GÜNDEM - 29 Kasım 2024 Cuma 10:19

BİM’den aldığı lavabo açıcısı yüzüne patladı hayatı karardı

A
A
A

Eskişehir’de yaşayan 4 çocuk annesi Alev Akyol’un yüzüne BİM marketten aldığı lavabo açıcısı patlaması nedeniyle yüzünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde 2’nci ve 3’üncü derece yanıklar oluştu.

Eskişehir’de yaşayan 43 yaşındaki 4 çocuk annesi Alev Akyol, 15 Haziran tarihinde BİM marketten lavabo açıcı kimyasal satın aldı. Akyol’un iddiasına göre, mutfağındaki lavaboya kimyasalı döktükten sonra sıcak suyu üzerine ilave etti. Bir anda patlayan kimyasal, Akyol’un üzerine sıçradı. Kafasının ve yüzünün yanı sıra vücudunun bazı bölümlerinde 2’nci ve 3’üncü derece ciddi yanıklar oluşan Alev Akyol, 3 ay boyunca insanların içine çıkamadığını dile getirdi. Doktorların “yıllar geçse de bu yanık izleri geçmez” dediği mağdur kadın üretici firma ve BİM’e başvuruda bulundu. Uğraşları sonucunda olumlu bir yanıt alamayan Akyol, mesleği olan temizliği şimdilerde koktuğu için yapamıyor. Elinden ayrı olduğu için 4 çocuğuna bakmak ve kirasını ödemek zorunda olduğunu belirten Alev Akyol çaresiz bir şekilde yardım bekliyor.

BİM’den aldığı lavabo açıcısı yüzüne patladı hayatı karardı

“3 ay insan içine çıkamadım”

Eşinden ayrı olarak kirada yaşayan 43 yaşındaki 4 çocuk annesi Alev Akyol, "Kurban Bayramı’nın arife günü, 15 Haziran’da marketten bir toz lavabo açıcısı aldım. Sonrasında ürünün yarısını lavaboya döktüm, üzerine de sıcak su döktüm. Kullanma talimatına uygun bir şekilde davranırken benim yüzüme doğru patladı. Geriye çekilmeme rağmen tavana sıçrayan şeyler benim vücudumda 2’nci ve 3’üncü derece yanıklar oluşturdu. Bunun sonucunda biz yetkili yerlere başvurduk, zararımızın giderilmesini istedik. Fakat satıcı ve üretici firma bizi engelledi. Sürekli zararı gidereceklerini söyleyip bizi 3 ay oyaladılar. Bu ürünü BİM marketten aldım. Doktorlar bana yıllar geçse de bu izleri taşıyacağımı, psikolojik olarak yorulacağımı, artık eski işlerimi yapamayacağımı, deterjan korkum olabileceğimi ve temizlik bile yapamayacağımı söylediler. Gerçekten de öyle oldu. Ben 3 ay insan içine çıkamadım. İlk defa sizinle yayın yapmak için sokağa çıktım. BİM’e başvuru yaptık, ’Bizim zararımız giderilsin. Biz dava yolundan gitmek, uğraşmak istemiyoruz. Sadece hastane masraflarım ve işe gidemediğim günlerin bedeli ödensin’ dedik. Olumlu bir şey alamadık. Biz oluruna gitmişken onlar bize olumsuz şeylerle döndüler. Üretici suçu satıcıya atıyor, satıcı da üreticiye. Satıcı firma, ’Gel beraber yarı yarıya karşılayalım’ diyor. Ancak ne o kabul ediyor, ne de diğeri” dedi.

