SAĞLIK - 11 Eylül 2019 Çarşamba 10:42

Ağrısız ve acısız gençleşmenin yolu: İple yüz germe

A
A
A
Ağrısız ve acısız gençleşmenin yolu: İple yüz germe

Op.

Op.Dr. Ayşen Bilge Sezgin, iple yüz germenin ağrısız ve acısız gençleşmenin yöntemi olduğunu söyledi.


Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Ayşen Bilge Sezgin, “Ameliyatsız iple yüz germe Kontür lift , silüet lift,aptos ipi, örümcek ağı estetiği olarak da bilinir. Düz veya kılçıklı değişik uzunlukta Ve kalınlıkta ameliyat iplikleri ile yapılan bir germe yüz gençleştirme tekniğidir. Lokal veya genel anestezi ile yapılabilir ancak lokal anestezi çoğu zaman yeterlidir. Bu yöntem sarkma ,kırışıklık, elastik kaybı, yüz Ve çene kontörünün kaybolması durumlarında tercih edilir. İşlem 30-60 dakika sürebilir. Yüz Ve boyun kaş üzeri göz Ve ağız etrafı uzamış dudak burun mesafesi gibi durumlarda bu yöntem ile toparlanma sağlanır. İşlemden sonraki birkaç gün ödem olur ki bu da normaldir. Bazen küçük lokalize morluklar olabilir. Kullanılan ipler poliprolen denilen ve uzun dönemde erime özelliği olan Ve erirken yerine kollajen bağ dokusu oluşturan ipliklerdir. Çoğu hasta uygulama sonrası hemen günlük aktivitelerine dönebilmektedir. Ancak yüz bölgesine masaj vs gibi oluşturucu işlemlerden birkaç hafta uzak durulması gerekir. Bu bölgeye baskı vs de istenmez. Operasyon sonrası buz uygulaması ile morluklar Ve şişlikler azaltılır. Birkaç gün kaşıntı görülebilir ancak yoğun bir rahatsızlık söz konusu değildir. Özellikle 40 yaşın üzerinde yüz Ve yanak kenarlarındaki sarkmalar Ve gevşemeler için etkili bir yöntemdir. Etkisi 2-3 sene sürer denilebilir. Tabi ki kişinin yaşı sigara içip içmememi güneş ışınları gibi pek çok değişik faktör vardır” dedi.


Op.Dr. Sezgin, yöntemler hakkında şu bilgileri verdi:


“H-100 Aşısı: Derideki nemin artmasına, sıkılaşmasının artmasına ve kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olur. Cildin su tutmasını arttırdığı Ve cildin daha parlak Ve canlı görünmesini sağladığı için her yaşa uygulanabilir. Tabi ki sadece doktorlar tarafından uzaman kişilerce uygulanmalıdır. Tercihen 2-3 hafta ara ile 2-3 seans öneriyoruz bu tabi ki cildin sarkma kırışıklık Ve deformasyon miktarına göre değişir. Özellikle yüz boyun dekolte el sırtı gibi güneşe ve dış etkenlere en fazla maruz olan bölgelere uygulanır. Yüksek oranda hyalüronik asit ve mannitol içerir. Mannitol antioksidan özelliğindedir. Ayrıca ödem giderici etkisi vardır. Dokudaki etkinliği ve kalıcılığı daha fazladır.


Somon DNA: Zamanla çevresel faktörler ile bozulan cilt kalitesini arttırmak için uygulanabilir.parçalanan bozulan Elastin lifleri ve kollajen cildin daha donuk kırışık Ve sarkık görünmesine neden olurlar . Bu uygulama ile kollajen lifleri daha düzgün Ve güçlü suruma gelir , UV B ışınları nedeni ile oluşan radyasyon hasarını azaltırlar . Cildin parlaklığı artar,daha pürüzsüz Ve sağlıklı görünüm sağlanır. Bunlar polinükleotidler ve hyalüronik asit molekülleri tamamen Vucüdün doğal elemanları olup hücre yenilenmesini sağlarlar.başta göz çevresi olmak üzere karışıklıklar hafifler. 1-3 hafta arayla 2-4 seans uygulanabilir. Kızarıklık başta hafifçe olur ama sonra geriler. Lazer radyofrekans gibi yöntemlerle kullanılabilir. Botoks Ve dolgu ile kombine edilebilir. Yüze hafif bir tabaka lokal anestezi kremi uygulamak yeterli olur.


