GÜNDEM - 07 Kasım 2025 Cuma 12:47

ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi eğitim binası için temel atma töreni düzenlendi

A
A
A
ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi eğitim binası için temel atma töreni düzenlendi

Erzurum Valisi Mustafa çiftçi, Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) "Spor Bilimleri Fakültesi Yeni Eğitim Binası Temel Atma Töreni"ne katıldı.


Törendeki konuşmasında; kadim şehirimiz Erzurum’un, tarih boyunca ilmin, kültürün ve sporun kalbi olduğunu, aynı zamanda "2025 Avrupa Kış Sporları Başkenti" unvanını taşıyan güzel şehrimizin bugün bir kez daha bilimin ışığını sporun ruhuyla buluşturduğunu dile getiren Vali Çiftçi, atılan bu temelin, yalnızca bir binanın değil; gençliğin enerjisiyle bilimin gücünü harmanlayan bir geleceğin temeli olma niteliği taşıdığını belirtti.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde "Türkiye Yüzyılı" vizyonu doğrultusunda gençlerimize, bilime ve spora yapılan yatırımların, ülkemizi her alanda daha da güçlü kıldığını ifade eden Vali Çiftçi, Erzurum Teknik Üniversitemizin de bu vizyonun önemli bir paydaşı olarak, şehrimizin akademik ve bilimsel gücünü yeni ufuklara taşıdığını söyledi.


Vali Çiftçi: "Bu eser, yalnızca sporcu yetiştirmekle kalmayacak; bilimsel araştırmalar, spor teknolojileri ve sağlıklı yaşam politikalarıyla ülkemizin spor vizyonuna da değer katacaktır. Bu anlamlı eserin hayata geçmesinde katkı sunan başta Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, ilgili Bakanlıklarımıza, Yükseköğretim Kurulumuza, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Bülent Çakmak’a, kıymetli ekibine ve emeği geçen herkese gönülden teşekkür ediyorum. Temelini attığımız bu yapının en kısa zamanda tamamlanarak gençlerimizin hizmetine sunulmasını diliyor, şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum" diyerek sözlerini sonlandırdı.


Erzurum, bilimin rehberliğinde; sporun ruhuyla, büyüyen Türkiye’nin sembolü olmaya devam edecek.


ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi Yeni Eğitim Binası; 1994 metrekare kapalı alana sahip, enerji verimliliği yüksek çevre dostu kompakt bir yapı olarak tasarlandı. Fakülte binasında; 3 derslik, 17 ofis, 3 antreman salonu, teshin (ısı) merkezi, soyunma odaları ve duş alanları yer alıyor.



ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi eğitim binası için temel atma töreni düzenlendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ’da ilginç bisiklet tasarımı: Polisler bile durdurup inceliyor Almanya’da 26 yıl yaşayan ve elektrik-elektronik mesleğiyle uğraşan, ardından memleketi Elazığ’a dönen Hacı Bayram Züğürt’ün yaptığı sıra dışı bisikletler görenleri şaşırtıyor. Kendisini vatandaşlar başta olmak üzere polisin durduğunu dile getiren Zügürt, "Sür bakalım diyorlar, sonra ’İn aşağı, bir daha bin’ deyip bakıyorlar. İnip tekrar biniyorum. Şaşırıyorlar" dedi. Elazığ’da yaşayan 58 yaşındaki Hacı Bayram Züğürt, hayatının 26 yılını Almanya’da geçirdi. Elektrik ve elektronik alanında çalışan Züğürt, Türkiye’ye döndükten sonra bu mesleğin yeterli kazanç sağlamaması üzerine bisiklet işine yöneldi. Yaklaşık 15 yıl boyunca bisiklet tamiri ve satışı yapan Züğürt, özellikle kış aylarında boş kalan zamanlarını ilginç bisikletler tasarlayarak geçiriyor. Deneme amacıyla yaptığı yüksek bisikletin beklediğinden çok daha rahat olduğunu fark eden Züğürt, tasarımlarını geliştirdi. Yüksek bisikletlerin yanı sıra yatarak kullanılan bisiklette tasarlayan Züğürt, hem vatandaşların hem de polislerin ilgisini çekiyor. "Bu bisiklet insanı hiç yormuyor" Elektrik-elektronik altyapısında yaptığı tasarımlara büyük katkı sağladığını söyleyen Züğürt, " 26 sene Almanya’da kaldım. Türkiye’ye döndükten sonra 15 yıl boyunca bisiklet işi yaptım. Asıl mesleğim elektrik ve elektronik üzerinedir, ancak bu işten yeterli gelir elde edemediğim için bisiklet sektörüne yöneldim. Bisiklet işinde her gün paramı kazanıyordum. Özellikle kış aylarında, bisiklet işi olmadığında boş günlerimi bisikletlerle uğraşarak, denemeler yaparak geçiriyordum. O dönem bir yüksek bir bisiklet yaptım. Tamamen deneme amaçlıydı, ’Bu nasıl olacak?’ diye merak ettim. Sonra fark ettim ki bu bisiklet insanı hiç yormuyor. Saatlerce sürsem bile sorun olmuyor. Düz yolda giderken hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. Normal bir bisikletim de var, o da kaliteli ama onu sürdüğümde yarım saat sonra mutlaka dinlenme ihtiyacı hissediyorum. Bu yeni yaptığım bisiklet ise sanki adam boyu bir insan omuzlarında geziyormuş gibi rahat" dedi. "Yolda polisler durduruyor, ’Sür bakalım’ diyorlar, sonra ’İn aşağı, bir daha bin’ deyip bakıyorlar" Aldığı tepkilerin hem şaşkınlık hem de hayranlık içerdiğini dile getiren Züğürt, " Bisikletlerin daha yükseğinin yapılmasını tavsiye etmem, o iş cambazlığa girer. Bir bisikletimin sisteminde, üç bisikletin zinciri birlikte çalışıyor. Zinciri en yukarıdan, bisikletin ön tarafından alıp arka tekerleğe kadar tek parça halinde bağladım. Sürüşü çok rahat, sırtını yaslıyorsun ve bu durum adeta ömrünü uzatıyor. Ben kış aylarını bu tür denemelerle, üretmekle ve uğraşmakla geçiriyorum. Yolda polisler durduruyor, ’Sür bakalım’ diyorlar, sonra ’İn aşağı, bir daha bin’ deyip bakıyorlar. İnip tekrar biniyorum. Şaşırıyorlar. Şaka olsun diye ’Alt kat kiralık mı’ diyen bile oluyor. İnsanlar çok ilgi gösteriyor, kahvede oturanlar bile kalkıp dışarı çıkıyor, beni durdurup bisikleti görmek, tanımak istiyorlar" şeklinde konuştu. (RY-CK-
İstanbul "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı Rönesans Holding’in, 10’uncusunu düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" Yarışması bu yıl Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleşti. İklim değişikliği ile mücadele olarak belirlenen tema çerçevesinde ‘Azaltım’ veya ‘Uyum ve Dayanıklılık’ odağında projelerin kabul edildiği Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Yarışması’nda yapı, ürün ve hizmet tasarımı kategorilerinde toplam dokuz proje ödül aldı. Rönesans Holding’in, gençlerin fonksiyonel, insan ihtiyaçlarını karşılayan ve bunun yanında doğaya saygılı çözümler sunan fikirler üretmelerini teşvik etmek ve daha iyi yaşam koşulları sağlanmasına katkıda bulunarak geleceği şekillendirmek amacıyla düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı. Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleştirilen ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerin ödüllendirildiği yarışmada, üç farklı kategoride toplam 9 proje ödül almaya hak kazandı. SGT Yarışması’nda finale kalan 14 ekip, 19 Aralık’ta jüri karşısına çıkarak projelerini sundu. Jüri değerlendirmesi sonucunda ‘Yapı Tasarımı’, ‘Ürün Tasarımı’ ve ‘Hizmet Tasarımı’ kategorilerinde dereceye giren ekipler belirlendi. Her kategoride birinci olan projeler 50 bin TL, ikinciler 40 bin TL, üçüncüler ise 30 bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Üç kategoride dokuz proje ödüllendirildi Yapı Tasarımı kategorisinde; kriz anlarında dönüştürülebilir ve dayanışmayı güçlendiren modüler bir yapı sistemi öneren ‘Ekolojik Çekirdek Projesi’ birinci olurken, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla toplumsal güven ve farkındalık oluşturmayı hedefleyen ‘Ekinoks Projesi’ ikinci, doğal döngülerle sosyal etkileşimi bir araya getiren bütüncül yaşam alanı önerisi ‘DeepFlow Projesi’ ise üçüncü oldu. Ürün Tasarımı kategorisinde; tarımsal atıkları geri dönüştürerek çevre dostu bir gübre geliştirmeyi amaçlayan ‘BiyoPolTech’ birinci oldu. Jüri değerlendirmesinde alg teknolojisiyle oksijen üreten akıllı kent direği ‘Yeşil Direk’ ikinci, tek kullanımlık plastiklere alternatif olarak biyobozunur ambalaj sunan ‘Bak-pack Projesi’ ise üçüncü olarak seçildi. Hizmet Tasarımı kategorisinde ise atıkları hammaddeye dönüştüren blockchain tabanlı pazar yeri ‘Re-source’ birinci, iklim verilerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlık izleyen ‘Sağlık Odaklı İklim Haritaları (SOİH)’ ikinci, binalar için şeffaf ve dijital bir çevresel performans sistemi sunan ‘Yeşilport Projesi’ ise üçüncülük ödülünü kazandı. 157 aday, 67 başvuru, yoğun bir gelişim süreci Toplam 157 aday sisteme giriş yaparken; 41’i hizmet tasarımı, 13’er tanesi ürün ve yapı tasarımı olmak üzere 67 başvuru alındı. Ön değerlendirme sonucunda seçilen 14 proje, iki aylık kapsamlı bir kapasite geliştirme programına dahil edildi. Program kapsamında ekipler; sürdürülebilirlik, değer önerisi geliştirme, varsayım doğrulama, proje planlama, hikâye anlatıcılığı ve etkili sunum teknikleri başlıklarında eğitimler aldı. Her projeye mentor ve uzman desteği sağlandı. Alanında uzman jüri kadrosu Yarışmanın jüri kadrosunda; akademi, özel sektör ve sivil toplumdan alanında uzman isimler yer aldı. Yapı Tasarımı Kategorisi’nde Rönesans Holding Sürdürülebilirlik ve Çevre Direktörü Evrim Atalas, Başkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Öğr. Üyesi Betül Bilge Özdamar, Rönesans Holding Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Baytan, PIN Architects Kurucu Ortağı Salih Küçüktuna jüri üyesi olarak yer aldı. Ürün Tasarımı Kategorisi’nde ise TOBB ETÜ, Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Öztoprak, Toyi Kurucu Ortağı ve Tasarımcısı Elif Atmaca, Airqoon Kurucu Ortağı Barış Can Üstündağ ve Doç. Dr. Engin Kapkın jüri üyeliği yaptı. Hizmet Tasarımı Kategorisinde ise Galatasaray Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Belgin Kaygan, Impact Hub İstanbul Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu, KODA Kurucusu ve Genel Koordinatörü Mine Ekinci, Pakt Ajans Kurucusu Anlamlandırıcı Serdar Paktin jüri üyesi olarak yer aldı. "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" 10 yılda, 150’nin üzerinde üniversite semineriyle 400 binden fazla öğrenciye yüz yüze, dijital kanallarla ise yılda ortalama 3 milyon öğrenciye ulaştı.
