EKONOMİ - 13 Aralık 2011 Salı 17:43

İŞ`LE BULUŞMALAR TOPLANTISI YAPILDI

A
A
A
İŞ`LE BULUŞMALAR TOPLANTISI YAPILDI

Türkiye İş Bankası ile Dünya Gazetesi işbirliği ile düzenlenen "İş’le Buluşmalar Toplantısı" Malatya’da gerçekleştirildi.
Malatya Anemon Otel’de yapılan 27. İş’le Buluşmalar Toplantı’sına Malatya Valisi Ulvi Saran, Malatya Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Malatya TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, işadamları Ahmet Çalık, Erman Ilıcak, Vahap Küçük ile çok sayıda kamu kurum ve kuruluş temsilcisi, işadamları ile kalabalık bir topluluk katıldı.
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, "Malatya hakikaten değişen ve gelişen çehresi ile hepimizin dikkati çekiyor. Gerek sağlık yatırımı gerek AVM’ler ciddi bir inşaat ve gayrimenkul geliştirme projeleri şehrin değişen yüzünün önemli simgeleri olmuş durumda. Doğunun batısı, batının doğusu dediğimiz Malatya hem kara ve demiryollarının hem de havayolları ile bu vasfını geliştiriyor. 740 bini aşan nüfusu ile marka geliştirme yenilikçilik alanında tanımlanmış bu bölge patent başvurusu anlamında
gelecekte yatırımcıların ilgisine daha fazla mazhar olacak bir kent. Türkiye’de birçok genel istatistiğin aksine sürekli dış ticaret fazlası veren cari açığı kapatma fonksiyonu olan bir kent. 80 civarında ülkeye ihracat gerçekleştiren bir kent" şeklindeki konuştu.
Bali, "2011 yılının ilk 9 aylık sonuçlarına göre Türkiye genelinde olduğu gibi en fazla kredi veren en çok mevduat toplayan özel banka İş Bankası. Topladığımız mevduattan daha fazla kredi vermişiz. Daha Malatya’da yapacağımız çok iş olduğunun bilincindeyiz. İş Bankası geleneğinde genellikle siz işin gereğini yaptığınızda işin algısı oluşur. İlk 3 çeyrekte nakdi kredilerini yüzde 33 artırmıştır. Nakdi ticari kredilerini yüzde 50’den fazla. Biz diyoruz ki yeri geliyor bu ülkenin paratoneri yeri geliyor
istinat duvarı oluyoruz, hiçbir zemini kaydırmıyoruz. Böyle bir dönemde yurtdışında banka alıyoruz, Erbil’de şube açıyoruz, Mısır’da temsilcilik açıyoruz, yurtdışındaki şubemizi 1000. şubemizi krizin en ağır koşullarında Lehman battıktan sonra açtık. Toplu işten çıkartmaların olduğu dönemde 2 bin 500 yeni istihdam. Tribünden cevap vermiyoruz. Oyuna etkisi olan bir oyuncuyuz. İşler iyi olmak durumdadır" dedi.
Malatya TSO Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç, "Anadolu’nun yükselen gücü Malatya. Biz bu gelişmelere rağmen hala gelişmişlik sıralamasında hak ettiğimiz yerde değiliz. Organize Sanayi Bölgelerinde değişik sektörlerdeki yapılanma Malatya’yı umutlandırmıştır. Toplam 16 bin kişi istihdam etmekteyiz. Bu sayı 20 bine çıkacaktır. Türkiye’de marka olmuş Baykanlar Holding ve Karamancı Holding Malatya’yı yatırım için tercih etmişlerdir. 3. Organize Sanayi Bölgesi’nde 55 yatırımcımıza yer tahsisi konusunda çalışmalar
devam ediyor. Malatya ekonomisi tekstil ağırlıklı. Sonra gıda geliyor. Kayısı Malatya için gelir dağılımını dengeleyen ve tabana yayan bir ürünümüz. Ama yeteri kadar kayısıdan istifade edemiyoruz. Kayısı konusunda özel sektöre ışık tutacak çalışmalar yapılmalı. Malatyalılar 82 ülkeye kayısı ihraç ediyor. Burada Malatya insanının cesareti ortaya çıkıyor. Malatya’nın sağlık sektöründe de önemli bir yer tuttuğunu görüyoruz" diye konuştu.
