SAĞLIK - 06 Temmuz 2025 Pazar 10:15

Sağlık ocaklarında akupunktur tedavisi Türkiye’de ilk defa Eskişehir’de uygulandı

A
A
A
Sağlık ocaklarında akupunktur tedavisi Türkiye’de ilk defa Eskişehir’de uygulandı

Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları (GETAT) çerçevesinde Türkiye’de ilk defa bir sağlık ocağında, Eskişehir’de bulunan Adalar Aile Sağlığı Merkezi’nde akupunktur tedavisi gerçekleştirildi.


Sağlık Bakanlığı’nca GETAT eğitimi almış doktorlara sağlık ocaklarında uygulama yapabilme izni verildi. Bu çerçevede; Ankara Lokman Hekim Üniversitesi’nde eğitim alan ve Adalar Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Osman Mollaoğlu, bu cumartesi günü akupunktur tedavisine başladı. Bu uygulamanın bir sağlık ocağında Türkiye’de ilk defa Eskişehir’de gerçekleştirildiği belirtildi. Şu anda sadece hafta sonları yapılan uygulamayla ilgili bilgi paylaşan Dr. Mollaoğlu, akupunkturun tüm hastalıklarda rahatlıkla kullanılabilecek bir yöntem olduğunu ve modern tıbbı destekleyici özelliği olduğunu söyledi.



"Geleneksel ve tamamlayıcı tıbbı Türkiye’de bir ilk olarak Eskişehir’e getirmiş bulunmaktayız"


Konuyla ilgili açıklamada bulunan Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Op. Dr. Serkan Ceyhan, "Eskişehir halkına, hatta çevre illere de her geçen gün sağlık hizmetinin yelpazesini genişletme amacındayız ve bunu belki yavaş adımlarla ama her geçen gün biraz daha artırma durumundayız. Yine birinci basamakta uyguladığımız hizmetlere ek olarak da geleneksel ve tamamlayıcı tıbbı da Türkiye’de bir ilk olarak Eskişehir’e getirmiş bulunmaktayız. Odunpazarı İlçesi’nde bağlı Adalar Aile Sağlığı Merkezi’mizdeki Dr. Osman Mollaoğlu hocamızın öncülüğünde artık bu birimimizde de akupunktur tedavileri yapılmaya başlanacaktır. Bundan sonra da yeni açılacak hizmet birimleri, yeni açılacak ünitelerle ve personellerimizle birlikte sağlık çalışanlarının fedakâr ve özverili gayretleriyle Eskişehir halkımızda sağlık hizmetini daha da yaygınlaştırma gayretinde, bilincinde olacağız ve çalışmalarımız da devam edecektir" dedi.



"GETAT uygulamalarıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz"


Adalar Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Osman Mollaoğlu ise, "2021 yılında akupunktur eğitimlerini Ankara Lokman Hekim Üniversitesi’nde Profesör Doktor Cemal Çevik hocanın ekibiyle birlikte tamamlamış bulunmaktayım. Bu eğitimler sonrasında bakanlığımızın da sağlık ocaklarında GETAT eğitimi almış doktor arkadaşlarımızın uygulama yapabilme izni vermesi sonrasında biz akupunktur konusunda Adalar Aile Sağlığı Merkezi’nde hafta sonu itibarıyla hizmete başlıyoruz ve inşallah memleketimiz için hayırlı olur. İleriki dönemlerde belki bakanlığımızın izniyle de mesai saatleri sonrasında olabileceğini düşünüyoruz. Eskişehir hep ilkleri yaşayan bir şehir, memleket. Eğitimde öncü olan bir memleket, sağlıkta da aynı öncülüğü 2006 yılında aile hekimliğiyle başlamıştı. Şimdi GETAT uygulamalarıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bundan gurur duyuyorum" şeklinde konuştu.



"Modern tıbbı tamamlayıcı ve destekleyici bir özelliği vardır."


