ASAYİŞ - 12 Ocak 2023 Perşembe 11:39

Pencereden düşerek hayatını kaybeden kadının sevgilisinin ifadeleri ortaya çıktı

A
A
A
Pencereden düşerek hayatını kaybeden kadının sevgilisinin ifadeleri ortaya çıktı

Eskişehir’de sevgilisiyle birlikte yaşadığı evin penceresinden düşerek hayatını kaybeden Zerin Kılınç’ı ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklanan Yılmaz S.

Eskişehir’de sevgilisiyle birlikte yaşadığı evin penceresinden düşerek hayatını kaybeden Zerin Kılınç’ı ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla tutuklanan Yılmaz S., C. Savcılığı ve Sulh Ceza Hâkimliğindeki ifadelerinde, “Ben dünyada en çok değer verdiğim varlığı camdan atacak bir insan değilim. Ben hiçbir canlıya zarar verebilecek bir şahıs değilim. Ben kesinlikle Zerin’i itmedim” dedi.


8 yıl önce eşinden boşanan 1 çocuk annesi Zerin Kılınç (36), yaklaşık 3 aydır sevgilisiyle birlikte Eskişehir’in Odunpazarı ilçesine bağlı Emek Mahallesi Ertaş Caddesi’ndeki bir apartmanın ikinci katındaki dairede yaşıyordu. Kılınç, 20 Haziran 2022 gecesi saat 21.30 sıralarında kaldığı evin penceresinden düştü. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve 112 Acil Sağlık ekipleri sevk edildi. Ambulansla Eskişehir Şehir Hastanesine kaldırılan Kılınç, yoğun bakım ünitesinde 10 saatlik komanın ardından hayatını kaybetti. Olayın sonrasında emniyette ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılan şüpheli Yılmaz S. (34) tekrar gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hâkimliğince ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.



Kan lekeleri, yırtık kıyafet ve yerde cam kırıklarına rastlanılmıştı


Olayın gerçekleştiği ev polis tarafından emniyet altına alınırken, Olay Yeri İnceleme ekiplerince evde yapılan araştırmada; yerde, kapıda ve yatakta kan lekelerine rastlandı. Ayrıca incelemelerde evdeki yatağın üzerinde yırtık tişört ve yerde cam kırıkları olduğu tespit edilmişti. Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada 1 Cumhuriyet Başsavcısı Vekili ve 1 Cumhuriyet Savcısı görevlendirildi.



“Ben en çok değer verdiğim varlığı camdan atacak bir insan değilim”


Şüpheli Yılmaz S.’nin C. Savcılığı ve Sulh Ceza Hâkimliğindeki ifadeleri ortaya çıktı. İfadelerinde olay günü yaşananları anlatan şüpheli, üzerine atılı suçlamayı reddetti. Yılmaz S. ifadelerinde şunları söyledi:


