YEREL HABERLER - 08 Nisan 2012 Pazar 09:28

"BURSA`YA YENİ BİR İLÇE GÜNDEME GELEBİLİR"

A
A
A
"BURSA`YA YENİ BİR İLÇE GÜNDEME GELEBİLİR"

AK Parti Bursa İl Başkan adayı Sedat Yalçın, Nilüfer`in Bursa`nın önemli gelişme bölgesi olduğuna işaret eden Yalçın, "Bu gelişme bölgesine yeni bir ilçe ihtiyacı gündeme gelebilir" dedi.
Bursa`da 22 Nisan`da gerçekleştirilecek olan AK Parti 4. Olağan İl Kongresi öncesinde Aday Sedat Yalçın, Bursa`daki 17 ilçenin delegeleri ile buluşuyor. Son olarak Nilüfer ilçesindeki delegelerle bir araya gelen Yalçın, dünya çapında marka olan bir liderin partisinde görev yapmaktan onur duyduğunu söyledi. Yalçın, "Başbakanımız gerek bölgesinde, gerek de dünyada dikkatle izleniyor. Bir marka ile siyaset yaptığımızı unutmayalım. Ona layık olmak ve onun istikametinde olmak gerek. Onun heyecanına ortak olmalıyız. Onun enerjisini tüketmemek için bütün hassasiyetimizi göstermemiz gerekiyor. Çünkü Türkiye için o bir şans. Gerçekten bir ülkeye 100 yılda bir böyle liderler gelir" diye konuştu.
"TÜRKİYE`DE 15 BİN KİLOMETRE CANLI FAY HATTI VAR"
Deprem riski olan yörelerde kentsel dönüşüm çalışmalarının önemli olduğunu kaydeden Yalçın, "Türkiye`de 15 bin kilometre canlı fay hattı var. Fay hatlarının geçtiği bölgelerde yüzlerce şehir ve kasaba sık sık depremle yerle bir oluyor. Bizler her yıl milli gelirimizin yüzde 1`ini kaybetmekle karşı karşıyayız. En yetişmiş insan kaynağımızı kaybediyoruz. Gölcük depreminde birkaç saniye içinde Türkiye Cumhuriyeti devleti, milli gelirinin yüzde 15`ini kaybetti. Başbakanımız Van depreminden sonra il başkanlığı toplantısında açıklamalar yaptı. `Bizim iktidarımıza mal olsa da bu çürük binaları yıkacağız ve yeniden yapacağız` dedi. Türkiye`deki bu fay hattı üzerinde yer alan binaların yenileneceğinin işaretidir. Buna göre hepimiz çalışmalarımızı yapmalıyız" şeklinde konuştu.
Bursa`da kentsel dönüşüm çalışmalarının yakından takipçisi olacaklarını vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti:
"Kentsel dönüşüm çalışmalarını iyi anlatacağız. Kentsel dönüşümleri yaparken şehirleri boğmayacağız. Kentleri güzelleştireceğiz. Kentlerdeki mevcut alt yapı ve ulaşım sorunlarını kökünden çözerek yapacağız. Kentimizi kimliğine uygun yeniden yapacağız. Herkesin istediği bir dönüşüm yapacağız."
"YENİ BİR İLÇE GÜNDEME GELEBİLİR"
Nilüfer`in Bursa`nın önemli gelişme bölgesi olduğuna işaret eden Yalçın, "Nilüfer`de bu gelişme bölgesi ile ilgili siyasi karar alınabilir. Niçin? Çünkü bu gelişme bölgesine yeni bir ilçe ihtiyacı gündeme gelebilir. Nilüfer teşkilatlarının bu konuyu hızlı bir şekilde takip etmesi gerekiyor. Bir noktadan sonra yeni bir ilçe ile buluşmalı. Bursa`nın geleceği bu yeni ilçe içinde oluşturulmalı. Nilüfer`de hizmet noktasında temel dönüşümlerini Nilüfer mutlaka yapmalı. Bu durum sadece Nilüfer için geçerli değil. Osmangazi`de de bakış bu yönde olmalı. Belki bunu Yıldırım için de düşünebiliriz. Yeni ilçe oluşturulması fikrinin kesinlikle siyasi bir amacı yok. Bu tamamen halka hizmet sunumunun kolaylaştırılmasını sağlayacak bir düzenleme olacak. Halkımıza bunu anlatmayı da unutmamalıyız" ifadelerini kullandı.
