- 08 Ağustos 2020 Cumartesi 10:37

Erzurum’un su böreği neden farklı?

A
A
A
Erzurum’un su böreği neden farklı?

Erzurum’un meşhur su böreğini dünya vitrinine taşıyan Anadolu Su Böreği, Ticaret Borsası (ETB) işbirliğiyle bir zoru daha başardı.

Erzurum’un meşhur su böreğini dünya vitrinine taşıyan Anadolu Su Böreği, Ticaret Borsası (ETB) işbirliğiyle bir zoru daha başardı. Su Böreği’ne Coğrafi İşaret Belgesi alabilmek için uzun yıllardır verilen mücadele en sonunda zaferle sonuçlandı. Su Böreği için daha önce yapılan başvuruların tamamını; “diğer böreklerden ayrıştırıcı özelliği bulunmadığı” gerekçesiyle sürekli reddeden Türk Patent ve Marka Kurumu (TPE), 2 yıl süren yoğun bir çalışmanın sonucunda Coğrafi İşaret Belgesi’ni onayladı.


Sürecin başarıyla tamamlanmış olmasında en az Erzurum Ticaret Borsası (ETB) kadar rol oynayan Anadolu Su Böreği İşletmecisi Serkan Akköse, yılların hayalinin gerçeğe nasıl dönüştüğünü anlattı.


Ticaret Borsası ve ‘Anadolu Su Böreği’ İşbirliğiyle


Erzurum’da adeta kurumsal bir kimlik kazandırdığı Su Böreği’ni kısa sürede Türkiye’nin damak tadına sunmayı başaran İşletmeci Serkan Akköse, Erzurum Ticaret Borsası ile birlikte yürüttüğü tescil sürecinin mutlu sonla neticelenmiş olmasının sevincini yaşadığını söyledi. Su Böreği’ni Coğrafi İşaret Belgesi alabilmek için önceki yıllarda da çeşitli başvurularda bulunulduğunu hatırlatan Akköse, “Su böreğinin bütün Türkiye’ye yayılmış olması coğrafi işaret alımını neredeyse imkânsız hale getirmişti. İnceleme sürecinin 2 yıl sürdüğü son başvuruda sunulan önemli detaylar, ülkemizden ve diğer ülkelerden başvurumuza itiraz edilmesinin de önünü kesmiş oldu. Erzurum Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Hakan Oral, ETB’nin gıda mühendisleri ve Anadolu Su Böreği olarak bizler, yaptığımız başvuruyu 2 yıl boyunca takip ederek olumlu sonuçlanmasını sağlamış olduk” diye konuştu.


Malzemeler ve Pişirme Tekniği


Türk Patent ve Marka Kurumu’nun, Su Böreği için sürekli “ayrıştırıcı özellik” vurgusunda bulunuyor olmasından yola çıkarak sıkı bir hazırlık dönemi geçirdiklerini kaydeden Akköse, “Su Böreği birçok ilde yapılsa da, içindeki malzemeler ve pişirme tekniği bakımından Erzurum’a özel bir lezzettir. Süreçte sadece Erzurum’un meşhur Su Böreği’ne has olan ayrıştırıcı özellikleri aşama aşama ön plana çıkardık ve bu özellikleri gerek görseller ve gerekse canlı sunumlar yardımıyla anlattık. Uzun yıllar yapılan başvuruların reddinden sonra bizler Su Böreği’mizin diğer böreklerden ayırt edici özelliklerini derlediğimiz için coğrafi işaret tescili için önemli bir adım atmış olduk” dedi.


Erzurum’un su böreği neden farklı?


Su Böreği’ne Erzurumlu kimliğini veren en önemli malzemenin, böreğin iç malzemesi olarak kullanılan civil peynir olduğunu anlatan Serkan Akköse, “Erzurum’un tescilli ürünlerinden biri olan civil peynirimiz kendine has tadı ve özel yapısıyla su böreğine farklı bir tat kazandırır. Peynirin yağsız yapısı sayesinde börek soğuduktan sonra tekrar ısıtıldığında da tadında bir değişiklik olmaz” hatırlatmasında bulundu.