“Zerin Kılınç benim yaklaşık 6-6,5 yıldır ilişki yaşadığım kişiydi. Son 1,5 yıldır da birlikte yaşıyorduk. Olay günü öğlen 13.00 sıralarında Zerin’ in ablasından bir telefon geldi. Ev sahibi Zerin’ in kardeşinin çalıştığı iş yerine gidip Zerin ile ilgili tabiri caiz ise namus bekçiliği yapmaya kalkmış. Kardeşi bunu Zerin’e söyledi. Bunun üzerine Zerin’in canı sıkıldı. Ben 4 saat boyunca Zerin’i ikna etmeye çalıştım. Olay günü Zerin ile aramda herhangi bir tartışma yaşanmadı. Olay günü yağmur yağıyordu. Zerin ile bu olayla ilgili konuşurken ‘yağmur yağıyor camı kapat, içeri su giriyor’ dedim. Zerin üzerindeki tişörtü yırtıp camın önüne koydu. Neden tişörtünü yırttığını sordum, zaten ‘eski idi’ dedi. Olay günü sabahı ise kalktığında burnu kanamıştı. Peçete ile burnunu silip yere attı. Ev sahibine çok sinirliydi, biz de evden taşınma aşamasındaydık. Ben evde bulunan kan izlerinin Zerin’ in burnunun kanaması sebebiyle bulunduğunu düşünüyorum. Zira aramızda herhangi bir arbede yaşanmadı. Olay günü Zerrin’ i ikna etmeye çalışırken acıktığımızı ve yemek yememiz gerektiğini söyledim. Zerin yemek yemek istemedi. Ben dışarıdan yemek söyledim. Yedikten sonra yatak odasında bulunan kül tablasını diğer çöpler ile birlikte toplayıp koydum. O sırada kül tablası yere düşerek tuzla buz oldu. Bu olaydan sonra Zerin ev sahibiyle telefonda konuşurken ayağına cam parçası battı. Bunun üzerine ben güldüm. O da benin gülmeme sinirlenip bana plastik süpürgenin sapını attı. Bende aynı şekilde ona geri attım. Benim attığım parça onun bacağına geldi. Aramızda yaşanan tek arbede bu idi. Ben Zerin’in ev sahibi ile konuşması üzerine ‘neden onunla konuştun, saygısızsın, beni sevmiyorsun’ dedim. Zerin uzandı, ben de yanına uzandım. Daha sonra dışarı çıkmak istedim ve kalkıp elektrikli bisikletlerimizi hazırlamaya koyuldum. Bu sırada kendi bisikletimi sokak kapısının önüne getirdim. Zerrin’e ‘hadi dışarı çıkalım, bunaldık’ dedim. Ben çıkıyorum, sen de gel dedim. Gelmeyeceğini söyledi ve bana en son ‘sen gideceksin, gelmeyeceksin’ dedi. Ben de kapıya gidip ‘bak yine saygısızlık yapıyorsun, ben ne zaman gittim de gelmedim, asıl sen sevmiyorsun’ dedim. Ben bisiklete tekrar yöneldiğimde camı kapanması için tutturduğumuz lastiğin çat diye sesini duydum. Zerin’ in ‘ben saygısızım, sevmiyorum ha’ diye serzenişini duydum. Bu sırada hızlı ayak seslerini de duydum. Kapıdan kafamı uzattığımda Zerin’ in sol bacağının camdan çıktığını gördüm ve diğer bacağı pencerenin dış kısmındaydı. O esnada ‘Zerin’ diye bağırdım. Sonra kendisini aşağıya bıraktı. Ben de hemen koşarak aşağıya indim. Pencereden aşağıya bakmadım. Aşağıdan herhangi bir şekilde ses duymadım. Aşağıya indiğimde yanında köfteci vardı. Kanlar içerisinde kaldığını gördüm. Ben ambulans çağrılması için etraftaki insanlara söyledim. Sonrasında da ben hastaneye Zerin’in götüren ambulans ile birlikte hastaneye gittim. Ambulansta Zerin’in kız kardeşi de vardı. Ben dünyada en çok değer verdiğim varlığı camdan atacak bir insan değilim. Ben hiçbir canlıya zarar verebilecek bir şahıs değilim. Ben kesinlikle Zerin’i itmedim. Herhangi bir şekilde kavga etmedik. Kendisini darp etmedim. Zerin’in ölümünde benim herhangi bir kastım veya kusurum yoktur. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum.”



“Zerin’in psikolojik sorunları yoktu”


Şüpheli Yılmaz S. ifadelerinde, Zerin Kılınç’ın psikolojik sorunu bulunmadığını söyleyerek evde bulunan yırtık kıyafet, kan lekeleri ve cam kırıklarını şöyle açıkladı:


“Yerde bulunan kanlı ıslak mendil Zerin’in gündüz burnunun kanaması sebebiyle kullandığı mendildir. Ortalık zaten görüntülerden de görüleceği üzere çok dağınıktı. Yataktaki ve kapıdaki kan lekeleri bundan kaynaklı kan lekeleridir. Burnu kanadığı esnada duvara sürtünmüş olabilir. Ayrıca kendisinin ayağına kırık kül tablası parçalarının batması sebebiyle ayağı kanamıştı. Yerdeki kan lekeleri bundan kaynaklıdır. Üzerime atılı suçlamalarını kabul etmiyorum. Olay tarihlerinde ben uyuşturucu madde kullanmıyordum. Zerin’in de uyuşturucu madde kullanmışlığı yoktur. Zerin’in psikolojik sorunları yoktu. Ben de kendisinin neden dolayı atladığını bilemiyorum. Buna ben de anlam veremedim”



