- 17 Ocak 2018 Çarşamba 11:40

Emek Semt Polikliniği yeni yerinde hizmet vermeye başladı

A
A
A
Emek Semt Polikliniği yeni yerinde hizmet vermeye başladı

2006 tarihinden bu yana Emek mahallesi Ertaş caddesinde hizmet vermekte olan Eskişehir Devlet Hastanesi Emek Semt Polikliniği, Emek mahallesi Ziya Gökalp caddesi numara 42’deki yeni binasına 15 Ocak 2018 tarihi itibari ile taşınarak hizmet vermeye başladı.

2006 tarihinden bu yana Emek mahallesi Ertaş caddesinde hizmet vermekte olan Eskişehir Devlet Hastanesi Emek Semt Polikliniği, Emek mahallesi Ziya Gökalp caddesi numara 42’deki yeni binasına 15 Ocak 2018 tarihi itibari ile taşınarak hizmet vermeye başladı.


Vatandaşların sağlık hizmetlerinden rahat ve ulaşılabilirliği kolay bir şekilde faydalanacağını belirten Eskişehir İl Sağlık Müdürü Doç.Dr. Uğur Bilge, bölgenin ihtiyaç taleplerinin gözden geçirildiğini ifade etti. Bilge, "Sağlık Müdürlüğü olarak vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerinden en rahat ve ulaşılabilirliği kolay bir biçimde yararlanmasını istiyoruz. Emek Semt Polikliniğine Kadın doğum hastalıkları ve fizik tedavi hizmetlerinin ilave edilmesiyle bölgenin sağlık ihtiyaçlarının karşılandı. Daha önce Emek Semt Polikliniğimiz dahiliye ve çocuk poliklinik hizmetleri her gün verirken kulak burun boğaz ve göz poliklinikleri haftada iki gün hizmet sunuyordu. Yeni planlamada bölgenin ihtiyaç talepleri gözden geçirilerek kadın doğum hastalıkları ve fizik tedavi polikliniği de eklenerek her bölümün her gün hizmet vermesi sağladıklarını, ultrason, röntgen hizmetleri ve laboratuvar hizmetleri gibi ihtiyaçlar için teknik donanım ve personel sayısını artırdığımız Emek Semt Polikliniği hizmetinin verildiği binadaki sağlıklı yaşam merkezimiz ile koordine sağlanarak ihtiyacı olan hastalarımızın buralara yönlendirilmesi sağlayarak, diyetisyen, psikolojik danışmanlık hizmetleri, sigarayı bırakma polikliniği, ana-çocuk sağlığı, koruyucu ağız ve diş sağlığı gibi birçok sağlık hizmetinden de yararlanmasını sağlanmış olacağız. Yeni semt polikliniğinde poliklinik hizmetinin yanı sıra görüntümle, laboratuvar, kalp grafisi, enjeksiyon-pansuman hizmetleri, Kadın doğum polikliniğinde NST, ultrason, gebe takipleri hizmeti de verilecek" şeklinde konuştu.


"Hastaneye gitmeye gerek kalmadan bir çok sağlık hizmeti alacaklar"