Erkoç şunları söyledi:
"2001 krizinden çok iyi ders çıkarttığımızdan, finansal yapının çok güçlü olmasından, son krizden hızlı çıkmamızdan bankacılık sektörünün ciddi katkıları olmuştur. Kayısı üreticilerine bankaların sezon başında düşük faizle 5 aylık kredi vermesini istiyoruz. Rotatif kredilerin verilmesi lazım. Kredi musluklarını kapatırsanız kişiyi öldürürsünüz bunun da kimseye faydası olmaz."
Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, "Ailem Malatyalı. 1956’dan beri Malatya’dayız. Ankara da büyüdüm. Aile olarak içeride hep rakiptik. Malatya da rekabeti öğrendim ne kadar hoş olduğunu ve uzak durmak gerektiğini de öğrendim. Ailemin en büyük harcama kalemi okul parasıydı. Ankara Koleji’nde okudum. Oradaki arkadaşlarımdan çok şey görendim. Üniversiteyi İnşaat Mühendisi olarak bitirdikten sonra Enka beni Kuzey Irak’a yollayacaktı ama Körfez Savaşı nedeniyle önce Libya sonra Rusya’ya
gittim. Disiplin, çalışma ve ortaklık kurma ve büyük organizasyonların çok basit temeller üzerine kurulduğunu gördüm. 1993 sonunda 94 başında ücretsiz izin alarak kendi işimizi kurduk. 3 ortak kurduk ama onlar eşlerinden izin alamadı. Rusya’da çok büyük Türk firmaları vardı ve hepsi Moskova’daydı. Ben tersine St Petersburg’a gittim. Orada Finliler var. 2 sene sonra kendi segmentimizide lider olduk. 1999’larda Türkiye’de de yatırım kararı aldık ve Malatya’da aile şirketi kurarak tekstil üretimi yapan İLSAN’ı
kurduk. Amcam öz kaynak biz kredi dedik. Kredi bizler için aşılması gereken önemli bir engeldi. En büyük şirketlere baktığımızda boçları olduğunu görüyoruz. Borç büyümenin motoru sadece öz kaynağa bağlı büyüme ek kaynak büyümeyi hızlandırıyor. 1999’dan sonra Türkiye’de yatırım yapmaya başladık. İnşaattan geldiğimiz için AVM’lere uzak değildik. Tepe inşaat vardı Türkiye’deki ilk AVM’yi yapmış şirketti. Ya sıfırdan kuracaktık ya da ortak olacaktık. Rusya toparlanınca Romanya’ya da ofis açmıştık. Türkiye
büyümeye başlayınca AVM’lere çok talep oldu. Bugün 600 bin metrekareye ulaştık 40 kat büyüdük. 2005’ten beri de Malatyalı ortaklarımızla 30 kişi ortak değil dost kazandım. 500-600 kişilik eski işletmeyi 2 bin kişilik bir işletmeye çevirdik inşaatta birinci Enka ikinci biz olduk. Enerjide aktif bir şekilde çalışıyoruz. Gelişmenin büyümenin önündeki engel finansman değil, birinci eğitim ikincisi teknoloji. Eğitime biraz daha önem verelim. Girişimci ruhu ile saldırıyoruz. Kendi çocuklarımızın eğitimi
için her türlü fedakarlığı göstermeliyiz, Eğer şirketlerimizi büyütmek yaşatmak istiyorsak, arkamızdan gelen nesilleri en iyi şekilde eğitmemiz gerekiyor. İyi okullara gittiğim için herhalde bu farklılıkları yarattım ve eğitime öncelik verelim diyorum. Ortaklık kültürünün altını çizmem gerekiyor. Ortaklık kültürü riskleri paylaşmaktır. Ne kadar çok ortaklık varsa o kadar çok şey öğreniyorsunuz. Zengin olmak istiyorsak mutlaka ortak olalım. Kredi kullanalım. En pahalı kaynak öz kaynaktır. Krediyle
gelişmeyi büyümeyi hızlandırmak lazım. Eğer Rönesans ikinci büyükse rekabetten uzak durduk. LC Waikiki nin Türkiye’de rakibi yok Çalık’ın rakibi kendisi. Baktığınızda ne iş yaparsanız yapın bu örneklere bakmanız lazım. Rekabetten uzak durmak lazım. Ne kadar uzaklaşırsanız o kadar farklı oluyorsunuz" şeklinde konuştu.
Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık ise yaptığı konuşmasında, "Biz grup olarak farklı sektörlerde yaklaşık 7 sektörde 20 binden fazla çalışanımız var. Herhalde Türkiye dışında da 15 ülkede Çin sınırından Adriyatik’e kadar, Irak, Kuzey Afrika ve Arap Bölgesi dahil etrafımızdaki ülkelerde faaliyet gösteriyoruz. 10 yaşıma kadar Malatya’da kaldım. Ailem dedem babam bu şehirde işe başlamış ve sonra İstanbul’da ama Malatya’dan hiç kopmadık. Dünyada şu an yanlış bilmiyorsam 55 bin şehir var.
Malatya da bunlardan biri. Bu şehirler nasıl? Dünyada refah seviyesi yüksek yaşamın çok iyi olduğu şehirle de var, çok kötü şehirlerde var. İşimiz gereği her ikisini de gördük. Peki bu şehirlerin geri kalmışlığı neden oluyor. Benim gördüğüm bu yerlerde dünyanın en büyük zenginlikleri petrol gaz üstünde çok fakir bekçileri var. Bir kısımında da büyük çatışmalar var. Şehirlerin petrol gaz maden gibi zenginliklerinden ziyade o şehirleri geliştiren insanlardır. Şehirlerin en büyük gücü insan gücüdür. Bir şehrin
nereye gideceğini eğitim konusunda ne kadar başarılı olurlarsa gelecekleri o kadar iyi demektir. Geçmişe baktığınızda siyasetçiler, sanatçılar, işadamları çıkmış o zaman iyi eğitim vardır. Dünyanın en iyi hocaları şehrimize getirmeli okul şartlarını sağlamanın yollarına bakmalıyız. Devletin imkanı olmayabilir. Malatya’da işi olan olmayan eğitim konusunda imkanlar ölçüsünde katkı sağlamamız lazım. Bu eğitim sadece okulda değil eğitimli olmanın ayrı bir önemi ve artıları var. Tokyo, Paris, Londra, bu şehirler
eğer ülke olsalar dereceye girerler. Bizler iş yapacak olsak, güzel şeyler bu büyük şehirlere akıyor. Şehirler birbiriyle yarışıyor. Bizler de iş hayatımızda şehirlere odaklandık. İş hayatında şehirler ülkeler kadar önemli. Ülkeleri güçlü kılan şehirlerdir. Şehirler eğitimde ve sanayide de yarışmalı, belli konularda kendilerini geliştirmeli. Dedem ve babam, bana ilk tesisimi Malatya’da kurmamı söylediler. Aldığımız kültür gereği ilk tesisimi Organize Sanayi Bölgesi’nde ilk tesis olan GAP Güneydoğu tesisini
kurdum. Hedef olarak şunu düşündük. İlk 1000 firma içinde bu işi yapanlardan biriydik. Dünyada ilk 10’a Avrupa’da ilk 3’e gireceğiz dedik. Büyük hayaldi. Biz 1990’ların başında Avrupa’nın ilk 3’üne girdik, dünyanın ilk 10 şirketi arasına girdik. Babamın hayali gerçek oldu, Malatya’da 5 bina yakın çalışanımız var. Şehrimiz için hayaller kuralım. Geçmişte Londra yokken Malatya vardı ve önemli bir şehir. Malatya’yı Paris Londra’dan daha önemli bir şehir yapacağımıza inanmamız lazım. Dışarıdan gelen yabancı
yatırımcılarla dünyanın en yaşanabilir şehrini, bu hayali biz kurarız. Biz yapamazsak bizden sonraki nesil yapar" ifadelerini kaydetti.
