GÜNDEM - 04 Ağustos 2024 Pazar 11:01

Sağlık çalışanlarının Filistin’de destek, İsrail’e protesto yürüyüşleri devam ediyor

A
A
A
Sağlık çalışanlarının Filistin’de destek, İsrail’e protesto yürüyüşleri devam ediyor

Erzurum’da, İsrail’in Gazze’ye saldırılarını protesto etmek için sağlıkçılar tarafından 38 haftadır kesintisiz olarak düzenlenen sessiz yürüyüş, bu hafta da devam etti.


Tarihi Erzurum kalesi etkinlik alanında düzenlenen yürüyüşte katılımcılar ellerindeki pankartlarla kale etrafında yürüdükten sonra etkinlik alanında basın açıklaması yaptı.


Basın açıklamasını Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Pınar Çağlar okudu.


Selam olsun öldürülmek pahasına mesleklerinden vazgeçmeyen Gazze’nin onurlu hekim ve sağlık çalışanlarına” diye konuşmasına başlayan Pınar Çağlar, “Selam olsun zulme sessiz kalmayan, kardeşlerimizi unutmayan acılarına yüz çevirmeyen gücü yettiğince zalimin karşısına dikilen vicdanlı insanlara. Türkiye’deki hekimler ve sağlık çalışanları olarak sessiz yürüyüşümüzün 38.haftasında yeniden Gazze’yi hatırlamak, hatırlatmak ve geçtiğimiz günlerde şehitlik haberini aldığımız Hamas lideri İsmail Haniye’nin bize vasiyeti olarak burada toplandık. Neredeyse 10 aydır kasap bir topluluğun yaptığı delice vahşeti iliklerimizde yaşıyoruz. Çocuk demiyor yaşlı demiyor insansı hayvan diye adlandırdığı masum insanları sadece ve sadece katlediyor. İşgalci İsrail 7 Ekimden bu yana 2 milyona yakın Filistinliyi yerinden etti, 40 bine yakın Filistinli şehit edildi ki bunların 1 6binden fazlası çocuktu, yaralıların sayısı da 100 bini aşmış durumda. 20 bine yakın çocuk da yetim kaldı. Hiçbir hastane kalmadı hiçbir okul kalmadı. İsrail’in Gazze’de yaptığı her saldırı bir katliama dönüşmüş ancak söz konusu saldırılar uluslararası alanda henüz bir yaptırıma maruz bırakılmamıştır” dedi.


İslam’ın izzetini koruyorlar


Tıp Fakültesi öğrencisi Pınar Çağlar konuşmasını şöyle sürdürdü; “Hatta ve hatta yaptırıma maruz kalmadığı gibi siyonist rejimin soykırımcı eli kanlı katil başkanı ABD kongresinde kukla senatörler tarafından dakikalarca ayakta alkışlanmış, adeta yapılan zulümle dalga geçilmiştir. Sahnede katil salonda suç ortakları tekrar ve tekrar gördük ki küfür tek millet Vahşete dair görmediğimiz hiçbir şey kalmadı; kopmuş kafalar, yüzleri kana boyanmış bebekler, parçalanmış yanmış bedenler, bombalanan evler hastaneler ambulanslar çadırlar, öldürülen gazeteciler sağlıkçılar açlıktan ölen insanlar çocuklar, Yoksa artık göremez mi olduk? Yoksa görmekten sıkılır mı olduk? Rahatsız mı olmaya başladık Gazze hakkındaki paylaşımlardan. Hep kan vahşet savaş. Biz görmekten dahi rahatsız olurken Gazze’dekiler bu vahşeti yaşadı ve hala yaşıyorlar çocuklar hala ölüyor bebeklerin açlık çığlıkları hala dinmedi. Bir avuç Müslüman dünyadaki tüm zalimlere kafa tutmuş İslam’ın izzetini koruyorlar. 2 milyar Müslümanda bıkmadan usanmadan sessizce izliyor. Soruyorum sizlere artık utanmıyor muyuz yüzümüz kızarmıyor mu? Daha neyi bekliyoruz? Bu acizlik bize yetmez mi? Belki de layık görülmüyoruz Gazze’ye yardım etmeye Bu izzetli duruşa ortak olmaya, Gazze’de öldüre öldüre insan , dünyada ölümlere susa susa insanlık bitti. Yoksa biz alemlere rahmet olarak gönderilen seferlerden zaferlere koşan Rasulullah’ın ümmeti değil miyiz? Ey Müslüman sen taşı at Rabbim o küçücük taşla hangi Calutu devireceğini bilir. Unutmayın zerre kadar hayrın ve zerre kadar şerrin kıymeti var diyor Rabbim. Boykot zerre kadar da olsa karşılığı olan bir ibadettir”


Terörist İsrail’in sonu yaklaştı


Her zalim zulmünün zirvesinde yok olur terörist İsrail’inde sonu yaklaştı. Geçmişteki tüm zalimler gibi katil İsrail’inde adı tarihin kara sayfalarında geçecek ve lanetle anılacak. Bugün bu zulme susanlar yardımcı olanlar ileride utancından kaçacak delik arayacaklar ve yargılanmaktan kurtulamayacaklar.