Akupunktur tedavisiyle ilgili detaylara değinen Dr. Mollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:


"Modern tıbbın yanında geleneksel tıp uygulamalarından akupunktur tüm hastalıklarda rahatlıkla kullanılabilecek modületedir ve modern tıbbı tamamlayıcı ve destekleyici bir özelliği vardır. Geçmeyen kas ve iskelet sistemi ağrılarında, baş dönmelerinde, migren gibi baş ağrılarında, psikolojik ve ruhsal hastalıkların desteklenmesinde, aynı zamanda immün sistemin modüle edilip rahatlatılmasında ve çoklu ilaç kullanımı yapan hastalarımızın daha rahatlıkla hastalıklarını geçirmesinde yardımcı ve tamamlayıcı bir rol almaktadır. Bu da hastalarımızı çok rahatlatmaktadır."



Sağlık ocaklarında akupunktur tedavisi Türkiye’de ilk defa Eskişehir’de uygulandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul 15 Temmuz Gazisi Üzeyir Civan: "1980 darbesini çocukken yaşadım, o günlere dönmemek için sokağa çıktım" 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçerken, o geceki demokrasi mücadelesinde İstanbul’da sokağa çıkanlardan biri olan gazi Üzeyir Civan, yaşadıklarını ve bugüne dair duygularını İhlas Haber Ajansı’yla paylaştı. Bu önemli tarihin hiçbir zaman unutulmayacağını dile getiren Civan, "Gazilik onur ve şerefini Allah şu günahkâr kuluna nasip etti. O gece yeniden yaşansa yine aynı kararlılıkla sokağa çıkarım" dedi. 15 Temmuz 2016’da yaşanan hain darbe girişiminin üzerinden tam 9 yıl geçti. O karanlık gecede yüzlerce vatandaş şehit oldu, binlercesi de kahramanlık öyküleriyle gazi unvanı kazandı. Demokrasiye sahip çıkmak için İstanbul’da sokağa çıkanlardan binlerce vatandaştan biri olan 15 Temmuz Gazisi Üzeyir Civan, darbeciler tarafından gerçekleştirilen saldırılar sonucunda sol kolunu kaybetti. Aradan geçen 9 yılda değişen hayatını, duygularını ve beklentilerini İhlas Haber Ajansı’na anlatan Civan, "O gün hâlâ dün gibi aklımda, unutmamız mümkün değil" diyerek, Türkiye siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olan bu günün 9’uncu yıldönümünde, gençlere mesajlarını paylaştı. "Gazilik onur ve şerefini Allah şu günahkâr kuluna nasip ettiğinden dolayı onurluyum ve gururluyum" Üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen 15 Temmuz gecesini hiç unutmadıklarını belirten gazi Üzeyir Civan, "Koskoca 9 yıl ama o günü biz hiç unutmadık ki. Her aklıma geldiğinde, her sohbet ortamında anlatıldığında, o gün olmuş gibi yaşıyoruz. Unutmamız da mümkün değil. Benim için en büyük değişiklik, hayatımdan 9 yıl daha eksilmiş olması oldu. Ama vatanıma, milletime olan sadakat duygum daha da arttı. Bu hususta da bahtiyar olduğumu özellikle belirtmek isterim. Gazilik onur ve şerefini Allah şu günahkâr kuluna nasip ettiğinden dolayı onurluyum ve gururluyum" şeklinde konuştu. "1980 darbesini çocukken yaşadım, o günlere dönmemek için sokağa çıktım" Türkiye’nin her yerinde vatandaşların kahramanlık mücadelesi sergilediği 15 Temmuz gecesi kendisinin de sokağa çıkma sebebini anlatan Üzeyir Civan, şu ifadelere yer verdi: "1980 darbesi ortamını 13-14 yaşında, gencecik bir çocukken yaşadım. Tekrar o günleri görüp dönmemek adına, çocuklarımızın, geleceğimizin heba olmaması adına sokağa çıktım. O hainlere, alçaklara bu milletin ve ülkenin onlarca yılını heba ettirmemek için dışarıdaydım. Bugün ülkemiz, 9 yıl önceki Türkiye’den çok daha ileri. O dönem bu ülke üzerinde oyunlar oynayan