YEREL HABERLER - 12 Mart 2012 Pazartesi 11:08

GAZETECİ-YAZAR UZUNYAYLALI, İZMİR’DE NENE HATUN’U ANLATTI

A
A
A
GAZETECİ-YAZAR UZUNYAYLALI, İZMİR’DE NENE HATUN’U ANLATTI

Atatürk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gazeteci-Yazar M. Talat Uzunyaylalı, Ege Bölgesi Erzurum Dernekler Birliği Federasyonu Kadın Kolları’nın davetlisi olarak gittiği İzmir’de “Erzurum, Erzurumlu Ruhu ve Nene Hatun” konulu bir konferans verdi.
Ege Bölgesi Erzurum Dernekler Birliği Federasyonu Kadın Kolları’nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde düzenledikleri gecede konuşan yazar Uzunyaylalı, 1918 Mart’ında Ermeni zulmünden kurtarılan Erzurum’un bir yangın yeri olduğunu hatırlatarak, “İstanbul Paşalarının yangın yeri olan Erzurum’a gelmesi ve Türk milletinin bu yangın yerinden tekrar ayağa kalkması muhteşemdir ve benzersizdir” dedi.
Erzurum’un ve tüm doğu illerinin kurtarılmasına öncülük eden Kazım Karabekir gibi vatanperver Osmanlı Paşalarının, Mondros Ateşkesinin dağıttığı Osmanlı devletinin karanlıklara gömüldüğü o günlerde “Gerekirse Erzurum ve Kafkas dağlarında 50 yıl mücadele eder, Türklüğü yok ettirmeyiz!” demelerini hatırlatan Uzunyaylalı, şöyle devam etti:
“Paşaların Erzurumlu ruhuna güvenmeleri boşuna değildir. Onlara bu sözü söyleten, onları bu şehre yönlendiren, bu şehrin tarihte oynadığı rol ve vatan-millet konusunda gösterdiği yüksek hamiyettir. Türk Milletini yeniden bir devlet çatısı altında toplayan Erzurum Kongresi’nin Erzurumlunun öncülüğünde yapılmış olması, enkaz haline gelmiş bir şehirden böylesi gür bir sadânın yükselmesi, nasıl bir aidiyetin varisçileri olduğumuzu göstermesi bakımından, bunun gururu, tüm Erzurumlular olarak hepimize yeter.”
93 HARBİ VE NENE HATUNLAR
“93 Harbi’nde (1877-78 Osmanlı Rus Harbi) Kars ve Erzurum ahalisi, savaşan ordunun çoğu neferi kendi evladı olan askerlerine, canıyla ve malıyla, büyük hamiyetlerde bulundu. Savaşı yöneten Ahmet Muhtar Paşa’nın özel yaveri olarak çalışan ve 93 Harbi’nin tüm safahatına şahit olan, resmi yazışmalarını yapan Erzurumlu Mehmet Arif Bey, 93 Harbi’ni anlattığı ‘Başımıza Gelenler’ kitabında bu konuyu, yani Kars ve Erzurum ahalisinin gösterdikleri kahramanlıkları, anlatır. Ayrıca, Ahmet Muhtar Paşa’da, yine 93 Harbi’nin anlattığı ikinci ciltlik eserinde, aynı konudan söz eder” diyen Uzunyaylalı, şöyle devam etti:
“Ailesiyle Pasinler’in Çeperli Köyünden muhacir olarak Erzurum’a gelen Nene Hatun da şehir halkıyla birlikte Erzurum’un Top Dağı’ndaki Aziziye Tabyasındaki savaşa katılır. Aziziye’deki mücadele, 8 Kasım 1877 gecesi sabaha karşı başlar. İstihkâmlardaki askerin imdadına koşan şehir halkı büyük fedakarlık gösterir. Birçok yaşlı erkek, kadın, hatta genç kadınlar, kızlar, çocuklar... muharebe eden askerlere yardım eder. Yarlıları taşır, yara sarar, sepetlerin içinde yiyecek, içecek, giyecek götürürler. 450 civarında sivil bu mücadele esnasında şehit olur.”