Biz Gazze’yi unutmadığımızda, Gazze’yi unutturmadığımızda, imkan olursa gemilerle kardeşlerimizin yardımına koştuğumuzda, imkan ve şartlar müsait olmadığında ise: eylem ile yüreğimizdeki ateşi diri tuttuğumuzda, zulmedenlerin hangi akıbete uğrayacaklarını haykırdığımızda, Dua ile Allah’tan yardım, sabır ve metanet dilediğimizde, boykotu gevşetmediğimizde, alışkanlık haline getirdiğimizde sevinenler mazlumlar olacak inşallah. Biz vicdanımızla, şuurumuzla, duamızla, eylemimizle Gazze’deki kardeşlerimizin yanındayız ve yanında olmaya devam edeceğiz. Dünyadaki tek özgür kara parçası olan Gazze’ye ve onurlu ve hür insanlarına selam olsun. Bu yürüyüşümüz dünyanın hiçbir yerinde terör soykırım ve işgali kabul etmediğimizin beyanıdır. İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi, hür insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz. Kabul etmeyeceğiz. Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız!”


Yağmur altında yapılan protesto yürüyüşünde yapılan duanın ardından katılımcılık sessizce dağıldı.



Sağlık çalışanlarının Filistin’de destek, İsrail’e protesto yürüyüşleri devam ediyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç’tan DEM Parti ziyaretine ilişkin açıklama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM Parti İmralı Heyeti üyelerinin gerçekleştirdiği ziyarete ilişkin, "Ülkemizin ve milletimizin geleceği için büyük bir öneme sahip olan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk" dedi. DEM Parti İmralı Heyeti üyeleri Van Milletvekili Pervin Buldan, Şanlıurfa Milletvekili Mithat Sancar ve avukat Faik Özgür Erol, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u ziyaret etti. "‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk" Bakan Tunç, ziyaretin ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, görüşmede kapsamlı değerlendirmelerde bulunduklarını aktararak, "Ülkemizin ve milletimizin geleceği için büyük bir öneme sahip olan ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin geniş kapsamlı değerlendirmelerde bulunduk. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın güçlü liderliğinde Devletimizin ilgili kurumları tarafından büyük bir koordinasyon içerisinde yürütülen çalışmalar ile TBMM Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun ortaya koyacağı yol haritası kapsamında atılacak adımları konuştuk" ifadelerini kullandı. "Türkiye Yüzyılını terör olmadan daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz" Huzurlu ve güvenli bir geleceğe kavuşmanın herkesin arzusu olduğunu belirten Tunç, "Millet olarak hepimize büyük acılar yaşatan, ülkemizin kalkınmasının ve daha da güçlenmesinin önündeki en büyük engellerden biri olan terörün tamamen sona ermesi; gençlerimizin, çocuklarımızın, milletimizin daha huzurlu ve güvenli bir geleceğe kavuşması hepimizin ortak arzusudur. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetine daima sahip çıkacak, süreci hassasiyetle yürütmeye devam edeceğiz. Ülkemizi geleceğe emin adımlarla taşıyacak, Türkiye Yüzyılını terör olmadan daha güçlü bir şekilde inşa edeceğiz" açıklamasında bulundu.
Samsun Düşük puan, yüksek risk: Kuryeler hız yapmak zorunda kalıyor, kazalar artıyor Türkiye’de yemek ve paket teslimat sektöründe faaliyet gösteren dijital platformlarda uygulanan puanlama ve teslimat süreleri kuryelerin kazalara daha fazla maruz kalmasına neden oluyor. Platformlar, kuryelerin performansını değerlendirmek için "puan ve slot sistemi" kullanıyor. Düşük puan alan kuryeler, görünürlüklerini kaybediyor ve daha az sipariş alıyor. Bu da kuryelerin hız yapmasına yol açıyor. Sektör uzmanları ve kuryeler, firmaların reklamlarında hız ve hızlı teslimat vaat etmesinin, kuryeler üzerinde ek baskı oluşturduğunu belirtiyor. Müşteriler paketlerini kısa sürede almayı beklerken, algoritmalar kuryelerin her siparişi belirli bir sürede teslim etmesini şart koşuyor. Bu durum, özellikle