GENEL - 11 Mart 2012 Pazar 12:22

(ÖZEL HABER) YAŞAMAZ DENİLEN ÖĞRENCİ YÜRÜMEYE BAŞLADI

A
A
A
(ÖZEL HABER) YAŞAMAZ DENİLEN ÖĞRENCİ YÜRÜMEYE BAŞLADI

Bitlis’in Ahlat ilçesinde okulda yapılan yangın tatbikatı sırasında yaşanan patlamada yanan öğrencilerden 17 yaşındaki Onur Zeki Akgün, konuşmaya ve yürümeye başladı. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Ünitesi’nde tedavi gören Akgün, 130 gün sonra servise çıkarıldı.
Lisenin bahçesinde öğrencilere yangına nasıl müdahale yöntemleri öğretilirken sönmekte olan ateşin üzerine tiner dökülmesi sebebiyle meydana gelen patlamada yanan 11 öğrenciden Onur Zeki Akgün’ün tedavisi Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam ediyor. Doktorların yaşama ihtimalinin çok az olduğunu düşündükleri Akgün 130 gün sonra yoğun bakımdan çıkarılarak servise alındı. Vücudunun yüzde 50’si yanan genç, doktorların yoğun gayretleri sonucu yürümeye başladı. Konuşmaya başlayan ve
ailesinin yardımı ile yürütülen Akgün, bu günleri göreceğini hayal bile edemediğini söyledi. Oğlunun yaralandığı haberini aldıktan sonra hastaneye koşan baba Akgün, "Okulda yangının nasıl söndürüleceğini göstermek için öğrencileri bahçeye toplamışlar. Tiner dolu tenekeyi ateşin üzerine dökünce patlama olmuş. O sırada oğlum alev almaya başlamış. Sonra telefonla beni aradılar ve oğlun yandı dediler. Oğlumu görünce şok oldum. Sonra oğlumu buradan Batman’a, buradan da helikopterle Kocaeli’ne getirdik. Oğlumu
hemen yoğun bakıma aldılar. Ben, Onur’un yaşayacağını ümit etmiyordum. Zaten ilk geldiğimizde doktorlarımız da hastamızın yaşama şansının çok az olduğunu söyledi. 3 ay yoğun bakımda Onur’un tedavileri devam etti. Şimdi Allah’a şükür ayağa kalktı. Koluna girerek onu yürütüyoruz. Son bir ameliyatı kaldı. O da olduktan sonra inşallah iyileşecek" dedi.
BABADAN DOKU ALINARAK OĞLUNA NAKLEDİLDİ
Patlama sonrası yanan Akgün’ü yoğun bakıma alan doktorlar, yapılan ilk müdahalenin ardından vücudun yanan yerleri için dokuya ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Baba Haydar Akgün, doktorlarla konuşarak kendisinden doku nakli yapılabileceğini söyledi. Dokunun oğluna uyacağı anlaşılınca baba Akgün, oğlu için ameliyat masasına yattı. Babadan alınan dokuların yanan gence nakledilmesinin ardından ailenin umutlu bekleyişi devam etti. Oğlu için canını bile feda edeceğini söyleyen Akgün, "Oğlumun yürüyeceği aklıma
bile gelmezdi. Şimdi yürüdüğünü görünce seviniyorum. Ancak Onur’da yürüme, görme ve hareket kaybı olacak. Eskisi gibi koşamayacak, hayatı boyunca normal insanların yaptıklarından mahrum kalacak. Bundan sonra fizik ve plastik cerrahi tedavisi başlayacak. Tek umudum çocuğumun eski haline dönmesi" dedi.
Kocaeli’ne geldikten sonra yeni bir ev kurduğunu anlatan baba, ekonomik durumunun gittikçe kötüye gittiğini söyledi. 20 yaşındaki Özgür Akgün isimli çocuğunun üniversiteye hazırlandığını ancak dershaneyi yarıda bıraktığını söyleyen Akgün, "Bu olaydan sonra hepimizin psikolojisi bozuldu. Tek başıma yetersiz kaldığım için eşim ve çocuklarımı alıp buraya getirdim. Büyük çocuğumun üniversite hayali suya düştü. Bende hem psikolojik hem de maddi anlamda tükendim" diye konuştu.
"20 AMELİYAT GEÇİRDİM PSİKOLOJİM BOZULDU"
4 ay boyunca yoğun bakımda kalan ve servise çıkan Onur Akgün’ün durumu ise yürekleri sızlattı. Vücudunun göğüs kısmından aşağısı tamamen yanan genç, ailesinin yardımıyla yürümeye çalışıyor. Kendisinin bile yaşayacağını ümit etmediğini söyleyen Akgün, "Allaha şükürler olsun ki hayattayım. Şu anda ayak parmaklarımı hissetmiyorum. Bacaklarım ve karnım yandı. Yürürken kalçalarımda ve daha önce doku alınan yerlerimde ağrılar oluyor, başım dönüyor. Şu ana kadar 20 ameliyat geçirdim ve 70 ünite kan verdiler.
Haftaya bir ameliyatım daha var. Psikolojim iyice bozuldu. Üniversite okuma hayalim vardı suya düştü" dedi.
TATBİKAT SADECE ONU DEĞİL AİLESİNİ DE YAKTI
Eşi ve 2 çocuğuyla hastane yakınlarında kiralık ev tutan baba Akgün, 4 aydır eşi ve çocuklarıyla hastaneyi mesken tuttuklarını söyledi. Okul öğretmenlerinin yanlarına geldiğini ancak bu ziyaretlerin dertlerine derman olmadığını söyleyen anne Melek Akgün ise, "Çocuğumu üniversite sınavlarına hazırlıyorduk. Güzel bir gelecek kuruyorlardı kendilerine. Ancak şimdi memleketimizi, yakınlarımızı bırakıp buraya geldik. Burada gülmeyi, sevinmeyi unuttuk. 3 yaşında bir kızım var evde beni bekliyor. Oğlumu bu hale
getirenleri unutmayacağız" diye konuştu.
Geçtiğimiz yıl liseden mezun olan ve bu yıl üniversite sınavlarına hazırlanmak için dershaneye gittiğini söyleyen Özgür Akgün, gece boyunca kardeşinin yanında kaldığını ve kardeşinin bu durumuna çok üzüldüğünü belirtti.
Önümüzdeki hafta bir ameliyata daha girecek olan Akgün’ün ailesinin tek umudu, çocuklarının bir an önce iyileşip eve dönmesi. Aile, çocuklarının ameliyattan başarılı bir şekilde çıkması için dua ediyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.