Su böreğinin lezzeti için tereyağının çok büyük bir önem taşıdığını vurgulayan Akköse, “Erzurum’un geleneksel tarifinde yağ olarak sadece tereyağı kullanılır. Tereyağının kalitesi ve saflığı da böreğin lezzetini belirleyen önemli bir etkendir. Tereyağı önce eritilerek tortusundan ayırt edilir, böylece yağın lezzeti ve kokusu böreğe daha iyi aktarılmış olunur” şeklinde konuştu.


Su böreği fırında pişirilmez!


Erzurum’un meşhur Su Böreği’ni diğer böreklerden ayıran bir diğer özelliğin ise, fırın kullanılmaması olduğunu kaydeden Serkan Akköse, “Su böreği pişirilirken fırın kullanılmaz. Artık evlerimizde tepsileri besleyecek büyüklükte ocakların olmaması, soba veya tandır gibi geleneksel pişirme ocaklarının kullanılmaması sebebiyle elektrikli fırınlar kullanılmaktadır. Ancak su böreği gerçek lezzetini, ocakta, kısık ateşte, her iki tarafı da yavaş yavaş kızartılarak alır. En az 30 dakika her iki yüzü de kızartmak gerekir” dedi.


Su Böreği Tam 13 Yufkadan Yapılır


Su böreğinin 13 yufkadan yapıldığını ve bu haliyle bile böreğin kesinlikle kalın olmadığının altını çizen Akköse, “Hamuru tutmak için sadece yumurta kullanılır ve en az 40 dakika yoğrulur. Daha sonra bu hamurdan çok ince yufkalar yapılır. Diğer su böreklerine kıyasla içerisinde en çok yumurta miktarı Erzurum geleneksel su böreğinde bulunur. İçerisine su katılmaması, yoğurma süresi ve yumurta miktarı da böreğimizi farklı kılan etkenlerdir. Ayrıca hamur yoğrulmadan önce kırılan yumurtaların üzerine sıkılan limon suyu yumurtaların kararmasını önlemekte ve su böreğinin katmanlarındaki hamurların açık renkli kalmasını sağlar” diye konuştu.


Patent Kurumu’na Görüntüleri Sunuldu


Akköse, Su Böreği yufkalarının tepsiye dizilmeden önce geçirdiği aşamaları ise, şöyle sıraladı: “Yufkalar hazırlandıktan sonra tepsiye dizilmeden önce haşlanır ve soğuk banyodan geçer. Burada önemli bir teknik de tepsiye dizilen yufkaların düz katmanlar olarak değil, içerisinde hava tutacak şekilde dalgalı olarak dizilmesidir. İçeride kalan hava bütün katmanların pişmesini sağlayarak böreğin hamur olmasını engellemektedir. Ayrıca son yufka haşlanmadan kapatılır. Bütün bu aşamalar 9 ayrı başlıkta toplanarak, her başlık Anadolu Su Böreği üretim tesisinde video ve fotoğraf olarak belgelenip Türk Patent Enstitüsü’ne sunuldu. Ayrıca önemli gurmelerden alınan geribildirimler de dosyaya eklendi”


Erzurum’da Su Böreği


Su böreğinin Erzurum mutfağının en çok sevilen yemeklerinden biri olduğu için Erzurumlu ev hanımlarının yıllar boyunca yaşattığı bir gelenek haline geldiğini anlatan Akköse, “Ramazan sofralarında, davetlerde, kutlamalarda su böreği hep ön plandadır. Her bayram öncesi birçok evde su böreği yapılır, bayram ziyaretlerinde misafirlere ikram edilir. Günümüzde su böreği bir ara sıcak restoran yemeği olmaktayken, Erzurum’da geleneksel tarifi, kültürel önemi yaşatılmakta ve halkımızın en sevdiği yemekler arasında yer almaktadır” dedi.


Coğrafi İşaret Belgesinin Faydaları


Anadolu Su Böreği İşletmecisi Serkan Akkösü, Su Böreği’nin Coğrafi İşaret Belgesi’nin Erzurum adına tescillenmiş olmasının faydalarını da anlattı.