"DÜNYA ŞEHİRLERİ ÇOK MERKEZLİ ŞEHİRLEŞME İLE BÜYÜYOR"
Bursa`nın esas cazibe merkezinin Nilüfer`de kurulması gerektiğine dikkat çeken Yalçın, "Bursa`nın Heykel`den ibaret merkezi olmamalı. 2. ve 3. heykeller Nilüfer`de olmalıdır. Yıldırım`da da olmalı. Aksi halde herkes Heykel`e gider ve trafiğin içinden çıkmalıyız. Bütün dünya çok merkezli şehirlerle yönetiliyor. Nilüfer`de de bu çalışmaları mutlaka yapmalıyız. Bunu yapmak ilçe belediyesinin kapasitesiyle mümkün değil. Mutlaka büyükşehir belediyesi ve genel idarenin katkısıyla Nilüfer`i bu projelerle buluşturmalıyız. Bütün yapılan hizmetlerin rant bölgesinin şeffaf bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Millete hesap verilerek yönetilmesi gerekiyor. Bu konunun da takipçisi olacağız" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Hüseyin Eroğlu: "Çorum FK’yı hep yukarı taşıyıp sezon sonunda Süper Lig’de olmayı planlıyoruz" Pendikspor’u 2-0 mağlup ettikleri karşılaşmanın ardından konuşan Çorum FK Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, "Bu çok değerli bir galibiyet. Bu moral, motivasyonla hem oyunumuzu geliştireceğiz hem oyuncularımızı geliştireceğiz ve Çorum FK’yi hep yukarı taşıyıp sezon sonunda Süper Lig’de olmayı planlıyoruz" dedi. Trendyol 1. Lig’in 16. hafta karşılaşmasında Çorum FK, konuk ettiği Pendikspor’u 2-0 mağlup etti. Karşılaşmanın ardından değerlendirmelerde bulunan Çorum FK Teknik Direktörü Hüseyin Eroğlu, eksiklerini gidererek Süper Lig’e yükselmek için galibiyetler almak istediklerini ifade etti. Maçta sakatlanan Pendikspor oyuncusu Erdem Gökçe’ye geçmiş olsun dileklerini ileterek konuşmasına başlayan Hüseyin Eroğlu, "Kendi sahamızda ilk maçımdı. Çok iyi hazırlandığımız bir hafta. Geçtiğimiz hafta istemediğimiz bir skor almıştık. Çalışma süremiz biraz artınca hem taktiksel hem fiziksel hem mental anlamda iyi bir şekilde geçirdiğimiz haftayı iyi de sonuçlandırdık. Oyuncularımı tebrik ediyorum. Taktik disiplinine sadık kaldılar. Özellikle ilk yarıda rakibe yaptığımız takım savunmasında kalecemizden topu uzak tutmayı başardık. Fark daha da büyük olabilirdi. İlk yarıda topa sahip olmamız bizim için iyiydi. Ceza sahasında topla buluşmalarda belki istediklerimizi yaptık ama bunu daha da geliştirmek zorundayız. İkinci yarı biraz daha savunmada kalarak rakibimizin üzerimize geldikten sonra geçişten yakalayacağımız pozisyonları değerlendirmek istedik. Çok pozisyon da yakaladık ama değerlendiremedik. Kadromuzda çok fazla alternatifimiz şu an çok yok. Gidişatı değiştirebilme şansımız olsaydı değiştirirdik. Oyuncularımızın hepsi sonuna kadar iyi mücadele ettiler. Önemli bir maç kazandık. Gelen taraftarlarımıza teşekkür etmek istiyorum, sürekli bize destek oldular. Eksiklerimiz var. Kendimizi geliştirmek zorundayız. Bu çok değerli bir galibiyet. Bu moral, motivasyonla hem oyunumuzu geliştireceğiz hem oyuncularımızı geliştireceğiz ve Çorum FK’yı hep yukarı taşıyıp sezon sonunda Süper Lig’de olmayı planlıyoruz" dedi.
