POLİTİKA - 28 Kasım 2025 Cuma 17:14

AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı görevini Serhat Tunç teslim aldı

A
A
A
AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı görevini Serhat Tunç teslim aldı

Eskişehir’de AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı görevini Serhat Tunç devraldı.


Muhammed Ali Kaya’nın yerine Eskişehir’de AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı görevine Serhat Tunç atanmıştı. AK Parti Tepebaşı İlçe Binası’nda devir teslim töreni gerçekleştirildi. Törene AK Parti Eskişehir Milletvekili Ayşen Gürcan, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, AK Parti MKYK üyesi Mürsel Çavdar, eski ve yeni ilçe başkanları ile çok sayıda partili katıldı.


Görevi Muhammed Ali Kaya’dan devralan yeni AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, "Sahada 24 saat beraber koşarız, çalışırız. Burada beraber yıllarca çalıştığımız arkadaşlarım, abilerim, ablalarım var. Bir kısmı saçları ağarmış, yaşlanmış ama ilk günkü enerjilerinin yerinde olduğunu kapıda, girişte belirtiler, enerjime enerji kattılar. Bugün AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı görevini devralırken, bu kutlu davanın bir neferi olmanın gururunu ve sorumluluğunu bir arada yaşıyorum. Bu makam bize bir güç değil, milletimize, şehrimize ve davamıza hizmet için yüklenmiş bir emanettir. Öncelikle bugüne kadar teşkilatımıza emek veren tüm ilçe başkanlarımıza, yönetim kurullarımıza, mahalle başkanlarımıza ve gönüldaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Her biri bu bayrağı taşımak için Büyük gayretler ortaya koydu. Allah kendilerinden razı olsun. Ben buradan onlara da bir söz vermek istiyorum. Bugüne kadar AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı’nda görev yapmış karınca misali bir adım yol yürümüş. Herkesin hizmetini, hukukunu koruyacağıma söz veriyorum. Bizler burada bir değişimin değil, biz devamlılığın temsilcisiyiz. Bizim anlayışımızda görevler gelir geçer ama dava baki kalır. Değerli teşkilat mensupları, Tepebaşı Eskişehir’in en dinamik, en genç ve en hareketli ilçelerinden biri. Burada her kapıya dokunmak, her haneye seslenmek, her gönülle temas etmek zorundayız. Bizim siyaset anlayışımız, çat kapı girip bir vatandaşımızın derdini dinlemek, çayını içmek, yanındayız diyebilmektir. Önümüzde çok yoğun bir çalışma dönemi var. Bu süreçte üç temel ilkemiz olacak. Birincisi teşkilatımızda birlik ve dayanışma. Hiç kimse dışarıda kalmayacak. Kimse öteki olmayacak. Bu teşkilata emek veren, gönül veren herkes kıymetlidir. Ben değil, biz olacağız inşallah. İkincisi güçlü bir saha çalışması. Her mahallede, her sokakta, her apartmanda AK Parti’nin sıcaklığını hissettireceğiz. Gençlerimize, kadınlarımıza, esnafımıza, mahalle sakinlerimize omuz vereceğiz, onlarla beraber omuz omuza çalışacağız. Üçüncüsü vatandaşın sorununa odaklanan, çözüm üreten bir teşkilat anlayışıyla yürüyeceğiz. Tepebaşı’nda her vatandaşımız kendini yalnız hissetmeyecek. Sorunu olan, derdi olan, bize gelecek, dermanını hep birlikte arayacağız. Bugün burada bir konuşma yapmıyoruz hizmet sözümüzü yeniliyoruz. Sayın bakanım, kıymetli yol ve dava arkadaşlarım. Bu görevimi tek başıma değil, hep birlikte yürüteceğiz. Kapımda, gönlümde, her birinize ayrı ayrı açıktır. Birlikte çalışacağız, birlikte başaracağız. Rabbim çıktığımız bu yol bizleri mahcup etmesin, mağdur etmesin, mağrur da eylemesin" dedi.



"Birlik beraberlik olmadan biliyorsunuz ki hiçbir zaman için başarı elde edilemez"


Serhat Tunç’a başarılar dileyen AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak ise şöyle konuştu;