gruplar, yapılar, ülkeler artık hüsran içindeler. Türkiye büyük bir ülke ve büyük adımlar atıyor. Savunma sanayisindeki ilerlememiz, dış politikadaki güçlü duruşumuz bizi çok mutlu ediyor." "Tüm gaziler için tek statü istiyoruz" Gazilerin en büyük beklentisinin eşit statü olduğunu vurgulayan Üzeyir Civan, "Şehit ve gazi, bu milletin ortak gururudur. Ancak hâlâ Kore Gazisi, Kıbrıs Gazisi, Güneydoğu Gazisi, 15 Temmuz Gazisi diye ayrımlar yapılıyor. Gaziyse gazidir. Herkese aynı değer, aynı hizmet verilsin. Farklı uygulamalar, gaziler arasında ayrışmaya sebep oluyor. Bizim en büyük derdimiz, tek statü ve eşit uygulama" diye konuştu. "Allah bu millete bir daha o geceyi yaşatmasın ama yaşanırsa da bu millet yine gereğini yapar" Son olarak Türkiye’nin gençlerine seslenen gazi Üzeyir Civan, "Benzer bir durum yaşanırsa, Allah göstermesin ama yaşanırsa yüreğinizdeki iman, önünüzdeki en büyük ışık olacak. Bu ülke üzerindeki emeller hiç bitmeyecek. Uyanık olacağız, vatan sevgisini yaşayacağız. Tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi sokaklara çıkıp, vatanımıza sahip çıkacağız. Bu milletin gençliğine güveniyorum. Allah bu millete bir daha o geceyi yaşatmasın ama yaşanırsa da bu millet yine gereğini yapar" ifadelerini kullandı.
Eskişehir Eskişehirli çift 54 yıldır bütün zorlukları el ele atlatıp aşklarını ilk günkü gibi yaşıyor Eskişehir’de 1971 yılında severek dünya evine giren 74 yaşındaki Mustafa ve 68 yaşındaki Meryem Erdem çifti, evliliklerinin 54’üncü yılını her sene olduğu gibi yine coşkuyla kutladı. Üzerinde "54. yılımız kutlu olsun. Seni seviyorum" notu olan çiçeği yürüyemeyen eşine veren Mustafa Erdem, "54 yıldır gözüm ondan başkasını asla görmedi. İlk ve son aşkım. Varlıkta da yaşadık, yoklukta da ama biz birbirimizi hiç bırakmadık" dedi Tepebaşı ilçesi kırsal Beyazaltın Mahallesi’nde yaşayan 74 yaşındaki Mustafa ve 68 yaşındaki Meryem Erdem çifti, 1971 tarihinde dünya evine girdi. Birbirlerini severek evlenen çiftin aşkları, 54 yıldır eksilmek bir yana adeta katlanarak artıyor. Birçok zorluk yaşayan fakat birbirlerine "Of" dahi demediklerini belirten Erdem çifti, 54 yılın özellikle son 20 yılında evlilik yıldönümlerini hiç atlamadan kutluyor. Her sene Eskişehir’de eşine çiçekler alıp yemeğe götüren Mustafa Erdem, ona gözü gibi bakıyor. Özellikle Meryem Erdem son yıllarda yaşadığı sağlık problemlerinden dolayı yürüyememesinden dolayı Mustafa Erdem, eşiyle daha da yakından ilgileniyor. "54. yılımız kutlu olsun. Seni seviyorum" notlu çiçeği eşine verdi Çift bu yıl Eskişehir’de bir et restoranında 54’üncü evlilik yıldönümlerini kutlama kararı aldı. Mustafa Erdem, bu yıl da bir buket çiçek alıp üzerinde, "54. yılımız kutlu olsun. Seni seviyorum" notunu yazarak eşi Meryem Erdem’e verdi. Romatoid artrit hastalığı nedeniyle uzun süredir kortizon ilaçları kullanan, vücudunda kemik erimesi gelişmesi nedeniyle omurgası kırılan ve yürümekte güçlük çeken Meryem Erdem’i, eşi restoranda tekerlekli sandalye ile getirdi. Kendisi takım elbise giyen Mustafa Erdem, eşini de şık bir şekilde giydirdiği görüldü. Et restoranında romantik bir yemek yiyip 54’üncü evlilik yıldönümlerini kutlayan çift, gözyaşlarına hakim olamayıp duygu dolu anlar yaşadı. Erdem çifti yeni nesle, mutlu ve uzun evliliğin sırrı için sabrı tavsiye etti. "En mutlu günüm, en sevdiğim gün, hiç unutamadığım bir gün" 74 yaşındaki Mustafa Erdem evlilikleri hakkında, "Severek evlendik, çocukluk aşkımdı. Hiçbir zorluk yaşamadık. İki sene nişanlı kaldık, sonra evlendik. Ailelerimiz büyük aileydi, kalabalıktık. Ben 1972’de askere gittim. O sırada altı aylık bir kızım vardı. Askerden döndüm, sonra kendi ailemizi kurduk. Annemiz, babamız vefat etti. Üç çocuğumuz oldu, biri vefat etti. Şimdi iki çocuğumuz var; bir oğlum, bir kızım. Onlar da mutlu, biz de mutluyuz. 