SAĞLIK - 07 Mart 2022 Pazartesi 09:40

Fil Hastalığı yaşayanlara önemli uyarılar

A
A
A
Fil Hastalığı yaşayanlara önemli uyarılar

Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr.

Eskişehir Fizyomer Terapia Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Tıp Merkezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurhan Barutçu, halk arasında fil hastalığı olarak bilinen, tıp dilinde ise lenfödem olan hastalıkla ilgili önemli bilgiler verdi.


Fil hastalığının tanımıyla bilgilendirmesine başlayan Uzm. Dr. Nurhan Barutçu, hastalığı lenfatik sistemin bozulması olarak tanımladı. Santral sinir sistemi, kemik iliği, göz küresi, saç el ve ayak tırnakları hariç tüm organ ve dokularda lenf damarları bulunduğunu ifade eden Barutçu, Lenfatik sistemin hücre ve dokulardan sıvı ve atık maddeleri topladığını, hücreleri temizleyerek vücudu hastalıklardan koruduğunu ve vücudun sıvı dengesinde görev aldığını ifade etti. Barutçu, “Lenfatik sıvının lenfatik sistemin kapasitesini aşması durumunda veya lenfatiklerin taşıma kapasitesinin bozulması sonucunda lenfödem tablosu oluşur” dedi. Barutçu ayrıca, “ Lenfödem hastalığından dünyada 140- 250 milyon kişinin etkilendiği tahmin edilmektedir. En sık lenfödem nedeni Filariazistir. Gelişmiş ülkelerde ise en sık neden meme kanserli hastalarda ameliyat sonrası görülen lenfödemdir. Memede, gövdede, kolda, elde, yüzde, ayakta veya bacakta izlenebilir” açıklamasında bulundu.



“Tedaviye erken dönemde başlanılması oldukça önemlidir”


Kolda sıkışma, dolgunluk hissi, ağrı, karıncalanma, şişlik ve kızarıklık, kol, el ve el bileğinde hareket zorluğu, saat, yüzük ya da bileziğin sıkması, deride gerginlik hissi gibi durumların hastalığın belirtilerini oluşturduğunu ifade eden Barutçu, “Lenfödem hastalığında vücutta kol veya bacaklarda sıvı birikimi sonucu şişmeler meydana gelir. Tedaviye geç başlanması, yetersiz veya yanlış tedavi uygulanması sonucu hastaların kol ve bacak şişmeleri giderek artar. Bu nedenle tedaviye erken dönemde başlanılması oldukça önemlidir. Herhangi bir enfeksiyon işareti varsa (ateş, üşüme, ciltte kızarıklık ya da ısı artışı), herhangi bir kaşınma, kızarıklık, mantar enfeksiyonu veya ciltte herhangi bir anormal değişiklik gözlemlerseniz, şişliklerde artış olursa, ağrı hissediyorsanız doktora başvurulmalıdır” dedi.


“Dünyaca kabul görmüş tedavi kompleks dekonjestif tedavidir”



Hastalığın tedavisine de değinen Barutçu, şunları söyledi:


“Tedavide hasta eğitimi, cilt bakımı, kendi kendine masaj, eğitimli kişilerce yapılan elle lenf drenajı masajı, bası giysisi veya bandajlama, basınç pompaları ve egzersizler uygulanır. Kişinin durumuna göre Fizik Tedavi hekimi tarafından belirlenerek bu tedavilerin biri veya birkaçı uygulanabilir. Lenfödem tedavisi için dünyaca kabul görmüş altın standart tedavi kompleks dekonjestif tedavidir. Kompleks Dekonjestif Tedavi; Manuel Lenf Drenajı , Kompresyon tedavisi, egzersizler, cilt ve tırnak bakımını içerir.”