“BİM marketten bir lavabo açıcısı aldım, benim hayatımı kararttı”

BİM’den aldığı lavabo açıcısı yüzüne patladı hayatı karardı

Hakkını aradığını iddia eden Alev Aksoy şöyle devam etti;

“Biz kendilerinden çok büyük bir meblağ istemedik. Biz de konuyu kanuni yollara taşımak zorunda kaldık. Ben zaten zarar gördüm. Bu firma halen aynı ürünü satıyor. Benim başıma gelen ülkede yarın başka bir vatandaşın başına gelebilir. Niye? Kimse durduk yerde canının yanmasını ya da canından olmak da istemez. Bu belki beni ölümcül dereceye de getirebilirdi. Ben normalde temizlik işi yapıyorum, evlere gidiyorum. Olayın olduğundan bu yana işe gidemiyorum. Gitsem de çamaşır suyu gibi temizlik ürünlerine elimi süremez hale geldim. Bir korku oluştu. Sıcak suyu bile lavabonun veya bir kabın içerisine dökerken sanki yüzüme patlayacakmış gibi geliyor. Evim kira, bir gelirim de yok. Şu anda devletin yardımına yazılmak zorunda kaldım, benim kiramı devlet ödüyor. Çocuğum da var, okula gidiyor ama ihtiyaçlarını doğru düzgün karşılayamıyorum. BİM marketten bir lavabo açıcısı aldım, benim hayatımı kararttı. Başka diyecek bir şeyim yok."