Uzunyaylalı, 1911 yılında Erzurum Valiliği yapan Mehmet Emin Yurdakul’un, Nene Hatun’dan ve Aziziye mücadelesinden söz eden makaleler yayınladığını, Cumhuriyet Gazetesi’nin İstanbul muhabiri Gazeteci İsmail Habib Sevük’ün 1937 yılında geldiği Erzurum’da Nene Hatun ve diğer 93 Harbi gazileriyle yaptığı röportajla bu şahsiyetleri Türkiye’ye tanıttıklarını, ayrıca General Ali Fuat Cebesoy’un 1956 yılında yayınlanan “Moskova Hatıraları”nda Nene Hatun’dan ve Aziziye kahramanlarından söz edildiğini anımsattı.
DEVLET SAHİP ÇIKTI
1952 yılından itibaren Aziziye Anıtı yapılması çalışmaları sırasında Nene Hatun’un yeniden gündeme geldiğini, 9. Kolordu Komutanı Korgeneral Refik Koraltan ve o yıllarda karargahı Erzurum’da bulunan Üçüncü Ordu’nun Komutanı Nurettin Baransel Paşa’nın, dönemin belediye başkanı, Erzurum valisi ile TBMM’nin Nene Hatun’a sahip çıktıklarını, TSK’nin Ninesi ve Türk Kadınlar Birliği tarafından da “Yılın Annesi” seçildiğini hatırlatan Uzunyaylalı, Nene Hatun’un, 22 Mayıs 1955 yılında vefat ettiğini ve resmi törenle cenazesinin Aziziye’ye götürülerek burada toprağa verildiğini sözlerine ekledi.
Gazeteci-Yazar M. Talat Uzunyaylalı, programı izleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Aydın İl Milli Eğitim Müdürü Pervin Töre’ye “Efsane Kadın Nene Hatun” ile Ermeni meselesi ve Tehcir’in anlatıldığı “Paylaşılamayan Topraklar” romanlarını da hediye etti.
İzmir’deki Erzurumluların ilgi gösterdiği konferanstan sonra Ege Bölgesi Erzurum Dernekler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Muzaffer Okumuş, Uzunyaylalı’ya bir teşekkür plaketi sundu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Ersoy: "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kıracak" Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı" dedi. Türk Tarih Kurumunun 94 yıllık akademik üretimini geniş kitlelerle buluşturmak amacıyla hazırladığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100’üncü yılına armağan olarak 100 eserden oluşan ‘Genel Okuyucu Dizisi’nin tanıtım toplantısı Ankara’da bulunan Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu’nda düzenlendi. İlk 27 kitabı okurla buluşan seri, hizmete açılacak olan kütüphanede tanıtıldı. Toplantıya, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, kurum başkanları, bürokratlar, akademisyenler ve davetliler katıldı. Açılış konuşmaları ile başlayan toplantı kurdele kesimi ile devam etti. "Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kıracak" Genel Okuyucu Dizisi eserleri ile sadece yayın faaliyetinin değil, milli kimliğin ve kültürel varlığın geleceğini ilgilendiren önemli bir adımın resmi başlangıcının gerçekleştirildiğini belirten Bakan Ersoy, "İçinde bulunduğumuz dijital çağ bizlere sınırsız bilgiye erişim imkanı sunarken, aynı zamanda bilgi kirliliği ve yüzeysellik gibi büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Sosyal medyada hızla tüketilen 15 saniyelik videolar, maalesef yüzlerce yıllık birikimi barındıran olayların anlaşılmasına engel oluyor. Bu ortamda Türk Tarih Kurumunun en büyük sorumluluklarından biri milletimizi, bilhassa genç kuşaklarımız ile gelecek nesillerimizi güvenilir bilimsel kaynaklarla buluşturmaktır. ’Genel Okuyucu Dizisi’ ile başlatılan 100 kitaplık bu proje, özellikle gençlerin ‘tarih sıkıcı ve anlaşılmazdır’ algısını kırmak üzere ve tarihimizin temel meselelerini herkese hitap ederek anlatacak şekilde tasarlandı. Her bir eser, modern yayıncılık standartlarına uygun, görsel açıdan zenginleştirilmiş ve gençlerin hızla okuyup kavrayabileceği bir akıcılıkta kaleme alındı. Bu proje, gençliğe şunu söylüyor: ’Tarih, senin hikayendir. Onu başkalarının çarpıtmasına izin verme, kendi kaynaklarından öğren.’ Tarih felsefesi açısından baktığımızda, bu serinin en önemli katkısı, ’geçmişi anlama yöntemini’ öğretmek olacaktır. Okuyucu sadece olayları değil olayların nedenlerini, sonuçlarını ve farklı perspektiflerini de öğrenme fırsatı bulacaktır. Bu da onlara sadece geçmişi değil, bugünü ve geleceği de doğru okuma yeteneği kazandıracaktır" şeklinde konuştu. "Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihi bilgi zemini etrafında birleştirecek" Kitabın dijital dünyanın geçici bilgilerine karşı kalıcı bir abide olduğunu vurgulayan Ersoy, "Bu 100 kitap, ülkemizin her bir ferdini ortak bir tarihi bilgi zemini etrafında birleştirecek, kültürel kimliği yeniden tanımlayacak bir hareket noktasıdır. Proje dahilindeki eserler, Türklerin Göç Yolları, Türk Kültür ve Sanatının İncelikleri, İlk Türk Topluluklarından Büyük Selçuklu’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Devletçiliğimiz, Tarihe Mal Olmuş Büyük Devlet Adamlarımız, Askeri Zaferlerimiz, İstiklal Mücadelelerimiz gibi özellikle gençlerin sorularına ve ilgi alanlarına cevap verecek şekilde seçilmiştir. Bu eserler, gençlerimizin tarih meselelerinde gerek gündelik hayatlarında gerekse uluslararası platformlarda özgüvenle konuşabilmesi için onlara sağlam bir arka plan bilgisi sağlayacaktır. Kendi tarihini ve kültürünü bilen bir gençlik, dünyayla rekabet edebilir" ifadelerini kullandı. "Sizlerin desteği, bu kitapların en ücra köşelere dahi ulaşması için hayati önem taşımaktadır" Projenin başarısının sadece Türk Tarih Kurumunun gayretine bağlı olmadığını dile getiren Bakan Ersoy, "Sizlerin desteği, bu kitapların en ücra köşelere dahi ulaşması için hayati önem taşımaktadır. Bürokrasiden ricamız bu eserlerin okullarda, kütüphanelerde, kamu kurumlarında kolayca erişilebilir kılınması için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Unutmayalım ki bir ülkenin en büyük gücü, bilinçli ve okuyan bir halka sahip olmasıdır. Biz bu 100 kitapla söz konusu bilince destek olmak gayretindeyiz. Hepimiz tarihi ve kültürel zenginliğimizin, köklü birikimimizin farkındayız. Kitapların, bu zenginliğe açılan engin birer kapı olduğunu da biliyoruz. Bakanlık olarak bu bilinçle hareket ediyor, bağlı ve ilgili bütün kurumlarımızla tarihi ve kültürel varlığımızın her bir unsurunu ele alarak tanıtmak ve milletimizin istifadesine sunmak üzere aralıksız çalışıyoruz. Bununla birlikte, farklı kişi ve kurumların aynı hedefler doğrultusunda hayata geçirmek istedikleri projeleri de daima destekledik ve desteklemeye devam ediyoruz. Türk Tarih Kurumumuzun; bilimsel yetkinliği, yayın kalitesi ve toplumsal sorumluluk bilinci ile bu sahada attığımız her adımda öncü olduğunu özellikle vurgulamak isterim" diye konuştu. Dört kattan oluşan yapıda her kat Atatürk Araştırma Merkezi, Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu ve Atatürk Kültür Merkezi kütüphaneleri olmak üzere bir kuruma ait kütüphaneden oluşuyor. Toplam 453 bin 435 materyal ve 200 kişi kapasiteli ortak okuyucu salonu bulunuyor. Kompleks bünyesinde ayrıca 16 adet tek kişilik çalışma odası ile yaklaşık 100 bin kitap kapasiteli raf alanları yer alıyor. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Kütüphaneleri, ‘kutuphane.ayk.gov.tr’ adresi üzerinden de hizmet verirken, katalog taramaları ortak otomasyon sistemiyle gerçekleştiriliyor.
