TEKNOLOJİ - 17 Eylül 2025 Çarşamba 16:20

Teknofest 2025’te Atatürk Üniversitesi, teknoloji ve bilim tutkunlarıyla buluşuyor

A
A
A
Teknofest 2025’te Atatürk Üniversitesi, teknoloji ve bilim tutkunlarıyla buluşuyor

Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali olan TEKNOFEST 2025, bu yıl 12’nci kez milyonlarca teknoloji meraklısını bir araya getiriyor.


Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı yürütücülüğünde düzenlenen festival, 58 ana kategori ve 138 alt kategoride gerçekleştirilecek yarışmalarla bilim ve teknolojinin en heyecan verici örneklerini sergiliyor.


Atatürk Üniversitesi, bu yıl da paydaş kurumlar arasında yer alarak festivalde O-4 numaralı standında teknoloji severleri ağırlıyor. Üniversite bünyesindeki Doğu Anadolu Yüksek Teknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAYTAM), İlaç, Aşı ve Biyoteknoloji Enstitüsü, Açık ve Uzaktan Öğretim Merkezi, Kurumsal İletişim Direktörlüğü ile Bilim İletişim Ofisi, ziyaretçilere eğitimden sağlığa, iletişimden biyoteknolojiye kadar geniş bir yelpazede bilgi ve deneyim aktarıyor.


Çocuk atölyeleri, VR deneyimleri, refleks ölçüm testleri ve üniversite tarafından geliştirilen İHA ve drone ürünlerinin tanıtımı, Atatürk Üniversitesi standında yoğun ilgi gören etkinlikler arasında öne çıkıyor. Katılımcılara hem öğretici hem de eğlenceli bir deneyim sunan stant, festival boyunca ziyaretçilerini ağırlamaya devam edecek.


Rektör Hacımüftüoğlu: "Teknofest, gençlerimizin hayal güçlerini gerçeğe dönüştürmelerine fırsat sunan çok değerli bir etkinlik"


Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, TEKNOFEST’in bilimi, teknolojiyi ve yenilikçi fikirleri bir araya getiren en önemli organizasyonlardan biri olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: "Üniversitemiz, akademik ve bilimsel birikimini ulusal ve uluslararası platformlarda paylaşmayı önemsiyor. TEKNOFEST, gençlerimizin teknolojiye olan ilgisini artıran, hayal güçlerini gerçeğe dönüştürmelerine fırsat sunan çok değerli bir etkinliktir. Atatürk Üniversitesi olarak biz de bilim, eğitim ve teknolojiyi bir araya getirdiğimiz standımızda, katılımcılara hem öğretici hem de ilham verici bir ortam sunuyoruz. Tüm ziyaretçileri standımıza davet ediyor, bu büyük teknoloji şöleninde birlikte geleceği keşfetmeye çağırıyoruz."


Festival süresince O-4 numaralı stantta yer alan Atatürk Üniversitesi, bilim ve teknolojinin ışığında geleceğin şekillenmesine katkı sunmaya devam edecek.



