GENEL - 28 Mart 2012 Çarşamba 12:30

RUS EDEBİYATI BULUŞMALARI "PUŞKİN" İLE BAŞLADI

A
A
A
RUS EDEBİYATI BULUŞMALARI "PUŞKİN" İLE BAŞLADI

Türk Rus Kültür Vakfı tarafından düzenlenen ``Rus Edebiyatı Buluşmaları`` Aleksandr Sergeyeviç Puşkin ile başladı.
Türk Rus Kültür Vakfı Başkanı Fatih Baltacı, Marmara Üniversitesi Sultanahmet Rektörlük binasında gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada, Aleksandr Sergeyeviç Puşkin`in Rus edebiyatının en parlak meşalesini tutturmuş bir şair olduğunu belirterek, "Ünlü Türk şairi Yahya Kemal Beyatlı`nın dediği gibi, bir milletin şiiri, çağlar boyunca elde ele gezen bir meşaledir. Puşkin, ölümünden 175 yıl sonra böyle bir dinleyici kitlesini kendine çekebilmektedir" dedi.
Türk Rus Kültür Vakfı`nın en büyük gayelerinden birinin Rus ve Türk toplumları arasında evrensel bir dil olan sanat aracılığıyla kültür köprüleri kurmak olduğunu söyleyen Fatih Baltacı, "Sanat aracılığı ile iki ülke arasında daha büyük dostluklar inşa edeceğiz" dedi.
Etkinliğe katılan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Başkanı İsmail Safi ise, yaptığı konuşmada Türkiye ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkilere dikkat çekerek, iki ülke arasında sosyal ve kültürel ilişkilerin de var olduğunu ifade etti. Safi, "Puşkin Anadolu`dan Erzurum`a kadar gelmiş bir şairdir. Puşkin bizim ortak kültürümüzün bir ürünü olmuştur`` dedi.
Tüm Rusya Puşkin Müzesi Müdürü Prof. Dr. Sergey Nekrasov da konuşmasına, ``Puşkin olmasaydı Rus edebiyatı ve dili olamazdı`` diye başladı. Puşkin`in yetenekleriyle tüm dünya halklarının kalbine girdiğini vurgulayan Nekrasov, 1837`de hayatını kaybeden Puşkin için 1879`da faaliyete geçen müzenin Rusya için çok önemli olduğunu kaydetti.
``Puşkin Ödülü`` sahibi şair Ataol Behramoğlu ise yaptığı konuşmada kendisi için Puşkin`in hürriyetin sesi olduğunu şu sözlerle ifade etti: "Puşkin benim için hürriyetin sesidir. Kişisel ve toplumsal hürriyetin sesiydi." Behramoğlu, önce akıcı Rusçası ile ardından da Türkçe, Puşkin`in şiirlerini okudu. Etkinliğe, İstanbul Vali Yardımcısı Kazım Tekin ile Türk ve Rus davetliler katıldı.
Rus sanatçı Vitali Romanov`un da Puşkin şiirleri okuduğu etkinlikte Moskova Tchaikovsky Devlet Konservatuarı Opera Tiyatrosu solisti soprano Evgeniya Dushina ve bariton Nikaloy Efremov birbirinden etkileyici romanslarla etkinliğe renk kattılar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Öğretmen öğrencisinin hayatını heimlich manevrasıyla böyle kurtardı Sivas’ta bir ortaokul öğrencisinin nefes borusuna mandalina dilimi kaçtı. Öğretmeninin yanına koşan öğrenci, Beden Eğitimi öğretmeninin müdahalesi sonrası kurtuldu. O anlar saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı. Olay Sivas Recep Handan Ortaokulu’nda meydana geldi. Teneffüs esnasında bahçede arkadaşıyla mandalina yiyen 11 yaşındaki Çağdaş Gürbüzer’in nefes borusuna mandalina parçası kaçtı. Yutkunamayınca bahçede bulunan Beden Eğitimi öğretmeni Yunus İşler’in yanına koşan 6. sınıf öğrencisi, yardım istedi. Öğretmeninin Heimlich Manevrasıyla kurtulan öğrenci, kısa sürede şoku atlattı. 