Muğla Armada Praxis Yalıkavakspor ikinci yarı hazırlıklarına başladı Armada Praxis Yalıkavakspor, yaptığı antrenmanla THF Kadınlar Süper Ligi’nin ikinci yarısı için hazırlıklarına başladı. Baş Antrenör Kıvanç Özcan ile Yardımcı Antrenör Yeliz Yılmaz yönetiminde yapılan idmanı kulübün Hentbol Sorumlusu Hayrullah Kayacan da yakından takip etti. Teknik ekip, oyuncuların fiziksel ve mental olarak en iyi seviyeye ulaşması için hazırlıkların artarak süreceğini bildirdi. Milli arada A Milli Kadın Hentbol Takımı ve farklı milli takımlarda görev alan sporcuların da takıma dönmesiyle birlikte Armada Praxis Yalıkavakspor, ikinci yarı hazırlıklarına eksiksiz başladı. Milli forma altında Türkiye’yi ve kulübü temsil eden oyuncuların performansı teknik heyet tarafından olumlu değerlendirildi. Antrenmanın ardından takım içinde kısa bir kutlama yapıldı. Başarılı oyunculardan Beyza Gedik’in doğum günü, takım arkadaşları ve teknik ekip tarafından alkışlarla kutlandı. Kutlamada yaşanan samimi anlar, takım içindeki birlik ve motivasyonu gözler önüne serdi. Kulüp Başkanı Emin Palalı da ikinci yarı hazırlıklarının başlaması dolayısıyla bir mesaj paylaşarak, milli takım kadrolarına seçilen A takım oyuncuları ile altyapıdan milli takım hazırlık kamplarına davet edilen genç sporcuları tebrik etti. Palalı, kulübün Türk hentboluna sporcu kazandırmayı sürdürdüğünü vurgulayarak, ikinci yarı öncesinde tüm takıma başarılar diledi. Son yıllarda ligde ve Avrupa arenasında elde ettiği başarılarla dikkat çeken Armada Praxis Yalıkavakspor, güçlü kadrosu ve milli takım tecrübesine sahip oyuncularıyla sezonun ikinci yarısına iddialı bir şekilde hazırlanıyor. Yalıkavak temsilcisi, ocak ayında başlayacak maçlarla birlikte hedeflerini yukarı taşımayı amaçlıyor.
