SAĞLIK - 21 Kasım 2017 Salı 13:18

İş hayatında başarının sırrı: “ego kontrolü”

A
A
A
İş hayatında başarının sırrı: “ego kontrolü”

İyi bir yöneticinin çalışanlar arasında ego dengelerini iyi kurmasının şart olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, iş hayatında başarının sırrı ego tatmini ve kontrolünden geçtiğini söyledi.

İyi bir yöneticinin çalışanlar arasında ego dengelerini iyi kurmasının şart olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, iş hayatında başarının sırrı ego tatmini ve kontrolünden geçtiğini söyledi.


Uzman Klinik Psikolog Pelin Su Uzun, “Ego ayrıca işyerlerinde kadın sayısının azlığından, anne-baba ve çocuk arasındaki ilişkilere kadar birçok şeyi belirliyor. Freud, kişiliğin büyük bir bölümünün, kişinin fiziksel gereksinimlerini yerine getirmek için duyduğu istekle, toplumda saygı gören bir birey olma gereksinimi arasındaki çatışmadan kaynaklandığı görüşünü geliştirmiştir. Yapısal kişilik kuramına göre, kişilik üç birimden oluşmaktadır. Bunlar, id (alt-benlik), ego (benlik) ve süper ego (üst-benlik) dur. Bu üç birimin birleşiminden oluşan kişilik, ayrı ayrı birimlerin gelişimiyle ve bu birimlerin birbirleriyle olan etkileşimiyle biçimlenmektedir. Bizim günlük dilde bahsettiğimiz ego ise daha çok “sağlıksız biçimde kendinin önemli olduğuna inanma” şeklinde tanımlanabilir. Bill Walsh, bunu “Özgüvenin kibire dönüştüğü yer” diye anlatıyor. Çalışma, modern dünyada sağladığı gelir yönüyle, ekonomik ve psiko-sosyal faydaları ile bireyin yaşamında vazgeçilmez öneme sahip bir olgudur. Özellikle birey için çalışmak, sadece bir gelir elde etmenin ötesinde, statü oluşturmak, kimlik duygusu geliştirmek ve saygınlık öğesi olarak önemli bir yere sahiptir. İşyerinde, uyumlu, güvenilir, arkadaşlarını motive edebilen, iyi iletişim kuran, dikkatli, sorumluluğunun bilincinde ve paylaşımcı bir kişiliğe sahip olan bireylerin iş yerinin etkinliğini, verimliliğini ve performansını önemli ölçüde etkilediğini söylemek mümkündür. Buna karşılık, olgun ve dengeli olmayan, sürekli kendi çıkarlarını gözeten, işbirliği ve dayanışmayı sevmeyen, karamsar ve umutsuz bir kişiliğe sahip olan bireylerin kendileriyle birlikte çevrelerini de olumsuz bir şekilde etkileyecekleri söylenebilir. Sonuçta iş yerinde iş doyumsuzluğu ve çatışma olabilecektir. Böylece kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşma düzeyinde azalma ve verimsizlik söz konusu olabilecektir. Anlaşılması ve geçinilmesi zor bu tür kişilerin her topluluk da olduğu gibi iş yerlerinde de bulunması mümkündür” dedi.


İş hayatının stres ve mücadele dolu anlarında kişinin verdiği bir tür savunma mekanizması tepkisi olarak da ele almanın mümkün olduğunu ifade eden Uzun, “İnsan, doğası gereği hep daha fazlasını istediği için tatmin olmayı, takdir edilmeyi bekleyen her çalışan egonun zaman zaman egonun tuzaklarına kapılabiliyor. Ego tatmin edildiği sürece kişiye yeni başarıları elde etmek adına bir basamak olsa da tatmin edilemeyen ego hem sahibine hem de çevresindekiler için olumsuz sonuçlar doğurabilecek nitelikte. İş hayatında egosunu hemcinsleri üstünde tatmin edemeyen erkekler, kadın iş arkadaşlarını ezmeye çalışıyor. Kadınların ise gördükleri baskı nedeniyle bir süre sonra özgüven kaybı yaşadıklarını ve kendi egolarına yatırım yapamıyorlar ve geri çekilmeyi seçebiliyorlar. Ego sorunu sadece iş hayatında değil aile içi iletişim problemlerine de sebep olabiliyor. ’Hep ben ya da hep bana ‘’ tarzındaki tutum girilen her ortama etki eder. İnsanlar çocuklarının üzerinden kendi egolarını tatmin etmeye çalışıyorlar bir süre sonra kısır döngü halinde o çocuk okulunda kendi egosu uğruna başkalarını dışlayabiliyor iş hayatına gelince alt birimindeki ya da farklı cinsteki iş arkadaşlarına sirayet ediyor durum kendi çocuğu olunca ona da” diye konuştu.