Serkan Akköse, şunları söyledi: Coğrafi işaret tesciliyle artık bütün su böreği ürünlerinde Erzurum ibaresi de yer alacak. Şehrimizin geleneksel lezzetini Türkiye’ye tanıtırken coğrafi işaret logosunu kullanabiliyor olacağız. Türk Paten Enstitüsü, Coğrafi İşaret Belgesi ile olarak: ‘Coğrafi işaret, tüketiciler için ürünün kaynağını, karakteristik özelliklerini ve ürünün söz konusu karakteristik özellikleri ile coğrafi alan arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite işaretidir. Coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanır’ şeklinde bir tanımlama yapmaktadır. En önemlisi ise, artık su böreğinin ana vatanı Erzurum olarak anılacak. Ülkemiz genelinde cağ kebap, civil peynir gibi Erzurum denince ilk akla gelen gıdalar arasında yerini alabilecek. Önemini bütün Erzurumluların bildiği su böreğini artık ülkemizde ve bütün dünyada tanıtmak için coğrafi işaret tescili ile önemli bir adım atılmıştır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Cizre’de genç sporcular saha ve kitap arasında köprü kuruyorlar Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) U15 Gelişim Ligi’nde şampiyonluk hedefleyen Cizre Diclesporlu genç futbolcular, antrenmanlarının ardından soluğu 100. Yıl Kütüphanesi’nde alarak hem ders çalışıyor hem de kitap okuyor. Cizre Diclespor’un U15 Gelişim Ligi’nde boy gösteren futbolcuları, spor ile eğitimi bir arada yürüten örnek bir çalışmaya imza atıyor. Antrenmanlarını tamamlayan genç oyuncular, ardından 100. Yıl Kütüphanesi’ne giderek ders çalışıp kitap okuyarak hem akademik hem de kişisel gelişimlerine katkı sağlıyor. Sporcuların hem sportif hem de akademik alanda başarılı bireyler olmalarını sağlamaya çalıştıklarını belirten Teknik Direktör Burak Dadak, "Genç sporcularımıza sadece futbol eğitimi vermekle kalmıyoruz. Aynı zamanda onlara okuma alışkanlığı da kazandırmaya ve derslerinden geri kalmamalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bu nedenle sporcularımızın ders çalışmalarına ve kitap okumalarına elimizden geldiğince yardımcı oluyoruz" ifadelerini kullandı. Antrenman sonrası kütüphaneye gitmeyi alışkanlık haline getirdiklerini aktaran Cizre Diclesporlu futbolculardan Muhammed Ömer Temizer, "Burada çok iyi zaman geçiriyoruz. Burada zaman geçirdikçe derslerimize daha çok adapte oluyoruz ve derslerimizden geri kalmıyoruz" dedi. Kütüphanenin çalışmanın kendilerini derse biraz daha bağladığını dile getiren takım kaptanı Bünyamin Sönmez, "Spor eğitimimizi kitap ve derslerimizi çalışarak tamamlıyoruz çünkü antrenman sonrası kütüphanede geçirdiğimiz zaman bizi rahatlatıp, dinlememizi sağlıyor. Bu anlamda da bize hem spor eğitimi verip hem de okuma bilincini aşılamaya ve eğitimimize destek olan teknik direktörümüz Burak Dadak’a teşekkür ediyoruz" diye konuştu.
Ankara Bakan Uraloğlu: "Kasım ayında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 46 milyon 863 bin 236 ton olarak gerçekleşti" Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, "Kasım ayında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 artışla 46 milyon 863 bin 236 ton olarak gerçekleşti. Böylece Kasım ayları arasında tüm zamanların yük elleçlemesi rekorunu kırdık." dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2025 yılı kasım ayı istatistiklerini değerlendirdi. Türkiye’nin deniz ticaretinden daha fazla pay alması için çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Uraloğlu, "Kasım ayında limanlarımızda elleçlenen yük miktarı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7,8 artışla 46 milyon 863 bin 236 ton olarak gerçekleşti. Böylece Kasım ayları arasında tüm zamanların yük elleçlemesi rekorunu kırdık. Ocak-Kasım döneminde limanlarımızda elleçlenen