54 yıldır Gözüm ondan başkasını asla görmedi, mümkün değil. Kalpten gelen bir şey bu. İlk aşkım, son aşkım. Sevgi, sadakat, mutluluk Varlıkta da yaşadık, yoklukta da. Özellikle eşimin sağlık durumuyla çok uğraştım. Bunu bütün millet bilir. Ama biz birbirimizi hiç bırakmadık, dayanıştık ve bu vaziyete geldik. Bir günden bir güne "Of" bile demedim hiç, asla. Bir günden bir güne kimseye elini tutturmadım, ihtiyacını kendim karşıladım. 20 senedir her yıl kutlarız, hiç atlamadık. En mutlu günüm, en sevdiğim gün, hiç unutamadığım bir gün. Ömür boyu, ölene kadar da unutmam. Tereyağlı ekmek yaparız, yağlarız, otururuz, yeriz, kutlarız. Bugünümüze bin şükür. Ne diyeyim biliyor musun? Birbirlerine sağlam güvensinler. Güven, sadakat, hizmet Birbirine karşılıklı hizmet, mutluluk. Hepsi budur. Kadın konuşursa erkek sussun, erkek konuşursa kadın sussun. Kulaklarını tıkasınlar, hiçbir şey olmaz. Böylece ömür boyu bu vaziyete gelirler. Bizim de oldu; olmadı diye bir şey yok. Yazımız da oldu, kışımız da oldu, fırtınamız da oldu. Yağmurlu günlerimiz de oldu, çiçek açan günlerimiz de. Ama biz hep mutlu olduk, sonumuzu hep mutluluğa bağladık" dedi. "Her sene kutlarız, hiç unutmaz Allah razı olsun" Eşinin evlilik yıldönümlerini hiç uğunmadığına değinen Meryem Erdem, "Vallahi benim için çok iyi, çok güzel bir iş. Senelerdir birbirimizin hatırını kırmadık, yıkmadık. O ne dediyse ben yaptım, ben ne dediysem o yaptı. Böyle geçinip gittik işte. Evet, her sene kutlarız. O hiç unutmaz. Allah razı olsun. Sen unutursun, o unutmaz. Ben bazen unuturum, acaba derim, belki iş olur, güç olur. Ama o her sene unutmaz. Bugün de evlilik yıldönümümüz, gideceğiz. Hani benim işimle, çocuklarımla, her şeyimle. Zamanla unutuyorsun. Tarlaya, kıra, bayıra gidiyorsun. Ama o unutmaz, yerini yapıyor. Ben belimden 4 kere ameliyat oldum. Yürümekte güçlük çektim. Bastığımdan, sırtımda platinler çıktı. Kemik erimesi dolayısıyla" diye konuştu. "Örnek bir aile, 54’üncü yıl, nice mutlu, huzurlu yıllar diliyorum" Restoran işletmecisi ve MÜSİAD Eskişehir Başkan Yardımcısı Aziz Karagöz ise çifti ağırlamaktan duyduğu mutluluğu şöyle anlattı; "Meryem Teyzemiz ve Mustafa Amcamızı burada ağırlamaktan şeref ve gurur duyduk. Gerçekten örnek bir aile. 54. evlilik yıl dönümlerini kutluyorlar. Gençlere örnek olması dileğiyle. Bana da aslında bir örnek oldular. Gerçekten örnek bir aile, 54’üncü yıl, nice mutlu, huzurlu yıllar diliyorum. Tabii ki nice evlilik yıl dönümlerini burada kutlamak şartıyla. İki yıldır burada kutluyorlar, biz de bundan gurur duyuyoruz. Örnek bir aile, gençlere yol gösterecek, aile bağlarını örnek alacak bir aile. Zaten nikâh masasında sorarlar: "İyi günde, kötü günde." Bu resmi bir söz, ama aslında gönüllerin de bir yazısı. Meryem Teyzemiz ve Mustafa Amcamız örnek bir çift. İnşallah biz de onları örnek alacağız, gençlere örnek olsunlar. Biz gençler olarak diyoruz ki: Allah razı olsun, Allah razı olsun."
