GENEL - 16 Mart 2012 Cuma 10:45

ENGELLİ HASTAYA RAPOR ŞOKU

A
A
A
ENGELLİ HASTAYA RAPOR ŞOKU

Adana’da engelli bir gencin yüzde doksan oranındaki engelli durumuna rağmen annesinin ölümünün ardından raporda ’Evet’ yazılı olmadığı ortaya çıkınca maaşı kesildi. Kardeşinin bakımını üstlenen abla da 9 ay boyunca bakım ücretini alamadı.
Merkez Seyhan ilçesinde annesi Halise Ekizoğlu ile birlikte yaşayan engelli Kadir Hatunoğlu (29), annesinin 2010 yılı Haziran ayında hayatını kaybetmesinin ardından ablası ve eniştesi ile birlikte yaşamaya başladı. 2006 yılında Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Mental Retardasyon ve Spastik Tetraparezi tanısı ile alınan yüzde doksan engelli raporu ile Kadir Hatunoğlu’na 2022 sayılı yasaya göre özürlü maaşı bağlanırken anne Halise Ekizoğlu’na da bakım ücreti bağlanmıştı.
Anne Halise Ekizoğlu’nun ölümünün ardından kardeşinin bakımını üstlenen abla Öznur Yakışır, gerekli işlemleri yapmak için gittiği kurumlarda 2006 yılında alınan raporun "Ağır Özürlü" kısmında doldurulması gereken "Evet/Hayır" bölümünün boş bırakıldığını öğrendi. Bunun ortaya çıkmasının ardından Kadir Hatunoğlu’nun engelli maaşı kesildiği gibi abla Öznur Yakışır’a da bakım ücreti bağlanmadı.
Abla Öznur Yakışır, kardeşinin doğuştan spastik özürlü olduğunu belirterek, annesinin hayattayken kardeşinin engelli maaşını ve evde bakım ücretini aldığını vurguladı.
Annesinin vefatının ardından bakıcı değişikliği için müracaat ettiğindi rapordaki eksikliğin ortayı çıktığını belirterek şöyle konuştu:
"5 Haziran 2010 günü bakıcı aylığı değişikliği için müracaat ettim. Ama kabul olmadı. Dokuz aydan bu yana uğraşıyorum ve hiçbir para alamadım. Rapor 2006 yılında hazırlanmış. O günden buyana annem hiç bir problem yaşamadı. Annem, kardeşimin engelli maaşını da aldı, bakıcı maaşını da aldı. Ta ki ben maaş gecikince gittiğimde dosya çıkartılıp incelendiğinde rapordaki eksiklik görüldü. Ben, annem 2006 yılından 2010 yılına kadar nasıl engelli maaşı ve bakıcı ücreti aldı merak ediyorum. Ben şimdi neden 9
aydan bu yana alamıyorum. Ağır özürlü raporunda ’Evet’ yazısı olmadığı için benim başvurum kabul edilmedi. Yeniden rapor alacaksınız denildi. Raporun daha önce alındığı hastanedeki başhekim yardımcısı ile durumu görüştük ve bize gerekli ilgiyi gösterdi. Başhekim yardımcısı, raporu veren heyetteki doktorlardan birinin görev yerinin değiştiğini belirterek, ’Değişmemiş olsaydı, sizi hiç uğraştırmazdım. Ama doktorlarımızdan biri eksik olduğu için yeniden hastanın heyete girmesi gerekiyor’ dedi. Benim de
kardeşimi sağlık sorunlarından ötürü hastaneye götürecek durumum yok. Kardeşim elini kolunu çarpıyor ve istemeden kendine zarar verebiliyor. Kardeşim hastalığından dolayı hareketlerini kontrol edemiyor. Kardeşim bu haldeyken hastaneye götürmek bir işkence olacaktır. Sadece raporun ilgili kısmına ’Evet’ yazılmadığı için bugün yine heyete girip rapor almamız gerekiyor. Sadece bu ’Evet’ yazısı için eziyet çekiyoruz. Benzer durumdaki engellilerin eziyet çekmemesi için hastaların evde görülüp raporun
verilmesi için bir adım atılmasını istiyoruz"
