POLİTİKA - 15 Mayıs 2021 Cumartesi 15:39

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Delikurt çiftçilerle bir araya geldi

A
A
A
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Delikurt çiftçilerle bir araya geldi

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Delikurt, Dünya Çiftçiler Günü’nde tarla, bağ ve bahçelerde üretime devam eden çiftçileri ziyaret etti.

Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Delikurt, Dünya Çiftçiler Günü’nde tarla, bağ ve bahçelerde üretime devam eden çiftçileri ziyaret etti.


Türkiye Değişim Partisi mensupları, sıcak hava altında tarlada çalışarak üretim yapan çiftçileri ziyaret ederek, Çiftçiler Gününü kutladı. Erzincan’da çiftlik ve Mahmutlu köyünde tarlalarda şeker pancarı üretimi yapan çiftçileri ziyaret eden Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Delikurt, Kadın Kolları Başkanı Nursel Yaşılak, Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Şamil Delikurt ve beraberindeki heyet Erzincan Ziraat Odası Başkanı Tamer Geyik ve üreticilerin gününü kutladı.


Gerçekleşen ziyarette bir açıklama yapan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Delikurt, “Başta Ziraat Odası Başkanımızın şahsında Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla Erzincanlı çiftçi, üretici, köylülerimizin ve bütün ülkemizdeki çiftçilerimizin gününü kutluyorum. Bol bereketli ürünler almalarını diliyorum. Bugün çiftçiler günü münasebetiyle Erzincan’da çiftçi kardeşlerimizle birlikteyiz. Yoğun emek ve alın teri döken çiftçilerimizin yanındayız dertlerini sorunlarını dinledik. Çiftçilerimiz köylülerimiz dertli dertlerine çare olmaya geldik. Çiftçilerimizin üreticilerimize sesini taleplerini duyurmaya geldik. Ülkemiz tarım ve hayvancılıkta yıllardır ihmal edilmiştir. 1970’li yıllarda tarımsal üretimde kendi kendine yetebilen bir ülke olan Türkiye son 10 yılda her şeyi ithal eden bir ülke konumuna gelmiştir. Ne yazık ki buğday arpa mısır pamuk hayvansal yem bitkileri, ne acıdır ki saman dâhil ithal eder duruma gelmişiz. 2020 yılında 1.870.000 adet büyükbaş hayvan, 1.425.000 adet küçükbaş hayvan, 2.000.000 kanatlı hayvan, 5.000 ton kırmızı et, balık, yumurta, peynir, süt ve süt tozu ithal etmişiz. Tarımda ve hayvancılıkta yanlış uygulama ve yanlış tarım politikaları nedeniyle ekilmeyen tarımsal arazilerle birlikte iklim değişiklikleri ve çevre sorunları, mahalle yapılan köyler, azalan kırsal nüfus, tarım alanlarının küçük ve parçalı oluşu, yüksek girdi fiyatları üretici ile tüketici arasında ki aracıların sayısının ve karmaşanın artması sonucu üreticinin çiftçinin eline geçen fiyatların düşmesi nedeniyle çiftçilerimiz köylerimiz üretim yapamaz hale gelmiştir. Bu nedenle tarımda gıdada ve hayvancılıkta her geçen gün dışa bağımlılığımız artmıştır.


Ülkemizde ekilmeyen arazimiz kalmayacak arazi parçalanmasının önüne geçilerek arazi toplulaştırma çalışmalarının hızla yapacağız şu anda ülkemizde sulanabilir arazi 8,5 milyon hektardır. Toplulaştırma yapılacak arazi 14,5 milyon hektardır. Toplamda 25 milyon hektar arazilerimizi kapalı devre basıncı sulama sistemleri ile ücretsiz çiftçilerimizin hizmetine sunacağız. Hayvancılık ve besicilikte yüzde 70 oranında yem girdi fiyatlarına destek vererek asgari düzeye indireceğiz. Hazine arazilerini besicilerimizin hizmetine ücretsiz olarak tahsis edeceğiz. Kırsal kalkınma (İPARD) hibe destekleri ile yüzde 80 teşvikli besi ahırları ve organize besi bölgelerini kurarak hayvancılığımızı geliştireceğiz. Damızlık hayvancılığına önemli destek ve teşvikler vererek 4 yılda hayvan ihraç eden ülke konumuna geleceğiz. Türkiye değişim partisi iktidarında tarımsal üretimde ve hayvancılıkta kalkınma hamlesi başlatacağız. Köylümüzü yeniden milletin efendisi yapacağız” dedi.


