GENEL - 14 Mart 2018 Çarşamba 17:17

Ilıca Şeker’in özelleştirilmesi ETSO’da istişare edildi

A
A
A
Ilıca Şeker’in özelleştirilmesi ETSO’da istişare edildi

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Kurulu Yüksek Kurulu’nun kararıyla 14 şeker fabrikasıyla birlikte özelleştirme kapsamına Ilıca Şeker Fabrikası’nın satın alınmasıyla ilgili olarak Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO) bir istişare toplantısı düzenlendi.

Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Özelleştirme Kurulu Yüksek Kurulu’nun kararıyla 14 şeker fabrikasıyla birlikte özelleştirme kapsamına Ilıca Şeker Fabrikası’nın satın alınmasıyla ilgili olarak Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO) bir istişare toplantısı düzenlendi.


ETSO Meclis Salonu’nda, ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik’in yönetiminde gerçekleştirilen toplantıya, konuyla yakından ilgilenen AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, ETSO Meclis Başkanı Saim Özakalın, işadamları ve basın mensupları katıldı.


Toplantının açış konuşmasını yağan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Yücelik, daha önce STK ve sektör temsilcileriyle ilk istişare toplantısını yaptıklarını ifade ederek, ikinci toplantıyı da iş adamlarıyla yapıp, onların fabrikaya talip olunması konusundaki düşüncülerini öğrenmek istediklerini dile getirdi.


Yücelik; “İkinci Erçimsan modeli isteniyor”


Konuşmasında, Türkiye’deki 14 şeker fabrikasıyla birlikte Ilıca Şeker Fabrikasının özelleştirme kapsamına alındığını hatırlatan Yücelik, şeker fabrikasının Aşkale Çimento’nun alınmasını sağlayan ERÇİMSAN modeli bir şirketle alınması konusunda kendilerine yoğun talepler geldiğini belirterek, “Türkiye’de bir model olmuş ERÇİMSAN var. Halkımız da bu fabrikanın ERÇİMSAN modeliyle alınması konusunda bizden talepte bulunuyor. Bu toplantıyı işadamlarımızın ne derece katkı vereceklerini görmek için düzenledik. Bir ön hazırlık yapmak için böyle bir oluşumda ne katkı olur sorusuna cevap bulmak için bir araya geldik” dedi.


Şeker fabrikalarının çok ciddi kar eden kuruluşlar olmadığını kaydeden Başkan Yücelik, “Burada bu işe talip olunca bir takım verileri bilmek lazım. Bu fabrika 1956 yılında yapılmış. Rekabete hazır hale getirmek için çok ciddi manada bir yatırıma ihtiyacı var. Bunlar yapılamaz mı? Elbette yapılır. Esas olan; insanımızın duyarlılığı Ciddi manada arkadaşlarımız ilgi duyuyor. Bana ‘siz yaparsanız bu işin içinde varız’ diyorlar. Bize de ne düşüyorsa elimizden gelen katkıyı sağlarız diyorlar” diye konuştu.


Özelleştirme sırasında karşılaşılabilecek sorunlar hakkında da bilgi veren Yücelik, satış sırasında bedelin yüzde 30’unun nakit, yüzde 70’inin de teminat olarak istendiğini ifade etti. Teminatın nakit para anlamına geldiğine dikkati çeken Yücelik, bedelin en az yüzde 50’sinin hazır hale getirilmesinin önemini vurguladı.


“Bu işe herkes omuz versin”


Erzurumluların, şeker fabrikasının özelleştirilmesinde ikinci ERÇİMSAN modelinin oluşturulmasını istediğini ifade eden Yücelik, konuşmasında şunları söyledi: “Önümüzde Türkiye’ye mal olmuş bir model var. Eğer bu konuda bir birliktelik olursa, biz de omuz vererek başarı elde edebiliriz. Sermaye yapısı sağlam bir şekilde yola çıkmamız lazım. Bu fabrikayı şehre kazandırmak için el birliğiyle koşalım. İşadamlarımız ne diyorsa ona göre yol haritasını belirleyelim. Bütün gayemiz; bölge insanının, bu işle uğraşanların, köylüsü, çiftçisinin, pancar kooperatiflerinin, sendikaların herkesin tek ses olup omuz vermesini sağlamak. Özelleştirmenin amacı halka mal etmek olmalıdır. ERÇİMSAN da bu modele yardımcı olur. Örnekler ortada, halkın tümünün katılımını sağlamak lazım. Sadece söylemle olmuyor, eylem lazım. Herkes imkanları nispetinde elini taşın altına koysun, ama bir şey beklemeden koysun. Kurtuluş savaşı mantığıyla hareket etmemiz lazım. Çok ciddi manada rekabet etmek zorundasın. Siyasi iradenin de ciddi manada bu mücadelemize destek olması gerekiyor.”


