YEREL HABERLER - 12 Mart 2012 Pazartesi 16:13

ERZURUM’UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 94’NCÜ YILDÖNÜMÜ

A
A
A
ERZURUM’UN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 94’NCÜ YILDÖNÜMÜ

Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşunun 94’ncü yıldönümü Erzurum Lisesi Konferans salonunda düzenlenen programla kutlandı.
Programa, Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, AK Parti Erzurum Milletvekili Adnan Yılmaz, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Atatürk Üniversitesi Rektörü Hikmet Koçak, askeri erkan ve vatandaşlar katıldı.
Törende konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Küçükler; Erzurum’un kahramanlık destanlarıyla bezeli şanlı tarihe sahip olduğunu ifade ederek, “Anadolu’nun Türklere açılan kapısı ve o günden bugüne yiğitlerin yatağı olmuştur Erzurum. Erzurum, başı dumanlı Palandöken’den Dumlu dağlarına doğru esen rüzgârlarla yıkanan bir diyar; yüreği vatan ve bayrak aşkıyla çarpan Dadaşların yurdudur. İşte bu mübarek belde, 12 Mart gününde tanıştığı kurtuluş coşkusunu, ilk günkü heyecanıyla tam 94 yıldır yaşamaya devam ediyor. Ancak, Bir de 12 Mart öncesi var ki, her hatırlandığında Erzurumlunun yüreğine düşen köz ve sızım-sızım sızlayan bir yara halini alıyor. Alaca’dan başlıyor bu sızı, Cinis’te, Yeşilyayla’da ve Tımar’da yürekleri dağlıyor. Karskapı, Yanıkdere, Ezirmikli Osman Ağa ve Mürsel Paşa Konakları, hunharca işlenen cinayetler ve soykırımlarla inliyor. Erzurum’da, üç ay içerisinde tam 50 bin Müslüman Türk, Ermeni Taşnak çeteleri tarafından katlediliyor. Erzurum, işte bu yüzden şehitler otağıdır. Dadaşlar işte bu yüzdendir ki, şühedanın torunlarıdır. Erzurum’a ‘Mübarek Belde’ deyişimiz de, bu beldeyi başımıza taç edişimiz de, işte bundan dolayıdır.” dedi.
Tarihi gerçeklere sırtını dönen bir takım ülke ve bazı çevrelerin son zamanlarda Sözde Soykırım iftirasını yeniden gündeme getirme çabası içerisinde olduğunu kaydeden Başkan Küçükler, şöyle konuştu:
“Bilimsel ve tarihsel hiçbir dayanağı bulunmadığı gibi, yalan ve dolandan ibaret olan bu söylemlerin hamiliğini yapanlara ve tarihe bu yolla kara leke çalmaya çalışanlara, Erzurum’dan sesleniyor ve diyorum ki: Bu mübarek beldeye iyi bakınız! Bu beldenin her karış toprağı, Ermeni çetelerince işlenen melun cinayetlerin izlerini taşıyor. Bembeyaz örtünün altından başını kaldıran her bir kardelen, aslında toprağa düşmüş vatan evlatlarının isimlerini haykırıyor. Kısaca bu topraklara imzamızı kanımızla atmışız biz. Bundan dolayıdır ki, şan da bizimdir, şerefte bizimdir, tarihte bizimdir. Yaptığınız planlara ve kurduğunuz tuzaklara sakın ola güvenmeyesiniz. Zira besleriz toprağımızı; can bizimdir, iman bizimdir, şerbeti şahadet bizimdir. Erzurum; tüm Türkiye’nin ortak genlerinin şifrelerini gösteren etnik, mezhebi, siyasi ve kültürel olarak farklı olana hoşgörü ve saygıyı esas alan ve toplumu bir arada tutan bir çimento olarak yıllarca yaşatmış bir ruhtur. Erzurum, yine aynı ruhla farklılıkları bu hoşgörü çimentosu ile harmanlamış, tarihten, kültürden ve evrensel değerlerden ilham alarak yeniden şekillendirmiş zengin bir geçmiş birikimi ile ortak milli iradenin ve milli hakimiyet inancının sembolüdür. Yurduna, ocağına ve devletine bağlı, onu çok seven Erzurumlular olarak, her yıl kurtuluş gününde Erzurum’u yaşama, Erzurumluyu yaşatma arzusu gönlümüzde yenilmez bir kuvvet olarak yeniden doğar ve çağlayarak devam eder. Milli, manevi, ahlaki ve sosyal varlığımızın değerlerini sadece 12 Mart günlerinde değil, her zaman hatırlayarak ekonomik kalkınmamızı temin etmek suretiyle muasır medeniyetler seviyesine çıkarmalıyız. Dün esarete karşı nasıl el ele ve gönül gönüle olunmuş ise, bugün de Erzurum’un kalkınması, halkımızın huzur ve mutluluğu için gayret göstermeliyiz. Tarihi mirasa ve ülkenin yüksek menfaatlerine halel getirmeden, her meselenin üzerine kararlılıkla gitmek, her soruna iyi niyetle çözüm bulmak zorundayız. Halkımızdan alacağımız güçle, bunu başaracağız.”