"Gerçekten AK Parti’de görev almak, görev almak ve devamında başkanlık yapmak, yönetim kurulunda bulunmak herkese nasip olmuyor. Onun için de bu davayı alıp omuzlamak, bu bayrağı en iyi yere taşımanın bir çabası içerisinde olmak çok önemli bir konudur. Ondan dolayı da tüm başkanlarımıza ve devamında da Muhammed kardeşime şükranlarımı özellikle dile getiriyorum. Ve bu davada yönetim kurulunda bulunmuş, zamanlarından feragat etmiş, eşinden, işinden, dostundan feragat etmiş tüm yönetim kurulu üyelerimize de ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabii burada Serhat başkanımız da ifade etti. Birlik beraberlik olmadan biliyorsunuz ki hiçbir zaman için başarı elde edilemez. İlçe başkanımızdan, kadın kollarımıza, meclis üyelerimizden, mahalle başkanımıza herkes tek hedefe kilitlenmeli. O hedef nedir? 2028 ve devamında da 2029 seçimleri. Biliyorsunuz bunun alakalı da daha demin Muhammed başkanımız söyledi. Belediyenin yapmış olduğu yanlışları ifade etmek, onların üzerine gitmek ve halkı bilgilendirme noktasında çaba göstereceğine inancımız tamdır. Tabii biliyorsunuz bundan takriben bir hafta on beş gün önce bir soru sormuştuk, Tepebaşı Belediye Başkanı’na. Ve hala bunların vermiş olduğu bir cevap biliyorsunuz kamuoyuyla paylaşılmadı. Ya da verecek bir cevapları olmadığı kesin. Bu minvalde Sayın Başkanımız Serhat Bey’e, devamında meclis üyelerimize inşallah bu saatten sonra daha çok çok görevler düşüyor. Ama şunu bilin, birlik beraberlik olursa, uyum olursa başarı olur. Bu minvalde çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. İnşallah da AK belediyecilikte, AK davayla inşallah hem ilk önce Tepebaşı’mızı, sonra Odunpazarı’mızı ve 14 ilçemizi tanıştırma noktasında bir çaba içerisinde olacağız diyorum. Tekrardan görevi devreden Muhammed kardeşimize yapmış olduğu hizmetlerden dolayı kendisine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Yönetim kuruluna teşekkür ediyorum ve bu bayrağı devralan Serhat kardeşimize de başarılar diliyorum"


Konuşmaların ardından Serhat Tunç’a çiçek ve plaket takdiminde bulunuldu.



AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığı görevini Serhat Tunç teslim aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.
Erzincan Erzincan’da 111 bin tuz çalısı toprakla buluşturuldu Erzincan’da 3 köyde 1000 dekarlık mera alanına dikilen tuz çalısı, erozyonla mücadele ve hayvancılıkta kaba yem ihtiyacına katkı sunacak. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, kent genelinde mera kalitesini artırmak ve hayvancılıkta kaba yem açığını azaltmak amacıyla bir çalışma hayata geçirildi. Bu kapsamda Erzincan’da 3 köyde toplam 1000 dekarlık mera alanına 111 bin adet Atriplex Halimus (Tuz Çalısı) fidanı dikildi. Son yıllarda hem hayvan beslenmesinde hem de erozyonun önlenmesinde etkin şekilde kullanılan tuz çalısı bitkisi, özellikle kurak ve tuzlu topraklara uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de bu özelliklerinden dolayı tuz çalısını meraların ıslahında yaygınlaştırarak, hayvancılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında Mollaköy Mahmutlu Mahallesi’nde 300 dekarlık alana 33 bin 300 adet, Pınarönü köyünde 450 dekarlık alana 49 bin 950 adet ve Aydoğdu köyünde ise 250 dekarlık alana 27 bin 750 adet tuz çalısı fidanı toprakla buluşturuldu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen projenin toplam maliyeti ise 2 milyon TL olarak açıklandı. Proje sahasında incelemelerde bulunan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın yüzölçümünün yaklaşık üçte birinin meralardan oluştuğunu belirterek, bu alanların verimliliğinin artırılmasının hayvancılık açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Hayvancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu kaba yemin önemli bir bölümünün meralardan karşılandığını vurgulayan Koçaker, özellikle küçükbaş hayvancılığın meralara bağımlı olduğuna dikkat çekti. Erzincan’da her yıl ortalama 3 meranın ıslah ve amenajman projelerine dahil edildiğini belirten İl Müdürü Koçaker, tuz çalısı projelerinin de bu çalışmaların önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tuz çalısının derin ve kazık kök yapısı sayesinde toprağı tutma kapasitesinin yüksek olduğunu ifade eden Koçaker, bu özelliğiyle erozyonla mücadelede etkili bir bitki olduğunu kaydetti. Koçaker açıklamasında, "Tuz çalısı kuraklığa dayanıklı, iklim değişikliği ve çölleşmeye karşı dirençli, sorunlu ve tuzlu topraklarda bile yetişebilen çok önemli bir bitkidir. Kış mevsiminde yaprağını dökmemesi ve yoncaya eş değer besin değerine sahip olması hayvancılık açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen tuz çalısı, tuzlu yapısı sayesinde hayvanların tuz ihtiyacını da doğal yoldan karşılamaktadır. Mahmutlu, Pınarönü ve Aydoğdu köylerimizde 111 bin adet tuz çalısı fidanını toprakla buluşturduk" ifadelerini kullandı. Hayata geçirilen proje ile birlikte Erzincan’da meraların verimliliğinin artırılması, erozyonun azaltılması ve hayvancılıkta sürdürülebilir yem kaynaklarının güçlendirilmesi hedefleniyor.