Ankara AK Parti Genel Başkan Vekili Ala: "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz" AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala, "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz" dedi. AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, TBMM Genel Kurulu’nda 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi görüşmelerinde konuştu. Konuşmasının başında dünyanın çeşitli bölgelerinde sıcak çatışmaların, bölgesel savaşların devam ettiğini ifade eden Ala, "Genel Kurul’un takdirine sunduğumuz 2026 yılı bütçemiz sadece rakamların ve tabloların teknik izahından ibaret bir mali dönem. Bu bütçe, tarihin akışının hızlandığı, yeniden şekillendiği, dünyanın belirsizlikler çağına girdiği bir dönemde Türkiye’nin milli duruşunu ve stratejik tercihlerini yansıtan kapsamlı bir mali çerçeve. Dünya 21. yüzyılda daha önce hiç tanık olmadığımız, hiç tecrübe etmediğimiz derinlikte çok katmanlı durumla bir karşı karşıya. Küresel aktörler arasındaki mücadele ekonomik rekabetin sınırlarını aşmış, tarife savaşlarıyla adeta silahsız bir ekonomik savaşa dönüşmüştür. Önümüzdeki dönemde bu risklerin devam edeceği öngörülmektedir. Avrupa’da aşırı akımların yükselişi ve artan yabancı düşmanlığı, siyasal istikrarsızlıkları giderek daha görünür hale getirmektedir. Böyle bir çağda belirsizliğin artık bir kural haline geldiği, uluslararası hukukun masum insanların acılarının enkazı altında kaldığı bir dönemde bir devlet için en büyük hazine devlet aklıdır, öngörüdür, dirayettir ve en önemlisi de kararlı bir siyasi liderliktir. Türkiye, bugün bu niteliklere sahip bölgesel güç ve küresel aktör olarak etrafındaki ateş çemberine rağmen bir güven ve istikrar adası olarak yoluna devam etmektedir. Bunun liderliğini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. Ama arkasındaki irade halkın desteğidir. İktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002’den beri parti olarak proaktif, pozitif, insani ve erdemli dış politika izlemekteyiz" ifadelerini kullandı. Uluslararası ölçekte jeopolitik rekabetin sertleştiği, teknolojik üstünlüğün belirleyici hale geldiği ve ekonomik bloklaşmanın hızlandığı tarihsel bir dönüşümden geçildiğini vurgulayan Ala, "Bu yeni güç mimarisinde Türkiye jeopolitik merkeziyle savunması çok boyutlu diplomasi ve beşeri nüfuz gücü sayesinde denge belirleyen merkez aktörler arasında yükselmektedir. Elbette Türkiye’nin bugün ulaştığı stratejik istikrar düzeyi asla bir rastlantı değildir. 23 yıllık bir emeğin sonucudur. Dirayetli liderliğin iradeli yönetimin eseridir. Alın terinin ürünüdür. Aziz milletimizle kurduğumuz sarsılmaz bağın neticesidir. Türkiye uluslararası ilişkilerde lider diplomasisini en etkin şekilde kullanan ülkedir. Aynı gün içinde hem Amerika’yla stratejik meseleleri konuşabilen hem Moskova’yla en kritik güvenlik konularını aynı yetkinlikle müzakere edebilen tek ülkedir. Lider de Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Türkiye coğrafi bir kavşak olmaktan öte küresel barış ve istikrarın mimarisinde merkez konumundadır" dedi. "Ülkemiz gayri safi yurt içi hasıla büyüklüğüne göre dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın en büyük 4’üncü ekonomisi konumuna erişecektir" AK Parti hükümetleri döneminde ekonomide çok önemli başarılara imza attıklarını dile getiren Ala, "238 milyar dolar olan milli gelirimizi 1,6 trilyon dolara çıkararak trilyon dolarlık ülkeler kategorisine girdik. 23 yılda dünya ekonomisi üç kat büyürken, bu dönemde Türkiye ekonomisi tam 5,4 katına ulaştı. İşte bu, AK Parti’nin başarısıdır. Türkiye ekonomisinin güçlü büyüme performansının olumlu sonuçlarını kişi başına düşen gelirde de görüyoruz. Kişi başına gelirimizi 2025 yılının sonuna kadar değerli kardeşlerim 17 bin 748 dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye yıl sonu itibarıyla da orta gelirli ülkeler grubundan çıkarak, tarihinde ilk kez yüksek gelirli ülkeler grubuna girecektir. Yine bu yılın sonunda ülkemiz satın alma gücü paritesi cinsinden gayri safi yurt içi hasıla büyüklüğüne göre dünyanın en büyük 11’inci, Avrupa’nın en büyük 4’üncü ekonomisi konumuna erişecektir" şeklinde konuştu. "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz" Sürdürülebilir, dengeli ve üretimle büyüyen bir Türkiye ekonomisiyle 32.7 milyon vatandaşa istihdam sağlandığının altını çizen Ala, "2025 yılıyla birlikte ihracatımızda tarihi bir rekorla 270 milyar dolar eşiğini de geride bırakıyoruz. Günümüzde uluslararası ekonomi; teknolojik dönüşümü, AR-GE’yi ve bilgi teknolojilerini zorunlu kılıyor. Göreve geldiğimiz günden bu yana sanayi istihdamımızı 3,9 milyondan 6,7 milyona çıkardık. İmalat sanayi katma değerinde dünyada 14’üncü sıradayız. 2002 yılından bu yana Türkiye’nin AR-GE harcamalarını 1,2 milyar dolardan 19,9 milyar dolara yükselttik. Gençlerimizin hizmetine sunduğumuz teknoparkların sayısını 2’den 113’e çıkararak, bugüne dek 13 milyar 670 milyon lira destek sağladık ve gençlerimizin bilgi ve birikimlerini değere dönüştürecekleri fırsatlarla buluşturduk, buluşturuyoruz" dedi.