POLİTİKA - 17 Mart 2012 Cumartesi 17:07

BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ`IN AÇIKLAMALARI (2)

A
A
A
BAŞBAKAN YARDIMCISI ARINÇ`IN AÇIKLAMALARI (2)

CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan’a cevap veren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Sivas Olayları ile ilgili bugüne kadar tüm yargılama, döngünün içerisinde cereyan etmiştir. AK Parti bunun içinde veya dışında değildir. Dünyamızda veya Türkiye’mizde uygulanan erkler yargı, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrı oluşu anayasal anlayıştır. Görüyoruz ki, Sayın Tarhan, geçmişte CHP veya onun benzeri SHP’nin koalisyon ortağı olmasından endişe duymakta ve bu işin ucu CHP’ye dayanır mı
diye korku duymaktadır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Karabük milletvekili Mehmet Ali Şahin ile birlikte Necatibey Caddesi’nde bir mağaza açılışına katıldı. Açılışı yapan Arınç, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Arınç, gazetecilerin CHP Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan’ın Sivas davasıyla ilgili iddialarının hatırlatılması üzerine, Sivas Olaylarının feci olduğunu kaydetti. Arınç, insanların bir binada göz göre göre yakılmış olmasının, buna yol açan sebeplerin hala vicdanlarda kanayan yara olduğunu söyleyerek,
mahkemenin verdiği kararın bir kısım sanıklarla ilgili olduğunu belirtti. Arınç, 5 kişi ile ilgili olarak mahkemenin 20 yıl sonra zaman aşımından davanın düşmesi kararını verdiğini hatırlatarak, "Ancak davanın zaman aşımından düşürülme kararını verirken, gerekçesinde de eğer kamu görevlileri yargılanıyor olsaydı, zaman aşımı düşmezdi’ diye bir gerekçede bulunmuştur" şeklinde konuştu.
Dönemin Sivas milletvekili Ziya Halis’in açıklamalarının hatırlatılması üzerine Arınç, "Ziya Halis o dönemde Sivas milletvekilidir. Koalisyon ortağı olan SHP’nin genel saymanıdır. Bir kişi kendi partisinin, koalisyon ortağı bulunduğu dönemde yaşanan bir olayla ilgili olarak, ’Valinin veya birkaç kişinin sorumluluğu vardır’ diyorsa sorumluların araştırılması gerekir. Ziya Halis herhangi bir kişi değildir. Ziya Halis bizzat olaya müdahale etmek durumunda kalmış, olayı görmüş, yaşamış, koalisyon ortağı olan
bir partinin sorumlu mevkiinde bulunan birisidir. Bu kişiler hakkında doğrudan veya dolaylı olarak görevini ihmal ederek bu facianın yaşanmasında payı bulunan kişiler varsa, bunların sorgulanması ve gerekiyorsa yargılanması gerekebilir, demiştim. Bu kadar çok açık ve herkesin de, ’Evet neden olmasın?’ diyebileceği konuda zannediyorum ki CHP, geçmişte SHP ile benzerliğini ve koalisyondaki sorumluluğunu düşünerek topu taca atmaktadır. Geçmişte yargıçlık yapmış ve bir yargı kurumunun, bir derneğin başında
bulunan bir insanın şu sözleri çok gariptir; ’Madem öyleydi, kamu görevlilerini AK Parti neden 10 yıldır yargılamadı?’ diyor. Bu sözün gerçek olmadığını zannediyordum. Ama maalesef bize kendi ağzından söylemiş. Bu kadar büyük bir cehalet ancak tahsille mümkün olur. Bir bayanın, yargıçlık da yapmış olsa böyle bir yanlışı tekrarlamaması gerekirdi. Çünkü biz AK Parti olarak hükümetiz. Mahkeme değiliz. Bizim yargıyla işimiz yok. Bugün yargılamayı, soruşturmayı yapanlar nasıl verdi ise, yine böyle bir
soruşturmayı yapacak olan savcılar, hakimler, yargı kurumudur. Bizi hala yargı kurumu içerisinde görüyor ve zannediyor ki, Sayın Tarhan bizim 10 yıldır bunu niye yargılamadığımızı soruyor. Görüyorsunuz ki, Sivas Olayları ile ilgili bugüne kadar tüm yargılama bu döngünün içerisinde cereyan etmiştir. AK Parti bunun içinde veya dışında değildir. Dünyamızda veya Türkiye’mizde uygulanan erkler, yargı, yasama ve yürütmenin birbirinden ayrı oluşu anayasal anlayıştır. Görüyoruz ki, Sayın Tarhan, ’Bu işin ucu
CHP’ye dayanır mı’ diye korku duymaktadır" dedi.