Engelli genç, yeniden rapor almak için evden ambulansla Çukurova Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Engelli gencin ambulansa taşınması oldukça zor oldu. Hem engelli gencin yakınları hem de sağlık görevlileri zor anlar yaşadı. Buradan verilen raporda ise aynı tanı ile yüzde doksan sekiz oranında engelli raporu verildi.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Neslihan İpek Kobaner, raporda öncelikli olarak kişiye yüzde kaç oranında rapor verildiğine bakıldığını belirterek, İlgili hastanede ’Evet’ yazısının gözden kaçtığını düşünüyoruz. Yeni raporun düzenlendiği tarih itibariyle maaş bağlanması söz konusudur. Aradan geçen 9 aylık süre için geriye dönük olarak maaş ödenmemektedir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bitki biyolojik çeşitliliğinin korunmasında botanik bahçelerinin önemi vurgulandı Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından düzenlenen Ziraat Fakültesi Konferansları serisinin üçüncüsünde, Bölgesel Kalkınma ve Bitki Biyolojik Çeşitliliğinin Korunmasında Botanik Bahçeleri "Hortus Botanicus" konusu ele alındı. Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DÜSTİBAM) Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy’un konuşmacı olarak katılım sağladığı programa; Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ ile öğretim üyeleri ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi. Botanik bahçelerinin (Hortus Botanicus) tarihi gelişimiyle ilgili bilgiler vererek sunumuna başlayan Prof. Dr. Necmi Aksoy, biyoçeşitliliğin ex situ (yerinde olmayan) korumasında hayati rol oynadığının altını çizdi. Botanik bahçelerinin, bilimsel araştırma, koruma, sergileme ve eğitim amacıyla belgelenmiş bitki koleksiyonuna sahip olan canlı bitki müzeleri olduğunu da sözlerine ekledi. Botanik bahçelerinin, yerel-bölgesel ve ulusal ölçekte sosyo-ekonomik kalkınma için stratejik bir yaklaşım olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, bu merkezlerin gelecek nesillere bırakılabilecek en kıymetli bilimsel miraslardan biri olduğunu vurguladı. Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi’nin, Batı Karadeniz Bölgesi’nin en önemli bitki biyolojik çeşitlilik merkezlerinden biri olduğunu dile getiren Prof. Dr. Necmi Aksoy, başta Düzce ili olmak üzere bitki biyolojik çeşitliliğinin korunması üzerine yapılan bilimsel araştırmalara ve eğitim çalışmalarına ev sahipliği yaptığını belirterek katılımcılardan gelen soruları da yanıtladı.
Hakkari İçişleri Bakanlığı’ndan Hakkari’ye 45 yeni hizmet aracı İçişleri Bakanlığı tarafından Türkiye genelinde emniyet ve jandarma teşkilatlarının kullanımına sunulmak üzere temin edilen 9 bin 200 araçtan 45’i Hakkari’ye gönderildi. Yeni Mahalle’de bulunan Fatih Kışlası’nda düzenlenen törene; Vali Ali Çelik’in yanı sıra vali yardımcıları, Cumhuriyet Başsavcısı Burak Hazinedaroğlu, İl Jandarma Komutanı Cafer Öz, İl Emniyet Müdürü Atilla Ayata, İl Sağlık Müdürü Hamdullah Kaya, kurum müdürleri ile asker, polis ve sağlık personeli katıldı. Vali Çelik, Türkiye genelinde güvenlik birimlerine toplam 9 bin 200 aracın teslim edildiğini belirterek, bu araçlardan 45’inin Hakkari’ye tahsis edildiğini söyledi. Hakkari’nin coğrafi yapısına dikkat çeken Çelik, ilin yüzde 89’unun dağlık alanlardan oluştuğunu belirterek, "Coğrafyanın getirdiği zorluklarla mücadele eden bir şehirde yaşıyoruz. İçişleri Bakanlığımızın başlattığı çalışma kapsamında Hakkari’mize toplam 45 araç tahsis edilmiştir. Bu araçları İl Jandarma Komutanlığımıza, İl Emniyet Müdürlüğümüze ve İl Sağlık Müdürlüğümüze teslim ediyoruz" dedi. Yeni araçlarla birlikte güvenlik ve acil müdahale hizmetlerinde önemli bir hızlanma sağlanacağını vurgulayan Çelik, şehir merkezinde ortalama 6 dakika, kırsal bölgelerde ise 15 dakika olan olaylara intikal süresinin daha da kısalacağını ifade etti. Araçlar, İl Müftüsü Hüseyin Okur’un yaptığı duaların ardından ilgili birimlere teslim edildi.