yoğun saatlerde trafik ve yaya güvenliği açısından ciddi riskler oluşturuyor. "Hız reklamları ve puanlama sistemi kazaya yol açıyor" Samsun’da kurye Cem Burak Karagülle, "Sipariş verildiğinde sizle kurye arasındaki iletişimi sağlayan bu platformlara dijital platformlar deniliyor. Bu platformların bir algoritması var. Algoritma baskısı adı altında bir süreç yaşanıyor. Bu reklamlar kuryeleri hıza teşvik ediyor. Müşteri, 30-40 dakika içinde paketinin geleceğini zannediyor. Örneğin bir AVM’den sipariş verdiniz. Uygun kuryeye bu sipariş atanıyor. Sipariş hazırlanması ve kuryenin teslim alması gibi süreçlerden sonra kuryeye teslimat için yaklaşık 10 dakika kalıyor. Bu da algoritma baskısına sebep oluyor. Firmalar hız reklamı yapıyor. Aslında hız reklamı yapmaları, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yasaklandı. Hâlâ müşteriler bunu görüyor ve 30-40 dakikada elimde olacak diye sipariş veriyor. Müşteriler kuryelere puan veriyor. Algoritma, kuryenin bir noktadan diğerine kaç dakikada gittiğini bildiği için daha uzun sürede giden, kurallara uyan kuryeyi sistemin dışında bırakıyor. Dolayısıyla denetleme kurulunun bunları denetlemesi gerekiyor" dedi. "Teslimat süresi ve puanlama sistemiyle kurye arkadaşlarımız zor şartlarda çalışıyor" Kurye Cemal Uz ise, "Bu aralar motosiklet kazaları çoğalmaya başladı. Öncelikle motokurye arkadaşlarımız ne kadar dikkatli olursa olsun bazı firmalar, ‘şu paketi şu kadar dakikada götürmen lazım’ diyor. Götürürsen, bu kadar bonus kazanırsın. Kurye arkadaşlar da ister istemez yaya ihlali ve kırmızı ışıkta geçme gibi sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Bunlar sonucunda kurye arkadaşlarımız ölümlü veya yaralanmalı kazalara karışıyor. Bakanlık hızlı teslimat süresini kaldırdı; ancak 15-20 dakikalık teslimat süresi ve puanlama sistemiyle kurye arkadaşlarımız zor şartlarda çalışıyor" diye konuştu. "Geç götürüldüğünde slot açılmıyor" Kurye Şenol Bilgin de, "Popüler yemek sipariş platformlarında her siparişin altında süre yazıyor. Bu süre Bakanlık tarafından kaldırıldı. Herhangi bir kurye, baskı altında olmadan paketini teslim etmesi gerekirken firmaların yaptıkları reklamlardan dolayı kuryeler canlarını tehlikeye atıyor. A noktasından B noktasına 15-20 dakikada gitmesi gereken bir kurye, firmaların paket bonusları nedeniyle 5-10 dakikada gitmeye çalışıyor. Geç götürüldüğünde slot açılmıyor. Slot en alta düşüyor ve görünmez hâle geldiği için kazanç düşüyor" ifadelerini kullandı.
Aydın Aydın Büyükşehir Belediyesi Efeler’de çalışmalarını sürdürüyor Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun kent genelinde yürüttüğü çevre bakım ve düzenleme çalışmaları, 17 ilçenin tamamında hız kesmeden devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin yoğun çalışmaları vatandaşlar tarafından da memnuniyetle karşılanıyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından Efeler ilçesinde kapsamlı çevre bakım çalışmaları gerçekleştirildi. İlçe genelindeki cadde ve bulvarlarda temizlik ve çevre düzenleme çalışmaları yapılırken, yaya kaldırımları ile üst geçitler de titizlikle temizlendi. Çalışmalar kapsamında Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı ekipleri de ana arterlerde peyzaj düzenlemeleri gerçekleştirdi. Ağaç budama, trimör, bakım ve temizlik çalışmaları eş zamanlı olarak yürütülürken, cadde ve bulvarlar Büyükşehir Belediyesi fidanlıklarında yetiştirilen mevsimlik çiçeklerle süslendi. Efeler’in farklı noktalarında eş zamanlı olarak sürdürülen çalışmalardan duydukları memnuniyeti dile getiren vatandaşlar, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti. Çalışmaların tüm ilçelerde devam edeceğini belirten Başkan Çerçioğlu, "Mesai mefhumu gözetmeksizin sürdürdüğümüz hizmetlerimizi vatandaşlarımız ile buluşturmaya devam ediyoruz. 17 ilçemizin tamamında çalışmalarımızı sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.