Arınç, Afganistan’da yaşanan kazanın kendilerinin de yüreklerini dağladığını belirterek, askerlerin çok kutsal bir görev yaptığına değindi. Türk askerinin Afgan halkı tarafından sevildiğini kaydeden Arınç, "Biz bir devletiz. Bu devlet bazen NATO kapsamında, bazen de ikili ilişkiler bağlamında başka ülkelerde asker bulundurabiliyor. Nasıl Bosna-Hersek’te asker bulundurabiliyorsa, nasıl Lübnan’da askerimiz varsa, nasıl Afrika’nın bazı ülkelerinde askerimiz varsa, biz tek başımıza Robinson gibi adada
yaşayan bir devlet değiliz. Yükümlülüklerimiz var, sözleşmelerimiz var, üzerimize düşen görevler var ve bu görevleri askerlerimiz, bazen de polislerimiz yerine getirebiliyorlar. Dolayısıyla muhalefet partilerinin, ’Türk askerinin Afganistan’da ne işi var?’ demesi sadece bu olaydan belki de bir rant elde etmeye çalışma gayretidir. Onlar da biliyorlar ki, Türk askerinin Somali’den tutun, dünyanın her yerindeki barışı koruma veya barışı sağlama görevleri bulunmaktadır" diye konuştu.
Helikopter kazasının teknik bir sorundan kaynaklandığını ifade eden Arınç, bir başka müdahale ile meydana geldiğine dair bir bilgilerinin olmadığını iletti. Arınç, "Elbette ki askerlerimiz yurda getirilecek. Kendilerine defin merasimleri yapılacak. Hepimiz bu defin törenlerine katılma fırsatı bulacağız. Bildiğiniz gibi, Sayın Başbakanımız bugün saat 10.00’da Almanya’ya gideceklerdi. Ama bu olay sebebiyle Türk halkının da hassasiyetlerini düşünerek üzüntülerimizin yoğun olduğu bir günde bu ziyaretini
erteledi. Yarın yapılacak Çanakkale törenlerine de kendisini temsilen ben katılacağım. Sanıyorum, cenazelerin Ankara’ya getirilmesi pazartesiden itibaren mümkün olabilecek. Cenaze törenleri de o günden itibaren yapılacaktır. Bugün Milli Savunma Bakanımız Ankara’da bulunan şehit ailelerini ziyaret edeceklerdir" şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri İl Müftüsü Durmuş Ayvaz: "Üç aylara kavuşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz" İl Müftüsü Durmuş Ayvaz; İslam aleminin manevi iklimi olan Üç Aylar’ın başlangıcı ve Regaib Kandili vesilesiyle bir mesaj yayımladı. Üç aylara kavuşmanın huzuru ve mutluluğunun yaşandığını aktaran Müftü Durmuş Ayvaz mesajında; "Üç Aylar’ olarak bilinen feyizli ve bereketli maneviyat mevsimine bir defa daha girmiş bulunmaktayız. 21 Aralık 2025 Pazar üç ayların ilki olan Recep Ayının birinci günü, bu ayın ilk Cuma gecesi olan 25 Aralık 2025 Perşembe akşamı da ’Regaib Kandili’dir. Yüce Rabbimizin sayısız lütuf ve ihsanı ile ömrümüze bereket, ruhumuza sükûnet katan üç aylara kavuşmanın huzur ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bizleri bu manevi günlere ulaştıran Cenâb-ı Allah’a hamd-ü senalar, ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Resûl-i Ekrem’e salat ve selam olsun. Üç aylar, her yıl heyecanla gelişini beklediğimiz, ilahi rahmet ve mağfiretin varlık âlemini kuşattığı, müminlerin topluca ibadete yöneldiği müstesna zamanlardır. Rabbimizin kulları için açtığı sonsuz lütuf kapılarının ilki Recep ayıdır. Recep ayından sonra, ruhen ve bedenen Ramazan’a hazırlandığımız Şaban ayı karşılar bizi. Üç ayların sonuncusu, evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluş olan Ramazan-ı şeriftir. Hz. Peygamber (s.a.s.) bir hadis-i şeriflerinde; ’Recep Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır’ buyurarak bu ayların manevi feyzine işaret buyurmuşlardır. Recep ayı girdiğinde Hz. Peygamber şöyle derdi; ’Allahım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır.’ Recep ayında, iki mübarek gece gönül hanemize misafir olur. Bunlardan biri ‘bütün istek ve arzularımızı Allah’ın rızasına bağlamaya çalışma’ anlamına gelen Regaib gecesi, diğeri ise sevgili peygamberimizin ümmetine emaneti olan Mescid-i Aksa ile bütünleşen Miraç gecesidir. Şaban ayında; ‘af, merhamet ve mağfiret’ vesilesi olarak kabul edilen mübarek Berat gecesi bizi beklerken Ramazan ayında da ‘meleklerin yeryüzünü kuşattığı, bin aydan daha hayırlı olan bir esenlik ve selam gecesi’ olan Kadir gecesiyle müşerref olacağız. İçerisinde böylesine anlamlı geceler barındıran mübarek üç aylar, günahlardan arınma, sevaplarla bezenme mevsimidir. Nefis muhasebemizi yeniden yapmamıza vesile olan mübarek üç aylar ve kandiller, dünyevi meşguliyetlerimizden sıyrılıp, yaratılış gayemizi düşünmemiz, Allah’a yönelmemiz, hayatımıza çeki düzen vermemiz açısından büyük bir fırsattır. Başta Filistin’de ve Gazze’de olmak üzere Doğu Türkistan’da, Arakan’da, Keşmir’de, Libya’da, Suriye’de ve Dünya’nın dört bir yanında zulmün ortadan kalkması ve mazlumlara yardım için, zalimlerin de kahru perişan olması için bu gece dua edelim. Bu vesileyle aziz milletimizin ve âlem-i İslam’ın Üç Aylar ve Regaib gecesini tebrik eder, bu gecenin birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularımızı pekiştirmeye vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ederim" ifadelerini kullandı.
