YEREL HABERLER - 19 Mart 2012 Pazartesi 09:10

MİLLETVEKİLİ KARAKELLE’DEN YENİ EĞİTİM MODELİ AÇIKLAMASI

A
A
A
MİLLETVEKİLİ KARAKELLE’DEN YENİ EĞİTİM MODELİ AÇIKLAMASI

AK Parti Erzincan Milletvekili Sebahattin Karakelle yeni eğitim modeli ile ilgili olarak bir açıklama yaparak “Eğitim imkanlarının adaletli dağıtımı, fırsat eşitliğinin sağlanması, yetenekleri ve eğilimleri esas alan bir eğitim anlayışının yerleşmesi adına 4+4+4 modelini hayata geçirilmesi gerekmektedir.” dedi.
Karakelle açıklamasında, “Türkiye her alanda olduğu gibi eğitimde de bilimin doğruları ve çağın ihtiyaçları doğrultusunda tercihini gelişmeden, ilerlemeden, değişimden, yana koymak durumundadır. Eğitim imkanlarının adaletli dağıtımı, fırsat eşitliğinin sağlanması, yetenekleri ve eğilimleri esas alan bir eğitim anlayışının yerleşmesi adına 4+4+4 modelini hayata geçirilmesi gerekmektedir. Zira, eğitimde yaş ve tercih anlayışı yanında ezberlemeyi değil anlamayı, tekrarlamayı değil, üretmeyi ve kendi başına düşünmeyi öğreten bir eğitim modelinin üzerinde düşünülmelidir. Şu anda uygulanan 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitim modeli 28 Şubat’ın bir dayatması olarak hiçbir teknik alt yapısı olmadan başlatılmış ve milli eğitimin sistemini ciddi sorunlarla baş başa bırakmıştır. Hiçbir pedegojik gerekçesi olmayan bu sistem 4+4+4 şeklinde yeniden dizayn edilmekte, çocuklarımızın eğitim alanında geniş ufuklarına açılması sağlanmaktadır. Birinci 4’te okul öncesi ile birlikte ilköğretim görülecek, 4+4’ün ikinci dördünde tercihler başlayacak. Öğrenciler istidat ve kabiliyetlerine göre yönlendirileceklerdir.” dedi.
”Öğrenci nereye giderse, meslek liselerinden hangisine giderse, düz liselerden hangisine giderse tercih öğrencinindir, ailesinindir” diyen Milletvekili Karakelle, “Bir eğitimci olarak ilköğretimin yaşının aşağı çekilmesini olumlu bir gelişme olarak görüyorum. 8 yıllık kesintisiz eğitimde 1. sınıf öğrencileri ile 8. sınıf öğrencilerinin aynı fiziki ortam paylaşmasının pedegojik bir anlatımı olamaz. Zira 6-14 yaş gurubundaki öğrencilerin aynı ortamlarda bulunmasının ciddi sakıncaları vardır ve medeni, gelişmiş hiçbir ülkede bunu görmeniz mümkün değildir. İkinci 4 yıl ve Lise eğitiminin birlikte ele alınması öğrencilerin mesleki eğitime yönelmesi, kaliteli ara eleman yetişmesi gibi olumlu adımlar bu yasa ile atılmaktadır. Dolayısıyla 4+4+4 şeklinde ifade edilen kademeli ilköğretim ve akabinde ki lise eğitimi hem gelişmiş ülkelerdeki uygulamalar ve ülkemizdeki tecrübeler dikkate alınarak hazırlanmış son derece olumlu bir adımdır. Milli eğitimdeki bu güzel gelişmeler maalesef hiçbir proje üretmeyen muhalefet partilerini rahatsız etmiş, konuya bilimsel açıdan yaklaşmak yerine komisyonları çalıştırmamak fikrini benimsemişlerdir. Dikta rejimleri, otoriter, baskıcı rejimler tarih boyunca eğitimi, okulları kendileri için bir kaynak olarak gördüler ve çocuklar ve gençler üzerinde çok tehlikeli deneyler yapmaktan kaçınmadılar. Tüm bir toplumu, kendi ideolojileriyle, kendi görüşleri ile donatmak isteyenler, tek tip insan yetiştirmek isteyenler bunun en önemli aracı olarak okulları ve eğitim sistemlerini gördüler. Bu nedenle Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve tam demokrasiye geçişi engelleyen, darbe artığı, 28 Şubat uygulamalarından kaynaklanan dayatmacı eğitim modellerini ve bunların mevzuat kirliliğini ortadan kaldırmak hükümetimizin asli görevidir. Ülkenin önü ancak böyle açılır, yeni ufuklar, yeni başarılar, mutlu ve müreffeh Türkiye ile gerçekleşir. Yüce milletimiz bunu her zaman hak etmiştir.” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yargılanan eski DHMİ Daire Başkanı Acar: "Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) eski daire başkanı Mehmet Cemil Acar, ‘rüşvet’ ve ‘yolsuzluk’ suçlaması ile yargılandığı davada, "Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak" dedi. Ankara 89. Asliye Ceza Mahkemesince görülen duruşmaya tutuklu sanık Mehmet Cemil Acar bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanırken, taraf avukatları salonda hazır bulundu. Sanık Acar’ın eski eşi tutuksuz sanık Çağla Acar ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme hakimi, dava dosyasına gelen evrakı okumasının ardından sanık Acar’a söz verdi. Sanık Acar, "Hiçbir çekincem olmadan 20 yıllık banka hesaplarımın incelemesini istedim. 28 yıl boyunca onur ve şerefimle devlete hizmet ettim, birçok projede görev aldım. Hakkımda en ufak bir soruşturma olmadı. Ben emekli olduktan sonra bu soruşturma yapıldı. Alt düzeydeki birkaç bürokratın adeta intikam alırcasına hareket etmesi sonucu bu dava açıldı. Hiç kimse benim DHMİ ile olan bağımı kopartamayacak. Babamın fabrikası yüzünden bana bir linç yürütülüyor. Şerefim, haysiyetim zan altında bırakıldı" dedi. Avukat ve sanık beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Mehmet Cemil Acar’ın tutukluluk halinin devamına, Acar’ın eski eşi Çağla Acar hakkındaki mevcut adli kontrolün ise devamına hükmetti. Mahkeme, bir sonraki duruşmayı 12 Ocak 2026 tarihine erteledi. Olayın geçmişi Eski DHMİ Daire Başkanı Mehmet Cemil Acar’ın evinde yapılan aramada Acar’a ait kasada 26 kilogram külçe altın, 1 milyon 320 bin dolar ve 121 bin euro bulunmuştu. Soruşturma sürecinde Acar’ın bürokratken çok sayıda gayrimenkul edindiği de Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından tespit edilmişti.