ASAYİŞ - 21 Şubat 2020 Cuma 15:47

Satırla öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın oğlu: "Ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam"

A
A
A
Satırla öldürülen Ayşe Tuba Arslan’ın oğlu: "Ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam"

Eskişehir’de eski eşi Ayşe Tuba Arslan’ı satırla öldüren sanık hakkında "tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan açılan davanın ilk duruşması görülüyor.

Eskişehir’de eski eşi Ayşe Tuba Arslan’ı satırla öldüren sanık hakkında "tasarlayarak, canavarca hisle ve eziyet çektirerek kasten öldürme" suçundan açılan davanın ilk duruşması görülüyor. Ayşe Tuba Arslan ile Yalçın Özalpay’ın oğulları Yiğitalp Özalpay duruşmada, "Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam" dedi.


Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına tutuklu sanık Yalçın Alpay, maktul Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan, annesi Meral Sondikme, oğlu Yiğitalp Özalpay ve taraf avukatları katıldı. Mahkemede savunma yapan tutuklu sanık Yalçın Özalpay, "25 senelik evliliğimizde mutlu bir hayatımız vardı. Şimdiye kadar kendisine hiçbir kötülük yapmadım. 2018’de Ayşe tatil amaçlı bir yere gitmek istedi. Dönüş zamanı geldiğinde dönerken otobüs ile döneceğim dedi. Görüntülü aramalarımızı açmadı. Bursa’da olduğunu söyledi ve Bursa’dan Eskişehir’e çok kısa sürede geldi. Otobüs biletine bakmak istedik bana attım dedi. Sonra Neslihan ve kardeşiyle geldiğini söyledi. Neslihan’ı aradım biz tatile gitmedik dedi. Büyük oğlumla telefonuna baktık. Bir erkekle olduğunu söyledi. Telefon kayıtlarına da baktık. Suratımıza bakamadığı için evi terk etti. Sonra evimizin karşısından bir ev tuttu. Evler birbirini görüyor. Babasına evde fuhuş yapıyor dedim. O da bastır o zaman evi dedi. Ayşe bana saldırmaya başladı ve hep ben saldırıyormuşum gibi benden şikayetçi oldu. Arkadaşlarına bana iftira atıyorlar demiş. Boşandıktan sonra çocuklarımla burayı terk etmek istedik. Ayşe’nin görüştüğü kişiler beni arayıp seni öldürürüz dediler. Başka biriyle daha ilişkisi olduğunu öğrendim. Ben satırla dolaşmıyorum. Satırı eve çıkarmak için üzerime aldım. Satır Kurban Bayramı’ndan kalmaydı. Görüşmüş olduğu kişiler beni tehdit ettikleri için üzerimde bıçak taşıyordum. Sonra karşılaştık ve bana hakaret etti, yüzüme tükürdü. Satırla ayağına vurdum sonrasını hatırlamıyorum, cinnet geçirmişim. Pişmanım. Şebnem taksime çok binmiştir. Ona Ayşe’yi öldüreceğim, satır aldım demedim. Farklı araçlarla kendisini takip de etmedim” ifadelerini kullandı.



"Kızımı karalamak için güzel bir hikaye uydurmuş"


Ayşe Tuba Arslan’ın babası Serdar Arslan şu ifadelere yer verdi:


"Kızımı karalamak için güzel bir hikaye uydurmuş. Kızım kocasından korkuyordu. Kızım ayrı eve çıktıktan sonra sanık kızıma hakaret ediyordu, pompalı tüfek alıp seni öldüreceğim diyordu. Kızım sanığı şikayet etmekten yoruldu. Kızım yanıma geldiğinde bacağında morluklar vardı, kızımı dövmüş. Kızımın namusuna kefilim öyle birisi değil. Kızımı sürekli taksiyle takip ettiriyordu. Kızım öldürülmeden bir gün önce önüne çıkıp yine tehdit etmiş. Bunu bana akşamında kızım anlattı.”


Şikayetçi olan anne Meral Sondikme, "Benim kocam çalışmıyor diye serzenişleri vardı. Kızım eşinin çalışmadığından bahsediyordu. Eşiyle sürekli huzursuzluklarının olduğunu biliyorum. Sanıktan şikayetçiyim” dedi.



"Ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam"


Ayşe Tuba Arslan ve Yalçın Özalpay’ın oğulları Yiğitalp Özalpay, annesinin babası tarafından tehdit edildiğini duymadığını ve şikayetçi olmadığını ifade ederek, "Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ölen annem öldüren babam. Annemin aile tarafı parçalıydı. Kimsenin birbirinden haberi yoktu. Annem bana benim ne annem ne de babam var derdi. Annemin kendi ailesiyle maneviyatı yoktu. Annem benden akıllı telefon istemişti ben de ona taksitle telefon aldım. O zamanlar annem ve babam arasında sorun yoktu. 3-4 sene önce annemin sosyal medyadan başkalarıyla mesajlaştığını gördüm. Takipçi sayısı benden fazlaydı. Takipçileriyle duygusal olarak konuştuğunu gördüm. Ben annemi binlerce kez uyardım. Olay gününde Kütahya’daydım. 2018’de annem Kumla’ya tatile gitmişti. Annem oradan geldiğinde evde babam ile tartışıyorlardı. Bir süre sonra annem F.U. ile geldim, bana dükkan açacak dedi. Geç saatlere kadar annem ve babam tartıştı. Annem bize pişman olduğunu söyledi. En fazla 1 hafta birlikte yaşadık. Sonra annem karşımızdan ev tuttu. Tolga ve Timuçin bana bu olayları unutmam gerektiğini söylediler. Ben annemden babamın kendisini tehdit ettiğini duymadım. Ben Eskişehir’de olmadığım için şiddet gösterdiğini bilmiyorum. Şikayetçi değilim” şeklinde konuştu.


Mahkemede savunmalar yapılmaya devam ediyor.



"Tuzağa düşürüp kafasını keseceğim” demiş


İddianamede yer alan bilgilere göre, Özalpay’ı taksici olduğu için tanıdığını belirten Ş.T., taksiye ihtiyacı olduğu zaman şüpheliyi çağırdığını söyleyerek, “Bir seferinde şüpheli Yalçın bana eşini öldüreceğini söyledi. Başka bir seferse, şüpheli bana satır aldığını, Ayşe Tuba’yı tuzağa düşüreceğini, kafasını keseceğini, pusuda beklediğini, Ayşe Tuba’yı hep tartakladığını söyledi. Ben de şüpheli Yalçın’a bu konuşmalarının yanlış olduğunu söyleyerek nasihatte bulundum” dedi.



Olay


Olay, geçtiğimiz Ekim ayında Akarbaşı Mahallesi Atatürk Bulvarı’nda yaşandı. Ayşe Tuba Arslan (45), mesai bitiminde evine dönmek için dolmuşa bindi. Bu esnada eski eşini dolmuştan indiği yerde bekleyen Yalçın Özalpay (53), yanında taşıdığı satırla Arslan’a saldırdı. Kafatası ve yüzünden derin yaralar alan Arslan’ın yardımına olayı gören çevredeki vatandaşlar koştu. Arslan’ı kurtaran vatandaşlar, Özalpay’ı linç etmek istedi. Olay yerinden yaklaşık 100 metre kadar kaçan Özalpay, çevredekiler tarafından tekrar yakalandı. Suç aleti satırla yakalanan ve olay anında çevrede bulunan vatandaşlarca dövülen şahıs, polis tarafından gözaltına alındı. Sağlık kontrolü için Eskişehir Şehir Hastanesine götürülen Özalpay daha sonra tutuklandı.