İzmir Belediyeye güvendiler, evsiz kaldılar İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projelerinde mağduriyetler artıyor. İZBETON güvencesiyle projeye katılan vatandaşlar, 3 yılda inşaatın yalnızca yüzde 22’sinin tamamlandığını ve 2 milyon TL’lik dairenin maliyetinin 10 milyon TL’ye çıktığını belirtiyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan kentsel dönüşüm projelerinde usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları gündemde. Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun öncülüğünde hayata geçirilen projeler kapsamında Ege Mahallesi, Uzundere, Ballıkuyu, Çiğli Güzeltepe, Gaziemir ve Örnekköy Mahallelerinde İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON tarafından "Büyükşehir güvencesi ve garantörlüğü" ilkeleriyle kentsel dönüşüm çalışmalarına başlanmıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde Sayıştay raporlarında yer alan usulsüzlük ve yolsuzluk iddialarının ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, önceki dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın da aralarında bulunduğu bazı isimler, kooperatif dosyasına ilişkin yolsuzluk suçlamasıyla tutuklandı. Soruşturmanın merkezinde yer alan projelerden biri de Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı. Toplam 964 konut ve 54 iş yerinden oluşan 3. ve 4. etap projelerine katılan vatandaşlara, konutlarının Ocak 2025 tarihinde teslim edileceği sözü verilmişti. Ev sahibi olma hayaliyle projeye katılan vatandaşlar, mağdur edildiklerini ifade ederek inşaatın aradan geçen 3 yıla rağmen halen başlangıç seviyesinde olduğu belirtti. 3 yılda yüzde 22 ilerleme Depreme dayanıklı yeni bir evde yaşamak isteğiyle Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı 3. Etap projesine katıldığını söyleyen mühendis Songül Acar, "Kooperatife üye olurken bize projenin belediye güvencesinde yürütüldüğü, hiçbir sorun yaşanmayacağı ve 3 yıl içinde evlerimizin teslim edileceği söylendi. Bu sözlere güvenerek başka bir şehirdeki evimi sattım ve düzenli olarak aylık ödemelerimi yaptım. 2025 Ocak ayında evlerimizin teslim edilmiş ve bizim de yerleşmiş olmamız gerekiyordu. Ancak aradan 3,5 yıl geçmesine rağmen benim dairem olması gereken 7. kat hala ortada yok. Bu süreçte belediye, 2025 Ocak ayında yeni bir ihale yaparak 3. ve 4. etapları başka bir yüklenici firmaya devretti. Belediyenin mahkeme aracılığıyla yaptırdığı bilirkişi raporuna göre inşaatın yalnızca yüzde 22’si tamamlanmış. Oysa biz üç yıl boyunca ödemelerimizi yaptık ve bu sürede yalnızca yüzde 22 ilerleme sağlanabilmiş. Şimdi ise duyumlarımıza göre, belediye bizden evlerin tamamlanması için 5-6 milyon TL daha talep edebilir. Şu an bu bölgede konut fiyatları zaten bu seviyelerde. Bu proje kapsamında yaklaşık 2 bin 500 - 3 bin kooperatif üyesi bulunuyor. Hak sahipleri de eklendiğinde 10 bine yakın mağdurdan söz edebiliriz. Kooperatif başkanımız tutuklu, iki yönetim kurulu üyesi serbest bırakıldı ancak soruşturma hala sürüyor. Biz üyeler olarak şu an kime güveneceğimizi, nereden hak arayacağımızı bilmiyoruz. Yargının bu durumu en kısa sürede çözmesini bekliyoruz. İnsanların ev sahibi olması bu kadar zor ve ulaşılmaz olmamalı" dedi. 70 yıllık birikimini verdi, evini alamadı Kiracı olmaktan kurtulmak ümidiyle Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı 3. Etap projesinden ev aldığını belirten emekli devlet memuru