Toplantıda Vali Ulvi Saran ve Belediye Başkanı Ahmet Çakır da birer konuşma yaparak, Malatya ekonomisi hakkında ve yatırımlar konusunda katılımcılara bilgiler aktardı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu 120 sporcunun katıldığı tenis turnuvası sona erdi Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Tenis İl Temsilciliği tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı Tenis Turnuvası sona erdi. 120 sporcunun katıldığı turnuvada dereceye giren tenisçilere ödülleri törenle verildi. Abant Tenis İhtisas Kulübü kortlarında gerçekleştirilen turnuva yoğun katılımla gerçekleştirildi. 6 kategoride mücadele eden sporcular dereceye girebilmek için ter döktü. Müsabakaların final mücadeleleri sonunda 1 ve 2’nci olan sporcular belli oldu. Turnuvanın ödül töreni Abant Tenis İhtisas Kulübü’nde gerçekleştirildi. Törene Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler, Spor Şube Müdürü Kubilay Kalaycıoğlu, Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Leyla Beykoz, sıra sporcular ve yakınları katıldı. "Kulübümüz ve sporcularımız büyük bir aile olmuştur" Bolu Tenis İl Temsilci ve Kulüp Başkanı Ahmet Ulusoy, "Düzenlediğimiz turnuvalar, bu sporcuları yukarıya çıkarmak için atılan önemli adımlardır. Kulübümüz ve sporcularımız büyük bir aile olmuştur. Turnuvaya katılan tüm sporcularımıza ve ailelerine teşekkür ederim" dedi. Türkiye Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen ise turnuvanın düzenlenmesine emeği geçenlere teşekkür ederken, sporun yaşam biçimi haline getirilmesi temennisinde bulunarak, dereceye giren sporcuları tebrik etti. Bolu Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler de Bolu’da tesisleşme oranının arttığını ifade ederek, tenisin geldiği noktanın da çok önemli olduğunu söyledi. Güler, sporcuları ve turnuvada emeği geçenleri tebrik etti.
İstanbul İBBSK Tekvando Takımı, basınla bir araya geldi Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenlenen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda 1 altın, 5 gümüş, 1 bronz madalya alan ve takım halinde şampiyonluk kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü (İBBSK) sporcuları, basınla bir araya geldi. İBBSK Başkanı Fatih Keleş, sporcularıyla gurur duyduklarını belirterek, kendileri ve milli takım adına başarılı bir turnuvayı geride bıraktıklarını söyledi. Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da 9-12 Mayıs 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilen Avrupa Tekvando Şampiyonası’nda 1 altın, 5 gümüş, 1 bronz madalya kazanan İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü’nün (İBBSK) sporcuları, basınla buluştu. İBB Cebeci Spor Kompleksi’nde düzenlenen basın toplantısına, Taha 87 kg’da altın madalya kazanan Enbiya Biçer, +73 kg’da gümüş madalya alan Nafia Kuş Aydın, 73 kg’da gümüş madalyanın sahibi olan Sude Yaren Uzunçavdar, 49’da gümüş madalyanın sahibi Merve Dinçel Kavurat, +87 kg’da bronz madalya alan Emre Kutalmış Ateşli ve para tekvando kategorisinde K44 63 kg’da gümüş madalya kazanan Mahmut Bozteke’nin yanı sıra İBBSK Başkanı Fatih Keleş ve İBBSK Genel Sekreteri Erdem Aslanoğlu katıldı. Başarılı bir turnuvayı geride bıraktıklarını vurgulayan Fatih Keleş, “Bizde İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü olarak, milli takımımızı 10 tekvando, 2 de paralimpik tekvando sporcumuzla beraber toplamda 12 sporcu ile kafile içerisindeydik. Burada çok değerli madalyalar elde ettik. Takım halinde Avrupa şampiyonu olduk. Çok güzel bir turnuva geçirdik. Önümüzdeki olimpiyat yarışlarında