ESTÜ’den fizik alanında uzman bilirkişi talep edildi


Olayla ilgili başlatılan soruşturma çerçevesinde Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bilirkişi heyeti kurularak olay yerinde keşif yapılmasına ve rapor düzenlenmesine karar verildi. Konuyla ilgili, fizik alanında uzman bilirkişi ihtiyacı olduğu gerekçesiyle Eskişehir Teknik Üniversite uzman talep edildi. Bilirkişi, Zerin Kılınç’ın ölüm sebebi olan yüksekten düşmenin ‘itilme’ ya da ‘intihar’ olma durumunu inceleyerek rapor hazırlayacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Sarıkamış Kayak Merkezi’nde hafta sonu yoğunluğu Dünyada sadece Alpler’de ve Sarıkamış’ta görülen eşsiz kristal kar yapısı ve sarıçam ormanları arasındaki güvenli pistleriyle ünlü Sarıkamış Kayak Merkezi, Aralık ayının son hafta sonunda yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. Son yağan kar ile birlikte pistlerinde 80 santim kar bulunan Sarıkamış Kayak Merkezi yerli ve yabancı kayak severleri ağırlıyor. 2 bin 634 rakımlı kayak merkezinde vatandaşlar bir taraftan kayak kayarken, diğer yandan da güneşli havanın tadını çıkarıyor. Sarıkamış Kayak Merkezi’nde kar kalitesinin kayak ve snowboard için en üst seviyede olması, çevre iller başta olmak üzere İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden gelen tatilcilerin akına uğradı. Hafta sonunu değerlendirdiklerini ifade eden kayak severler, "Dünya da nadir görülen kristal karın yağdığı Sarıkamış’a geldik. Pistler çok güzel, orman içinde kaymak çok güzel, tatilin keyfini çıkarıyoruz" dediler. Sarıkamış’ta çığ tehlikesi olmadan kaydıklarını belirten kayak severler, "Ortam çok kalabalık, çok güzel, çok güzel bugün burası, herkesi de bekleriz" şeklinde konuştular. Öte yandan kayakseverler, 5 telesiyej ve toplam 30 kilometreyi bulan farklı zorluk derecelerindeki 10 pistte güneşli havanın tadını çıkardı. Sadece kayakçılar değil, çocuklarıyla gelen aileler de kızak pistlerinde yoğunluk oluşturdu. Bölgedeki otellerin doluluk oranlarının hafta sonu itibarıyla yüzde 90 seviyelerine ulaştı. Bazı otellerde ise akşam saatlerinde meşaleli kayak gösterileri ve Kafkas halk oyunları performansları sergileniyor.
Diyarbakır Bakan Yumaklı: ’’Silvan Projesi tamamlandığında 305 bin kişiye istihdam sağlamış olacak’’ Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde bulunan Babakaya iletim tüneli inşaatında incelemelerde bulundu. Bakan Yumaklı burada yaptığı açıklamada, ’’2002 yılına kadar GAP’ta 200 bin hektarlık bir alan sulamaya açılmışken son 23 yılda yapılan yatırımlarla 683 bin hektarlık alan sulamaya açıldı’’ dedi. Bakan Yumaklı, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Diyarbakır’a geldi. Bakan Yumaklı, daha sonra Silvan ilçesinden yapımı devam eden Babakaya iletim tüneli inşaat alanına geçti. Bakan Yumaklı’ya Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, AK Parti Diyarbakır milletvekilleri Galip Ensarioğlu, Mehmet Sait Yaz ve Suna Kepolu Ataman, kamu kurum müdürleri ve STK temsilcileri katıldı. İnceleme sonrası açıklamalarda bulunan Bakan Yumaklı, Türkiye için tarımsal yatırımların çılgın projesi, Silvan Projesinin kalbi Babakaya tünel açılımı için toplandıklarını söyledi. 