GENEL - 27 Aralık 2011 Salı 22:46

ATATÜRK`ÜN ANKARA`YA GELİŞİNİN 92. YILDÖNÜMÜ RESEPSİYONU

A
A
A
ATATÜRK`ÜN ANKARA`YA GELİŞİNİN 92. YILDÖNÜMÜ RESEPSİYONU

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 92. yıldönümü kutlamaları çerçevesinde geniş katılımlı bir resepsiyon düzenledi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile eşi Nevin Gökçek’in ev sahipliğinde Sheraton Otel’de düzenlenen resepsiyona TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ile çok sayıda davetli katıldı. Çiçek, resepsiyona gelişinde gazetecilerin emekli vekillerin maaşlarının artırılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili sorularına, "Bu konuda çok konuştuk, bir şey
demeyeceğim" cevabını verdi.
Programda nir konuşma yapan Başkan Gökçek, Atatürk’ün Ankara için çok büyük arzuları olduğuna dikkat çekerek, "Biz de bu arzuyu gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Son 20 sene içinde Ankara’da inanılmaz değişiklikler oldu. Adı -bozkır Ankara- idi ama şu anda Türkiye’nin en yeşil kent merkezine sahibiz. Yeşil alanda 2 metrekareden 18 metrekareye ulaştık. Nüfusumuz sabit kalsaydı, bu rakam 36 metrekare olacaktı. Bu, bozkır Ankara’nın tarihinin ve talihinin değiştiğine göstergedir. Yurt dışından gelenler
çağdaş bir kent olarak görüyor. Avrupa Parlamentosu’ndan Ankara 8 yılda 4 büyük ödül aldı. Bu münasebetle daha büyük bir gayret içinde olduğumuzu ifade ediyor, bir sefer daha Mustafa Kemal Atatürk’e Ankara’mıza hoş geldiniz diyorum" ifadelerini kullandı.
"RESEPSİYONA CHP’Lİ VEKİLLER NEDEN KATILMADI"
Basın mensuplarının CHP’den birkaç belediye başkanı dışında herhangi bir milletvekili ya da yetkiliden katılım olmamasına ilişkin görüşlerini sorması üzerine Başkan Gökçek, "Sabahleyin Ulus Anıtı’nda düzenlenen törende de kendilerini göremedik, dikkat edersiniz. Bugün gazetecilerin bana getirdiği fotoğraflarda gördüm, yerlerde sürükleniyordu çelengi. Çok üzüldüm, bir siyasi parti için böyle olmasını hayretlere düştüm" diye konuştu.
Atatürk’ün kurduğu bir partinin Atatürk’ün Ankara’ya geldiği gün, özellikle çelenk merasimindeki tavrını kamuoyunun takdirine bıraktığını dile getiren Başkan Gökçek, "Hem Atatürkçü geçineceksin, hem -Atatürk’ün kurduğu partiyim- diyeceksin, hem çelenk getireceksin hem de çelengin ortalarda, üstelik de yerlerde sürüklene sürüklene götürülecek. Bu ayıp CHP için yeter" dedi.
Başkan Gökçek, resepsiyona katılan Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ve Yardımcısı Şenol Balaban ile ilgili de, "Onlar da pek CHP’li sayılmazlar bana göre. Zaten CHP yönetimi de onları pek kendilerinden kabul etmiyor, onlar onun için geldiler" ifadelerini kullandı.
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın "Büyükşehir Belediyesi bana geçen yılki resepsiyonun davetiyesini gönderdi" iddiasına ilişkin Başkan Gökçek, "Toplam 2 bin 305 kişiye davetiye gönderilmiş. Bir tek bu hanımefendiye, hayrettir, daha önceki davetiye gönderilmiş. Bunun ne kadar mantıklı olduğunu sizin insafınıza bırakıyorum" dedi. "Bu bir sabotaj mı" sorusuna ise Başkan Gökçek, "Sabotaj filan değil. Buna kargalar güler! Herkese davetiye göndereceksin, CHP’li milletvekillerinden bir tanesini içinden
cımbızla çekeceksin, ona geçen senenin davetiyesini göndereceksin, olacak şey mi" cevabını verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.