yer alacak sporcularımız bu kafilenin içerisindeydi. Formda arkadaşlarımız, yine çalışmaya devam ediyorlar ve devam edecekler. Bizim ve milli takım açısından başarılı bir turnuva yaşadık. Bu başarıyı yaşatan sporcularımıza teşekkür ediyorum, onları kutluyorum. Turnuvada kafile liderliğini yapan kulübümüzün genel sekteri Erdem Aslanoğlu’ydu” ifadelerini kullandı. Erdem Aslanoğlu: “Ülkemizin tekvando branşında ne kadar başarılı olduğunu tüm dünyaya gösterdik” İBB Spor Kulübü olarak olimpik ve amatör spor branşlarına destek vermeye devam edeceklerini aktaran İBB Spor Kulübü Genel Sekreteri Erdem Aslanoğlu, “Bu hedef doğrultunda yanımda gördüğünüz pırıl pırıl genç arkadaşlarımız, sporcularımıza kulübümüz bünyesinde destek oluyoruz. Hep beraber geçtiğimiz hafta Avrupa şampiyonası için Belgrad şehrindeydik. 16 sıklet vardı tekvando branşında, 10 sıklette bizim kulübümüzün sporcuları yer aldı. 2 de para tekvando müsabakasına katılan arkadaşlarımız vardı. 40’ı aşkın ülkeden, 520 sporcunun katıldığı turnuvada ülke olarak birinci olduk. Dünya şampiyonluğunun ardından Avrupa şampiyonu olduk. Ülkemiz tekvando branşında iyi bir ivme yakaladı. Bu ivmeyi olimpiyatlarda burada gördüğünüz arkadaşlarla birlikte inşallah devam ettireceğiz. Olimpiyatlarda Nafia Kuş, Merve Dinçel, Emre Kutalmış Ateşli ve ayağında kırık olduğu için aramızda olamayan Hakan Reçber ile 4 tane tekvando, paralimpik olimpiyatlarında Mahmut olmak üzere olimpiyatlarda ülkemizi temsil edecekler. Biz de kulüp olarak onlara sonuna kadar destek oluyoruz ve destek olmaya devam edeceğiz. Dünya şampiyonu sonrası Avrupa şampiyonluğuyla birlikte ülkemizin tekvando branşında ne kadar başarılı olduğunu ve ne kadar iyi bir takım olduğumuzu bütün dünyaya gösterdi. İnşallah olimpiyatlarda buradaki gümüş madalyaları da altın madalyaya çevireceğiz. İnanıyorum hepsi olimpiyatlarda bayrağımızı dalgalandırıp, milli marşımızı duyuracaklar” diye konuştu. Enbiya Taha Biçer: “Avrupa şampiyonu olarak bir hayalimi gerçekleştirdim” İBB Spor Kulübü Başkanı Fatih Keleş ve Genel Sekreter Aslanoğlu’na teşekkür ederek sözlerine başlayan milli tekvandocu Enbiya Taha Biçer, “Bizi Sırbistan’da da yalnız bırakmadılar. Desteklerini esirgemediler. Avrupa şampiyonluğu benim için çok değerliydi. Bir hayalimi gerçekleştirdim. Bir hikayem vardı 2022 yılında. Üçüncü olmuştum. O hikaye tamamlandı. Seneye dünya şampiyonası var. Orada da yarım kalan bir hikaye var. Seneye dünya şampiyonası olarak ülkeme ve kulübüme hizmet etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Merve Dinçel: “Olimpiyatlarda da kürsünün en üst basamağında olmak için çalışıyoruz” Olimpiyatlara az bir süre kaldığı hatırlatan milli tekvandocu Merve Dinçel de, “Birkaç ay önce burada dünya şampiyonluğumuzu konuşuyorduk. Şimdi takım halindeki Avrupa şampiyonluğumuzu konuşuyoruz. Olimpiyatlarda da kürsünün en üst basamağında olmak için çalışıyoruz. Bu turnuva mental olarak çok zor hazırlandığım bir turnuvaydı. Bu zorlukta yanımda olan başkanıma, Erdem Bey’e, Ali hocama teşekkür ediyorum. Olimpiyatlarda altın madalya alarak ailemin eksik madalyasını tamamlamak istiyorum” dedi. Aslında hedefinin şampiyonluk olduğunu fakat turnuvayı ikinci sırada tamamladığını aktaran Sude Yaren Uzunçavdar da, “İkincilik kürsüsünde kaldım. İçimde bir burukluk var. Geçen sene Avrupa oyunlarında şampiyon olmuştum. Aslında hedefim tekrarlamaktı. Tekrarlamak nasip olmamıştı. Önümüzdeki turnuvalarda inşallah” cümlelerine yer verdi. Nafia Kuş Aydın: “Olimpiyat altın madalyasının 90 gün sonra avuçlarımda olacağına inanıyorum” Avrupa şampiyonasında ikincilik kazandığını belirten milli tekvandocu Nafia Kuş Aydın, “Tabii ki hedefim her zaman şampiyon olmak. Bazen inişler olabiliyor. İndikten sonra önemli olan zirveye nasıl ulaştığındır. Ben bunu çok deneyimledim. 