44 gün sonra hayatını kaybetti


Ayşe Tuba Arslan, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde 44 gün süren yaşam mücadelesini, 25 Kasım ‘Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü’nde kaybetmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul TEM Otoyolu’nda otomobil bariyerlere ok gibi saplandı: 1 ölü, 1 ağır yaralı Eyüpsultan’da sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, bariyerlere ok gibi saplandı. Kazada sürücü Kerem Çelik hayatını kaybederken beraberindeki Kübra Çelik ağır yaralandı. Kaza, saat 03.00 sıralarında Eyüpsultan TEM Otoyolu Edirne istikametinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, TEM Hasdal Viyadüğü girişinde direksiyon hakimiyetini kaybeden 34 ZS 3163 plakalı otomobilin sürücüsü Kerem Çelik, yol ayrımında bariyerlere çarptı. Çarpmanın etkisiyle demir bariyerler otomobilin ön kapısından içeri ok gibi girdi. Kazayı gören vatandaşlar bir yandan yardıma koşarken bir yandan da durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araçta sıkışan 2 kişiyi kurtarmak için çalışma başlatırken polis ekipleri yolda güvenlik önlemi aldı. İtfaiye ekiplerince araçta sıkışan Kerem Çelik ve Kübra Çelik araçtan çıkarılarak sağlık ekiplerine teslim edildi. Feci kazada 1 kişi öldü, 1 kişi yaralandı Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından Kerem Çelik’in olay yerinde hayatını kaybettiği öğrenilirken Kübra Çelik ise ağır yaralandı. Kübra Çelik yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Talihsiz adamın cansız bedeni ise incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Kazada otomobil kullanılamaz hale geldi. Polis ekipleri kazaya ilişkin inceleme başlattı.
Ankara Ankara’da sağanak yağmur nedeniyle ev ve iş yerlerini su bastı, araçlar mahsur kaldı Ankara’da akşam saatlerinde etkili olan yağmur hayatı olumsuz etkiledi. Birçok noktada ev ve iş yerlerini su bastı, araçlar ise mahsur kaldı. Ankara’da akşam saatlerinde başlayan kuvvetli yağmur hayatı olumsuz etkiledi. Ankara Valiliğinden 28, 29 ve 30 Nisan günleri için sağanak yağmur uyarısının ardından akşam saatlerinde başlayan sağanak yağmur ile birlikte birçok noktada ev ve iş yerlerini su bastı. Özellikle Yenimahalle ve Çankaya ilçelerinde etkili olan yağmur sonrası binden fazla su baskını ihbarı yapıldı. Trafikte araçlar ise zor anlar yaşadı. Alt geçitlerde su birikmesi nedeniyle şehirdeki bazı yollar trafiğe kapatılırken bazı araçlar ise biriken su nedeniyle yolda kaldı. Araçlarında mahsur kalan vatandaşları, itfaiye, AFAD ve dalgıç polis ekipleri kurtardı. Şiddetli yağmurun ardından Ankara Valisi Vasip Şahin, ekiplerin çalışmalarını takip etti ve açıklamalarda bulundu. Tüm ekiplerin çalışmalarına devam ettiğini söyleyen Vali Şahin, “Ankara’ya geçmiş olsun diliyorum. Bu akşam Ankara olarak çok yoğun bir yağış aldık ama en büyük tesellimiz herhangi bir yağış yok. Sizin de takip ettiğiniz gibi battı çıktı denilen alt geçitlerimiz yoğun yağış nedeniyle yer yer tıkanmış vaziyette. Tüm ekiplerimiz sahada müdahalelere devam ediyor. AFAD, emniyet ekipleri, emniyete bağlı dalgıç ekipleri ve diğer tüm ilgili birim ve kuruluşlarımızın tüm ekipleri burada. Şu anda yağmur azalmış olsa da devam ediyor. İnşallah kısa zamanda yağış durur ve müdahaleler sonuç alır” diye konuştu. “Şu ana kadar bin 330 civarında su baskını ihbarı var” Bin 330 civarında su baskını ihbarı olduğunu ve 950’sine müdahale edildiğini söyleyen Şahin, “Şu ana kadar su baskını ihbarı gelen yaklaşık bin 330 civarında ihbar var. Bunların 950’sine müdahale edildi. 350’sine ise müdahale edilmeye devam ediliyor. Mağduriyet yaşayan vatandaşlarımıza en kısa zamanda ulaşmak hedefimiz. Bunun için arkadaşlarımız sahada canla ve başla çalışmaya devam ediyor” dedi. “Biz birkaç gündür yoğun yağış ikazı yapıyoruz. Yarın için de ikaz yayımladık” Yarın da kuvvetli yağış beklendiğini belirten Şahin, “En yoğun olarak yağışı Yenimahalle ilçemiz aldı. O civarda ekiplerimiz daha yoğun olarak çalışıyor. Bütün ilçelerimizde de ekiplerimiz müdahalelerine devam ediyorlar. Şunu ifade edelim. Biz birkaç gündür yoğun yağış ikazı yapıyoruz. Bu yarın da yine meteorolojik değerlendirmeler göre yarın için de ikaz yayımladık. Vatandaşlarımızın dikkatli ve tedbirli olmasını istiyoruz. Özellikle trafikte yoğunluğa sebep olmamak açısından daha duyarlı olmalarını bekliyoruz. Aynı önlemlerimiz artarak devam edecek. Takviye ekiplerimiz olacak” şeklinde konuştu. “Zararımız çok büyük” Etkili olan yağış nedeniyle yollar göle dönerken bazı araçlar ise mahsur kaldı. Yolda mahsur kalan Batuhan Koç, zararının büyük olduğunu belirterek, “Ankara’da hava şartları çok kötü. Biz de sağanak yağmurda trafikteydik. Sağanak yağmur nedeniyle BMW marka aracımla yolda kaldık. Şu an çekici ile aracımı çektiriyorum. Zararımız çok büyük. Yolda kalanların Allah yardımcısı olsun” diye konuştu.