Bursa Genç müzisyenler, Bursalılara müzik ziyafeti sundu Kültür ve sanat faaliyetlerine büyük önem vererek, gelecek nesillere ışık tutan Osmangazi Belediyesi, Gençlik Orkestrası ve Korosu ile gönüllere hitap eden nağmeleri ‘Yeni Yıla Merhaba’ konseriyle Bursalılara işledi. Osmangazi Belediyesi, yeni yıl etkinlikleri kapsamında anlamlı bir etkinliğe imza attı. Osmangazi Belediyesi Gençlik Orkestrası ve Korosu, Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi’nin tarihi atmosferinde müzikseverlere unutulmaz bir akşam yaşattı. Dillere pelesenk olan eserlerin seslendirildiği ‘Yeni Yıla Merhaba’ konserinde müzikseverleri derin bir yolculuğa çıkaran gençler, sergiledikleri performans ile beğeni topladı. Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir’in de katıldığı programa Bursalılar da yoğun ilgi gösterirken, dinleyiciler pek çok kez türkülere eşlik ederek konsere renk kattı. Genç müzisyenlerin geleceğinin çok parlak olduğuna işaret eden Osmangazi Belediyesi Gençlik Orkestrası ve Korosu Şefi Nergis Dinç Yavuz, "Çok güzel bir performans sergilediler, onlarla çalışmak çok keyifli, her birini ayrı ayrı gözlerinden öpüyorum. Bize bu fırsatı tanıdığı için Osmangazi Belediye Başkanımız Erkan Aydın’a ve Başkan Yardımcımız Mutlu Esendemir’e teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı. Konseri izleyenler arasında yer alan Nilüfer Kadın Korosu Şefi Aysel Gürel de, Osmangazi Belediyesi’ni, şefi ve koroyu kutlayarak, "Geleceğin müzisyenleri yetişiyor." şeklinde konuştu. Etkinliğe katılan vatandaşlar ve genç müzisyenler de, gençlerin çok güzel bir akşama imza attıklarını dile getirdi. Etkinliğin sonunda Osmangazi Belediyesi Başkan Yardımcısı Mutlu Esendemir, Şef Nergis Dinç Yavuz’a çiçek takdiminde bulundu.
Edirne Özgür Özel’i eleştiren İba: "Anlatılan Edirne ile yaşanan Edirne aynı değil" CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Edirne’de düzenlenen mitingde belediye hizmetlerine yönelik övgü dolu sözlerini, AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba fotoğraflarla eleştirdi. CHP’nin 76’ncı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitingi kapsamında Saraçlar Caddesi’nde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Edirne Belediyesi’ni öven açıklamalarına tepki gösteren AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, kent genelinden çekilen fotoğrafları paylaşarak, mevcut tabloyla anlatılanlar arasında büyük fark olduğunu ortaya çıkardı. Çamurla kaplı sokaklar, çukurlarla dolu yollar, patlayan altyapı hatları ve taşan çöp konteynerlerine ait görüntüleri paylaşan İba, "Anlatılan Edirne ile yaşanan Edirne arasında uçurum var" dedi. CHP’li belediyenin yol ve altyapı çalışmalarına ilişkin iddialarını eleştiren İba, bazı bölgelerde yolların kullanılamaz halde olduğunu belirterek, Çilingirler Caddesi’nde yaşanan bir yaralanma olayını örnek gösterdi. Özel’in su sorununa ilişkin açıklamalarına da değinen İba, Edirne’de yaşanan sıkıntının belediyenin yıllardır bakım yapmamasından kaynaklandığını savundu. İba, sorunun çözümünde DSİ ekiplerinin yürüttüğü çalışmalara dikkat çekti. Altyapı sorunlarının sona erdiği yönündeki açıklamaların sahadaki durumla örtüşmediğini ifade eden İba, "Kürsüde anlatılanlarla vatandaşın günlük hayatta yaşadıkları birbirini tutmuyor" değerlendirmesinde bulundu. İba, açıklamasını "Gerçek Edirne’yi en iyi Edirneliler biliyor. Takdir milletimizin" sözleriyle tamamladı.
