GENEL - 22 Mart 2012 Perşembe 14:02

ÇANAKKALE`DE RESTORE EDİLEN TARİHİ TÜRK MEZARLIОI ZİYARETE AÇILDI

A
A
A
ÇANAKKALE`DE RESTORE EDİLEN TARİHİ TÜRK MEZARLIОI ZİYARETE AÇILDI

Çanakkale merkeze bağlı Kumkale beldesinde, 97 yıl önce Çanakkale Savaşı sırasında Türk askerlerinin siper kazarak çetin muharebelere katıldığı tarihi Türk mezarlığı, yeniden düzenlenerek ziyarete açıldı.
Kumkale`de yeniden düzenlenen tarihi mezarlıkta düzenlenen açılış töreni, saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın okunması ile başladı. Törende bir konuşma yapan proje ekibinden Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Türk Dünyası Değerlerini Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, yıllardır kaderine terk edilen Kumkale`deki tarihi Türk mezarlığının yeniden düzenlenmesi konusunda hazırlanan projenin Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) tarafından kabul edilmesinden sonra
çalışmalara başladıklarını belirterek, "İlk etapta mezarlıkla ilgili bilimsel altyapı ve arşiv çalışmaları yapıldı ve bu çalışmalar ışığında mimari projeler hazırlandı. Projeler Çanakkale Kültür Varlıkları Koruma Müdürlüğüne sunuldu ve onay alındı. Çalışmalar öncesinde içine girilmesine ve gezilmesine imkan olmayan mezarlıkta 27 bin metrekarelik bir alanda ot ve çalılık temizliği yapıldı. Böylece mezarlık alanı çalışılabilir bir duruma getirilip yüzey araştırmalarına başlandı. Mezarlıkta mevcut
durumdaki giriş kapısı oldukça eskimiş ve iş göremez bir haldeydi. Proje ile mezarlık kapısı dövme demirden imal edilerek yenilendi ve yerine yerleştirildi. Mezarlığın giriş kapısının yol boyunca sağlı sollu uzanan ve tel örgü bulunan cephesine 220 metrelik taş duvar yapıldı. Bu duvarla hem mezarlığa giriş ve çıkışlar kontrol altına alındı, hem de mezarlığın dışarıdan görünümü düzgün hale getirildi. Mezarlık kapısının üzerine bir isimlik yapıldı ve isimlik yerine yerleştirildi" dedi.
"ÇANAKKALLE SAVAŞI SIRASINDA MEZARLIKTA DA ÇATIŞMALAR OLDU"
Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, yeniden düzenlenen mezarlığın Çanakkale Savaşı`nda önemli bir yeri olduğunu da belirterek, "25 Nisan 1915`te Fransızlar Kumkale`ye asker çıkarırken mezarlık çevresinde yoğun çarpışmalar yaşanmıştı. Türk askerleri İtilaf donanmasının yoğun bombardımanından korunmak için mezarlık için siper ve mevziler açmışlar ve burada iki gece geçirmişler. Proje ile Türk askerinin hayatta kalmak için sığındığı ve göğüs göğse çarpışmaların yaşadığı tevzi siperleri ile gözetleme ve muharebe
mevzileri belirgin hale getirildi. Bu bölgedeki mezar taşlarının bir kısmında halen o yıllardan kalma mermilerin bıraktığı izler bulunuyor. Çalışmalar sonucunda belirgin hale getirilen tevzi siper ve mevzilerin zeminine ince mıcır serildi. Yaptığımız çalışmalar sonunda da Çanakkale Savaşı sırasında bu bölgede hayatını kaybeden askerlerimizin isimlerini mezarlık içindeki bu yere tabela olarak astık" diye konuştu.
"YOK OLMAYA YÜZ TUTAN 472 MEZAR TAŞINI GÜN YÜZÜNE ÇIKARDIK"
Mezarlıkta yapılan düzenlemeler kapsamında çoğu taşın toprak altında tamamen örtülü vaziyette bulunduğunu da belirten Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, "Mezarlık alanı üzerindeki mezar taşlarının tespitine yönelik yüzey araştırması sırasında proje başlangıcında öngörülen 276 adet taş tespit edilemedi. Arazide dik veya yatık bir şekilde seçilebilen taş sayısı 75 adetti. Yerinden çıkarak toprak üzerinde bulunan taşlarla birlikte gözle görülebilen taş sayısı 200 adetti. Öncelikle arazi üzerinde gözle