17 Nisanda Cumhurbaşkanının himayelerinde Silvan Tünelinin tünel kazı çalışmasını başlattıklarını belirten Bakan Yumaklı, burada çok ciddi bir çalışmanın devam ettiğini dile getirdi. Çalışmaların Dicle havzasının berekete, üretime, emeğe dönüşmesi için gerekli olan yatırımlar olduğunu kaydeden Bakan Yumaklı, ’’İnşallah bunun sonunda hem ülkemiz için Hem bölge için, hem bölge insanı için ve ülkemiz tarımı için çok önemli bir sonuca ulaşmış olacağız. Kıymetli basın mensupları, ülkemizin en büyük projelerinden birisi GAP. Cumhuriyetimizin en büyük kalkınma hamlelerinden bir tanesi. 2002 yılına kadar GAP’ta 200 bin hektarlık bir alan sulamaya açılmışken son 23 yılda yapılan yatırımlarla 683 bin hektarlık alan yani 6 milyon 830 bin dekarlık alan sulamaya açıldı ve bu bereketli topraklar suyla buluştu. Şu anda 380 bin hektarlık alanda planlama çalışmaları, proje çalışmaları, yatırım çalışmaları devam ediyor. GAP’ın en önemli projelerinden birisi de Silvan projesi. Silvan projesi 8 barajıyla 23 sulama tesisiyle çok önemli bir bileşenden oluşmakta’’ diye konuştu. ‘’Babakaya tüneli tamamlandığında saniyede 212 metreküp suyu taşıyacak’’ Babakaya sulama tünelinin de Silvan Projesinin omurgalarından biri olduğuna değinen Bakan Yumaklı, ’’Tünel 7 metre çapında ve 5 bin 320 metre uzunluğunda iki ayrı tüpten oluşuyor. Bu tüplerden bir tanesinin çalışması hemen hemen bitmiş durumda. Ama bugün düğmesine bastığımız dualarla, hayır dualarla tamamlanması için harekete geçirmiş olduğumuz tünel açma işlemi de inşallah ikinci tüp olarak çalışmaları bittiğinde artık Silvan Barajı’nın suları önce bu iki tüpten Babakaya tünelinden 150 metrelik bir açıklık alana, oradan da Silvan tüneline ve oradan da 2 milyon 350 bin dekarlık bir alanın sulaması için bereketli topraklara kavuşmuş olacak. Babakaya tüneli tamamlandığında saniyede 212 metreküplük bir suyu taşıyacak. Bu şu demek hafızalarda canlanması için bir olimpik havuzu sadece ve de Sadece 13 saniyede doldurabilir bir debi ile akıyor olacak. Yani ülkemizin en büyük ve en hızlı debisiyle akan Çoruh Nehrini düşündüğümüzde oradaki debiden, oradaki hızdan çok daha yüksek bir hızla akıyor olacak. Yani bu tünellerin içerisinden devasa nehirler akacak inşallah. Bugün kazı çalışmalarına başladığımız bu tünelin maliyeti 8.8 milyar lira’’ şeklinde konuştu. Tünelin hizmete girmesi ile Silvan Barajında su tutulacak Tünelin 2027 yılında bütün bileşenleriyle birlikte tamamlanacağını ve kullanıma hazır hale geleceğini bildiren Bakan Yumaklı, şunları söyledi: ’’Babakaya tünelinin devreye girmesi ile Silvan Barajında da su tutmaya başlamış olacağız inşallah. Silvan Barajı ile ilgili birkaç bilgi vermek istiyorum. Silvan Barajı 7 milyar metreküp su tutma kapasitesine sahip. Yani ülkemizin bir yıllık bütün içme suyunu, bütün kullanma suyunu karşılayacak bir kapasiteye sahip. Dolayısıyla bu kadar önemli 175.5 metre yüksekliğindeki bu baraj su tuttuğu andan itibaren Silvan ovası da dahil olmak üzere yani bu bahsetmiş olduğumuz 2 milyon 350 bin dekarlık alan da dahil olmak üzere çok önemli bir alanı sulamış olacak. Silvan Projesinin toplam maliyeti bugünkü rakamlarla 300 milyar liraya ulaşmış olacak. Değerli arkadaşlar, birçok yatırım yapılıyor ülkemizde. Ancak yine altını çizerek ifade etmek istiyorum bu proje tamamlandığında sulayacağı alan 330 bin futbol sahası büyüklüğünde olacak. Buradaki tarımsal ürünler sadece ülkemiz için değil, ülkemizin etrafında bu gıda ürünlerine ihtiyaç duyacak ülkelerin de tedariği için çok önemli olacak. 305 bin kişiye istihdam sağlamış olacak bu proje inşallah. Bu projenin hayata geçirilmesi için herkes omuz omuza vermiş durumda. Ben inanıyorum ki Allah herhangi bir kaza bela vermesin. İnşallah bu proje tam zamanında takvimine uygun olarak tamamlanmış olacak. Ben ülkemiz için büyük hayalleri gerçeğe dönüştürme adına Bakanlığımıza düşen kısmıyla gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.’’
