YEREL HABERLER - 07 Mart 2012 Çarşamba 18:08

SİLOPİ BELEDİYE BAŞKANI BDP`NİN İHRAÇ KARARINI DEĞERLENDİRDİ

A
A
A
SİLOPİ BELEDİYE BAŞKANI BDP`NİN İHRAÇ KARARINI DEĞERLENDİRDİ

Silopi Belediye Başkanı Hüsnü Yıldırım BDP’den ihraç kararını düzenlendiğini basın açıklamasıyla değerlendirdi. Basın açıklamasına Silopili vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları tam destek verdi.
Silopi belediye bahçesinde yapılan basın açıklamasına halka hitap eden Başkan Hüsnü Yıldırım, parti tarafından verilen ihraç kararının kendilerini derinden üzdüklerini ve karar için yasal haklarını kullanacağını söyledi. Başkan Yıldırım, "23 Eylül 2011’tarihinde belediye başkanımız Sayın Emin Toğurlu’nun gözaltına alınıp ardından tutuklanması bizleri derinden yaralamış ve sarsmıştı. Önemli bedeller verilerek Silopi halkının yüzde 80’lere varan oy çoğunluğu ile BDP olarak kazandığımız belediyenin her
koşulda öncellikle hizmet noktasında sürdürülmesi için Sayın Toğurlu’nun tutuklanması nedeniyle bir belediye başkan vekilinin seçilmesi gerekiyordu. Ve 12 Ekim 2012 tarihinde Silopi belediyesinde Silopi belediyesi meclis üyelerinin hepsinin hazır olduğu bir seçim yapıldı. Tamamen demokratik olan bu seçime bilindiği gibi 2 adayla girdik, ben ve diğer arkadaşımız, başkan vekili adayları olarak adaylığımızı hiçbir baskı altında olmadan belirledik. Bizler, demokrasi şiarı ile yola çıkan ve en çok demokrasi
inancına inanan insanlar ve parti olarak, biliyoruz ki demokrasinin en önemli kurallarının başında baskı olmadan seçimlerin adilce yapılması gelmektedir. Ancak, bu demokratik seçimi içlerine sindiremeyen birkaç kişiden oluşan seçimleri kaybeden meclis üyesi arkadaşlarımız bu doğrultuda yapılan seçimlerde ben ve diğer bana destek veren meclis üyeleri arkadaşlarımızı daha sonra anlam veremediğimiz bir şekilde birçok yerde karalama kampanyası başlattılar. Aslı astarı olmayan iftiralar, çamur at izi kalsın
hesabı, bizleri yalnızlaştırma, ihanetle suçlamalar ve hatta daha da ileri gidip bizleri AKP’li olmakla bile suçlamaları bizleri hep üzdü. Söz konusu iftiraları atan bu kişilerin amaçlarının ne olduğu apaçık ortada olan bizce partimiz olan BDP ilkeleri ve tüzüğü ile bir bağlantısı olmadan farklı amaçlar peşinde olan bu birkaç kişinin yaptıkları karalama kampanyası Silopi halkı ve Silopi’de faaliyet gösteren önemli birçok sivil toplum örgütleri tarafından değer görmedi. Yaptıkları suçlamaların kayda
alınmaması sonucu attıkları çamur adeta kendi yüzlerine yapıştı. Çünkü Silopi halkı söz konusu bu birkaç kişiyi biliyordu. Bunlar, bununla yetinmeyip partimiz olan BDP İl başkanlığını, BDP genel merkezini, vekillerimizi, etkileme yoluna gidip kendi kirli amaçlarına alet etmeye çalıştılar" şeklinde konuştu.
