyonları çekme kapasitesini de güçlendirecek. 2026 yılında İstanbul’da özellikle tıp ve sağlık bilimleri alanında büyük çaplı uluslararası kongreler gerçekleşecek. "Kongre turistinin harcaması 4 bin doları buluyor" Açıklamada görüşlerine yer verilen İTO ve ICVB Başkanı Şekib Avdagiç, "Tıp kongreleri kongre turizminin en üst segmenti. 2026’da gelecek 25 bin üst düzey katılımcı yerel ekonomiye 100 milyon doların üzerinde bir katkı sağlayacak" bilgisini paylaştı. Avdagiç, "Cem Yılmaz’ın hafızalara kazınan ‘Doktor bu ne?’ repliğine yanıtı 2026’da İstanbul verecek: Doktor bu İstanbul" ifadelerini kullandı. Kongre turistlerinin harcamalarının klasik tatil turistine göre 3 - 4 kat daha fazla olduğunu ve kişi başı harcamalarının 4 bin doları bulduğunu hatırlatan Avdagiç, İstanbul’un bu kongrelerle yalnızca turizmde değil; bilgi ekonomisinde, akademik üretimde, Ar-Ge ekosisteminde ve uluslararası iş ağlarında da büyüyen bir merkez haline geldiğini belirtti. Şekib Avdagiç, "2026’da şehrimize gelecek yaklaşık 25 bin üst düzey katılımcı, İstanbul’un marka değerini doğrudan güçlendirecek, kongre sektöründe ise sürdürülebilir bir rekabet üstünlüğü oluşturacak. Kongre turistlerinin Türkiye’ye ve İstanbul’a duydukları hayranlık, bu deneyimi aileleri ve arkadaşlarıyla paylaşarak yeniden gelmeleri için de bir başlangıç oluşturuyor. Bu durum, kongre turizminin yüksek katma değerini açıkça ortaya koyuyor" değerlendirmesinde bulundu. "Her bir kongre, şehrimizin küresel rolünü daha görünür kılıyor" ICVB Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul’un bugün dünya sahnesinde kendi ligini oluşturan, çok katmanlı bir marka şehir konumuna yükseldiğini vurguladı. Avdagiç, şöyle devam etti: "2026 için kazandığımız büyük ölçekli uluslararası kongrelere, yalnızca birer organizasyon olarak bakamayız. Bunlar İstanbul’un küresel itibarını ve stratejik konumunu güçlendiren yüksek etkili yatırımlar. Her bir kongre, şehrimizin bilim, inovasyon, sağlık, teknoloji ve ticaret alanlarındaki küresel rolünü daha görünür kılıyor. Bizim için temel amaç, İstanbul’un sahip olduğu benzersiz marka gücünü küresel pazarlarda daha da büyütmek ve şehrimizi dünyanın ilk tercih edilen toplantı destinasyonlarından biri haline getirmek." İstanbul’da 2026’da büyük çaplı 4 tıp kongresi düzenlenecek İTO’nun açıklamasında İstanbul’un dünyanın en önemli küresel kongre birliği olan Uluslararası Kongre ve Toplantılar Birliği (ICCA) tarafından ilk kez yayınlanan "2024 yılı tıp bilimleri toplantıları için dünyadaki en iyi 8 şehir" listesinde 8’inci sırada yer aldığı hatırlatıldı. 2026 yılında İstanbul’a üst düzey profesyonelleri getirecek prestijli ve büyük çaplı uluslararası 4 tıp kongresi şunlar: 22-25 Nisan 2026’da düzenlenecek Asya Pasifik Karaciğer Çalışmaları Derneği Bilimsel Toplantısı’na (APASL) 2 bin 500 katılımcı bekleniyor. Avrupa Alerji ve Klinik İmmünoloji Akademisi Kongresi (EAACI), 12-15 Haziran 2026 tarihleri arasında 6 bin 500 katılımcıyı ağırlayacak. Dünya Buiatri Kongresi (WBC), 3 bin katılımcı ile 6-10 Eylül 2026’da gerçekleştirilecek. Dünya Kulak Burun Boğaz Kongresi’ne (IFOS), 9-13 Eylül 2026’da 10 bin üst düzey profesyonel katılacak. ICVB son 3 ayda 3 kongre kazandırdı İstanbul Ticaret Odası ve ICVB’nin yaptığı çalışmalar sonucunda, son 3 ayda İstanbul’a 2027, 2028 ve 2030 yılları için 3 uluslararası büyük çaplı kongre kazandırıldı. Son 3 ayda İstanbul’a kazandırılan kongreler şunlar oldu: Avrupa’nın en prestijli kongrelerinden biri olan 6 bin katılımcılı Avrupa Klinik Beslenme Kongresi (ESPEN 2027). Dünyanın en büyük derneklerinden Uluslararası Pediatrik Onkoloji Derneği’nin (SIOP) 2028 yılı kongresine 3 bin katılımcı bekleniyor. İsmi açıklanmak istemeyen dünyanın en önemli uluslararası tıp derneklerinden birinin 2030 yılı küresel kongresi 3 bin katılımcı ile İstanbul’a kazandırıldı.