KÜLTÜR SANAT - 06 Aralık 2022 Salı 17:14

Oğlunun sanılan mezar taşı Nasreddin Hoca’ya ait çıktı

A
A
A
Oğlunun sanılan mezar taşı Nasreddin Hoca’ya ait çıktı

Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde bulunan Ulu Cami’nin restorasyonu sırasında bulunan mezar taşının Nasreddin Hoca’ya ait olduğu anlaşılırken, keşfin Nasreddin Hoca Fıkra Anlatma Geleneği’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miraslar listesine alınmayla yakın zamanda yapılması hoş bir tesadüf olarak nitelendirildi.

Eskişehir’in Sivrihisar ilçesinde bulunan Ulu Cami’nin restorasyonu sırasında bulunan mezar taşının Nasreddin Hoca’ya ait olduğu anlaşılırken, keşfin Nasreddin Hoca Fıkra Anlatma Geleneği’nin UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miraslar listesine alınmayla yakın zamanda yapılması hoş bir tesadüf olarak nitelendirildi.


Eskişehir’in geçmişteki en önemli alimlerinden olan ve fıkraları ile adından halen daha söz ettiren Nasreddin Hoca’nın mezar taşı, Sivrihisar ilçe merkezinde bulunan Ulu Cami’nin restorasyonu sırasında bulundu. Geçmişte Nasreddin Hoca’nın oğlu Şeyh Ömer’in mezar taşı olarak Ulu Cami’nin Kütüphanesi’ne taşınan ve restorasyonlar sırasında taş lahtin üzerindeki yazıları doğru bir biçimde okuyan Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum, geçmişte üzerindeki yazının yanlış okunduğu için Nasreddin Hoca’nın oğluna ait olduğunun belirtildiğinin aktardı. Prof. Dr. Tulum araştırmaları sonucunda mezar taşının Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu keşfetti. Keşiften kısa süre önce Fas’ta yapılan UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Toplantısı’nda, Nasreddin Hoca Fıkralarını Anlatı Geleneği’nin, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne alınması güzel bir tesadüf olduğu aktarıldı.



“Nasrettin Hoca’mızın mezar taşını ilçemiz Sivrihisar’da ilk defa medyayla paylaşıyoruz”


1 metre 47 santimetre uzunluğundaki Nasrettin Hoca’nın sandukası Sivrihisar Belediyesi binasında hazırlanan alanda basına tanıtıldı. Etkinlikte konuşan Sivrihisar Belediye Başkanı Hamid Yüzügüllü, “Nasrettin Hoca’mızın mezar taşını ilçemiz Sivrihisar’da ilk defa medyayla paylaşıyoruz. Nasrettin Hoca’mızın fıkra anlatım geleneğinin UNESCO tarafından tescillenmesi ve UNESCO miras listesine girmesini de bugün burada sizlerle paylaşıyoruz. Bu durum, Nasrettin Hoca’mızın anlatı ve söylemlerinin geleceğe aktarılması için büyük bir gelişim oldu. Nasrettin Hoca’mızı tüm dünya zaten tanıyor. UNESCO sayesinde tekrardan tüm dünyayla paylaşmış ve tescillemiş olduk. Mezar taşı sandukamız, belediyemizin içerisinde, güzel bir köşede tüm ziyaretçilerimiz için sergilenecektir. Gelen misafirlerimizi taş sandukayla en iyi şekilde buluşturmuş olacağız” dedi.



“Filolojik incelemeler neticesinde bu taşın Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz”


Platforma üzerindeki mezar taşının üzerindeki yazıları okuyan Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Mahur Tulum, çalışmalar ve süreç hakkında şöyle konuştu;


“Bu taştaki yazı stili bize Selçuklu mezarlıklarındaki yazı stilini gösteriyor, bire bir tutuyorlar. Bunun da en güzel örnekleri Ahlat’tadır. Ahlat’ta da bu şekilde taş lahitler vardır ve yazı stilleri karşılaştırılabilir. Yontulmuş bir taş lahitler karşı karşıyayız. Bu taşın en büyük özelliği bize Selçuki olduğunu gösteriyor. Nasreddin Hoca’nın ölüm tarihinin 1280’ler olduğunu bildiğimize göre, elimizdeki taş 738 yıllık bir taş. Bunun üzerinde yaptığımız filolojik incelemeler neticesinde bu taşın Nasreddin Hoca’ya ait olduğunu tespit etmiş bulunuyoruz. Taşın üstünde şu yazmaktadır; “Sahib-ü hazel Kabr-ü El Muhtaç İlarahmetullah” diğer tarafta ise “Nasreddün Hace Nusrat İbn-i Şemsettün Baba” yazıyor. Bu taşın üzerinde ayrıca Nasreddin Hoca’nın babasının ismini de bize veriyoruz. Şemseddin baba olduğunu bu taş dolayasıyla anlamış oluyoruz. Sonuç olarak biz bu ailenin kesin olarak Sivrihisar’a ait olduğunu filolojik mukayese usulü ile ulaşmış oluyoruz. Bütün kamuoyuna hayırlı olmasını diliyorum.”



“Olması gereken buydu, geç kalınmış bir olaydı”


Sivrihisar Belediye bünyesinde Nasrettin Hoca’yı canlandıran Ömer Özgeneci ise UNESCO’nun Nasreddin Hoca Fıkralarını Anlatı Geleneği’nin, İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne alınması hakkında, “Olması gereken buydu, geç kalınmış bir olaydı zaten. Neden derseniz, ben tüm dünyaya mâl olmuş bir insanım. Nasrettin Hoca’nın fikirleri, düşünceleri sizin için fıkra, benim için yaşadıklarım. Herkesin, özellikle çocuklarım beyinlerine, gönüllerine işlemem için, tüm dünyaya bunu anlatabilmem için bu olay çok önemli bir olaydı. Tabii ki hoşnutum, tabii ki çok memnunum. Elimden geldiğince, sağlığım el verdiğince Nasrettin Hoca’yı canlandırmaya devam edeceğim” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.