YEREL HABERLER - 02 Nisan 2012 Pazartesi 18:01

DİYARBAKIRSPORLU KANSERLİ TARAFTARA ANLAMLI DESTEK

A
A
A
DİYARBAKIRSPORLU KANSERLİ TARAFTARA ANLAMLI DESTEK

Lösemi hastası olan Diyarbakırspor`un minik taraftarı Enes`in sesini Yeşil-kırmızılı takımı Süper Lig`e taşıyan son yönetim duydu. Başkan Yakut, para yardımı, forma ve top hediye ederken, piyasada bulunmayan ilaçları da temin etti. Salih Akçadağ da mağdur aileye maddi yardımda bulundu.
Yakalandığı lösemi hastalığı nedeniyle başarılı bir öğrenci olmasına rağmen okuluna ara vermek zorunda kalan 12 yaşındaki Enes Karpuzcu, bir süre önce en büyük isteğinin çok sevdiği Diyarbakırspor forması ve piyasada bulunmayan kanser ilaçlarıydı. Yeşil-Kırmızılı kulübün şu anki yönetimi ve futbolcular şu ana kadar verdikleri sözleri yerine getirmezken, Küçük Enes`in sesini duyan Diyarbakırspor`un son şampiyon yönetimi oldu.
2008-2009 sezonunda takımı Süper Lig`e çıkaran Başkan Dr.Abdurrahman Yakut, dönemin Futbol Şube Sorumlusu Salih Akçadağ ve Asbaşkanı Sedat Bayhan`la beraber Enes`in yaşadığı İplik Mahallesi`ndeki evi ziyaret etti.
AİLESİNE MADDİ YARDIM YAPTILAR
Yakut,son şampiyonluğun forması olan ve minik taraftara olan duygularını yine kendi el yazısıyla yazdığı formayı Enes`e verdi. Formanın yanı sıra Diyarbakırspor için özel yapılan futbol topunu da armağan eden Yakut,Enes`in ailesine de maddi yardımda bulundu. Salih Akçadağ ise aileye para yardımı yaptı. Yakut ayrıca Enes`in tedavisi için gerekli olan ancak bulunamayan kanser ilaçlarını ziyaret sırasında yaptığı telefon görüşmeleriyle temin ederken,bu ilaçların yanı sıra bir adet krampon getirilerek aileye
teslim edildi.
Yakut ve Akçadağ,"Hayrın gizlisi esastır" diyerek maddi yardımın miktarını açıklamazken,yapılan yardım ve jestler hem Enes`i hem de ailesini çok mutlu etti.
`BEN SADECE DİYARBAKIRSPOR`LUYUM`
Yakut`un ısrarlı sorularına rağmen 3 defa `sadece Diyarbakırspor`luyum.Başka takım tutmam` diyerek yaşıtlarına ders veren Enes, en büyük hayalinin sağlığına kavuşarak Diyarbakırspor`un maçlarına gitmek ve okul okumak olduğunu söyledi. Yönetimi bıraktıktan sonra maçlara gitmediğini ifade eden Yakut,"Senin hatırın için moral bulman için seninle beraber açık tribüne gidip maç izleyeceğim. Sana bu sözü veriyorum" dedi. Yakut, ziyaret sırasında neşesi artan Enes`e takılarak,"Bu azim ve inançla eskisinden daha
sağlıklı olursun.Hatta Diyarbakırspor`da top bile oynarsın" diye takıldı.
Enes`e moral ve destek vermeye geldiklerini anlatan Yakut, Diyarbakırspor`un içine düştüğü durumun ise son yönetimlerin eseri olduğunu söyledi.
`BİZDEN ÖNCE YÖNETİM GELMELİYDİ`
Yakut,"Bugün buraya bizden önce başkalarının gelmesi gerekirdi. Diyarbakırspor başkanı ve yöneticisi olmak sorumlu sorumluluk taşımayı da gerektirir. Üzerine vazife olmayan olaylarda başrolden ayrılmayanlar bu çocuğun sesini 20 gündür duymadı. Haberi okuduktan sonra çok duygulandık. Kendi çocuğumuz gibi düşündük,Enes`i ve ailesine karşı empati kurduk. Buraya tamamen bu duygularla geldik. Ben inanıyorum ki Enes`imiz sağlığına kavuşacak. Onun hasta yatağında bile Diyarbakırspor demesi önemli bir mesajdır.
Bundan herkes ders çıkarılmalıdır. Diyarbakırspor`u bu hale getiren Enes`lerin vicdanında mahkum edilmişlerdir. İnşallah bu kulüp de Enes`lerin duasıyla kurtulacak." dedi.
`TARAFTARIN EN BÜYÜK İLACI D.BAKIRSPOR`DUR`
Enes`i görünce kendi çocukluğunu hatırladığını belirten Eski Futbol Şube Sorumlusu Salih Akçadağ ise "Diyarbakırspor sevgisi yüreklere bu yaşlarda işlenir. Bu şekilde işlendikten sonra bir daha çıkmaz.Büyür ve kıvılcıma dönüşür. Bizler Enes`in yaşındayken Diyarbakırspor`u kalbimize koyduk. Bu yaşa kadar orada kaldı ve ölene dek devam edecek. Bir çocuk hasta yatağında Diyarbakırspor`dan söz ediyorsa bu sevgiyi anlatacak kelime yoktur. Tabi Diyarbakırspor bu sevgiye layık konumda mı?.Malesef değil. Sayın
başkanıma teşekkür ediyorum.O öncülük etti ve ziyarete geldik. Diyarbakırspor taraftarının en büyük tedavisi,ilacı ve hatta reçetesi Diyarbakırspor`dur. Bu yaştaki çocuk hastalığında dahi Diyarbakırspor diyorsa başarılı bir Diyarbakırspor`un yürekteki yaralara ne gibi melhem olacağını varın siz düşünün derim." dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.