Erzurum’un tarihi kalesi önünden nice milletlerin gelip geçtiğini ifade eden Başkan Küçükler, “Uğrunda binlerce şehit verilmiş, ele geçirilmesi adeta ilahi bir buyrukmuş gibi, çok çetin mücadeleler sergilenmiştir. Bunun için ecdadımıza saygı yolunda da çok şey yapacağız. Mimarisindeki asaleti, stillerindeki zarafeti asırların gölgelemeye yetmediği Saltuklu ve Selçuklu eserleri bugün bile Türk zevkinin birer sembolü ve birer tarihi belgesi olarak dimdik ayakta durmaktadır. Her birimizi birer kara sevdalı gibi Erzurum’a bağlayan ecdat mirası olarak her an karşımızda duran camiler, çeşmeler, kervansaraylar ve nihayet Oğuz soyunun aydınlığını günümüze taşıyan Çifte Minareli Medrese ile Yakutiye Medresesi’ni ilham kaynağımız olarak görüyoruz. Serhat şehrindeki bu eserleri, şahadete erişen ve gazilik mertebesine ulaşanların içimizde yaşayan ve kulağımızda çınlayan vasiyet ve nasihatleri olarak algılıyoruz. İşte bu duygu ve düşüncelerle; Bundan 94 yıl önce Erzurum’un Türk beldesi olma mücadelesini veren ve bize bu vatanı emanet eden başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyor, kahraman ordumuza şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.
Program daha sonra halk oyunları gösterisi ve öğrencilerin okudukları şiirlerle sona erdi.
Erzurum Lisesi Konferans salonunda düzenlenen programın ardından katılımcılar Kars Kapı Şehitliği’ne gitti. Burada şehitlikler ziyaret edilerek karanfil konuldu. Şehitlikteki müzeyi gezen Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk ve Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, anı defterine düşüncelerini yazdı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Dedelerinden miras kalan 20 geleneksel oyunla kış gecelerini geçiriyorlar Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Osmanlı döneminden günümüze miras kalan ve "Birikme Geceleri" olarak adlandırılan geleneksel orta oyunu kültürü, köylülerin yoğun katılımıyla yeniden hayat buldu. İlçeye bağlı Sürmeli köyünde düzenlenen etkinlikte, kış aylarının uzun ve zorlu geçtiği eski dönemlerde sosyal etkileşimi artırmak amacıyla başlatılan "Birikme Geceleri" geleneği sergilendi. Sürmeli ve Delice Bayramlı köyleri başta olmak üzere çevre köylerden gelen gençlerin bir araya geldiği gecede, dedelerinden devraldıkları mirası yaşatan gençler izleyicilere keyifli anlar yaşattı. 20 geleneksel oyun sahnelendi Teknolojinin henüz yaygınlaşmadığı, elektrik ve televizyonun bulunmadığı dönemlerde gaz lambası ve mum ışığında gerçekleştirilen bu eğlenceler, günümüzde de aslına uygun şekilde sahneye taşındı. Etkinlik kapsamında; arı, asenya, daktilo, güvey kuyma, meme, motor tamiri, av, sınır taşı, çift sürme, yüzük, helva satma, semer dikme, sepetçi, karakol, düğün okuma, ateş, tavuk çalma, kabak, masal satma ve hoça gibi yaklaşık 20 farklı geleneksel oyun oynandı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği ve geç saatlere kadar süren etkinlikte, köylüler hem eğlendi hem de kültürel bağlarını güçlendirdi. "Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" Birikme geleneğinin, kültürün bir parçası olduğunu vurgulayan Sürmeli Köyü Muhtarı Erkan Akıllı, "3 köyümüzde kış aylarında birlik, beraberlik ve kaynaşmayı sağlamak