"SİLOPİ HALKI ARKANDA OLSA BİLE SENİ İSTEMİYORUZ"
Belediye Başkanı Hüsnü Yıldırım, "Amacımız hakka ve halka hizmet olarak hiçbir koltuk sevdası hesabı yapmadan girdiğimiz BDP’ye ve hala üyesi olmaktan gurur duyduğumuz BDP’ye bizleri akla hayale sığmayacak iftiralar ve karalamalarla şikayet ettiler. Bunun sonucunda birileri tarafından bu iftiralar sanırım değer görülmüş olacak ki, Şubat’ın ilk günlerinde ilçemize gelen yerel yönetimlerden sorumlu yöneticilerimizden olan vekilimiz Sayın Demir Çelik, Silopi BDP parti binasında 200 civarında partilinin
önünde sorgusuz sualsiz beni istifaya davet etmesinin demokratik bir çıkış olmadığını ifade etmeme ve haklı bir gerekçe sunmalarını kendilerinden istememe rağmen, haklı bir gerekçe sunmamasına rağmen bizi tamamen dışlayan bir tutum içerisinde olmaları ve tüm Silopi halkı arkanda olsa bile seni istemiyoruz şeklinde garip bir tutum sergilemesi beni ve diğer arkadaşlarımızı özellikle parti içi demokrasi adına üzmüştü. Şu iyi bilinsin ki, ben hiçbir zaman koltuk sevdalısı olmadım olmamda. İhanetle
suçlayan ya bunu ispatlar, ya da öz eleştiri verir BDP tüzüğümüz ilk önce bunu anlatır. Öyle okuduk, öyle bildik. Aradan geçen zaman süresi içerisinde benim BDP disiplin kuruluna sevk edildiğimi öğrendim. Yine ben, partim beni disiplin kuruluna sevk ettiyse mutlaka beni çağırır, beni dinler, gider neyle suçlandığımı anlar ifademi alırlar, yargısız infaz etmezler diye kendimi hazırladım. En azından neyle suçlandığımı net bir şekilde öğrenir, suçlamaların zerre kadar bir haklılık gerekçesini bulsam hemen
orada istifa dilekçemi disiplin kuruluna vermeyi düşünüyordum. O denli partime bağlıyım. Açıkçası ben bana destek veren BDP’li meclis üyesi arkadaşlarım böyle umuyorduk. Ancak, ne yazık ki, BDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı İdris Baluken, 28 Şubat günü basına bir demeç vererek yaptığı açıklamada beni parti ilkelerine ve parti işleyişine aykırı davranışlar içinde olduğumu ve halka hizmet anlamında yetersiz kaldığımı beyan ederek BDP Yerel Yönetimler Komisyonu tarafından BDP Parti
Disiplin Kuruluna sevk edildiğimi, daha sonra ihraç edildiğimi beyan etti. Beni derinden üzen ihraç edilmemin yanı sıra böyle bir karar alınırken benim ifademe başvurulmaması, disiplin kurulunun hiç bir şekilde beni dinlememesi ve yargısız infaz edilmemdi. Benim bildiğim okuduğum anladığım demokrasilerde hatta demokrasinin bile ibaresi olmayan yönetimlerdeki hukuk işleyişinde yargısız infaz olmaz. İdam edileceği kesin olan Saddam için bile mahkemede söz hakkı verildiğini savunmasının alındığını bilmekteyiz.
En çok demokrasiye ihtiyacı olan bizlerin böyle bir nahoş vaziyetle karşı karşıya kalması beni yürek bağı ile bağlı olduğum partim adına daha da üzdü. Sayın İdris Baluken’in alelacele yaptığı açıklamada bana atfen yapılan suçlamaların hiç bir haklılık gerekçesi de yoktur" diye konuştu.
Başkan Yıldırım, "Ben Hüsnü Yıldırım olarak, halende sayın İdris Baluken’in yaptığı bu açıklamanın tüm partimizi bağladığına da inanmıyorum. Beni ihraç ettiğini beyan eden bu açıklamanın arkasında partimiz içerisinde körüklenen amaçları ve niyetleri başka birkaç kişinin olduğunu biliyoruz. Açıklamada yapılan suçlamaları da asla kabul etmediğimi parti tüzüğüne aykırı hareket etmediğimi, bilakis verilen ihraç kararının üyesi olduğum BDP parti tüzüğüne şekil itibarı ile aykırı bir karar olduğunu biliyoruz.
Bu noktada alınan ihraç kararına karşılık öncelikle kendi partim nezdinde itiraz başta olmak üzere yasal bütün haklarımı kullanacağımı ifade etmek isterim. Çünkü ben partime asla ihanet etmedim. Ki, yine yapılan açıklamada, benim belediye olarak Silopi halkına yaptığımız hizmette yetersiz kaldığım belirtilmiş. Bu açıklama yapılırken neler baz alınmış doğrusu çok merak ettim. Bunun böyle olmadığını ve vekil olarak kaldığım 5 aylık sürede Silopi halkına ben ve arkadaşlarımın insanüstü geceli gündüzlü