Hediye Aksu, "Şu anda yaşadığım evdeki kiramı ödeyemiyorum, gerçekten çok mağdurum. Bu mağduriyetin giderilmesini istiyorum. Bu konuda belediye mi devreye girecek, sosyal sorumluluk projesi mi yürütülecek, kooperatif mi karşılayacak bilmiyorum ama bir çözüm bekliyorum. Evime kavuşmak istiyorum. Bu süreçte üç yıl içinde, 2024 dahil olmak üzere iki kez kurum toplantısı yapıldı. Ancak bize somut hiçbir açıklama yapılmadı. Taleplerimizi anlatmaya çalıştık ama sonuç alamadık. Ben 70 yaşındayım. Evim olsun, kapımı açıp kendi evimde yaşayabileyim diye bu projeye katıldım. Projeye ödediğim parayı evimi satarak ve yılların mesleki birikimini kullanarak verdim. Keyfi ya da rahat yaşamak için değil, barınma ihtiyacımı karşılamak için bu adımı attım. Ancak ne yazık ki bugün geldiğimiz noktada, hala ortada bir dairem yok. Temel var ama benim katım henüz yok. Elime "6. kat, 70/45 nolu daire" olarak toprak tapusu verdiler ama bina yükselmiyor" İfadelerini kullandı. 2 milyonluk ev 10 milyona mal olacak Ev sahibi olmak hayaliyle Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı 4. Etap projesine dahil olduğunu ifade eden esnaf Mehmet Yatır, "Birikimimizi, ne varsa elimizden gelen her şeyi yatırdık. Başlangıçta her şey çok güzel gidiyordu. Ancak diğer arkadaşların da anlattığı gibi, 6-7 ay sonra inşaat durdu. Her defasında kooperatif yöneticileriyle görüştük. Bize sürekli "Hallediyoruz, sıkıntı yok, rahat olun" dediler. Biz de inandık, güvendik. Ancak zamanla olayın söylendiği gibi olmadığını, arkasında başka şeyler olduğunu öğrendik. Bu noktadan sonra işin içinden çıkamayacağımızı fark ettik. Belediye belli bir miktar para istiyor, kooperatif başka bir miktar. Oysa biz zaten başta ciddi bir ödeme yaptık. Bugünkü değeriyle bu ödemeler en az 3 milyon 500 bin TL ediyor. Şimdi bizden 4-5 milyon TL daha isteniyor. Bu paraları ödememiz mümkün değil. Ödeyebilsek bile, 2-3 milyon liralık bir daire için girip sonunda 8-10 milyona çıkmış olacağız. Çok sayıda mağdur insan var. Belediyeye güvenerek bu işe girdik. Şimdi belediye ne gerekiyorsa yapmalı, insanları bu mağduriyetten kurtarmalı" diye ekledi. Evini sattı, evsiz kaldı Eski evini satıp daha sağlam ve yeni bir evde yaşamak için Örnekköy Kentsel Dönüşüm Alanı 4. Etap projesine katıldığını vurgulayan teknik eleman Erdem Sertkaya, "Bu projeyi araştırdım. İşin başında İzmir’in tanınmış iş insanlarının olduğunu ve bu kişilerin çok güvenilir olduklarını duydum. Satış ofisine gittiğimde de bu kişilerin İzmir’de çok düzgün insanlar oldukları ve girdikleri projeleri mutlaka tamamladıkları söylendi. Bu sözlere güvenerek projeye dahil oldum. Projeye girerken evimi sattım, elde ettiğim parayı bu projeye yatırdım. Arabam vardı, onu da sattım ve onun parasını da buraya verdim. Bugün kirada oturuyorum ama hala elimde bir daire yok. Şu anda bizden kişi başı 3-4 milyon TL gibi ek ödemeler isteniyor. Ayrıca hak sahiplerinin kiralarının da bizden talep edileceği söyleniyor. Bu durumda istenen toplam rakam 5-6 milyon TL’yi buluyor. Oysa biz zaten bu rakamlara yakın bir ödeme yaptık. Bir ev parası, bir araba parası verdik. Şimdi tekrar bir ev parası daha isteniyor. Bu mağduriyetin giderilmesi gerekiyor. Bizlere bir çözüm sunulmalı. Mümkünse hiçbir ek ödeme yapılmadan, en azından mağduriyet en düşük seviyede tutulmalı. Çünkü hepimiz zaten fazlasıyla ödeme yaptık" sözlerini söyledi.