GENEL - 13 Mart 2012 Salı 14:14

AK PARTİ İL BAŞKANLIĞI AYLIK DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

A
A
A
AK PARTİ İL BAŞKANLIĞI AYLIK DEĞERLENDİRME TOPLANTISI

AK Parti İl Başkanı Osman Çetinkaya, parti binasında düzenlediği aylık değerlendirme toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Aylık değerlendirme toplantısı yapan AK Parti İl Başkanı Osman Çetinkaya, "12 Mart, İstiklal Marşı’nın kabulünün 91. yıl dönümüydü. Milletlerin ortak geçmişlerini, yaşadıkları zor ve çetin günleri, umutları ve kazandıkları zaferlerin destansı ifadesi olan milli marşlar, birer bağımsızlık sembolüdür. İstiklal Marşımız milletimizin Kurtuluş Savaşı yıllarındaki mücadele azmini, birliğini, beraberliğini, içinde bulunduğu durumu, bağımsızlık ümitlerini ve inançlarını yansıtmaktadır" dedi.
CANİK’TE HOCAOĞLU ADAY OLACAK
AK Parti Canik ilçe kongresinin 25 Mart tarihinde yapılacağını belirten Çetinkaya, "Mevcut ilçe başkanı Yılmaz Hocaoğlu aday olmayacağını açıklamasıyla birlikte bizler de aslında şaşmıştık ve bu doğrultuda yeni aday arayışına girmiştik. Aday arayışımız birinci ve ikinci kongre erteleme ile sonuçlandı ve üçüncü kongreye gitmek ile ilgili bir takım sıkıntılarımız oldu. Genel merkez ile yaptığımız toplantıda bu sıkıntının çözülmesi ile ilgili olarak üçüncü kongrede mevcut başkanımız Yılmaz Hocaoğlu ile
devam edilmesini önerdik. Genel merkezimiz de bunu kabul etti ve Yılmaz Hocaoğlu’na kendisi ile devam etmek istediğimizi bildirdik. Kendisi bunu kabul etti ve AK Parti Canik ilçe kongresini de tamamlamış olacağız. Bu doğrultuda da il kongremiz 5 Mayıs 2012 tarihinde yapılacak. Yapacağımız il kongresine Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan da gelecek. Bunun için kongreyi Atatürk Spor Salonu’nda yapacağız" diye konuştu.
HIZLI TREN 2020’DE
Hızlı trenin 2020 yılı civarında olacağını ifade eden Çetinkaya, "Ulaştırma Bakanlığımıza hızlı trenin 2020 yılı öncesine alabilme hesabını yapıyoruz. Bu konu Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’a iletildi ama kendisi bize bu konuda net bir şey söylemedi. Ama ilk etapta Ankara-Samsun arası otoban yolunu yapmak istiyoruz. Bu aradaki otoban yolumuzun iki kolu olacak. Bir kolu Ünye’ye, diğer bir kolu da Bafra’ya çıkacak. Başbakanımızın Samsun’da söz vermiş olduğu otobanı geliştirmek adına faaliyete girmiş
durumundayız. Muhalefet partisi CHP ve MHP’den hızlı tren ve otoyol ile ilgili arzu ettiğimiz desteği alamıyoruz. 2020 yılına kadar Ankara-Çorum-Samsun arası hızlı treni yaptırmaya çalışacağız" şeklinde konuştu.
"BURMA BENİM MUHATABIM DEĞİL"
Atakum Belediye Başkanı Metin Burma’nın kendisi hakkında açıklamalarına cevap veren Çetinkaya şunları söyledi:
"Gençlik ve Spor Bakanımız Suat Kılıç’ın, Atakum ilçesinde bulunan Yaşar Doğu Yetiştirme Yurdu’nun ön bahçesindeki yere olimpik bir yüzme havuzunun yapılması ile ilgili bir projesi var. Biz ’Atakum’da belediyeciliğin B’si yok’ demeseydik, belediyenin çalışacağı yoktu. İyi ki bunları söyledik. Atakum Belediyesi proje üretmeye başladı. Atakum Belediye Başkanı Metin Burma, Yaşar Doğu Yetiştirme Yurdu’nun ön bahçesine Kent Meydanı yapmak istediğini ifade etti. Ben doğal yolla da olsa projeyi gördüm. Orada
yapılmak istenen projenin Kent Meydanı ile bir alakası yok. Benim gördüğüm projede Kent Meydanı etrafında ticari yapıların olduğu var. Başkan Burma, Kent Meydanı ile ilgili basın toplantısı yapmış ve bizi televizyona canlı yayına çıkmaya davet etmiş. Bir ilçe belediye başkanının, parti il başkanı ile televizyonlara çıkmasının mümkün olmadığını bilmesi lazım. Çünkü aramızda çok kademe farkı var. Onun için Metin Burma ile televizyon programına çıksa çıksa bizim AK Parti Atakum İlçe Başkanı Hüseyin Dereli
çıkar. Çünkü bizim muhatabımız il başkanı olması lazım. Ama CHP İl Başkanımız olmadığı için, Metin Burma başkanımızın hem belediye başkanlığına hem de CHP İl Başkanlığına soyunduğunu düşünüyorum. Böyle bir daveti bana yapmasını çok nezaketsiz olarak algılıyorum. Televizyon programında bence bizim reyting oranımızdan ve izlenebilir oranımızdan faydalanmak istiyor. Bizim kendisi ile aynı platformda olmamız mümkün değil. 1994 yılından 2004 yılına kadar Atakum ilçesine neler kazandırdığını çok merak
ediyoruz. Bu 10 yıl içinde Metin Burma Atakum bölgesinde çivi üstüne çivi koymamıştır."
"14 MART TIP BAYRAMI KUTLU OLSUN"
14 Mart Tıp Bayramı’nı da kutlayan Çetinkaya, "Zaman zaman Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile hekimlerimiz karşı karşıya gelse de AK Parti hükümeti Türk halkanın sağlığını düşündüğü için bazen doktor arkadaşlarımızın da ufaktan gönülleri kırılıyor ama biz onların değerini ve kıymetini biliyoruz. Ona göre de kendilerine elimizden geldiği kadar hükümet olarak yardımcı olmaya çalışıyoruz" dedi.
Çetinkaya, Canik Belediye Başkanı Osman Genç’ın yıpratılmak istendiğini sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.