Eskişehir Prof. Dr. Yahya Özsoy Toplum Hizmetleri Ödülleri sahiplerini buldu Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı Prof. Dr. Yahya Özsoy Toplum Hizmetleri Ödülleri 2025 Töreni, Anadolu Üniversitesi Öğrenci Merkezi Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Törene Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yasemin Ergenekon, Özsoy Ailesi, Türkiye Toplum Hizmetleri Vakfı (TOVAK) Akademi Bilim Kurulu ve Kurultay Üyesi Prof. Dr. Atilla Cavkaytar, Özel Eğitimciler Derneği Genel Başkanı Gazi Acar, Türkiye’nin farklı üniversitelerinden ödül alan ekipler ve proje danışmanları ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katılım sağladı. "Prof. Dr. Yahya Özsoy özel eğitim alanında ilk lisans programının üniversitemizde kurulmasına ve öğretmen yetiştirilmesine öncülük etti" Törenin açılış konuşmasını yapan Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı ve Organizasyon Başkanı Prof. Dr. Yasemin Ergenekon, 1997 yılında anma toplantıları olarak başlayan etkinliğin 2008 yılında ödül törenine dönüştüğünü ve ödül töreninin 2008 yılından bu yana 18 yıldır aralıksız sürdürüldüğünü belirtti. TOVAK’ın 1993 yılında Prof. Dr. Tahir Özgü tarafından kurulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Ergenekon, Anadolu Üniversitesi’nin 2006 yılından bu yana vakfın kurumsal üyesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Ergenekon konuşmasını şöyle sürdürdü: "Değerli hocamız Prof. Dr. Yahya Özsoy, Türkiye’de ilk kez lisans programları yoluyla özel eğitim alanında öğretmen yetiştirme programının kurulmasına öncülük etmiştir. Bu yıl 13 farklı üniversitenin 8 farklı fakültesinden ve 10 farklı bölümünden toplam 23 proje başvurusu aldık. Titiz bir değerlendirme süreci sonunda 4 proje ödüle layık görüldü." "Öğrencilerimizi topluma hizmete teşvik ediyoruz" Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Veda Aslım Yetiş konuşmasında Prof. Dr. Yahya Özsoy’u ebediyete intikalinin 29. yılında andıklarını belirtti. Prof. Dr. Yetiş, "Hocamız, özel eğitim alanının kurucularından biri olarak bizlere daima ilham veriyor. Bu törenin amacı, tüm lisans öğrencilerimizi topluma değer katan projeler geliştirmeye teşvik etmektir" dedi. "Eğitim bir toplum hizmetidir" TOVAK Akademi Bilim Kurulu ve Kurultay Üyesi Prof. Dr. Atilla Cavkaytar, eğitimin bir toplum hizmeti olduğunu ve gönüllülük esasına dayalı sivil toplum kuruluşlarının bu noktada kritik rol üstlendiğini ifade etti. Prof. Dr. Cavkaytar, Prof. Dr. Yahya Özsoy’un son doktora öğrencisi olmaktan gurur duyduğunu belirterek projelerde emeği geçen gençlere teşekkür etti. Ödüller sahiplerini buldu Törende dört farklı kategoride verilen ödüller şu isimlere takdim edildi: Prof. Dr. Yahya Özsoy Toplum Hizmetleri Ödülü: Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü öğrencileri tarafından hazırlanan "Bir İdik Bin Olduk - Yeni Bir Sen" adlı proje. TOVAK Prof. Dr. Tahir Özgü Toplum Hizmetleri Teşvik Ödülü: Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü öğrencileri tarafından gerçekleştirilen "İrem ve Maşallah Oktan Yaşayan ve İlham Veren Kütüphane" adlı proje. ÖZDER Özel Eğitimciler Derneği Özel Ödülü: Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü öğrencileri tarafından hazırlanan "Nefes Alan Aileler, Sosyalleşen Bireyler: Otizm Spektrım Bozukluğu Dostu Mola-Moral Destek Modeli" adlı proje. Anadolu Üniversitesi Eğitimi Destekleme Vakfı (EDEV) Rektörlük Teşvik Ödülü: Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü öğrencisi tarafından hazırlanan "Engelsiz Hareket: Engelli Bireyler İçin Temel Motorik Hareket Gelişimi ve Aktif Yaşam Projesi" adlı proje. Ödül kazanan isimlere ödülleri; Özsoy ailesi adına oğlu Bekir Özsoy ve torunu Beril Özsoy, TOVAK adına TOVAK Akademi Bilim Kurulu ve Kurultay Üyesi Prof. Dr. Atilla Cavkaytar, ÖZDER adına Özel Eğitimciler Derneği Başkanı Gazi Acar ve EDEV adına Prof. Dr. Veda Aslım Yetiş tarafından takdim edildi. Ödüllerin sahiplerine verilmesinin ardından ödüllerin parasal yönünü karşılayan Özsoy Ailesi adına Bekir Özsoy’a, TOVAK adına Prof. Dr. Atilla Cavkaytar’a ve ÖZDER adına Gazi Acar’a teşekkür belgeleri ve plaketleri takdim edildi. Ödül töreni toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.
Ankara Bakan Memişoğlu: "Sağlık uygulamalarımızla, etkin ve güvenli çözümler sunuyoruz" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Sağlıkta dijital dönüşümü yerli ve milli teknolojilerimizle güçlendiriyor; vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine erişimini hızlandıran mobil sağlık uygulamalarımızla, etkin ve güvenli çözümler sunuyoruz" dedi. Bakan Memişoğlu, sosyal medya hesabından sağlıkta dijital dönüşümün yerli ve milli teknolojilerle güçlendirildiğini, vatandaşların sağlık hizmetine erişimi hızlandıran mobil sağlık uygulamaları ile etkin ve güvenli çözümler sunduğunu belirtti. Aynı zamanda Memişoğlu, 2025 yılında 79 milyonu aşkın vatandaşa hizmet veren e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi’nin kullanıcı dostu bir ara yüzle yenilendiğini ifade etti. "Sağlık uygulamalarımızla, etkin ve güvenli çözümler sunuyoruz" Bakan Memişoğlu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Sağlıkta dijital dönüşümü yerli ve milli teknolojilerimizle güçlendiriyor; vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine erişimini hızlandıran mobil sağlık uygulamalarımızla, etkin ve güvenli çözümler sunuyoruz. Bu kapsamda 2025 yılında, 79 milyonu aşkın vatandaşımıza hizmet veren e-Nabız Kişisel Sağlık Sistemi’ni kullanıcı dostu bir ara yüzle yeniledik. Dijital Organ Bağışı düzenlememizi hayata geçirerek, son 2 ayda 45 binden fazla vatandaşımızı e-Devlet ve e-Nabız üzerinden güvenli dijital bağış sürecine dahil ettik. Annelik Yolculuğu Mobil Uygulaması ile gebelikten doğuma, lohusalık ve bebek bakımına kadar tüm süreçlerde on binlerce anne ve aileye rehberlik ediyoruz. NeyimVar? Uygulaması ile 5,9 milyon vatandaşımızın klinik bulgularına göre ihtiyaçlarına uygun branşa hızlı ve doğru şekilde yönlendirilmesini sağladık. ESİM Mobil Uygulaması üzerinden son bir yılda 109 binin üzerinde işitme engelli vatandaşımıza erişilebilir sağlık hizmeti sağladık. Sağlıkta dijital dönüşüm hamlelerimizle, Türkiye Yüzyılı’nda geleceğin sağlık teknolojilerini insanı merkeze alan, sürdürülebilir ve tam bağımsız bir yapıda kararlılıkla inşa etmeye devam ediyoruz."