BİM’den aldığı lavabo açıcısı yüzüne patladı hayatı karardı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Başkan Sengel: “Ekonomiyi yerelden güçlendiriyoruz” Türkiye Belediyeler Birliği Encümen Üyesi ve Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, İstanbul’da düzenlenen Avrupa Birliği Bölgeler Komitesi 31. Türkiye Çalışma Grubu Toplantısı’nda Selçuk’un yerel kalkınma süreci ve belediye olarak sürece sunulan katkı üzerine konuşma yaptı. İstanbul Şişli Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya TBB Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bremen Devlet Parlamentosu Başkanı Antje Grotheer ve belediye başkanları katıldı. Az nüfuslu kentlerde yerel yönetimlerin en büyük sermayedar olmalarının yanı sıra girişimciliği teşvik eden en önemli yapı olduğunu belirten Başkan Ceritoğlu Sengel, yerel yönetimlerin girişimciliğe ve yerel yönetimlere katkı sunabilmesi için her şeyden önce kentin yapısını iyi tanıması gerektiğine vurgu yaptı. Kalkınmamız tarım ve turizme dayanıyor Selçuk’un ekonomik kalkınmasının tarım ve turizm olmak üzere iki temel maddeye dayandığını belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “38 bin nüfuslu Efes Selçuk’ta 600 çalışanı olan, 600 eve ekmek götürülmesini sağlayan bir ilçenin Belediye Başkanı olarak aslında mevcut olan ilçenin en büyük fabrikasıdır belediye. Ben kentimi şöyle tanımlıyorum; Küçük Menderes’in buluştuğu en verimli toprakların olduğu, tıpkı bir meyve sepeti içerisinde gibisinizdir. O anlamda ayvasından narına, mandalinasından şeftalisine ve coğrafi işaretini aldığımız üzümüne kadar, doğal olarak da bunların katma değerlerini halka da öğreten; kurutma tesislerinin yapılmasının ne kadar kıymetli olduğunu ve girişimcilik sektöründe yerel yönetimlerine destek olarak kooperatifleşmeyi sağladığı ve bu kooperatifler vasıtasıyla evde oturan kadının evde üretmiş olduğu her türlü ürünü değerlendirebilen, ekonomik katkısını sağlayabilecek alanlar oluşturuyoruz. Nitekim Efes Selçuk’ta belediyecilik anlayışımız bunun üzerine kurulmuştur” dedi. Efes Tarlası Yaşam Köyü’nün tarımsal kalkınma açısından önemine dikkat çeken Başkan Ceritoğlu Sengel; “Üretimin bu kadar azaldığı gıdaya erişimin bu kadar zorlaştığı bir noktada tekrardan aile tarımını ortaya çıkaran hizmetler vermeye çalışıyoruz. Amacımız şu: işsizlik bu kadar artıyorken, üretim bu kadar yok olmaya başlamışken daha fazla üretici olsun diye bir Toprak Okulu kurduk ve orada kadınlara, gençlere tekrardan toprakla bir araya gelmeyi ve aile tarımının kıymetini anlatıyoruz. Aslında ekonomik kalkınmayı yerelden sağlıyoruz” dedi. Yerel kalkınma sürecine katkı sunacak belediyelerin güçlü olması gerektiğini belirten Başkan Ceritoğlu Sengel; “Efes Selçuk’tan bütün dünyanın görmek için can attığı Efes’in, Meryem Ana’nın evinin, Aziz Yuhanna’nın mezarının olduğu ve aynı zamanda da Artemis gibi bir tapınağın olduğu bir dünya miras kentinden bahsediyoruz. Bu kent aynı zamanda Küçük Menderes’in kenarında bereketli toprakları olan bir meyve tabağı. İşte kuvvetli olan yerel yönetimler bu kalkınmaları sağlıyor." diye konuştu.
Denizli Kış dönemi trafik güvenliği toplantısı yapıldı Denizli’de kış mevsimi süresinde trafik güvenliği sağlanması ve trafik akışının kesintisizi olarak sürdürülebilmesi amacıyla, Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun başkanlığında “Kış Dönemi İl Trafik Güvenliği Toplantısı” düzenlendi. Yapılan koordinasyon toplantısında, kış mevsimi süresince belirlenen trafik tedbirleri açıklandı. Denizli’de kış mevsimi süresince trafik güvenliği sağlanması, kazaların önlenmesi, vatandaşların huzur ve güven içinde seyahat edebilmeleri, can ve mal güvenliğinin korunması ve trafik akışının kesintisiz olarak sürdürülebilmesi amacı ile “Kış Dönemi İl Trafik Güvenliği Toplantısı” düzenlendi. Düzenlenen toplantıya Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun başkanlığında, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu, Pamukkale Kaymakamı Uğur Bulut, Merkezefendi Kaymakamı Abdullah Demir ve ilgili kurum müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Yapılan koordinasyon toplantısında, kış mevsimi süresince aşağıda belirtilen trafik tedbirlerinin alınmasına