yük miktarı ise toplam 503 milyon 413 bin 154 tona ulaştı" ifadelerini kullandı. Uraloğlu, Kasım ayında limanlarda elleçlenen konteyner miktarının ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 1,5 artarak 1 milyon 144 bin 131 TEU’ya; yılın ilk 11 ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2 artarak 12 milyon 822 bin 997 TEU’ya ulaştığını kaydetti. "Kasım ayında yurt dışı yük taşımaları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 arttı" Kasım ayında limanlardan yurt dışı limanlarına giden yük miktarının 11 milyon 271 bin 195 ton olarak gerçekleştiğini kaydeden Bakan Uraloğlu, "Yurt dışı limanlarından limanlarımıza gelen yük miktarı ise 22 milyon 996 bin 485 ton olarak gerçekleşti. Kasım ayında yurt dışı yük taşımaları geçen yılın aynı ayına göre yüzde 5,5 artarak 34 milyon 267 bin 680 ton olarak gerçekleşti." açıklamasında bulundu. Aliağa bölge liman başkanlığı zirvede Bölge liman başkanlıkları bazında ise Kasım ayında en fazla yük elleçlemesinin 7 milyon 387 bin 879 ton yük ile Aliağa Bölge Liman Başkanlığı idari sınırlarında faaliyet gösteren liman tesislerinde gerçekleştiğini ifade eden Bakan Uraloğlu, "Aliağa Bölge Liman Başkanlığını 6 milyon 779 bin 262 ton ile Kocaeli Bölge Liman Başkanlığı ve 5 milyon 505 bin 421 ton ile İskenderun Bölge Liman Başkanlığı takip etti" değerlendirmesinde bulundu. Uraloğlu, Kasım ayında limanlarda deniz yoluyla yapılan transit yük taşımalarının 6 milyon 231 bin 99 ton, kabotajda taşınan yük miktarının ise 6 milyon 364 bin 457 ton olarak gerçekleştiğini ifade etti. En fazla artış gösteren yük cinsi sıvılaştırılmış doğal gaz Uraloğlu, Kasım ayında taşınan yük cinsleri bazında 892 bin 627 tonluk artış ile bir önceki aya göre en fazla artış gösteren yük cinsinin LNG (Sıvılaştırılmış doğal gaz) olduğunu kaydederek, limanlarda 1 milyon 358 bin 562 ton LNG elleçlemesi gerçekleştirildiğini belirtti. Uraloğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Kasım ayında portland çimento 972 bin 366 ton ile limanlarımızdan yurt dışına gitmek üzere gemilerle en fazla taşınan yük cinsi oldu. Söz konusu yük cinsini klinker ile feldispat yük cinsleri takip etti. Briketlenmemiş taşkömürü, yurt dışından limanlarımıza gelen gemilerde 2 milyon 816 bin 275 ton ile taşınan yükler arasında ilk sırada yer aldı. Bunu sırasıyla, ham petrol ve hurda demir yük cinsleri takip etti." ’En fazla yük Rusya’dan geldi’ Uraloğlu, deniz yolu ile yurt dışına gitmek üzere yapılan yüklemelerde en fazla yük taşımasının İtalya’ya yapılan taşımalarda gerçekleştirildiğini, bunu ABD’ye ve Mısır’a yapılan taşımaların takip ettiğini kaydetti. Uraloğlu ayrıca deniz yolu ile limanlara gelen en fazla yükün Rusya’dan yapılan taşımalar olduğunu da bildirdi.
Denizli Katalogla yabancı gelin tuzağı Denizli’de evlenme vaadiyle erkeklerden 5-10 bin ABD dolar talep ettikleri ve daha sonrasında da beğendirdikleri yabancı uyruklu kadınların kaçmasına sağlayan dolandırıcılar, Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ve jandarma ekipleri tarafından düzenlenen operasyonla yakalandı. Olay, Denizli’nin Çivril ilçesinde meydana geldi. Denizli İl Jandarma Komutanlığı, Çivril Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde meydana gelen nitelikli dolandırıcılık olayların aydınlatılmasına yönelik operasyonlar düzenlendi. Çivril’de evlenmek isteyen erkeklere yabancı uyruklu kadınların fotoğrafları gösterilerek beğenilen kadınlar ile mağdurları iletişime geçirerek evlenme vaadiyle güven kazanmaları neticesine mağdurlardan 5-10 bin arası ABD doları talep ettikleri daha sonra güven oluşturmak amacıyla nikah işlemleri yapıldığı ve akabinde kadınların aldıkları para ve ziynet eşyaları ile birlikte ilk fırsatta kaçarak mağdurları dolandırdıkları tespit edildi. Jandarma dedektifleri olan Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT), yapılan kapsamlı çalışmalar neticesinde tespit edilen şüphelilere yönelik Çivril İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri ile birlikte 26.11.2025 tarihinde Denizli’de 3 farklı adrese ve Sinop’ta da 1 adres olmak üzere 4 ayrı adreste eş zamanlı operasyon düzenlendi. Operasyonlar kapsamında 5 şüpheli şahsın kaçmasına fırsat verilmeden yakalandı.