Muğla Çiçekli masa Marmaris’in simgesi haline geldi Türkiye’nin ve dünyanın en popüler turizm kentlerinden olan Muğla’nın Marmaris ilçesi, sadece deniz, kum, güneşi ile değil farklı simgeleriyle de öne çıkıyor. Marmaris Halk Plajı’nda güvercinlerin ardından kentin sembolleri arasına giren çiçekli masa, 72 yaşındaki emekli Ali Parlak tarafından kuruluyor. Yaz kış aynı plajda, mevsime göre farklı köşelerde duran masa, yerli ve yabancı turistlerin yoğun ilgisini çekiyor. Marmaris’in simgeleri arasına giren çiçekli masa, halk plajında yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yaz kış aynı plajda kurulan masa rengarenk çiçekleriyle sahile ayrı bir güzellik katıyor. Ziyaretçilerin fotoğraf çektirmek için uğrak noktası haline gelen çiçekli masa, Marmaris’in doğal güzelliklerine insan dokunuşunun nasıl değer kattığını ortaya koyuyor. Yaklaşık 20 yıldır Marmaris’te yaşadığını belirten emekli grafik tasarımcı Ali Parlak, 10 yıldır masasını çiçeklerle süslediğini söyledi. Yaz ve kış aylarında plajda farklı noktalarda bulunduğunu ifade eden Parlak, masasının çevreye pozitif enerji verdiğini dile getirdi. Emekli olduktan sonra hayatını sadeleştirdiğini anlatan Parlak, "Grafik tasarımcıyım, 35 sene reklamcılık ve grafik tasarım yaptım. Daha sonra peyzaj ve bahçe işleriyle uğraştım, sonra emekli oldum. 72 yaşındayım, şimdi hayatımı yaşıyorum. 20 yıldır Marmaris’teyim. Yaz kış burada masamda hep çiçek olur. Şu an oturduğum yer kışlık alanım, yazın ise yaklaşık 50 metre ileride oturuyorum. Çok ilgi çekiyor, çevreye pozitif bir enerji veriyor. Ben huzuru masamda buldum, mutluyum. Ticaret, para, hesap hepsini kapattım. Bugün bana günde 100 bin TL verseler yine çalışmam. Yıllarca çalıştım, o işi kapattım. Şimdi gençler çalışacak, iş onların hakkı. Biz belli bir yaştan sonra geri çekilmek zorundayız" şeklinde konuştu. Çocuklara balık yediriyor Çiçekli masasında termosundaki çayını içerek Karadeniz müzikleri dinlediğini ve balık tuttuğunu söyleyen Parlak, tuttuğu balıkları kendi torunlarına ve çevredeki çocuklara verdiğini belirtti. Ali Parlak, "Burada benim balıklarım var. Arkadaşlarımın torunları, komşuların çocukları gelir. ’Ali dede balık var mı’ derler, ben de onlara balık veririm. Ama son 14 gündür hiç balık yok. Balık komple Marmaris koyundan çekildi, tekrar gelir mi bilmiyoruz" dedi. Çiçekli masanın uluslararası ilgi gördüğünü anlatan Ali Parlak, geçen yaz sezonunda 12 ülkeden turistin gelip fotoğraf çektiğini söyledi. Çinli bir televizyon ekibiyle röportaj yaptığını belirten Parlak, Almanya’da da bir gazetede haber olduğunu ifade ederek, "Geçen yaz Çin’den geldiler, röportaj yaptılar. Meğerse televizyon yayıncısıymış. ’Bu masa çok hoşumuza gitti’ dediler. Almanya’da da bir gazetede ‘Marmaris plajında çiçekli masa’ diye haber olmuş. Gazeteyi bana vermediler ama Almanya’da çalışan Türkler gelip gösterdi. İki sütun, on santimlik alana basmışlar. Masa ünlü, ben de ondan yararlanıyorum" şeklinde konuştu. Çiçekli masanın pozitif bir enerji verdiğini ve insanları bir araya getirdiğini vurgulayan Parlak, "Güzel dostluklar oluyor, arkadaşlıklar kuruluyor. Burada sevgi alışverişi yapıyoruz, başka da bir şey yok" ifadelerini kullandı.