karar verildi. Toplantıda belirlenen tedbirler açıklandı Kış Dönemi İl Trafik Güvenliği Toplantısı çerçevesinde alınan tedbirler ve alınan kararlarla ilgili olarak yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi; “Yük ve yolcu nakli yapan araçların tamamı 1 Aralık 2024 ile 1 Nisan 2025 tarihleri arasında kış lastiği takacaktır. Kamyon, çekici, tanker ve otobüs türü araçların araçların tahrikli dingilleri üzerindeki tüm lastiklerinin; kamyonet, minibüs ve otomobillerin tüm lastiklerinin; ayrıca seyir esnasında değiştirilmek zorunda kalınan lastiklerin yerine takılacak lastiklerin kış lastiği olması zorunludur. Sadece buzlu zeminlerde kullanılabilen çivili lastikler, kış lastiği yerine geçer. Araçta patinaj zinciri bulunması veya kullanılması kış lastiği zorunluluğunu ortadan kaldırmaz. Kamyon, çekici, tanker ve otobüslerde kış lastiği diş derinliği 4 milimetreden, kamyonet, minibüs ve otomobil türü araçlarda kış lastiği diş derinliği 1,6 mm’den az olamaz. Kamyonet olarak tescil edilmiş ancak özel olarak kullanılan araçlarda kış lastiği zorunlu değildir. Hava sıcaklığın 7 derecenin altına düştüğü durumlarda vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği açısından diğer araçlar için zorunlu olmamakla beraber kış lastiği kullanımı tavsiye edilir”
Aydın Aydın’dan Elazığ ve Şemdinli’deki engellilere vefa köprüsü Aydın’ın Sultanhisar ilçesi Kabaca İlkokulu’nda eğitim gören öğrenciler, gözleri gibi bakarak yetiştirdikleri mandalina ve portakalları tek tek toplayıp, ’kardeşim de tatsın’ diyerek Elazığ’daki Abdullah Hakan Tangülü Özel Eğitim Meslek Okulu ve Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki bir okula yolladılar. Sultanhisar Kabaca Kavaklı İlkokulu öğrenci ve öğretmeleri okul bahçesinde mandalina ve portakal yetiştirip Türkiye’nin 7 bölgesinde farklı okullardaki öğrencilere bu meyveleri, ’kardeşim de tatsın’ diyerek ’Paylaşıyorum, Engelleri Aşıyorum’ sloganıyla göndererek paylaşma, iyilik yapma, bir insanı sevindirme ve ülkenin farklı illerini tanıma gibi mutlulukları yaşıyor. "Kardeşim de tatsın, geleceğe umutla baksın" Vefayı kendilerine aşılayan öğretmenlerinin gönül köprüsünü sürdüren öğrenciler, iyilik köprüsünü tüm Türkiye’ye yaydı. Bu seneki "Kardeşim de tatsın, geleceğe umutla baksın" sloganıyla gerçekleşen etkinliklerle Aydın’dan tüm Türkiye’deki farklı okullarla kardeşlik köprüleri kuran Sultanhisar Kabaca İlkokulu Müdürü Ahmet Tokkaya, öğrencilerine iyilik yapmanın, vefalı olmanın ve elindeki ürünün olmadığı yerlerle paylaşmanın önemini yaşayarak öğretiyor. Kabaca İlkokulunda göreve başladığı 9 yıldan bu yana sürdürülen projeler kapsamında, Çanakkale ve Kars başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki okullara, portakal, mandalina, çilek, kitap gibi gönderilerle güçlerinin yettiği sürece gönül köprüsü kurmaya devam ediyorlar. Her yıl ortalama bin 500 akranına öncelikle mandalina ve portakal gönderen öğrenciler başta Sultanhisar Kaymakamı Ali Ekber Ateş olmak üzere İlçe Milli Eğitim Müdürü Erdinç Güner tarafından takdirle karşılanıyor. Kaymakam Ateş’ten projeye destek Etkinliğe katılarak destek veren Sultanhisar Kaymakamı Ali Ekber Ateş de mandalina toplama çalışmalarına katılarak güzel ve anlamlı bir etkinliği gerçekleştiren okul müdürünü ve öğrencileri tebrik etti. Kaymakam Ateş, konu hakkında düşüncelerini dile getirerek, projenin daha çok öğrenciye ulaşması için desteklerinin süreceğini söyledi. Aynı anda, daha önce Kaymakamlık yaptığı Şemdinli’ye de mandalina gönderilmesini isteyerek vefa, birlik ve beraberlik duygusuna vurgu yapan Kaymakam Ateş, aynı anda hem Elazığ hem de Şemdinli’deki öğrencileri sevindirmenin mutluluğunu yaşayacaklarını dile getirdi. Projeyi derste anlattı Derste önce 3 Aralık Dünya Engelliler Günü ile ilgili bilgi veren Sultanhisar Kabaca İlkokulu Müdürü Ahmet Tokkaya, daha sonra öğrencilerine mektup yazdırdı ve ardından da portakal ve mandalina toplamak üzere hep birlikte bahçeye koştu. Tek tek özenle topladıkları mandalina ve portakallarının yanına yine minicik yürekleri ile yazdıkları şiirleri de ekleyerek kargoladılar. “Oradaki çocuklarımız da bu güzel tatları tatsınlar” Projeyi çok faydalı bulduğunu ifade eden Sultanhisar Kaymakamı Ali Ekber Ateş, “Projemiz gerçekten çok faydalı. Bunu duyunca bende çok sevindim ve umut dolu oldum. Sağ olsun Ahmet Hocamız Kars Sarıkamış’ta görev yaparken çok zor şartlarda çalışmış. Oradaki pek çok öğrenciye mihmandarlık yapmış. Onları yetiştirmiş. Oradaki öğrencilerin hayat şartlarını zorluklarını görmüş. Ve daha sonra tayini Aydın’ın Sultanhisar ilçesindeki Kabaca köyümüzdeki ilkokula çıkmış. 