Prof. Dr. Ilıcalı, “Her türlü desteği vereceğiz”


Toplantıda daha sonra konuşan AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı da, Ilıca Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesinde ERÇİMSAN modeliyle başarı sağlanacağına inandığını vurguladı. Maliye Bakanı Naci Ağbal’a da Erzurum’da yürüttükleri çalışmalar konusunda bilgi verdiklerini anlatan Ilıcalı, özelleştirme konusunda siyasiler olarak ellerinden geleni yapacaklarını belirterek, fabrikanın Erzurum’a mal edilmesi için Ankara’da siyasiler olarak gerekeni yapacaklarını ve her türlü desteği vereceklerini söyledi.


ETSO’nun bu konudaki çalışmalarını da takdir ettiklerini kaydeden Prof. Dr. Ilıcalı, “Bu işi birlik ve bütünlük içerisinde çözmeye çaba gösteriyoruz. İnşallah Erzurum ikinci bir ERÇİMSAN örneğini burada da yaşar. Bu toplantıda edindiğimiz izlenimleri ve fabrikanın şehrimize mal edilmesi için merkezi idareden beklentileri 16 Mart 2018 Cuma günü şehrimize gelecek olan Sayın Cumhurbaşkanımıza ileteceğiz” dedi.


Milletvekili Prof. Dr. Ilıcalı’nın ardından, ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik toplantıya katılan iş adamlarına söz vererek konuyla ilgili düşüncelerini aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Kent Meydanında 1 Mayıs İşçi Bayramı davul zurna eşliğinde kutlandı Erzurum’da Yakutiye kent meydanında 13 sendika başkanı ve üyeleri 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla davul zurna eşliğinde halaylar çekti. 1 Mayıs emeğin, alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın, yardımlaşmanın günü olduğunu ifade eden Türk İş Erzurum İl Temsilcisi ve Demir Yol İş Sendikası Şube Başkanı Yusuf Gökcan, günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanması vergide adaletin sağlanması gerektiğini söyledi. Gökçan, “1 Mayıs emeğin, alın terinin, barışın, demokrasinin ve güvenli bir gelecek için dayanışmanın, yardımlaşmanın günüdür. Bu gün o gündür. Bugün biz emekçilerin; Günün şartlarına uygun seviyede eşit ve adil ücret uygulanmasını; Vergide adaletin sağlanmasını; Özgürce örgütlenmemize imkan verilmesini; Tüm haklarımızın korunup geliştirilmesini; Gelişen üretim teknolojilerine uyum sağlayacak işçi eğitimlerinin yapılmasını; İş sağlığı ve güvenliğinin gerektirdiği şartlara uygun çalışma ortamlarının sağlanmasını, Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğimizi, meydanlarda haykıracağımız gündür. 17 Kasım 2019 tarihinde Çin’de başlayıp tüm ülkeleri etkisi altına alan COVID-19 pandemisinin; 2022 yılında askeri operasyon ile başlayıp devam eden Rusya-Ukrayna Savaşının; İsrail’in Filistin topraklarına girip Filistin halkını hunharca yok etmek için başlattığı zulmün; Acımasızca oluşturulan terör eylemlerinin; Ülkemizi ve tüm dünya ülkelerinin ekonomisini olumsuz etkilemesi, tüm bu olayların yanında 6 Şubat tarihinde 11 ilimizi etkileyen deprem felaketinin ülkemizde can ve mal kaybına da neden olması, ülkemizin olumsuz etkilenmesini daha da ağırlaştırmıştır. Ülkemizin ekonomide yaşadığı sıkıntıya bağlı olarak yüksek oranda devam eden enflasyonla mücadele ile sağlanan ücret artışlarına rağmen, ücretlerin reel değerini düşürmesi işçimizi, emeklimizi dayanılması güç geçim sıkıntısına sokmuştur. Adil olmayan vergi sistemimize bağlı olarak ücretlerden yüksek oranda vergi kesilmesi ile işçi Ocak ayında aldığı ücreti yılın yarısından itibaren alamamaktadır. Ücretlere uygulanan düşük vergi dilimlerinin oluşturduğu bu uygulama, işçinin örgütlü olmadığı işyerlerinde ücretlerin düşük gösterilmesine; İşçinin sosyal sigorta hakkını kaybetmesini dahi göze alarak kayıt dışı çalışmaya teşvik etmesine; Ülkenin bu nedene bağlı olarak önemli miktarda vergi kaybına yol açmıştır.” Kaçak İşçi Çalıştırılması Kolaylaştırıldı Yapılan mücadeleye rağmen halan sürmekte olan örgütlenmenin önündeki engeller, kaçak işçi çalıştırılmasını kolaylaştırıldığını belirten Türk İş Erzurum İl Temsilcisi ve Demir Yol İş Sendikası Şube Başkanı Yusuf Gökcan, iş sağlığı ve iş güvenliği şartlarına uygun