Halk dilinde bahsedilen egonun, aslında kişinin gerçek kişiliğinin tam tersi de olabildiğini kaydeden Uzun, “Mücadele uğruna kişi farklı davranabiliyor roller değişiyor çoğu zaman. Bu durum üzerine olmayan bir giysiyi giymeye benzer, zorlar kişiyi. İyi hissettirmez. Bu sebeple; Üstün olma ihtiyacınızdan sıyrılın önemsemeyin. Birlikte çalıştığımız ya da ilişki yaşadığınız insanların yaşamları, statüleri, görev ve sorumlulukları birbirinden farklı bu sebeple bu insanların kişiliklerinin de birbirinden kısmen veya tamamen farklı olduğunu bilmek ve buna göre ilişkileri geliştirmek gerekmektedir. Bu noktada bu farklılıkları birbirinden ayırabilme ve değer ve önemlerini iyi tartabilme bilincine varılabilirse ilişkiler daha kaliteli ve verimli olabilecektir. Alınmaktan vazgeçmek, kazanma ihtiyacınızı bir kenara bırakmak, haklı olma ihtiyacınızdan vazgeçmek, kendinizi başarılarınızla değerlendirmekten vazgeçmek, daha fazlasını istemeyerek olan durumla iyi hissetmeyi başarabilmek kişiyi mutlu eden yollardan sadece birkaçı. Albert Einstein der ki; Hala anlayamadınız değil mi? Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil. Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan, karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asıl olmak, bilge olmaktır. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, o sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız” açıklamalarında bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Başkan Elbi’den Yeni Yıla Anlamlı Ziyaretler Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi ve Belediye Meclis Üyeleri, yeni yıla görevlerinin başında giren 112 ve Jandarma’yı ziyaret ederken, özel bireyleri de unutmadı. 2026 yılına görevlerinin başında giren Karabiga 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu ve Jandarma ekipleri ziyaret edilerek yeni yılları kutlandı. Gerçekleştirilen ziyarette, vatandaşların sağlık, huzur ve güvenliği için gece gündüz fedakarca görev yapan personele tatlı ikramında bulunuldu. Ziyaretler sırasında konuşan Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, "Karabiga’mızın sağlık, huzur ve güvenliği için büyük bir özveriyle çalışan tüm kardeşlerimize şahsım ve hemşehrilerim adına gönülden teşekkür ediyorum. Görevlerinin başında yeni yıla giren tüm personelimize sağlık, mutluluk ve kolaylıklar diliyorum" ifadelerini kullandı. Program kapsamında ayrıca Karabiga Özel Bakım Merkezi de ziyaret edildi. Özel bireylerle bir araya gelinerek yeni yıl sevinci paylaşıldı. Samimi anların yaşandığı ziyarette, merkez sakinlerinin yüzlerindeki tebessüm duygusal anlara sahne oldu. Başkan Elbi, "Kardeşlerimizin mutluluğu bizim en kıymetli yeni yıl hediyemizdir. Onların yüzlerindeki gülümseme, yarınlara dair umudumuzu güçlendiriyor" diyerek duygularını dile getirdi. Karabiga’da gerçekleştirilen ziyaretler ile yeni yılın ilk dakikaları birlik, dayanışma ve gönül bağları ile güçlendirildi.