“6 ayda bir kontrolü için doktora başvurmalıdır”


Fil hastalığı bulunan kişiler için de bazı önerilerde bulunan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nurhan Barutçu hastaları dikkatli olmaya davet etti. Barutçu ihmal edilmemesi gerekilenleri şu sözlerle özetledi:


“Cilt yaralanmalarından kaçınılmalı, sivrisineklerin bulunduğu ortamdan uzak durmalı, şiş kolundan iğne yapılmasına izin vermemeli, sigara içmemeli, etkilenmiş koldan tansiyon ölçtürmemeli, sıcak banyo ve duştan sakınmalı, güneş yanıklarından korunmalı, çok dar kıyafetlerden kaçınmalıdır. Bası giysisi gün boyu giyilmeli, 6 ayda bir kontrolü için doktora başvurmalıdır. Uygun aktivite ve egzersizler doktora danışılmalıdır. Yüzme, kişisel manuel lenfatik drenaj, yoga, su egzersizleri lenfödem için yararlı aktivitelerdir. Obezite şişliğe olumsuz etki edebilir. İdeal kilo korunmalıdır. Az yağlı, az tuzlu, bol lifli diyet lenfödem hastaları için önerilmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun İlkadım’dan geleceğe temiz miras: 204 bin kilo atık toplandı Samsun’un İlkadım Belediyesi, gelecek nesillere daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakmak amacıyla yürüttüğü sıfır atık çalışmaları kapsamında, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık topladı. Atık oluşumunu en baştan azaltmayı, oluşan atıkları kaynağında ayrıştırmayı, mümkün olanların geri kazanımını hedefleyen ve çöpe giden atığı en aza indirmeyi amaçlayan İlkadım Belediyesi, sıfır atık çalışmalarına kararlılıkla devam ediyor. Atık toplama faaliyetlerine kararlılıkla devam eden İlkadım Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğünce, ilçe genelinde toplam 204 bin kilogram atık malzeme toplandı. İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz, "Gelecek nesillerimize daha yaşanabilir, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir çevre bırakabilmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi. Toplanan atıkların uygun şartlarda saklanarak geri dönüşümünün ya da imhasının sağlandığını söyleyen Başkan İhsan Kurnaz, "Doğal kaynakların korunması, enerji ve ham madde tasarrufu sağlamak, çevre kirliliğinin azaltılması, iklim değişikliğiyle etkin mücadele ve geri dönüşümün ekonomiye katkısını da göz önünde bulundurarak sıfır atık çalışmalarımıza devam ediyoruz. İlçe genelinde yürüttüğümüz sıfır atık çalışmaları kapsamında 4 bin 620 kilogram ambalaj, bin 600 kilogram atık pil, 2 bin 121 kilogram atık yağ, 2 bin 259 kilogram atık ilaç ve 194 bin kilogram atık tekstil ürünü topladık. Topladığımız ürünlerden geri dönüşüme kazandırılacak olan atıkları geri dönüşüme kazandırıyor, imha edilmesi gereken atıkları ise bu konuda yetkili firmalara göndererek imha edilmesini sağlıyoruz. İlkadım’da sıfır atık ve temiz çevre konularında daha da önemli adımlar atacağız" diye konuştu. Sıfır atık ve geri dönüşüm konularında vatandaşların daha duyarlı olmaları, atıklarını bilinçli bir şekilde ayrıştırarak ilgili atık toplama kutularına bırakmaları gerektiğini hatırlatan Başkan İhsan Kurnaz, "Sıfır atık bilincinin yaygınlaştırılması ve sürdürülebilir çevre hedeflerimiz doğrultusunda İlkadım Belediyesi olarak, içerisinde ’Sıfır Atık Yönetim Sistemi’ projesinin de yer aldığı ’Kalkancı Sıfır Atık Mahallesi’ projemiz devam ediyor. Projemiz için aldığımız hibelerle 4 adet sıfır atık toplama aracını belediyemiz envanterine aldık. Çevre dostu projelerle hem doğal kaynaklarımızın korunmasına katkı sağlamak, gelecek nesillere daha temiz ve yaşanabilir bir çevre bırakmak, belediyemizin atık toplama kapasitesini artırmak ve geri dönüşüm faaliyetlerimizi daha sistemli ve hızlı yürütebilmek için de hibe başvurularımız var. Daha temiz bir gelecek için vatandaşlarımızın da desteğiyle daha sürdürülebilir bir çevreye kavuşacağız" şeklinde konuştu.