Dolgu uygulamaları: Kliniğimizde sadece hyalüronik asit dolguları uygulanmaktadır. Ciltaltı yüzeysel ve derin ve bölüm olarak derin çene ucu çene konturları ve gözaltına ışık dolgusu olarak uygulanmakta olup juvederm ve resylane markalarını teosylal redensity 1ve 2 gözaltı ışık dolgularını dudak çevresi için ise resylane kiss ve derin bölüm için ise volbella tercih ediyorum. Uygulama esnasında ağrı duyulmaması için o bölgeye lokal anestezi kremi uygulanması yeterli olur . Dudak çevresi ve çene için ise lokal anestezi uygulanması konforu arttırır. İşlemden hemen önce ve sonra fotoğraf çekip değerlendirmekte olur var objektif değerlendirme açısından. İşlemden sonra morluk önlemek için buz uygulanması Ve özel morluk önleyici krem kullanılması iyi olur, antibiyotikli kremler ile bu bölgenin işlem sonrası enfeksiyondan korunması sağlanmış olur. Özellikle gözaltı ışık dolgu uygulamalarından sonra soğuk uygulamanın ödem ve morluk oluşumu açısından çok faydası vardır. Kalıcılıkları 12-18 ay diyebiliriz . Tekrarlanması ile daha etkili ve daha uzun süreli sonuç alınması mümkün olur.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Digital Art Festival’e geri sayım başladı Türk Telekom, teknoloji ve sanatı buluşturan etkinliklere katkı sunmayı sürdürüyor. Dünya çapındaki sanatçıları ve dijital sanat eserlerini bir araya getiren İstanbul Digital Art Festival bu yıl şirketin teknoloji desteğiyle 2-5 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşecek. Türk Telekom, ana destekçisi olduğu Atatürk Kültür Merkezi’nde yüksek teknoloji ve dijital dönüşüm deneyimini kültür-sanat alanına da aktarmayı sürdürüyor. Teknoloji ve sanatı buluşturan birçok etkinliğe katkı sunan şirket, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen İstanbul Digital Art Festival’de (IDAF) teknoloji sponsoru oldu. 2-5 Mayıs tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ile düzenlenen IDAF, dijital sanatlar alanında yurt içinden ve yurt dışından önemli isimleri sanatseverlerle buluştururken, çocuk ve gençlik atölyelerine, panellere, görsel ve işitsel performanslara ev sahipliği yapacak. Fiber kablolar sanat eserine dönüşüyor Bu yıl ‘Search Reality’ (Gerçekliği Ara) temasıyla düzenlenen festivalde yaklaşık 55 sanatçının dijital sanat eserleri sergilenirken, şirket sanatseverlere farklı bir dijital deneyim sunmayı amaçlıyor. Festival boyunca AKM’nin içinde bir buluşma ve deneyim noktası olarak kurgulanan Türk Telekom Lounge alanında her gün paneller düzenlenecek. Ziyaretçiler, artırılmış gerçeklik ile hazırlanan Yeşilçam sergisinde teknolojik bir nostalji yaşayacak. Ayrıca, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) iş birliği ile gerçekleştirilecek Fiber İleri Dönüşüm Atölyesi’nde atık fiber kabloları kullanarak bir sanat eseri yapılacak. Yapay zekâ destekli moda tasarımı ve çocuklara özel tiyatro IDAF süresince, yapay zekâ destekli moda tasarımları festivalde sergilenecek. Uygur Tiyatrosu’nun da yer alacağı festivalde, birçok önemli sanatçıyla podcast yayınları gerçekleştirilecek. Festival süresince, şirket, uluslararası dijital sanat festivalinde sanatseverlerin dijital dünyayı keşfetmeleri için sergi alanları başta olmak üzere tüm teknolojik ihtiyaçlarını karşılayarak farklı bir deneyime katkı sağlayacak.