Eskişehir Devlet Hastanesi Baş Hekimi Uzm. Dr. Yaşar Bildirici ise, vatandaşların Emek semt polikliniğine uğradığında hastaneye gitmeye gerek kalmadan bir çok sağlık hizmeti alacaklarını ve evlerine döneceklerini ifade etti. Bildirici, vatandaşların Emek Semt Polikliniğinden talepleri halinde ALO 182 MHRS hattından; dahiliye, çocuk hastalıkları, kadın doğum hastalıkları, kulak burun boğaz hastalıkları, göz hastalıkları ve fizik tedavi ve rehabilitasyon hastalıkları randevu alarak sıra beklemeden muayene olabileceklerini belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’in barajlarında su seviyesi düştü İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir’in içme suyu ihtiyacını sağlayan Tahtalı, Gördes ve Balçova barajlarındaki su seviyelerinin önceki yıllara oranla düşmesine rağmen kısa vadede kentte bir susuzluk tehdidi bulunmadığını açıkladı. İZSU Genel Müdürlüğü, kentin su ihtiyacının yarıya yakınını karşılayan Tahtalı, Balçova ve Gördes barajlarındaki güncel doluluk oranlarını açıkladı. Doluluk seviyesi Tahtalı Barajı’nda yüzde 31, Balçova Barajı’nda yüzde 76, Gördes Barajı’nda ise yüzde 13 olarak kayıtlara geçti. 3 barajdaki toplam su miktarı ise 188 milyon metreküp oldu. Bu üç önemli kaynağın dışında kente su sağlayan Ürkmez Barajı yüzde 43, Güzelhisar Barajı yüzde 86 ve Kutlu Aktaş Barajı ise yüzde 41 doluluk oranına sahip. Tahtalı’da 2008’den beri en düşük seviye Tahtalı, Balçova ve Gördes barajlarındaki su miktarının İzmir’in yaklaşık 8 aylık su ihtiyacını karşılayacağı bildirildi. İZSU yetkilileri Tahtalı Barajı’nda 2008 yılından bu yana en düşük su seviyesinin gözlendiğini belirtirken, su seviyesindeki düşüşün azalan yağışlardan kaynaklandığı vurgulandı. Açıklamada İZSU’nun kente kesintisiz içme suyu sağlamaya yönelik çalışmalarının devam ettiği ifade edilirken, “Barajlarımızda hiç yağış olmasa bile yıl sonuna kadar yetecek su mevcut; ayrıca yer üstü su kaynaklarının yanında kentimizin yer altı su kaynaklarından da faydalanıyoruz. Ancak uzun vadede yaşanabilecek susuzluk tehdidine karşı suyun tasarruflu kullanılması tüm toplumumuz açısından büyük önem taşıyor” denildi.
İstanbul Cam döşemesinin altında sergilenen eserlerle adeta müze olan Koca Mustafa Paşa Camii ibadete açılıyor Fatih’te Kristos Pantepoptes Kilisesi olarak 1059’da inşa edilen ve Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülen yapının 2021 yılında başlanılan restorasyonunda sona gelindi. Bizans mimarisine ait çini, mermer ve sütunların yanı sıra cehennem tasvirlerinin yer aldığı freskler keşfedilen caminin zemini camla döşenerek adeta müzeye çevrildi. Yarın ibadete açılacak olan 965 yıllık caminin son hali ise havadan görüntülendi. Fatih’te Kristos Pantepoptes Kilisesi olarak 1059’da inşa edilen ve Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülen yapı Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2021 yılında restore edilmeye başlandı. Tarihi camide sürdürülen çalışmalar esnasında hem Bizans hem de Osmanlı Cihan Devleti dönemlerinin özenle korunduğu görüldü. Yapının içi, bir metre kadar toprakla doldurulduğu için katmanda yapılan kazılarda, Bizans devrinin özgün kotuna inilerek zeminde zengin bir döşeme mozaiğiyle karşılaşıldı. Restorasyon çalışmaları çerçevesinde Bizans mimarisine ait çini, mermer ve sütunların yanı sıra cehennem tasvirlerinin yer aldığı fresklerin keşfedildiği yapının zemini camla kaplanarak adeta müzeye çevrildi. Halısı kaldırıldıktan sonra ortaya çıkan cam zeminin altına döşenen ışıklandırma sistemiyle, Bizans ve Osmanlı tarihine ışık tutan eserler sergileniyor. Yerli ve yabancı turistlerin ziyaret noktaları arasında yer alan cami, Sahabe Cabir bin Abdullah’ın türbesinin olması sebebiyle halk arasında Hazreti Cabir Camii adıyla da biliniyor. Restorasyonda depreme karşı da güçlendirilen 965 yıllık tarihi cami yarın ikindi namazının ardından ibadete açılacak. Öte yandan, restorasyonu tamamlanan tarihi camiinin son hali havadan görüntülendi. “Cam döşemenin altında restorasyon sırasında çıkmış arkeolojik buluntular sergilenecek” Hz. Cabir Camii’nin tarihi hakkında bilgi veren Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “Hz. Cabir Camii diğer adıyla Atik Mustafa Paşa Camii 1059 yılında bir manastır yapısı olarak inşa edildi. Sultan 2. Bayezid’in sadrazamlarından Koca Mustafa Paşa tarafından camiye çevrildi. Hz. Cabir Camii, içerisinde İstanbul kuşatması için gelen Sahabe Cabir bin Abdullah’ın türbesinin olması sebebiyle Hz. Cabir Camii olarak da bilinmektedir. Yaklaşık bin yıldır ayakta duran bu yapı tarihsel süreçte birçok deprem ve yangına maruz kaldı. 1509 depreminde bir hasar aldığını kaynaklardan öğrenebiliyoruz. 1792 yılındaki Balat yangınında ve küçük kıyamet olarak adlandırılan İstanbul depreminde bir hasar aldı. Bu depremde minaresi yıkıldı, kubbesi de tahribata uğradı. Yıkılan eski minare yerine kesme taştan bir minare inşa edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Hz. Cabir Camii’nin rölöve ve restitüsyon projelerini 2018 yılında Koruma Kurulu’na onaylattık. 2021 yılında ise restorasyon çalışmalarına başladık. Öncelikle araştırma kazıları ve raspa çalışmaları yaptık. Bu yapı içerisinde 1 metreye kadar kazı yapıldı ve 1 metre sonunda yapının ilk dönemine ait opus sectila ismiyle biline döşeme bulundu. Cam döşemenin altında restorasyon sırasında çıkmış arkeolojik buluntular, seramik ve mozaik parçaları, Osmanlı dönemine ait özgün şeşhaneler gibi restorasyonda çıkmış eserler sergilenecek. Halı kaldırıldığında ziyaretçiler bu görüntüyle karşılaşacaklar” dedi. “Restorasyonda depreme karşı yapı güçlendirildi” Restorasyonu tamamlanan Hz. Cabir Camii’nde yapılan çalışmaları anlatan Feyyaz Fidan, “Yapının iç ve dış bedeninde raspa yapıldı. Eski onarımlarda yapılmış çimento esaslı sıvalar raspa edildi ve iç yüzeylerde freski sıvalara rastlandı. Freski sıvalar ve ’opus sectila’ belgelemesiyle, konservasyonu yapıldı. Bilim Kurulu kararı doğrultusunda yapının katmanlarının gösterilmesi adına harim içerisinde çelik konstrüksiyon ve üzerine cam bir döşeme yapıldı. Caminin iç tezyinatı hakkında bilgi vermek gerekirse, bitkisel kalem işleriyle süslenmiş bir yapıdır. Ve restorasyonda kalem işlerinin ihyası tamamlandı. Dış cephede özgün harç terkibine uygun derz yapıldı. Bu restorasyonda depreme karşı da yapı güçlendirildi. Enjeksiyon imalatı yapıldı. Minaresi şerefe kotuna kadar söküldü ve özgün tekniğinde tamamlandı. Kubbe üst örtüsü kurşunları yenilendi. Kirpi saçak imalatları yapıldı. İçlik, dışıklar, tüm kapılar, pencereler özgün malzeme cins ve boyutunda yenilendi. Özgün türbe kapısı ve Mahmud Güneşi fümigasyon işleri yapıldı. Hz. Cabir Camii’nin restorasyonunu en kısa sürede tamamlayarak ibadete açılmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.