Bolu Bu kareler film setinden değil, ilkokuldan Bolu Köroğlu İlkokulu’nda okul binasının iç kısmında bulunan atıl alanda "Yaşayan Müze" projesi hayata geçirildi. 2. sınıf öğrencileri, yeni oluşturulan bu alanda Bolu’nun geçmişini, kültürünü ve mutfağını canlandırarak ziyaretçileri tarihi bir yolculuğa çıkardı. Çıkınlar Mahallesi’nde bulunan Köroğlu İlkokulu’nda, Yerli Malı Haftası ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli etkinlikleri kapsamında dikkat çeken bir projeye imza atıldı. 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar ve velilerin iş birliğiyle, okul binasının iç kısmında bulunan ve bugüne kadar atıl durumda olan üstü kapalı boş alan, etkinlik alanına dönüştürüldü. Okula kazandırılan bu yeni sosyal alanda, 2. sınıf öğrencileri ve Sınıf Öğretmeni Esengül Acar koordinesinde "Yaşayan Müze" etkinliği düzenlendi. Miniklerden geçmişe vefa Okulun mimarisine kazandırılan yeni alanda kurulan müzede, 1970 ve 1980’li yılların Bolu yöresel kıyafetlerini giyen minik öğrenciler, adeta zamanı geriye sardı. Öğrenciler, hazırlanan özel dekorlar eşliğinde buğday öğütme, yün eğirme, halı dokuma ve yöresel çeyiz hazırlama gibi unutulmaya yüz tutmuş geleneksel el sanatlarını uygulamalı olarak canlandırdı. Miniklerin performansı, veliler ve öğrenciler tarafından ilgiyle izlendi. Yöresel lezzetler tanıtıldı Etkinlikte kültürel canlandırmaların yanı sıra gastronomi şöleni de yaşandı. Öğrenci ve velilerin imece usulüyle hazırladığı Bolu mutfağının demirbaşları; keşli cevizli erişte, kızılcık tarhanası, kabaklı gözleme, kanlıca mantarı, kaşık sapı, acem pilavı, lahana sarması ve Kıbrıscık kürülü sergilendi. Okulun yeni atmosferinde sunulan ikramlar, ziyaretçilere eski günleri hatırlattı. Etkinliğe katılan Bolu İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Öncü, okula kazandırılan alanda kurulan stantları tek tek gezdi. Öncü, yöresel kıyafetler içindeki öğrencilerle sohbet ederek, sergiledikleri performanslardan dolayı tebrik etti. "Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız" Etkinliğin yürütücüsü Köroğlu İlköğretim Okulu 2/B sınıfı öğretmeni Esengül Acar, etkinlik öncesinde yaptığı açıklamada, "2025 yılının Aile Yılı olduğunu vurgulamak için velilerimizle birlikte Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında, Yerli Malı Haftası etkinlikleri çerçevesinde Bolu’muzun tarihi ve kültürel yönlerini tanıtmak amacıyla Yaşayan Müze sergimizi hazırlamış olduk. Hazırlamış olduğumuz bu sergide Bolu’muzun tarihi, yöresel yemekleri ve kıyafetleri tüm okulumuzun öğrencilerine tanıtılmıştır. Şimdi burada öğrencilerimiz, serginin bütün bölümlerini sizlere canlandıracaklar. Bir kısmı yöresel türkülerimizi söyleyecek, yöresel yemeklerimizin tanıtımı yapılacak. Eskiden değirmenlerde buğday öğütülürdü, bunu canlandıracaklar. Yün eğirecekler, halı dokuyacaklar. Eskiden yöresel çeyiz sermelerimiz olurdu, onları canlandıracağız. Aklımıza gelebilecek Bolu’muza ait yöresel ne varsa hepsini canlandıracağız. Bu etkinliği okulumuzda ilk kez yapıyoruz. Okulumuzun tüm öğrencilerinin yararlanması, Bolu’muzun tarihi kıyafetlerini ve yöresel yemeklerini görmeleri ve öğrenmeleri amacıyla, okulumuz genelini kapsayacak şekilde bu etkinliği düzenledik. Bu konuda destek olan bütün velilerime teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.