görülebilen taşlar dik konuma getirilerek yerlerine yerleştirildi ve bu taşların temizlikleriyle tamirlere ihtiyaç duyulanlarının tamirleri yapıldı. Yapılan yüzey araştırmaları sırasında bir kısmı toprak üzerinde, büyük bir kısmı ise toprak altında bulunan 100 adet taş dik konuma getirilerek yerlerine yerleştirildi ve temizlikleri ile tamirlere ihtiyacı olan taşların tamirleri yapıldı. Siper ve mevzilerin belirginleştirilmesi çalışmaları sırasında tamamen toprak altında bulunan 100 adet mezar taşı ve
mezarlara ait mermer bölümler çıkarıldıkları yerin en yakına dikilerek yerlerine yerleştirildi. Bu taşlarında temizlikleri yapılarak tamire ihtiyaçları olan taşların da tamirleri yapıldı. Arazi üzerinde yapılan yüzey araştırmaları ve arazi taramaları sırasında kırık olarak mezarlığın değişik yerlerindeki 38 adet baş taşı parçası ile 35 adet ayak taşı parçası toplandı ve bir araya getirildi. Mezarlıkta mezar taşları ile ilgili yapılan çalışmalar sonucunda 400 adet taş dik konumda, 72 adet de kırık parça
olmak üzere 472 adet taş gün yüzüne çıkarıldı" dedi.
"HER MEZAR TAŞINA NUMARA VERİLEREK BİLGİLERİ YAZILDI"
Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, yapılan düzenleme kapsamında her mezar taşı tek tek numaralandırılıp üzerlerindeki yazıların Türkçeye çevrildiğini de belirterek, "Mezarlık üzerindeki taşlar ziyaretçilerin mezarlığı kolayca gezebilmeleri ve ilgilendikleri mezar taşını bulabilmelerini kolaylaştırmak için her taşın sahip olduğu katalog numarası demir bir çubukla mezar taşına yanına yerleştirildi. Mezarlıktaki taşların tamamı konusunda uzman olan akademisyen çalışma ekibinin yaptığı envanter ve katalog
çalışmasıyla kayıt altına alındı. Oldukça geniş bilgiler içeren kataloglar, bu konuda Türkiye`de yapılacak diğer çalışmalara da ışık tutacak mahiyette. Katalogları yapılan mezar taşları değişik yönleri ile yine akademisyen ekip tarafından bilimsel değerlendirilmeye tabi tutuldu. Mezar taşları katalogları ile yapılan bilimsel değerlendirmeler bir araya getirilerek 350 sayfalık bir kitapta toplandı ve bu kitap konuyla ilgilenen akademisyen ve meraklıların hizmetine sunuldu" dedi.
Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, tarihi Türk mezarlığında yapılan çalışmaların önemine değinerek en kısa sürede bu bölgedeki şehitliği de yeniden yapacaklarının sözünü verdi.
ÇOMÜ Rektörü Sedat Laçiner ise bu bölgede çalışan üniversite öğretim görevlileri ve öğrencileri tebrik ederek, daha l`fdşmalar sonunda da Çanakkaleönceki yıllarda yapılması gereken bir projenin geç kalınmasına rağmen tamamlanmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Kumkale Belediye Başkanı Süleyman Erte de çalışmada emekleri geçenlere teşekkür etti.
Konuşmaların ardından katılımcılar yeniden düzenlenen tarihi mezarlığı ziyaret ederek dua etti. Törenin sonunda ise bu bölgede şehit olan askerlerin isimlerinin yazılı olduğu levhanın açılışı yapıldı.
Mehteran Bölüğü`nün de gösteri yaptığı törene; Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Çanakkale Belediye Başkan Vekili Celal Karakaş, Boğaz Garnizon Komutanı Tuğamiral Hasan Doğan, vali yardımcıları, kaymakamlar, belediye başkanları ve vatandaşlar katıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.