Bursa Mudanya Üniversitesi’nde ilk uluslararası kongre gerçekleştirildi Mudanya Üniversitesi ev sahipliğinde ilk uluslararası bilimsel kongre düzenlendi. Uluslararası Bilimler Akademisi (UBAK) ve Mudanya Üniversitesi iş birliğiyle 4. Uluslararası Bilimsel Araştırma ve İnovasyon Kongresi 14-16 Aralık tarihleri arasında çevrimiçi ve yüz yüze olarak gerçekleştirildi. Başkanlığını Mudanya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emine Kılıçaslan’ın yaptığı kongrede, 36 ülkeden 552 bilim insanı, sağlık bilimlerinden sosyal bilimlere, mühendislikten eğitim ve iletişim çalışmalarına uzanan geniş bir yelpazede bilimsel çalışmalarını paylaştı. Kongrenin yüz yüze bölümü Mudanya Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Kongre Başkanı Doç. Dr. Emine Kılıçaslan, 4. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Kongresi ile yapay zeka odaklı yaşanan büyük dönüşümün tartışıldığı, yeni fikirlerin filizlendiği verimli bir ortak zemin oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, "Kongremizde sunulacak her bildiri, yapacağınız her tartışma, kuracağınız her bağlantı, bu kolektif aklı inşa eden değerli bir tuğla olacaktır. Sözlerimi bitirirken, UBAK 4. Uluslararası Bilimsel Araştırmalar ve İnovasyon Kongresi’nin, bilginin sınırlarını zorladığımız, disiplinlerin ötesine geçtiğimiz ve daha insani, daha adil bir teknolojik geleceğin temellerini birlikte attığımız verimli bir platform olmasını diliyorum" dedi. Mudanya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nimetullah Burnak da, küresel uzmanlığın anıtsal bir birleşimini temsil eden bir kongre gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "Kıtaları ve farklı entelektüel gelenekleri kapsayan, 36 ülkeden katılımcıya ev sahipliği yapma ayrıcalığını yaşıyoruz. Bu inanılmaz katılım, sadece kongrenin ana temasının önemini değil, aynı zamanda bilimi ve inovasyonu herkesin yararına ilerletmeye yönelik evrensel taahhüdü de vurgulamaktadır. Bu güçlü buluşma, bilim söz konusu olduğunda sınırların olmadığını, sadece birlikte keşfedilmeyi bekleyen ufukların olduğunu kanıtlıyor. Kongrenin yüz yüze ve çevrimiçi sunumları kapsaması, dinamik, karma bir formatta düzenlenmesi gerçekten gurur verici, emeği geçenlere ve sunuşlarıyla katkı sağlayanlara teşekkür ederim. Umarım burada üretilen enerji ve fikirler, biz ayrıldıktan sonra da uzun süre yankılanmaya devam eder ve kavramlardan dünyayı değiştiren gerçeklere dönüşür" ifadelerini kullandı.
Balıkesir Güney Marmara Küresel Ufuk Programı eğitimlerine devam ediyor Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) koordinasyonunda; Balıkesir Üniversitesi, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen "Güney Marmara Küresel Ufuk Programı" 2025-2026 Akademik Yılı 1. Dönem Eğitimi, Balıkesir Üniversitesi ev sahipliğinde başladı. Yıl içerisinde ilk etap eğitimleri tamamlan programın uygulama döneminde, 54 uluslararası öğrenciye yönelik olarak eğitimler, teknik geziler ve firma ziyaretleri gerçekleştirilmişti. Bu süreçte, bölge üniversitelerinde öğrenim gören uluslararası öğrencilerin dış ticaret alanındaki teknik yeterlilikleri geliştirildi. Aynı zamanda öğrencilerin Balıkesir ve Çanakkale’de faaliyet gösteren firmalarla eşleştirilmesi yoluyla bölge firmalarının ihracat kabiliyetinin artırılması hedeflendi. 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde programı başarıyla tamamlayan uluslararası öğrenciler için sertifika süreci tamamlanarak program kapsamında edinilen bilgi ve deneyimler, sonraki dönemlere aktarılacak şekilde değerlendirildi. Programda yeni dönem başladı Yeni dönemin ilk haftasında, raporlama ve veri analitiği odağında eğitimler gerçekleştirildi. Katılımcılar; veri analizi, raporlama teknikleri ve ihracat odaklı karar süreçlerinde analitik yaklaşımlara ilişkin uygulamalı bilgiler edindi. Süreçte Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi akademik kadroları da aktif katkı sağlıyor. Program kapsamında yıl boyunca devam edecek eğitim, uygulama ve etkinliklerle; Güney Marmara bölgesindeki uluslararası öğrencilerin teknik ve ticari becerilerinin geliştirilmesi, küresel pazarlara hazırlanmaları ve bölgenin ihracat kapasitesine sürdürülebilir katkı sunulması amaçlanıyor.