11 yaşındaki Çağdaş, yaşadıklarını anlattı Recep Handan Ortaokulu 6. sınıf öğrencisi Çağdaş Gürbüzer, "Arkadaşımla beraber oturmuş mandalina yiyorduk. Burnum tıkalıydı, ağzımdan nefes almaya çalıştım. O sırada mandalina boğazıma kaçtı. Yutkunmaya çalıştım ama yutkunamadığım için hemen hocama koştum. Hocam bana Heimlich Manevrası yaptı. Hocam hemen bizim önümüzde duruyordu. Hocam da sakin durup Heimlich Manevrası yapmaya başladı. Sonra da mandalina nefes borumdan çıktı. Böylesi olayları internette görüyordum. Biraz da oradan biliyorum. Biraz korktum ama sakin kalmaya çalıştım. Öğretmenime çok teşekkür ediyorum, ellerinden öperim" dedi. "Orada zor olan şey sakin kalmaktı" Yaptığı Heimlich manevrası ile öğrencinin hayatını kurtaran Recep Handan Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni Yunus İşler ise, "Çocuğumuz o gün okul nöbetçisiydi. Mandalina yiyorlardı. Ben okul bahçesindeyken çocuğumuz bir anda yanıma geldi. İki eliyle dokunarak boğazına bir şey kaçtığını anlatmaya çalıştı. Heimlich Manevrasıyla çocuğumuzu bu durumdan kurtarmaya çalıştık, çok şükür ki kurtardık. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün vermiş olduğu İlk Yardım Seminerlerine katılmıştım. Zaten alanım da Beden Eğitimi olduğu için bu bilgilere sahiptim. Orada zor olan şey sakin kalmaktı. Şükür ki onu da atlattık. Onun o güzel duruşu, sakin kalıp yanıma gelmesi bizi sevindiren nokta oldu. En azından çocuklarımızın da bilinçli olduğunu görmüş olduk" diye konuştu. (RM-GF-
Gaziantep Hediye bağlama ile başlayan müzik tutkusu... 62 yıldır müzik tutkusunu sürdürüyor Gaziantep’te 61 yıldır saz, bağlama, ud, cümbüş, tambur, gitar, keman ve darbuka gibi müzik aletleri iç içe hayat süren Davut Akdoğan, müzik tutkusunu 42 yıl önce açtığı iş yerinde ilerleyen yaşına rağmen sürdürüyor. 11 yaşında iken ağabeyinin kendisine hediye ettiği bağlama ile müzik hayatı başlayan, 15 yaşında da profesyonel olarak gitar çalabilen ve 16 yaşında ise düğün salonlarında müzik enstrümanları çalarak ailesinin geçimine katkı sağlayan 72 yaşındaki Davut Akdoğan, yıllarca sahnelerde hem türkü söyledi hem de müzik enstrümanları çaldı. Yıllar içinde birçok enstrümanı çalmayı kimseden yardım almadan öğrenen Akdoğan, gençlik yıllarında müziğe daha fazla vakit ayırdı ve evinin bir odasını adeta stüdyoya dönüştürdü. 1988 yılına kadar düğün salonlarında ve eğlence mekanlarında sahne alan Akdoğan, daha sonra 5 yıl önce vefat eden kardeşi Mehmet Akdoğan ile birlikte Şahinbey ilçesi tarihi Bey Mahallesi’nde açtığı iş yerinde müzik enstrümanlarının yapımının yanı sıra tamir, bakımı ve satışını yapmaya başladı. 1964 yılında başladığı 61 yıllık müzik hayatı boyunca 20’inin üzerinde müzik enstrümanı çalan, müzik evi işleten ve yıllarca müzisyenlik yaparak geçimini sağlayan Akdoğan, müziğe olan sevgisini hala canlı tutuyor. Çocukluk yıllarında tanıştığı müzik enstrümanlarının satışını yaptığı iş yerinde vakit geçirerek ud, saz, bağlama ve cümbüş çalan, müzikseverlere de ücretsiz dersler veren Akdoğan, ilerleyen yaşına rağmen ilk günkü heyecanla müziğe olan tutkusunu kaybetmeden yaşamını sürdürüyor. İlkokulda eğitim gördüğü 1960’lı yıllarda bağlama çalmayı öğrendiğini anlatan Akdoğan, "11 yaşında rahmetli ağabeyim bana Konya’dan gelirken bir bağlama almasıyla müzik hayatım başladı. Daha sonra 14-15 yaşında profesyonel olarak gitar çalmaya başladım. 