YEREL HABERLER - 09 Mart 2012 Cuma 10:51

POLİS, CHATLE BAŞLAYAN TACİZ OLAYINI ANLATIP VATANDAŞI UYARIYOR

A
A
A
POLİS, CHATLE BAŞLAYAN TACİZ OLAYINI ANLATIP VATANDAŞI UYARIYOR

Bursa’da her gün yaşanmış olan olaylardan ders çıkartmak için bunları vatandaşla paylaşan Bursa Emniyet Müdürlüğü, 16 yaşındaki bir kızın internetten tanıştığı erkeğin elinden nasıl kurtulduğunu anlatıyor. 140 bin kişiye gönderilen uyarı mailinde, internetin kontrolsüz ve denetimsiz kullanılmaması gerektiği vurgulanıyor.
Bursa Emniyet Müdürlüğü, günlük yaşamın vazgeçilmezi haline gelen internetin dikkatli kullanılması yönünde vatandaşları uyarırken, ailelerin çocukları için bir takım tedbirler alması gerektiğini hatırlatıyor. İnternetin güvenli kullanıldığında büyük fayda sağladığına dikkat çeken Bursa Emniyet Müdürlüğü Yetkilileri, çocukların kontrolsüz ve denetimsiz kullanacakları internetin istenmeyen sonuçların doğuracağını ifade etti.
Emniyet Müdürlüğü Yetkilileri, ailelerin daha dikkatli olması için 16 yaşındaki bir lise öğrencisi kızın internetten tanıştığı biriyle yaşadıklarını e-mail yoluyla vatandaşlara duyurdu. İnternetten tanıştığı ve hiç görmediği biriyle buluşmaya karar veren 16 yaşındaki lise öğrenci, buluşmak için gittiği erkeğin cinsel tacizine uğradı.
Lise öğrencisinin hayat hikayesi, özellikle çocukların internet kullanımında dikkat etmesi gereken noktaları gözler önüne serdi. 16 yaşındaki kızın hayat hikayesi ise şöyle: "16 yaşında lise öğrencisi bir kızım. İnternetten tanıştığım, kendisini hiç görmediğim ama uzun süre sohbet ettiğim kişiye karşı güzel duygular beslediğimi düşünüyordum. Her akşam eve gelip bilgisayarımın başına geçtiğimde, hemen mesaj yolluyor ve uzun uzun sohbet ediyorduk. Bu kişiyle konuştuktan sonra aileme ilgim ve derslerimdeki başarım gitgide azalıyordu. Yine samimi bir sohbet ettiğimiz günde buluşabileceğimizi söyledim. Arabasıyla gelerek beni istediğim yerden alabileceğini söyledi. Anneme, arkadaşlarımla buluşacağımı söyleyerek evden çıktım. Söylediğim yere geldiğimde bu kişinin araç içerisinde beni beklediğini gördüm. Bana yaşının 22 olduğunu söylemişti aka en az 30 yaşında gösteriyordu. O anda etraftan kimse görmesin diye hemen arabaya bindim. Oradan hızla uzaklaştık. Bana yalan söylediği için ona çok kızdığımı ve hemen inmek istediğimi söyledim. Ama bir sürü şey anlatarak beni ikna etti. Sonra bana ’Seni burada gören, tanıyan olur benim bildiğim pek kimsenin gelmediği bir yer var oraya gidelim mi?’ diye sordu. Önce istemedim, ancak sonra internette uzun uzun konuştuklarımız geldi aklıma ve tamam dedim. Çok zamanım olmadığını ve fazla sürmeden hemen geri dönmemiz gerektiğini de belirttim. Arabasını hiç görmediğim bir yere çekti. Bulunduğumuz alan ağaçlıktı. Sonra bana birden yakınlaştı ve sarılmaya başladı. Karşı koyamadım, bağırsam da kimsenin beni duymayacağını düşündüm ve çok korktum. Eve döndüğümde büyük bir pişmanlık duydum ve olup biteni annemle paylaştım. Önce bana çok kızdı. Fakat daha sonra sakinleşti ve hemen polis merkezine giderek şikayetçi olduk"
"ÇOCUĞUNUZU HERŞEYE İNANMAMASI KONUSUNDA UYARIN"
Emniyet, yaşanmış olan hayat hikayesini paylaştıktan sonra aile ve çocukları uyardı. Ailelerin, çocuklarını herşeye inanmaması konusunda uyarmalarını gerektiğini belirten emniyet şu uyarılarda bulundu: "İnternet sağlayıcınızla görüşerek ailenize uygun güvenli internet kullanımını tercih edebilirsiniz. İnterneti oturma odanıza taşıyın. Zaman sınırlaması yapın. İnternet kullanımıyla ilgili kurallar belirleyin. Çocuğunuzu uygun bir şekilde uyarın. Çocuğunuzla bağlantıyı koparmayın. Çocuğunuzun dolaştığı mecraları bilmeye çalışın. Oynadığı bilgisayar oyunlarına dikkat edin. Çocuğunuza aşırı tepkiler vermeyin. Her şeye inanmaması konusunda uyarın. Kişisel ve ailevi bilgileri paylaşmamasını öğütleyin. Kendinizi eğitin, interneti öğrenin. Çocuğunuzun internetle ilgili herhangi bir konuda tehlikede olduğunu hissettiğinizde ya da çocuğunuz sizinle böyle bir durumu paylaştığında mutlaka harekete geçin. Adli veya idari mercilere başvurun. İnternette karşılaşabileceğiniz uygunsuz içerikli, zararlı ve siteleri www.ihbarweb.org.tradresine ya da 0312 582 82 82 nolu telefona şikayet edebilirsiniz"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.