çalışmaları sonucu hizmetlerimizi aksatmadan götürdüğümüzün dokümanları bütün belediye birimlerimizdeki istatistik veriler göstermektedir. Bu yanlış kararı verenler bilsinler ki, ben asla koltuk sevdalısı değilim, hakkımda alınan kararın gerekçesini ben ve bütün Silopi’deki partili arkadaşlarımız merak etmekte. Ya ihraç gerekçem net bir şekilde ifade edilir. Ne ile suçlanmış isem açık bir şekilde anlatılır. O zaman gözümü kırpmadan istifa ederim. Ya da bu yanlış kararı veren birkaç kişi halk
nezdinde yargısız infaz timi şeklinde değerlendirilecektir. Bu yanlış kararı yine tarih ve Silopi halkı kendi vicdanında sonsuza dek yargılayacak ve onları asla affetmeyecektir" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Kepez’in Mir Mehmet Selim Unat Taziye ve Semt Evi açılıyor Kepez Belediyesi’nin sosyal belediyecilik hizmetleri kapsamında hayata geçirdiği taziye ve semt evlerinin ilki, Mir Mehmet Selim Unat Taziye ve Semt Evi, Habibler Mahallesi’nde 19 Aralık Cuma günü saat 14.30’da törenle açılıyor. Kepez Belediyesi yapımı tamamlanan Habibler Mahallesi’ndeki taziye ve semt evi hizmete açılıyor. Taziye ve semt evi, 19 Aralık Cuma günü saat 14.30’da düzenlenecek açılış töreniyle halkın hizmetine sunulacak. Taziye ve Semt Evi, Habibler Mahallesi Muammer Aksoy Caddesi 5631 Sokak’taki belediye hizmet alanına inşa edildi. Toplam 610 metrekare kullanım alanına sahip tek katlı yapı, betonarme mimarisiyle dikkat çekiyor. İçerisinde biri 180 kişi kapasiteli 270 metrekarelik, diğeri 55 kişi kapasiteli 82 metrekarelik iki çok amaçlı salon, ayrıca mescit, mutfak ve lavabo bulunuyor. "Bölgesinin en büyük semt evi" Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, Habibler Mahallesi’ne kazandırılan semt evinin Akdeniz Bölgesi’nin en büyük taziye ve semt evi olduğunu belirtti. Başkan Kocagöz, "İlçe sakinlerimize söz verdiğimiz açılışları bir bir gerçekleştiriyoruz. Habibler Mahallesi’ndeki Taziye ve Semt Evi’ni, 19 Aralık’ta hep beraber hizmete açıyoruz. Semt evimizin önüne, çocuklarımızın güvenle oynayabileceği 2 bin 716 metrekarelik bir de park inşa ettik. Hayırlı olsun" dedi. "Acılarımızı, mutluluklarımızı paylaşacağız" Taziye ve Semt Ev’lerinin mahalle sakinlerine buluşma, kaynaşma ve özel günlerini paylaşma imkanı sunacağını vurgulayan Başkan Kocagöz, "Mahalle kültürünü sadece geçmişin bir parçası olarak görmüyoruz. Bu kültürü yeniden yaşatmak, komşuluğu güçlendirmek ve acılarımızı da sevinçlerimizi de birlikte paylaşmak için taziye ve semt evlerimizi inşa ettik" diye konuştu. Mir Mehmet Selim Unat Taziye ve Semt Evi, Kepez Belediyesi ve hayırsever Süleyman Unat iş birliğiyle Habibler Mahallesi’ne kazandırıldı.
Bursa Bursa’da kuyumculara şok baskın: 82 kuyumcuya 16 milyon TL idari para cezası kesildi Bursa Ticaret İl Müdürlüğü, kuyumcu ve emlak sektöründe faaliyet gösteren işletmelere yönelik denetimler gerçekleştirdi. Bursa’da sene başından bugüne kadar 168 emlakçıya 15 milyon 130 bin 274 lira, 82 kuyumcuya ise 16 milyon 400 bin lira idari para cezası uygulandı. Bursa Ticaret İl Müdürlüğü, yapılan şikayetler üzerine veya rutin olarak Ticaret Bakanlığı koordinesiyle kuyumcu ve emlak sektöründe faaliyet gösteren işletmelere yönelik denetimlerini sene başından itibaren titizlikle sürdürüyor. Kuyumcularda yapılan denetimlerde ’Kuyum Ticareti Yetki Belgesi’nin olup olmadığı ve işletmenin adresinin doğruluğuna baktıklarını belirten Ticaret Bursa İl Müdürü İsmail Aslanlar, "Gerektiğinde aykırı davranan işletmelerin yetki belgelerini de iptal ediyoruz. Bursa özelinde 2025 yılı başından bugüne kadar denetim sonucu 168 emlakçıya toplamda 15 milyon 130 bin 274 lira, 82 kuyumcuya toplamda 16 milyon 400 bin lira, 5 bin 653 market, kafe, restoran, lokanta gibi işletmelerde 1 milyon 327 bin 529 ürün denetlendi. 12 milyon 309 bin 768 lira, marketlerde künye denetiminde 254 yaş sebze ve meyve künyesinde aykırılık tespit edilmesi üzerine 22 milyon 520 bin 77 lira olmak üzere toplamda 67 milyon liranın üzerinde idari para cezası uygulandı" diye konuştu. Bu cezalara bakanlık tarafından kesilen haksız fiyat artışı cezaları ve diğer cezalar dahil olmadığını belirten Aslanlar, denetimlerin aralıksız devam edeceğini söyledi.