Aydın Nazilli’de Cumhuriyetin ilk kadın vekilleri konuşuldu Aydın’ın Nazilli ilçesinde Nazilli Belediyesi ve Kadın Haklarını Koruma Derneği Aydın Şubesi’nin katkılarıyla Türk kadınlarına seçme ve seçilme hakkı tanınmasının 91. yıl dönümünde ‘Yolları Açan Kadınlar’ isimli konferans düzenlendi. Konferansta kadınların varoluşlarından bu yana verdikleri zorlu mücadelelerle birlikte cumhuriyet döneminde demokrasi mücadelesi veren ilk 18 kadın milletvekilinin hikayeleri anlatıldı. Kadınların gücü konuşulduğu ‘Yolları Açan Kadınlar’ konferansında konuşan Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, müjdesi ile tüm kadınları mutlu etti. Başkan Tetik; "Kadınların karar süreçlerine aktif katılımı için önemli bir adım atıyoruz. Önümüzdeki hafta Cuma günü saat 14.00’de Nazilli’nin ilk Kadın Meclisini kuruyoruz" dedi. Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik, Kadın Haklarını Koruma Derneği Aydın Şubesi ve Kadın Adayları Destekleme Derneği’nin katkılarıyla Nazilli Belediyesi Tiyatro Salonunda Cumhuriyet tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan 5 Aralık’ın ruhunu yaşatmak amacıyla "Yolları Açan Kadınlar" konferansı gerçekleştirildi. Kadınların toplumsal ve siyasal hayatta açtığı yolların ele alındığı konferansın konuşmacılığı Av. Evrim Orhan Güngör yaparken, moderatörlüğünü ise Av. Gülseren Gökçe yaptı. Toplumun yüzde 50’sini kadınlar teşkil ediyor Kadın Haklarını Koruma Derneği Aydın Şubesi Başkanı Habibe Güler, Av. Evrim Orhan Güngör ve Av. Gülseren Gökçe, yaptıkları konuşmalarla kadınların Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan önce ve sonrasında toplumsal hayatta ve siyasal yaşamda verdikleri mücadeleleri dile getirdi. Kadınların temsillerde daha fazla görev alması gerektiği ifade edilirken, özellikle son dönemlerde başarılı kadınların hayata olumlu etkilerinin yadsınamadığı ve toplumun yarısını teşkil eden kadınların gücünün her geçen gün giderek arttığı, ancak TBMM gibi birçok alanda yeterli sayıya ulaşmada büyük sıkıntıların olduğu belirtildi. Cumhuriyet tarihinin ilk 18 kadın milletvekilinin verdikleri mücadeleyi de salonu dolduran yüzlerce kadına ve onlara desteğe gelen erkeklere anlatan ekip ve Başkan Tetik izleyiciden büyük alkış aldı. "Güçlü kadın, güçlü Nazilli için ilk kadın meclisini kuruyoruz" "Güçlü kadın, güçlü Nazilli" sloganıyla Nazilli’de bir ilki gerçekleştireceklerini ifade eden Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik; "Türk kadınına seçme ve seçilme hakkının veriliş yıl dönümünde, belediyemizde anlamlı bir konferansta buluştuk. Kadınlarımızın eşitlik mücadelesini ve toplumdaki güçlü rolünü konuştuğumuz bu programda önemli bir müjde verdim. Kadınların karar süreçlerine aktif katılımı için önemli bir adım atıyoruz. Önümüzdeki hafta Cuma günü saat 14.00’de Nazilli’nin ilk Kadın Meclisini kuruyoruz. Hemen ardından da başka müjdeler gelecek" dedi. Nazilli Belediye Başkanı Dr. Ertuğrul Tetik’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen konferansa CHP Nazilli İlçe Başkanı Av.Sema Aslıhan Ökmen, Kadın Kolları Başkanı Nilgün Aktaş, ilçe yönetim kurulu üyeleri, STK temsilcileri ile çok sayıda kadın izleyici katılım sağladı.