olmayan ortamlarda çok düşük ücretlerle, çağdaş köle şartlarında işçi çalıştırılmasına devam edilmesi ülkenin önemli sorunlarından biri olarak devam ettiğini söyledi. Gçkçan, “İş sağlığı ve iş güvenliği şartlarına uygun olmayan ortamlarda çok düşük ücretlerle, çağdaş köle şartlarında işçi çalıştırılmasına devam edilmesi ülkemizin önemli sorunlarından biri olarak devam etmektedir. Sendikaya üye olmak isteyen işçinin işten çıkartılması neredeyse normal bir uygulama haline gelmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarında çoğu haklarından mahrum olarak taşeron işçilerin çalıştırılmaya devam edilmesi önemli bir sorun olarak gündemdedir. Halen ülkemizde kayıt dışı çalıştırılan işçi oranı yüzde 30 seviyelerinde devam etmektedir. Geçmiş yıllardan beri devam eden işsizlik yapısal sorun haline gelmiştir. TÜİK’in 2024 Şubat ayı verilerine göre işsizlik oranı %8,7’dir. İşsizlik oranı erkeklerde %7,3 iken, kadınlarda %11,3 seviyesindedir. Genç nüfusun işsizlik oranı ise %15,6’dır. Genç nüfusun işsizlik oranının yüksek oluşu, geleceğimizin güvencesi olan Sosyal Güvenlik Kurumunun aktif pasif dengesi bakımından büyük önem arz etmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunun verilerine göre, ülkemizde her gün 5 işçi iş kazası sonucu hayatını kaybetmektedir. İş Sağlığı, İş Güvenliği Meclisinin verilerine göre 2023 yılında 1929 işçi iş kazaları sonucu hayatını kaybetmiştir. Ülkemiz ölümlü iş kazalarında Avrupa ülkeleri içinde birinci sırada, İLO’nun 12 Temmuz 2023 tarihinde güncellenen verilerine göre, dünya ülkeleri sıralamasında ise ölümcül olmayan mesleki yaralanmalar bakımından 11. ölümlü iş kazası sayısı bakımından 15. sırada yer almaktadır. Ülkemizde hemen hemen her gün en az bir kadın hunharca öldürülmektedir. Diğer bir kanayan yaramız ise çocukların her türlü şiddete karşı korunamaması ve çocuk işçiliğidir ve tüm bu konular gündemde yeteri kadar yer almamaktadır. Bugün Emek ve Dayanışma Günümüzde tüm sorunlarımızı bir kez daha haykırıyor, kamuoyu ile iktidar ve muhalefet partileriyle paylaşıyor, sorunlarımıza kısa sürede çözüm getirilmesini talep ediyoruz. Gece - gündüz, kış - yaz, soğuk - sıcak, yağmur - kar demeden çalışarak üreten biz işçiler, emeğimizin karşılığı olan ve geçim sıkıntısı çekmeden, aile bireylerimizle birlikte çağdaş düzeyde yaşayacak ücret istiyoruz. Asgari ücretin yoksulluk sınırının üstünde belirlenmesini istiyoruz. Emekli aylığı alt sınırının asgari ücret düzeyine yükseltilmesini istiyoruz. Gelir vergisinde adaletin sağlanmasını, çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınmasını istiyoruz. Yapılacak yasal düzenlemelerle örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Ülkemiz şartlarına uygun projelerin uygulanarak, etkin denetimin yapılarak kayıt dışı istihdamın önlenmesini istiyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan taşeron işçilerinin, ilgili kurumların kadrolarına geçirilmelerini ve kamu kurum ve kuruluşlarında taşeron işçi çalıştırılmasına son verilmesini istiyoruz. İşyerlerinin düzenli ve etkin denetimlerinin yapılarak mevzuatın ve teknolojinin gerektirdiği önlemlerin alınmasını ve ölümlü iş kazanlarının sonlanmasını istiyoruz. Başta sanayi olmak üzere istihdam imkanı sağlayacak yatırımların teşvik edilerek beyin göçünün önlenmesini ve işsizlik oranının kabul edilir bir düzeye çekilmesini istiyoruz. Çocukların her türlü şiddetten korunmasını ve ülkemizde yaşanan kadın cinayetlerinin önlenmesini, faillerine caydırıcı ağır cezaların verilmesini ve bu tür eylemlerin son bulmasını istiyoruz. Çocukların çalıştırılmasındaki en büyük nedenlerden biri yoksulluk ve eğitimsizliktir. Erken yaşta çalışmaya başlayan çocukların, kendi yaşıtları ile oynayıp, eğlenip, güven içinde öğrenimlerini sürdürmelerini istiyoruz. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında kutladığımız Emek ve Dayanışma Günümüzde, haykırdığımız sorunlarımızın çözüme kavuşturulmasını bekliyor, tüm emekçilerimizin dayanışma gününü kutluyoruz.” diye konuştu.