YEREL HABERLER - 14 Mart 2012 Çarşamba 16:36

ÖZGÜR-DER SİVAS TEMSİLCİSİ BURHAN GÖKÇE:

A
A
A
ÖZGÜR-DER SİVAS TEMSİLCİSİ BURHAN GÖKÇE:

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) Sivas Temsilcisi Burhan Gökçe, Sivas olaylarının tekrar gündeme getirilmesinde dolayı halkın ekran karşısında zan altında bırakıldığını söyledi.
ÖZGÜR-DER Sivas Şube Binası’nda basın açıklaması düzenleyen Burhan Gökçe, 19 yıl öncesinde Salman Rüştü’nün ’Şeytan Ayetleri’ isimli romanından bazı kesitlerin Aziz Nesin öncülüğünde Aydınlık gazetesinde yayınlandığını söyledi. Aziz Nesin’in bunun üzerine Sivas’ta bir programa davet edilmesiyle istenmedik sonuçlar yaşandığını dile getiren Gökçe, müdahil avukatların bu olaydan kimse acı çekmiyormuş ve içerde yatan hiç mağdur kimse yokmuş gibi kalan kişilerinde cezalandırılmasını istediklerini söyleyerek, ortada bir cadı avının söz konusu olduğunu belirtti. Sivas’ta yaşananların bir mezhep çatışması olmadığının altını çizen Burhan Gökçe, cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir etnik ve mezhebi çatışma toplumsal refleksle değil, devlet eliyle gerçekleştirildiğini vurguladı.
Dernek Temsilcisi Gökçe ayrıca, 2 Temmuz’da yaşananların üzerinin örtülmesini istemediklerini söyleyerek, yaşananların aydınlatılmasını, oteli yakanların bulunmasını ve güvenlik zafiyetinin nedenlerinin araştırılmasını istediklerini sözlerine ekledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Milletvekili Ensarioğlu: "Söz konusu açıklamalarım, Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" Çevre Komisyonu Başkanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu, "Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi" dedi. Ensarioğlu, bir yabancı yayın kuruluşuna verdiği röportajla ilgili yazılı açıklama yaptı. Ensarioğlu şunları kaydetti: "Yabancı bir yayın kuruluşuna Terörsüz Türkiye süreci ve Meclis Komisyon çalışmalarıyla alakalı verdiğim bir mülakatta, sürece dair yaptığım değerlendirme sonunda, sunucunun ısrarlı Suriye politikası konusunda, sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanı sayın Hakan Fidan’ın politikalarında çelişkiler olduğuna dair verdiğim cevapta, böyle bir şeyin olmayacağını söyledim. Sözlerimin sonunda partimizin ve hükümetimizin politikalarını belirleyen iradenin sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi olduğunu, buna karşı bir irade ortaya koyanın ya görevi bırakması gerekir, ya da görevden alınır şeklindeki ifademin amacı ve maksadı gayet net olduğu halde üç gündür, bağlamı ve maksadı dışında, bazı art niyetli çevrelerin çeşitli sosyal medya mecralarında çarpıtarak yorumladıklarını üzüntüyle müşahede ettim. Benim düşünce ve açıklamalarım açık ve nettir. Söz konusu açıklamalarım, parti politikalarımızda sayın Cumhurbaşkanımızın iradesi dışında, kimsenin çelişkili irade ortaya koyamayacağı ve AK Parti’de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını kesin cümlelerle hatırlatmak adınaydı. Sayın Dışişleri Bakanının özelde şahsına yönelik değildi."