29 yaşındayım ve bu konuda çok tecrübeliyim. Geçen yıl dünya şampiyonu ve ardından Avrupa şampiyonu oldum. Geçen yıl sezonu çok iyi kapattım. Önümde olimpiyatlar var. Her sporcunun hayali orada şampiyon olmaktır. Benim de hayalim bu. Zirveye oynuyorum. Kendime çok güveniyorum. İnanılmaz çalışıyorum. Koleksiyonumun eksik parçası olan olimpiyat altın madalyayı kazanmak çok istiyorum. Daha önce birçok şampiyonluğum var. Koleksiyonumda sadece olimpiyat altın madalyası eksik. Onun da yaklaşık 90 gün sonra avuçlarımın içinde olacağına inanıyorum. Bu süreçte beni yalnız bırakmayan başkanıma, genel sekreterimize, hocama teşekkür ederim. Onlar arkada görünmeyen kahramanlar” ifadelerini kullandı. Emre Kutalmış Ateşli: “Olimpiyatlarda ülkemi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum” Güzel bir şampiyona geçirdiklerini söyleyen milli tekvandocu Emre Kutalmış Ateşli de, “Tekrardan takım halinde Avrupa şampiyonu olduk. Bu büyük bir başarıdır. Önceki Avrupa şampiyonasında altın madalya kazanmıştık. Bu kez yarı finalde kaybettim. Burası bir prova oldu. Eksiklerimizi gördük. Asıl hedef olimpiyatlar. Ülkemizi orada en iyi şekilde temsil edip altın madalya ile ülkemize dönmek istiyoruz” açıklamasını yaptı. Mahmut Boztepe: “Asıl hedef olimpiyatlar” Milli olimpik tekvandocu Mahmut Bozteke, 2019’dan bu yana Avrupa şampiyonu olduğunu hatırlatarak, “Bu sene ufak bir talihsizlik yaşadım. Parmağımda yaşadığım ufak bir sakatlıktan dolayı hastaneye gittim. Bu yüzden final maçına yetişemedim. Burada gümüş madalya kazandım. Bu biraz beni üzdü. Asıl hedef olimpiyatlar. Kulübümüz, federasyonun da verdiği destekle bu başarıları elde ediyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Van Van’da işten çıkarılan işçilerin oturma eylemi devam ediyor Van’daki belediyelerden çıkarılan çok sayıda işçi, DEM Partili İpekyolu Belediyesi önünde oturma eylemini sürdürüyor. DEM Partili Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı’ndan 1 gün sonra çok sayıda işçinin iş akdine son vermişti. İşten çıkarılan işçiler, HAK-İŞ Van Şubesi öncülüğündeki eylemlerini 19 gündür sürdürüyor. Eylemlere son olarak geçtiğimiz günlerde Edremit Belediyesi ile Tuşba Belediyesinden işlerine son verilen işçiler de eklendi. Konuya ilişkin konuşan HAK-İŞ Van Şube Başkan Yardımcısı Veysel Güven, oturma eylemlerinin ilk günkü kararlıkla devam ettiğini belirtti. Belediyelerden müzakereyle ilgili bir adım atılmadığını ifade eden Güven, “Seçilmiş DEM Parti’nin başkanları seçimden önceki ziyaretlerinde demokrasiyi getireceklerini ve adaletli olacaklarını dile getirmişti. Ancak demokrasi ve eşitliği ayaklar altına aldılar. Bizim talebimiz işten çıkarılan işçilerin tamamının işe dönmesidir. Biz burada mücadele ederken işçi kıyımlarına devam ettiler. Edremit ve Tuşba Belediyesinden de işten çıkarılanlar oldu. Dolayısıyla oturma eylemimiz devam edecektir” dedi. İpekyolu Belediyesinden işten çıkarılan Mehmet Sait Oflas ise ailemize ekmek götürme dertlerinin olduğunu belirterek, “Biz burada perişan olduk. Bunlarda insaf yok mu bizleri görmüyorlar mı? Bizim gibi garibanlar belediyedeki bütün pis işleri yapıyordu. En son gelip ekmeğimizle oynadılar. Bunlar eşitlik ve demokrasiyi savunuyorlar. Eşitlik ve demokrasi bu mudur” diye konuştu.