1983 yılında bu iş yerinin mülkiyetini aldım ve bu işletmeyi çalıştırmaya başladım. O zamana kadar sahnede bağlama çaldım, gitar çaldım. Ondan sonra 1988’de sahneyi bıraktığım zaman yani profesyonellik hayatımı bırakıp iş hayatına atıldığımda biraz da müzikten kopma gibi bir durum oldu. Ondan sonra da ud ve cümbüş çalmaya başladım ve ticaret hayatımız başladı. Büyük firmaların bayiliğini aldım. Büyük bir faaliyet gösterdim. Daha sonra kardeşim ile beraber çalıştık ve bugüne kadar geldik" dedi. Müzikseverlere ücretsiz dersler verdiğini belirten Akdoğan, "Bunun yanında da enstrüman satışlarım var. Enstrüman satışlarımın bir kısmını yapabiliyorum. Enstrümanların bir kısmını tamir edebiliyorum ve burada faaliyetim devam ediyor. 42-43 yıldır da buradayız. Çalışmaya devam ediyorum. Her gün sabahları işime yürüyerek geliyorum, yürüyerek gidiyorum. Elhamdülillah sağlık sıhhatim iyi. İşimi de seviyorum. Tabi birçok öğrenci de yetiştirdim. Öğrencilerimin arasında doktorlar var. Öğrencilerimin arasında büyük şöhrete sahip olanlar da var" şeklinde konuştu. Neşet Ertaş başta olmak üzere birçok ünlü sanatçıyla sıkı dostluklarının olduğunu belirten Akdoğan, "1971-72’li yıllarda İbrahim Tatlıses gibi sanatçılarla çalıştım. Bunun yanında Gaziantep’te çok iyi sanatçılarla çalıştım. Neşet Ertaş ve Mahzuni Şerif benim yakından tanıdığımız dostlarımdı. Birbirimize gider geldirdik. Cem Karaca gibi birçok sanatçı Gaziantep’e geldiğinde muhabbetimiz oldu" diye konuştu.
Osmaniye Osmaniye’de deprem sonrası büyük dönüşüm Osmaniye’nin Hasanbeyli ilçesinde rezerv alanında yapımı süren 70 iş yeri, 68 konut ve 600 kişilik caminin inşaa çalışmalarında sona gelindi. Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinden etkilenen Osmaniye’nin Hasanbeyli ilçesi Merkez Mahallesi’nde yürütülen rezerv yapı alanı çalışmalarında inşa faaliyetleri aralıksız devam ediyor. Bölgenin yeniden canlandırılması ve modern bir yerleşim alanına dönüştürülmesi amacıyla sürdürülen projede hem ticari hem de konut alanlarında önemli ilerleme kaydedildi. Toplam 70 iş yeri, 68 konut ve 600 kişilik caminin inşaat çalışmalarının 2 ay içinde tamamlanması hedefleniyor. Modern mimarisi ve işlevsel yapısıyla dikkat çeken iş yerlerinin Hasanbeyli’nin ticari yaşamına önemli bir katkı sunması hedefleniyor. Hasanbeyli ilçesinin modern bir çehreye kavuşması için çalışmalar titizlikle devam ediyor. Çalışmalar hakkında bilgi veren Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, "Hasanbeyli ilçemiz bu yatırımlarla çok büyük bir değer kazanmış olacak" dedi. Yılmaz, "Hasanbeyli ilçemizin merkezindeyiz, burası depremden sonra yeniden inşa ediliyor. Burada 70 iş yeri yapılıyor ve bu iş yerlerinin en küçüğü 85 metrekare, en büyüğü 235 metrekare arasında. Projesiyle, mimarisiyle Hasanbeyli’mize yakışan iş yerleri. Yine burada 3+1, 110 metrekare 68 konutumuz inşa ediliyor. Ayrıca burada 600 kişilik camimizin inşaatı da devam ediyor. İnşallah buranın inşaatını 2 ay içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Burası tamamlandığında camimizle, konutlarımız ve iş yerlerimizle, belediye hizmet binamızla, kaymakamlığımızı yeniledik. Hastanemiz bitmek üzere, toplu konutlarımız ve köydeki konutlarımızla ilçemiz gerçekten muhteşem bir görüntüye kavuşacak. Mimarisi açıdan, sağlamlığı açısından Hasanbeyli’mize değer katacak yatırımlar olarak karşımıza çıkacak. Sonuç olarak Hasanbeyli ilçemiz bu yatırımlarla çok büyük bir değer kazanmış olacak. Yoluyla anaokulunu da eklediğimizde daha güzel, daha estetik, mimarisi daha güçlü yeni bir Hasanbeyli’ye kavuşmuş olacağız. Hasanbeylili hemşehrilerimize Allah hayırlı uğurlu eylesin inşallah" diye konuştu.