amacıyla dedelerimizin zamanında yapılan bu geceleri yeniden başlatmak istedik. Eskiden elektrik, televizyon, telefon yoktu. İnsanlar her akşam bir evde toplanır, kendi imkanlarıyla oyunlar üretir, kış gecelerini böyle geçirirdi. Bu bizim kültürümüzün bir parçası ve yaşatmaya kararlıyız" dedi. Komşu Delice Köyü Muhtarı Muzaffer Yalçın ise birikme gecelerinin birlik ve beraberliğin simgesi olduğunu belirterek, "Bu gelenek Mudurnu ilçesi ve köylerinde yıllar önce yaygın olarak yapılırdı. Şimdi yeniden bu kültürü canlandırmak için kolları sıvadık" diye konuştu.
Yozgat Yozgat Şehir Stadyumu, Bakan Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı Yapımı tamamlanan Yozgat Şehir Stadyumu, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla açıldı. Açılışta konuşan Bakan Bak, "Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var" dedi. Yozgat’ta Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından inşa edilen 8 bin taraftar kapasiteli Yozgat Şehir Stadyumu, bugün düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış törenine Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da katıldı. Bak, burada yaptığı konuşmasında sporun içerisinden gelen bir cumhurbaşkanına sahip oldukları için şanslı olduklarını dile getirerek, "Yozgatspor varken İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nden buraya bir sporcu göndermiştik. Yozgatspor o dönem güzel işler yapmıştı. Büyük kulüpleri burada mağlup etmişti. Yozgat’ta bir spor ve futbol kültürü var. Güreş ve futbol kültürü var. Bugün yiğitlerin harman olduğu Yozgat’ta güzel bir spor tesisinin açılışındayız, güzel bir eserin açılışındayız. Bizler şanslıyız çünkü sporun içerisinden gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Spora değer veren, gençlere değer veren, spor yatırımlarını destekleyen, Türkiye’nin dört bir yanında modern stadyumların yapılmasını sağlayan. Bugüne kadar UEFA ve FİFA standartlarında 41 stadyum yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Pek çok kapalı spor salonu, olimpik yüzme havuzları, atletizm pistleri. Türkiye’de bir spor tesisleri devrimi var" dedi. Ankara stadyumu 2026 ortasında hizmete açılacak Bakan Bak, Türkiye’nin 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağını hatırlatarak yatırımların hızla sürdüğünü ifade etti. Bu çerçevede Ankara’da yapımı süren stadyumun 2026 yılı ortalarında hizmete açılacağının müjdesini veren Bak, "Cumhurbaşkanımızın bize talimatı var. ’Gençlere spor yapacakları alanlar yapın, amatör sporlara destek olun’ şeklinde. Sporun içerisinden gelmiş, geçmişte futbol oynamış bir cumhurbaşkanımız var. Yapılan bu tesislerin neticesini görüyoruz. Türkiye, 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’nı İtalya’yla birlikte organize edecek. Bunun için de yatırımlarımız devam ediyor. Ankara’da yapılan stadyum bitmek üzere. Teknik özellikleriyle dünyada üçüncü olacak. İnşallah 2026 yılının ortalarında onu da hizmete açacağız" ifadelerini kullandı. Açılış sonrası Bakan Bak, sahayı gezerek top sektirdi. Bozokspor Kulüp Başkanı Alparslan Akyüz, Bakan Osman Aşkın Bak’a 66 numaralı Bozokspor forması hediye etti. Ardından açılışı yapılan sahada oynanan 3. Lig Bozokspor-Sebat Gençlikspor müsabakası seyredildi.