Teknofest 2025’te Atatürk Üniversitesi, teknoloji ve bilim tutkunlarıyla buluşuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya 16 ilçenin muhtarları Sapanca Gölü için tek ses oldu: "Sanayinin değil yaşamın kaynağıdır" Sakarya ve Kocaeli’de yaşayan milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan ve her geçen gün çekilmeye devam eden Sapanca Gölü için Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları döviz ve pankartlarla tek ses oldu. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Her gün santim santim çekilen göl seviyesi kritik noktayı da geçerek 28.59 seviyesine düştü. Göldeki ciddi çekilme sebebiyle Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları ellerinde döviz ve pankartlarla gölün karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekmek gayesiyle bir araya geldi. "Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır" Muhtarlar adına konuşan Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, "Gölün doğal dengesi bozulmakta ve su seviyesi her yıl daha da düşmektedir. Bu durum hem bölgenin ekosistemini hem de yüzbinlerce insanın su güvencesini tehdit etmektedir. Sapanca Gölü sanayinin değil yaşamın kaynağıdır. Gölün taşıma kapasitesi üzerinde yapılan su kullanımı, bilimsel uyarılara rağmen devam etmektedir. Sapanca’nın suyu endüstriyel büyümenin, kısa vadeli çıkarların aracı olamaz. Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır ve korunması bir tercih değil zorunluluktur. Bizler, Sapanca Gölü’nün kuraklıktan, yanlış su politikalarından ve sanayi baskısından korunması için gölün su kullanımında şeffaflığın artırılmasını, sanayide göl suyunun kullanımının kısıtlanmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, ekosistemi tehdit eden uygulamaların durdurulmasını ve bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir bir su yönetim planı oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi. "Doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır" Yıldız, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bugün ’Sapanca Gölü hepimizindir’ diyoruz; çünkü doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır. Bugün ’susarsak göl susar’ diyoruz; çünkü bu sessizliğin bedelini gelecek nesiller ödeyecek. Kamuoyunu, STK’ları, yetkili kurumlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı Sapanca Gölü’nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz."
Sakarya 16 ilçenin muhtarları Sapanca Gölü için tek ses oldu: "Sanayinin değil yaşamın kaynağıdır" Sakarya ve Kocaeli’de yaşayan milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan ve her geçen gün çekilmeye devam eden Sapanca Gölü için Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları döviz ve pankartlarla tek ses oldu. Sakarya ve Kocaeli’de milyonlarca insanın içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü, son 65 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Her gün santim santim çekilen göl seviyesi kritik noktayı da geçerek 28.59 seviyesine düştü. Göldeki ciddi çekilme sebebiyle Sakarya’nın 16 ilçesinin muhtarlar dernek başkanları ellerinde döviz ve pankartlarla gölün karşı karşıya kaldığı tehditlere dikkat çekmek gayesiyle bir araya geldi. "Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır" Muhtarlar adına konuşan Sapanca Muhtarlar Derneği Başkanı Barış Yıldız, "Gölün doğal dengesi bozulmakta ve su seviyesi her yıl daha da düşmektedir. Bu durum hem bölgenin ekosistemini hem de yüzbinlerce insanın su güvencesini tehdit etmektedir. Sapanca Gölü sanayinin değil yaşamın kaynağıdır. Gölün taşıma kapasitesi üzerinde yapılan su kullanımı, bilimsel uyarılara rağmen devam etmektedir. Sapanca’nın suyu endüstriyel büyümenin, kısa vadeli çıkarların aracı olamaz. Sapanca Gölü, yalnızca bölgenin değil tüm ülkenin ortak doğal mirasıdır ve korunması bir tercih değil zorunluluktur. Bizler, Sapanca Gölü’nün kuraklıktan, yanlış su politikalarından ve sanayi baskısından korunması için gölün su kullanımında şeffaflığın artırılmasını, sanayide göl suyunun kullanımının kısıtlanmasını, alternatif su kaynaklarının oluşturulmasını, ekosistemi tehdit eden uygulamaların durdurulmasını ve bilimsel verilere dayalı sürdürülebilir bir su yönetim planı oluşturulmasını talep ediyoruz" dedi. "Doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır" Yıldız, "Bugün ‘Sapanca Gölü hepimizindir’ diyoruz; çünkü doğanın sahibi yoktur, sadece koruyucuları vardır. Bugün ‘susarsak göl susar’ diyoruz; çünkü bu sessizliğin bedelini gelecek nesiller ödeyecek. Kamuoyunu, STK’ları, yetkili kurumlarımızı ve tüm vatandaşlarımızı Sapanca Gölü’nün korunması için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz" diye konuştu.
Mersin Seçer: "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent yapacağız" Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü belirterek, "Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz" dedi. Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile eşi Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer, 5 Aralık Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını kazanmasının 91. yılı dolayısıyla düzenlenen programda, kentte görev yapan kadın muhtarlarla bir araya geldi. Eski Gülnar Oteli Gastronomi ve Yöresel Ürün Konağında gerçekleşen programda, kadınların siyasette ve yönetimde güçlenmesinin önemine dikkat çeken Başkan Seçer, Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkının birçok ülkeden önce verildiğini hatırlatarak, bu adımın cumhuriyet tarihinin en önemli devrimlerinden biri olduğunu söyledi. Mersin’de belediye ve muhtarların bir aile gibi çalıştığının altını çizen Seçer, hizmet üretirken siyasi ayrım yapılmadığını, dilinin ise her zaman ’kardeşçe ve kapsayıcı’ olduğunu vurguladı. Mersin’in çok kültürlü yapısına değinen Seçer, kentin tüm renklerini barış içinde bir arada tutmayı önemsediklerini ifade ederek, belediyenin sosyal politikalara özel bir önem verdiğini belirtti. Kentte gelir dağılımındaki eşitsizliğe dikkat çeken Seçer, sosyal destek bütçesinin göreve geldiklerinden bu yana katlanarak arttığını söyledi. Evde Bakım, Evde Yemek, Mahalle Mutfakları, Halk Kart, ambulans ve onkoloji servisi gibi desteklerin devam edeceğini ifade eden Seçer, ihtiyaç sahibi vatandaşlara yönelik çalışmaların muhtarların katkısıyla daha etkili yürüdüğünü dile getirdi. "Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" Eğitimin önemine dikkat çeken Seçer, Büyükşehir Belediyesinin yıllık 120 -130 bin gıda kolisi desteği sunduğunu, kurs merkezlerinde yaklaşık 8 bin 500 öğrencinin eğitim aldığını aktardı. Muhtarlara ’Teksin Çağrı Merkezi’ni aktif kullanma çağrısında bulunan Seçer, Mersin’e yönelik hem yerel hem merkezi yatırımların sürdüğünü söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak muhtarlarla birlikte Mersin’i daha iyi noktalara taşımanın gayreti içinde olmaya devam edeceklerini belirten Seçer, "Herkes görevini gayet iyi yapıyor ve böyle çalışmaya devam edeceğiz. Mersin’i çok daha muhteşem bir kent haline getireceğiz. Mersin hızla daha güzel oluyor ve bundan sonra daha da güzel olacak. Mersin’e hem bizim hem de merkezi yönetimin yatırımları var. Havaalanı geldi, otoban tamir ediliyor, çok söylemiştik bunu, hummalı bir çalışma var. Mersin’e ve ülkemize sahip çıkacağız" ifadelerini kullandı. Mersinden Kadın Kooperatifi Başkanı Meral Seçer de kadınların siyasette ve karar mekanizmalarında daha fazla yer alma zorunluluğuna vurgu yaptı. Muhtarların toplumdaki temsil gücünün önemine değinen Meral Seçer, kooperatifleşme konusunda kadın muhtarlara destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Programda söz alan kadın muhtarlar ise Büyükşehir Belediyesinin hizmetlerinden duydukları memnuniyeti dile getirerek, Başkan Seçer’in yönetimiyle birlikte geçmişte var olan ’kadından muhtar olmaz’ algısının kırıldığını söyledi.