Muğla Minik Cansu’nun İstiklal Marşı sevgisi Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Bahçeyaka İlkokulu’nda anasınıfı öğrencisi olan 6 yaşındaki Cansu Şimşek, okuma yazma öğrenmeden İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını ezberledi. Cansu’nun 9 yaşındaki ablası Defne Şimşek İstiklal Marşı yarışmasına hazırlandığı sırada, minik Cansu ablasının yanında söylediklerini tekrar etmesi sonucunda İstiklal Marşı’nı ezberledi. Minik Cansu’nun henüz okuma yazma öğrenmeden İstiklal Marşı’nı ezberlemesi, ailesinin ve çevresinin takdirini kazandı. İstiklal Marşı’nı ezbere bilen Cansu Şimşek, "Ablam İstiklal Marşı yarışmasına gidecekti, sonra ben de çalıştım ve öğretmenim beni görünce bana İstiklal Marşı’nı okuttu" dedi. Ablası Defne ise, "Ben önce İstiklal Marşı yarışmasına gitmek için çalışıyordum, kardeşim de çok sıkılıyordu ve yanıma geldi. Ben okurken hep o da dinledi, sonra o da okumaya başlayacağı zaman ben de onu hep çalıştırdım, bu sayede İstiklal Marşı’nı ezberledi" şeklinde konuştu. Cansu’nun annesi Burcu Şimşek, "Benim çocuğumun zaten küçüklüğünden beri bir hevesi vardı, o da bayağı iştahlı ve istekli okuyor. Çocuğumla gurur duyuyorum" ifadelerini kullandı. Baba Şükrü Şimşek ise, "Ben de her baba gibi çocuğumla gurur duyuyorum, bu bize mutluluk veriyor. Başta ablası, sonra annesi ve öğretmenleri olmak üzere hepsine teşekkür ediyorum" dedi.
Van Van’da yayla sezonu başladı: Besiciler ile çobanların sıkı pazarlığı başladı Küçükbaş hayvan varlığında Türkiye’nin ilk sırasında yer alan Van’da, baharın gelişiyle birlikte besicilerle çobanlar arasında sıkı pazarlıklar yaşanıyor. Havaların ısınmasıyla beraber Van’da koyunlar yaylaya çıkmaya başladı. Besiciler, 30-40 bin TL’ye sürülerine bakacak çoban bulamıyor. İpekyolu ilçesi Bahçıvan Mahallesi Hacı Osman Camii’nin önünde toplanan çobanlar, gelen sürü sahipleriyle uzun süren bir pazarlığa giriyor. Gün boyu cami ve çevresinde gruplar halinde bekleyen çobanlar ile besiciler uygun şartlarda anlaşmaya çalışıyor. Birçoğu Van’ın ilçeleriyle çevre illerden geldiklerini belirten çobanlar, istedikleri fiyatların çok görülmesine anlam veremiyor. Çobanlar, güvenceleri olmadan koyun sürülerine aylarca dağlarda baktıklarını, yaşanan olumsuzluklara rağmen istedikleri rakamın çok görülmesine dikkat çekti. Besiciler ise 30-40 bin TL vermelerine rağmen çoban bulamadıklarını fazlasını vermenin de zor olduğunu dile getirdi. “Koyunların yarısını sana vereyim yarısı da bana kalsın” Sürüsüne çoban arayan Besici Tayyip Karabalık, Özalp’ın Hacıali Mahallesinde 300 koyun 300 de kuzusunun olduğunu belirtti. Çobanların kendisinden 65 bin istediğini ifade eden Karabalık, “Ben de çobanlara o parayı size nasıl vereyim dedi. Koyunların yarısını sana vereyim yarısı da bana kalsın. Bu böyle olmaz ki. Ben ayda 30-40 bin veririm. 5-6 ay boyunca yaylaya çıkaracak. Oğlum da yanında gidecek, yardım edecek” dedi. Besicilerin tekliflerinin çok düşük bulduğunu dile getiren Şeref Teke ise “Biz 70 bin diyoruz, 65’e anlaşırız ama onlar fazla buluyor ve bize 30 bin teklif ediyor. Tabii biz de kabul etmiyoruz. Yarı yarıya bir fark var. Dağda, yaylada kalıyoruz, devamlı dışarıdayız. O fiyata gitmeyiz. Sigorta yok, izin 6 ayda 7 gün veriyor. 2 çoban gidiyoruz ama hasta olduğumuz zaman bir kişi kalıyor. 20 günde bir elbiselerimiz yıkanıyor. Yani çok zor bir meslek” diye konuştu. Öte yandan, besiciler; çobanların süt, peynir, sigara ve yemek gibi ihtiyaçlarını da karşılıyor.