8 yıldan beri burada öğretmenlik yapıyor. Burada aklına böyle bir proje gelmiş. ’Portakal ve mandalinanın bol olduğu, bereketli ve zengin topraklarda yaşıyoruz. Buradaki çocuklarımıza bir sosyal sorumluluk projesi hazırlayalım’ diye yola çıkmış. Proje kapsamında okulun bahçesinde yetişen portakal ve mandalinaları, ihtiyaç sahibi olan Kars’taki olsun, Adıyaman olsun, Şırnak’ta olsun, Hakkari’de olsun ne kadar böyle zorlu şartlarda okuyan öğrencilerimiz varsa onlara göndererek onları biz nebze olsun hatırlamak amacıyla böyle bir proje geliştirmişler. Bugün de Elâzığ’daki bir okulumuza ve benim daha önceki görev yapmış olduğum Hakkari-Şemdinli ilçesindeki bir okulumuza buradan portakal ve mandalina göndereceğiz. Ben onun için öncelikle bu güzel düşüncesinden dolayı öğretmenimize ve tüm kıymetli öğrencilerime teşekkürlerimi, şükranlarımı sunuyorum. Biz de buradan portakal mandalina toplayarak oradaki çocuklarımıza gönderiyoruz. Amacımız, oradaki çocuklarımız da bu güzel tatları tatsınlar. Buradan bir gönül dostluğu olsun, gönül bağı oluşsun. İnşallah bizler buradan bu projeyi yaparak Şemdinli’deki, Elazığ’daki öğrencilerimize destek olmayı amaçlıyoruz. Kardeş okul olmak istiyoruz. Bugün Hakkari’deki Şemdinli Okulumuzu, Elazığ’daki okulumuzu kardeş okul yaparken yarın da Sivas’taki, Adıyaman’daki, Adana’daki çok daha farklı yerlerdeki okullarımızla bu projeyi devam ettireceğiz” dedi. Öğrenciler de yaptıkları konuşmalarda Şemdinli’deki, Elazığ’daki öğrenci kardeşlerine selam ve sevgilerini yolladı. Elazığ’daki Abdullah Hakan Tangülü Özel Eğitim Meslek Okulu Müdürü Ahmet Yıldırım, Müdür Yardımcısı Fırat Günal, Özel Eğitim Öğretmeni Pelin Çiçek ve Okul Hemşiresi Ülkü Yurtsever, teslim aldıkları portakal ve mandalinaları öğrencilerine ikram ederek mutluluklarına ortak oldu.
Bitlis Bitlis’in ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’: Baston ustası Cumali Birol BİTLİS (İHA) – Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde 3. kuşak baston ustalığı yapan ve ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan baston ustası Cumali Birol, mesleğini 4. kuşağa taşımayı istiyor. Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri ve Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni’nde 25 yaşayan insan hazinesi ve 3 sanat kurumu ödül aldı. ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödülünü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden alan baston ustası Cumali Birol, her gün sabahın erken saatlerinde geldiği atölyesinde bu sanatı üçüncü kuşak olarak sürdürüyor. Baston yapımında yaşlı ve verimden düşmüş ceviz ağacı ile manda, sığır ve koçboynuzu gibi malzemeleri kullanan Birol, ortaya çıkan ürünleri de zümrüt, yakut, sedef ve ebruli ile süsleyerek üzerlerine Osmanlı tuğrası ve ay yıldız motiflerini işliyor. Bütün gün elinden düşürmediği eğe, zımpara ve rende ile çalışırken bir yandan da Bitlis yöresine ait türküleri seslendiren Birol, yurt içinde ve dışında katıldığı organizasyonlarda da el emeği ve göz nuru bastonlarını sergileyerek kentin tanıtımına katkı sunuyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden ödül aldığı için mutlu olduğunu ifade eden Cumali Birol, üçüncü kuşak olarak baston üretimine devam ettiğini ve bu sanatı dördüncü kuşağa taşımayı istediğini söyledi. Mesleğimi severek yaptığını da dile getiren Birol, “Baston yapımında yaşlı ve verimden düşmüş ceviz ağacı ile manda, sığır ve koçboynuzu gibi materyalleri kullanıyorum. Ortaya çıkan ürünleri de zümrüt, yakut, sedef ve ebruli ile süsleyerek üzerlerine Osmanlı tuğrası ve ay yıldız motiflerini işliyorum. ‘Yaşayan İnsan Hazinesi’ ödül töreni Ankara’ya çağrıldım. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından bu ödüle layık görüldüğüm, kendisine şükranlarımı sunarım” dedi.