SAĞLIK - 13 Kasım 2018 Salı 10:03

Gözümüzdeki gizli düşmana dikkat

A
A
A
Gözümüzdeki gizli düşmana dikkat

Göz Hastalıkları Uzmanı Op.

Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Şeyda Atabay, gözde görülen konjonktiva hastalığına dikkat çekti.


Göz Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Şeyda Atabay, “Konjonktiva; göz kapaklarının iç kısmını ve gözümüzün beyaz tabakası yani skleranın ön kısmını örten ince, saydam, müköz membrandır. Bu nedenle gözlerimizle ilgili bir problemde ilk tepki veren ve bu tepkisini kızararak, kanlanarak, çapaklanarak, batma hissi yaparak gösteren bir zardır. Normal sağlıklı durumda beyazımsı bir renk olduğundan gözükmeyip, en ufak bir rahatsızlıkta yoğun kan damarları içerdiğinden aşırı kanlanarak kırmızı bir renk alır” dedi.


Konjonktiva tümörlerinin tanısının diğer bazı konjonktiva lezyonlarına benzeyebildiği için güçlükler oluşturduğunu belirten Op.Dr. Şeyda Atabay, “Hastalarımızın başvuru anındaki şikayetleri en sık olarak büyüyen kitle şeklindedir. Bundan başka kızarıklık, şişlik, batma, çapaklanma olabileceği gibi bazen ise gözlük muayenesi için başvuran bir hastada rastlantısal olarak tanı konulmaktadır. Bu lezyonların erken tanı ve tedavisi hastanın görsel yeteneklerinin korunmasında, kozmetik deformite gelişiminin engellenmesi ve göz kaybının önlenmesinde önemlidir. Öykü tanıda büyük önem taşır. Hastada daha evvel konjonktivada öncü bir lezyon saptanıp saptanmadığı, travma geçirip geçirmediği, petrol ürünlerine maruziyet, sigara içimi, kronik viral enfeksiyon hikayesi, sistemik hastalıkları ve kullandığı ilaçlar gibi sorular sorulur. Hastalığın öyküsü ortalama 6 ay gibi kısa bir süredir. Başvurma süresinde gecikme, hiç kuşkusuz hastalığın tedavisinde güçlüğe ve hastalığın tekrarlama oranında artışa yol açabilir. Hastalara tam bir oftalmolojik muayene gerçekleştirilmelidir. Ek olarak lezyonların varlığı, yaygınlığı, yerleşim bölgesi muayene edilir. Metastatik hastalık olup olmadığı incelenmelidir” diye konuştu.


Kesin tanının biopsi ile olduğunu ifade eden Op.Dr. Şeyda Atabay, şöyle konuştu:


“Bu hastalık grubunun tedavisinde cerrahi olarak tümörün temizlenmesi, ek krioterapi, intraoperatif antineoplastik ajan kullanılması, postoperatif antineoplastik ajan kullanılması, enükleasyon, egzenterasyon, radyoterapi ve palyatif tedavi gibi çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Konjonktiva neoplazilerinin tedavisi için tek bir yaklaşım yoktur. Her hasta ayrı ayrı ele alınmalıdır. Birçok tedavi yöntemi kullanılsa da primer tedavi cerrahidir. Defekt küçük olduğunda primer kapama teknikleri ile kapatılabilir. Ancak çoğu vaka büyük tümörlerdir. Büyük defektlerde konjonktival flep, karşı gözden konjonktival greft, ağız mukoza grefti veya son zamanlarda tercih edilen amniyon membran transplantasyonu uygulanabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu toplantısı sonrası açıklama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek İstişare Kurulu toplantısında, dış politikada ve diğer alanlarda en verimli adımların atılarak Türkiye Yüzyılı hedeflerine mutlaka ulaşılacağını, olağanüstü bir durum olmazsa 2024’ün ikinci yarısından itibaren ekonomi programının müspet sonuçlarının görülmeye başlanacağını vurguladı. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Çankaya Köşkü’nde toplandı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Toplantıya kurul üyeleri İsmail Kahraman, Mehmet Ali Şahin, Köksal Toptan, Cemil Çiçek, Binali Yıldırım, Mustafa Şentop ile İsmet Yılmaz’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı Metin Kıratlı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan katıldı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Yüksek İstişare Kurulu Toplantısı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Buna göre, Kurul üyeleri toplantıda, 6 Şubat depremleri ve sonrasındaki süreç, Türkiye gündemindeki siyasi konular ve ekonomik meseleler, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı bölgesel ve küresel tüm sınamalar ile ilgili istişarelerde bulundu. Türkiye’de siyaset kurumunun ilgi alanına giren konularla ilgili genel değerlendirmeler ile özellikle yeni anayasa çalışmaları toplantıda ele alındı; Türkiye’nin sivil, demokratik, özgürlükçü ve kuşatıcı bir anayasaya olan ihtiyacı vurgulandı. Türkiye’nin kararlılıkla uyguladığı ekonomik programın değerlendirildiği toplantıda, Türkiye ekonomisine yük oluşturacak popülist tutumlardan özellikle kaçınılmasının önemi ve programın hedeflerine ulaşması için yürütülen özenli çalışmanın aynı doğrultuda sürdürülmesinin gerekliliği belirtildi. Kurul toplantısında, Türkiye’nin önündeki seçimsiz 4 yıllık zaman zarfının siyaset, yönetim, dış politika ve diğer alanlar için fırsatlar barındırdığı; Türkiye Yüzyılı hedeflerine ulaşma yolunda bu sürenin etkin bir biçimde kullanılmasının önemi vurgulandı. Eğitimde yeni dönemi başlatacak “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile ilgili kurul üyeleri değerlendirmelerini de paylaştı. Toplantıda ayrıca asrın felaketinden etkilenen illerde yapılan imar ve inşa faaliyetleri, atılan adımlar değerlendirildi. Türkiye’yi ilgilendiren birçok başlığın ele alındığı toplantıda kurul üyeleri görüş ve önerilerini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan toplantıda, dış politikada ve diğer alanlarda en verimli adımların atılarak Türkiye Yüzyılı hedeflerine mutlaka ulaşılacağını, olağanüstü bir durum olmazsa 2024’ün ikinci yarısından itibaren ekonomi programının müspet sonuçlarının görülmeye başlanacağını vurguladı.