Eskişehir Yurt dışından telefon alışverişi devri kapanıyor Yurt dışından bireysel olarak getirilen cep telefonlarının pasaport kayıt harcının 2026 yılında 57 bin 241 TL 26 kuruş olması bekleniyor. Eskişehir’de uzun zamandır telefon tamiri ve satışı yapan Yiğit Aytekin ise bu durumda yurt dışından yapılan telefon alışveriş devrinin biteceğini belirtti. Halihazırda 45 bin 614 TL olan kayıt ücretinin, yeni yılda 57 bin 241 TL kuruş seviyesine çıkması öngörülüyor. Bu durumun yurt dışı telefon pazarını tamamen bitirme noktasına getireceği belirtiliyor. Öte yandan ise oluşan bu yüksek kayıt ücretine karşılık bazı vatandaşlar, piyasada 5-6 bin liraya satılan cihazlara daha önce kayıt ettirilmiş cihazların numaralarının kopyalanması gibi illegal yöntemlere yönelme eğilimi gösteriyor. Uzun yıllardır Eskişehir’de telefon satışı ve tamiri yapan Yiğit Aytekin ise telefonlarda bu yönetim bir durum ve suç teşkil ettiğini kesin bir dille hatırlattı. Yasa dışı pasaport numara kopyalama işlemlerinin büyük idari ve maddi cezalara neden olduğunu belirten Aytekin, güvenlik risklerine de dikkat çekti. "Kayıt ücreti 45 bin TL’den 57 bin TL’ye çıkacak" Yeni yılda artan kayıt ücreti hakkında konuşan esnaf Yiğit Aytekin, "Yurt dışından getirilen telefonların kayıt harçları hakkında önemli bir güncelleme bulunmaktadır. 2025 yılında bu harç ücretleri 45 bin 614 TL iken, bu ücretin 2026 yılında 57 bin 241 TL 26 kuruş olarak güncellenmesi beklenmektedir. Vatandaşlara bu konuda önerimiz şudur, yılbaşından evvel, bu zamlı fiyattan etkilenmemek adına, pasaport kayıt harçlarını mevcut fiyattan yapabilirler. Geçtiğimiz yıllarda pasaport kayıt harçları çok daha düşüktü 3 bin TL, 6 bin TL gibi. Bu dönemlerde insanlar yurt dışına çok gidip telefon getiriyordu; hatta tur şirketleri vizesiz, sadece kimlikle gidilebilen ülkelere "telefon turları" düzenliyordu. Oradan, özellikle pahalı olan, çok satılan telefonları alıyorlardı. Ancak, ücretin 45 bin 614 TL’ye çıkmasıyla bu durum zaten neredeyse tamamen bitirildi. Şimdi ücretin 57 bin TL seviyesine çıkmasıyla birlikte, yurt dışından telefon getirip kaydettirmek artık çok mantıklı olmayacak. Bu durum, yurt dışı telefon pazarını neredeyse bitirecektir. Böylelikle, iç pazarda Türkiye’ye resmi yollarla getirilen telefonlar daha fazla satış görecektir" dedi. "Vatandaşların yasa dışı yollara yönelmemesini tavsiye ediyoruz" Artan ücretler yüzünden illegal yollara yönelmeyi düşünen kullanıcılara uyarılarda bulunan Aytekin, "Vatandaşlar bu yüksek ücrete karşılık farklı çözüm yolları arayabiliyorlar. Piyasada 5-6 bin liraya satılan cihazlara kayıt numarası kopyalamak gibi kaçak yöntemlere yönelmek söz konusu olabiliyor. Bazı cihazlarda bu kayıt numaraları değiştirilebiliyor, lakin bu illegal bir durum ve suç teşkil ediyor. Bu işlemi yapmanın hem büyük idari cezaları hem de parasal cezaları vardır. İnsanların bu tür yasa dışı ürünlere yönelmemesini tavsiye ederiz. Ayrıca bu işlemler yapılırken cihazların güvenlik duvarları kaldırıldığı için, telefonlar çok güvensiz hale geliyor. Bazı cihazlarda ise, sim kart takılıp telefona bağlanan harici cihazlar var. Bu cihazda sim kartınızı takıyor, uygulamasını kuruyorsunuz ve bağlantılı bir şekilde çalışıyor. Ancak bu, iki tane telefon taşıyormuşsunuz gibi bir durum oluşturduğu için tek telefon kullanmak adına sağlıklı değildir" ifadelerini kullandı. "Kullanıcılar bankalarındaki tüm parayı kaybetme riskiyle karşı karşıya" Bu illegal yolların ise telefonlara zararlı yazılım bulaştırabileceği ve bu durumun banka uygulamalarına kadar uzanabileceğini aktaran Yiğit Aytekin, "Bu tarz bilinmeyen yazılımları yüklemenin cihaza zararı olabilir. Son zamanlarda piyasada çokça duyulan reklam virüsü gibi virüsler, bu uygulamalarla birlikte telefonlara gönderilebiliyor. Bu virüslerle herkese mesaj gidebilir. Android cihazlarda ise o virüslü uygulamayı yükledikten sonra, banka uygulamasına girilip dolandırıcılık bile yapılabiliyor. Bundan kaynaklı olarak, hem bilmediğimiz uygulamalar indirilmemeli hem de bilmediğimiz cihazlar kullanılmamalıdır. Vatandaşlar 40 bin liradan kaçarken, bu yasa dışı yöntemlerle bankalarındaki tüm parayı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalabilirler" şeklinde konuştu.