Erzincan Ziraat Odası Başkanı Tamer Geyik, ise gerçekleşen ziyaretten dolayı Türkiye Değişim Partisi Genel Başkan Yardımcısı Adnan Delikurt ve ekibine teşekkür ederek “Ekonominin önemli çarkları arasında bulunan çiftçilik hatırlanması ve devamlı değer verilmesi gereken bir sektördür. Tarladan mutfağa kadar dokunduğu her şeye değer katan, üretimin her aşamasında gece gündüz durmadan çalışan, üreten bütün çiftçilerimizin de Dünya Çiftçiler Günü’nü kutluyorum. Tabi ki bizler kuraklıkla, aşırı yağışla, donla mücadele eden, gece gündüz çalışan insanların soflarına üç öğün gıdalarını getiren emek veren insanlarız. Bizim bu emeklerimizin karşılığı ne kadar çok verilse de azdır.” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Hak-İş Genel Başkanı Arslan: "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, "1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" dedi. Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kapsamında Kocaeli’de bulunan Seka Park’ta bir miting gerçekleştirdi. Mitingde konuşan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, tüm dünyadaki mazlum ve mağdurların yanında olduklarını belirterek, "Gözyaşı, dili ve vicdanı olmak zorundayız. Onun için savaşın acılarını yaşayanlara, iklim değişikliği, açlık ve yoksulluğun pençesinde çırpınanlara, mültecilere, göçmenlere merhamet elimizi uzatıyoruz. Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te, Yemen’de, Mısır’da, Suriye’de, Arakan’da, Doğu Türkistan’da, Afganistan’da ve dünyanın neresinde olursa olsun yapılan zulüm, soykırım ve vahşete karşı çıkıyoruz. Dünyanın tüm mazlum ve mağdurları için barış, özgürlük, demokrasi ve adalet talebimizi güçlü bir şekilde haykırıyoruz. 1 Mayıs, işçi iradesinin ve insan olma onurunun yükseldiği gündür" diye konuştu. "Kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz" Arslan, dayanışma için birlik ve beraberlik mesajı vererek, 1 Mayıs’ta Kocaeli’den sendikal taleplerini şöyle sıraladı: "Sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Toplu pazarlık kapsamının genişletilmesini, sendikal hak ve özgürlüklerin daha ileriye taşınmasını, sendikalara üye olduğu için işçilerin işten çıkarılmasının doğru bulmuyoruz, son bulmasını istiyoruz. Bugün, bu alanda ücretler üzerindeki ağır vergi yüküne bir kez daha dikkat çekiyoruz. Vergide adalet sağlanmasını, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz. Aile yükümlülüklerini dikkate alan, adil bir vergilendirme sistemi, sürdürülebilir bir sosyal güvenlik modeli ve vergi denetiminde etkinliğin artırılmasını talep ediyoruz. Artan hayat pahalılığına karşı emekçileri koruyacak daha etkin politikaların hayata geçirilmesini istiyoruz. Enflasyon rakamlarının aşağı seviyelere inmesi, kişi başına düşen milli gelirin artması, daha iyi ücret seviyelerinin belirlenmesini talep ediyoruz. Ücretlilerin milli gelirden aldığı payın artırılmasını, ekonomik büyümeden ve refah artışından hak ettiğimiz payı istiyoruz. Büyüyen, gelişen Türkiye’den emekçiler daha fazla pay alsın istiyoruz. İnsanı merkeze alan, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya ve Türkiye ekonomisi istiyoruz. Kayıt dışı istihdamın azaltılması, insan onuruna yakışmayan, güvencesiz çalışma sisteminin sona erdirilmesi, iş kazalarının son bulması ve daha iyi bir sosyal güvenlik sistemi için alanlardayız. İstihdamda kadın ve gençlere daha çok yer verilmesini istiyoruz. Annelik hakkının korunmasını, kreş ihtiyacının karşılanmasını istiyoruz. Gençlerin eğitim, staj, işe giriş ve istihdam imkanlarının geliştirilmesini istiyoruz. Çocuk işçiliği ile daha etkin mücadele edilmesini istiyoruz. Engellilerin toplumsal yaşama etkin bir şekilde katılımının sağlanmasını istiyoruz. Asgari ücret tespit komisyonunun yapısının katılımcı bir anlayışla yeniden belirlenmesini istiyoruz. 4857 sayılı iş kanunun, işgücünün değişen şartlarına uygun olarak iş güvencesi kapsamının genişletilmesini ve sendikal hak ve özgürlüklerin güçlendirilerek korunmasını talep ediyoruz. Kapsam dışında kalan emekçiler için kadro istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya geçen emekçiler için tayin, becayiş ve nakil hakkı istiyoruz. Mevsimlik ve geçici işçilerin sorunlarını da yakından biliyor ve tam çözümü için mücadele ediyoruz. Çaykur başta olmak üzere mevsimlik, geçici kamu işçileri ile kampanya işçilerinin sorunlarının çözülmesini istiyoruz. Kamu çerçeve protokolüne belediyelerin ve özel idarelerin de dahil edilmesini istiyoruz. Mahalli idarelerin iştiraklerinde/ şirketlerinde çalışan işçilere yılda 52 günlük ilave tediye ödenmesini istiyoruz. Belediyeler, belediyelere bağlı kuruluşlar ve belediye şirketlerinde çalışanların da enflasyon farkı, ilave artışlar ve iyileştirmelerden istisnasız olarak yararlanmasını istiyoruz. Ev işçileri ve bakım işçilerinin iş kanunu kapsamına alınarak sendikal haklarının sağlanmasını istiyoruz." Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çalışanlar Derneği yöneticilerinden Tamer Kızılgün, 1 Mayıs’ta haklarını savunmak için buraya geldiklerini ifade ederek, "Bizler buraya 1 Mayıs’ta haklarımızı savunmak için geldik. 1 Mayıs işçiler için her ne kadar bayram olsa da biz taşeron çalışanlar için bayram olarak geçmiyor. Bizler 696 sayılı kanunda kadro dışı kalan taşeron kesimiz. Hastanede yaptığımız görev çok kritik ve önemli. Seçimlerden önce bakanımız Vedat Bilgin müjde verdi. Bu müjdeyi hala bekliyoruz. Bakanımız değişti ama hala müjde gerçekleşmedi. Şu an da hiç kimse bundan bahsetmiyor. Bize her seçim öncesi sözler verildi. Bizler artık bu sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.