Kayseri Türkülere konu olan Gesi Bağları koruma altına alınacak Kayseri’nin Melikgazi ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve Türkülere de konu olan Gesi mahallesi koruma altına alınacak. ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy; "Buralarda yeraltı şehirleri, mağaralar, dini yapılar, kaya oyma yapılar var. Buraların korunmasına dönük çabaların olduğunu görüyoruz. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın bu günlerde gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması var" dedi. ’Gesi Bağları’ türküsü ile bilinen; yeraltı şehirleri, kaya oyma yapılar ve Türkiye’de nadir rastlanan doğal ve kıymetli güvercin gübresinin birikmesini sağlamak üzere taştan örülerek yapılmış 100’den fazla güvercinliklerin de bulunduğu Gesi Mahallesi koruma altına alınacak. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması olduğunu söyleyen ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy’un, yapılan çalışmayı çok değerli gördüklerini söyledi. Gesi hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Özsoy; "Biliyorsunuz bölgemizde birçok vadi var. Bunlar; Hisarcık Vadisi, Kırlangıç Vadisi, Ötedere Vadisi, Gesi Vadisi, Koramaz Vadisi gibi. Bunların hepsi birbirinden değerli ve çoğunda halen yaşam var. Bu günlerde bunları korumaya dönük bazı çalışmaların olduğunu görüyoruz. Güncel olan gelişme ise Gesi Bağları ile alakalı. 1980’li yıllardan itibaren korumaya dönük bazı çalışmaların olduğunu biliyoruz. Ama zaman içerisinde toplu konutun Gesi’ye doğru yaklaşmasıyla bunlar değişikliğe uğramış durumda. Ama doğal ve kültürel yapı ilk günkü gibi kendisini muhafaza etmekte. Burada sadece bildiğimiz manada somut olan kültürel değerlerimiz yok, aynı zamanda somut olmayan değerlerimiz var. Türkülerimiz var, buraya ait gelenek, göreneklerimiz var. En çok da bilinen Gesi Bağları türküsü. Gesi’nin bulunduğu lokasyon birçok şeyi de beraberinde barındıran çok değerli bir lokasyon. Koramaz Vadisi ile Ötedere Vadisi’nin arasında yer almakta ve deprem kırığı arasında bir platoya yerleşmiş durumda. Mimari yapısı çok ilginç, Güzelköy’e giderken yaklaşık olarak 150’ye yakın kuşluk var. Kayseri’deki en yoğun kuşluk olduğu yer. Yanında Bahçeli ve Derindere mevki var. Buralarda yeraltı şehirleri, mağaralar, dini yapılar, kaya oyma yapılar var" dedi. Gesi’nin koruma altına alınmasının yerinde bir karar olduğunu aktaran Prof. Dr. Özsoy; "Buraların korunmasına dönük çabaların olduğunu görüyoruz. Bölge Koruma Kurulu ve Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın bu günlerde gerek doğal sit alanı olarak, gerekse arkeolojik sit alanı olarak buraların korunmasına yönelik bir çalışması var. Yerinde bir çalışma. Hem büyük tahribat oluyor yerleşimden dolayı, hem de şehre çok yakın olduğu için taş ocaklarının halen aktif olarak kullanılmasının oluşturduğu tehditler var. Yetkililer zaman içerisinde biraz önlem almaya çalışıyorlar. Çok yerinde kararlar. Bundan böyle Ihlara Vadisi veya şehirdeki bir arkeolojik sit alanı nasıl korunuyorsa o şekilde bir korumanın Gesi’de yaşayacağını düşünüyoruz. Tabi orada yaşayan halk için en ufak bir problem olduğunu düşünmüyoruz. Zaten onlar yüzlerce yıldır aynı yerde yaşıyorlar ve bu kültür varlıklarımızla iç içeler. Sadece bunların gelecek nesillere aktarılması ve uygun şekilde tanıtımı yapılması için bir basamak. O yüzden çok değerli bir karar olarak tarif ediyoruz" ifadelerini kullandı. Kesin korunacak hassas alanlarda; doğal afet durumunda gerekli acil müdahalelerde bulunulabiliyor ancak madencilik faaliyeti yapılamıyor. İlan edilen bu bölgelerden taş, toprak, kum alınamıyor. Ayrıca toprak, cüruf, çöp, sanayi atığı gibi malzemeler dökülemiyor. Kesin korunacak hassas alanlarda şartları, süresi Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Komisyonlarınca belirlenmek şartıyla bilimsel amaçlı araştırma, eğitim ve izleme faaliyetlerine, bilimsel kazı, ortaya çıkarma ve koruma çalışmalarına, alanların korunmasına ve ıslah edilmesine yönelik bilimsel rapor sonucu teklif edilen projeler yapılmasına, güvenlik, uyarı ve bilgilendirme amaçlı levha ve işaretler konulmasına izin veriliyor.