SAĞLIK - 15 Şubat 2017 Çarşamba 11:05

Fenol tedavisi ile kıl dönmesine ameliyatsız çözüm

A
A
A
Fenol tedavisi ile kıl dönmesine ameliyatsız çözüm

Kıl dönmesi hastalığında cerrahiye gerek kalmadan uygulanan fenol tedavisinin hastaya sağladığı avantajlar hakkında bilgi veren NCR İnternational Hospital Genel Cerrahi Kliniği Hekimi Yrd. Doç. Dr. M. Kasım Arık, kimyasal yollarla yaranın yakılması esasına dayanan fenol tedavisi ile hastanın aynı gün işine devam edebildiğini söyledi.
Saç veya omuzdan düşen kılların kuyruk sokumu olarak adlandırılan bölgeye yerleşerek burada iltihaplı yaraların oluşmasına neden olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Arık, öncelikle iltihabın boşaltıldığını ardından da ilaçla veya cerrahi yöntemlerle hastalığın tedavisine başlandığını dile getirdi. Bu iki yöntemin dışında bir de fenol tedavisi olarak adlandırılan bir yöntemin bulunduğunu aktaran Yrd. Doç. Dr. Arık, bu yöntem ile yaranın bulunduğu alanın çeşitli kimyasallarla yakıldığını böylelikle işlemin hem çok kısa sürdüğünü hem de kişinin aynı gün işine dönebildiğini söyledi.
Kıl dönmesi ameliyatı olan 2 kişiden 1’inde hastalığın yeniden nüksettiğini anlatan Arık, fenol tedavisinde bu oranın çok daha düşük olduğunu belirtti. Genel Cerrahi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Arık, fenol tedavisinin normalde 40 yıl önce tespit edilmiş bir yöntem olduğunu söyleyerek, "Türkiye’de de uzun süre fenol tedavisi göz ardı edilmiş, cerrahi tedaviye devam edilmiştir. 2002-2003 yıllarında Türkiye’de yaygınlaşmaya başlayan bir yöntemdir. Birçok Eğitim Hastanesinde maalesef fenol tedavisi ile ilgili eğitim verilmemekte sadece hastalığın cerrahi tedavisinin nasıl yapılacağı anlatılmaktadır. Dolayısı ile Uzman arkadaşlarımız bunu kendi gayretleri ile öğrenmek zorunda kalmaktadır. Ben de fenol tedavisini 12 yıl önce başladığım Uzmanlık hayatımın 2’inci yılında yurt dışında öğrendim ve başarı ile uyguluyoruz. Hatta, bin 200 hastayı kapsayan bir yayınımız da var bu hususta Halk arasında fenol tedavisi lazer olarak da adlandırılabiliyor kıl dönmesinde kullandığımız bu tedavi yöntemi lazer değil kimyasal yanık oluşturma yöntemidir. Tedavi protokolü ise yaranın yakılması, içindeki kılların ortadan kaldırılması ve hastalığın kendiliğinden iyileşmeye bırakılmasından ibarettir” dedi.
Hastaların hiçbir şekilde iş gücü kaybı yaşamadan hayatına dönebilmekte olduğunu söyleyen Uzman Yrd. Doç. Dr. Arık, "Pansuman ve bakım gibi şeylerle de uğraşmamakta 3 kontrol sonrası şifasına kavuşmaktadır. İleri safhalarda olup da kimyasal yöntemlere cevap vermeyen hastalarımız olabiliyor. Bu durumlarda radikal tedavi yöntemi olan cerrahi yöntemi uygulamaktan başka çare kalmıyor. Bu da, hastalıklı olan sahanın çıkartılması, oluşan boşluğun da büyüklüğüne ve yerine göre ya düz bir şekilde dikilmesi veyahut da etrafta flep dediğimiz kas ve deri parçalarını getirip daha yumuşak bir şekilde yara yerinin kapatılmasından ibarettir. Cerrahi tedavilerde en erken iyileşme süresi iki hafta iken çoğunda uzun süre hareket etmeksizin yatmayı gerektirmekte, günlük pansuman gerektirmekte kişiyi en az 10 gün süre ile iş gücünden alıkoymaktadır. Oysaki ki kimyasal tedavi dediğimiz fenol tedavisinde kişi bir saat dahi hayatından geri kalmamaktadır” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hidayet Türkoğlu, FIBA Hall of Fame 2026 listesinde onurlandırıldı FIBA, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu’nu, Hall of Fame’in 2026 yılı listesinde onurlandırdı. FIBA Hall of Fame; basketbola uzun yıllar boyunca sahada, özellikle milli takım düzeyinde sunduğu katkılarla iz bırakan, sporcu kimliğiyle uluslararası basketbol kültürüne değer katan isimleri onurlandıran prestijli bir yapı olarak kabul ediliyor. Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu da Hall of Fame’in 2026 yılı listesinde onurlandırdı. Türkoğlu, bu onura ilk kez bir Türk sporcunun, sporculuk kariyeri ve milli takım kimliği temel alınarak layık görülmesiyle Türk basketbol tarihinde önemli bir ilke imza attı. Türkiye’yi uluslararası basketbol sahnesine taşıyan öncü yöneticilerden Turgut Atakol, Türk basketbol tarihinde FIBA Hall of Fame onuruna, yöneticilik ve basketbolun kurumsal gelişimine sunduğu katkılarla 2007 yılında layık görülmüştü. Hidayet Türkoğlu’nun basketbolculuk kariyeriyle bu listeye dahil edilmesi ise, Ay-Yıldızlı formayla sergilediği istikrarlı performansın, liderliğinin ve Türk basketboluna kazandırdığı mirasın FIBA tarafından tescillenmesi anlamına geliyor. Listenin duyurulmasının ardından Hidayet Türkoğlu, "Dünya basketboluna iz bırakmış, farklı ülkelerden ve jenerasyonlardan değerli isimlerle birlikte FIBA Hall of Fame listesinde yer almak, benim için büyük bir gurur ve onurdur. Ay-Yıldızlı formayla çıktığım her maçta, bu ülkeyi en iyi şekilde temsil etme sorumluluğuyla sahadaydım. Bu yolculuk; sahada birlikte ter döktüğüm takım arkadaşlarımın, beni her zaman ayakta tutan ailemin ve desteğini hiçbir zaman esirgemeyen Türk milletinin ortak emeğinin bir sonucudur. Basketbolu evrensel bir değer olarak büyüten, bu mirası gelecek nesillere taşıyan FIBA’ya, dünya basketboluna verdikleri katkılar için teşekkür ediyorum. Ay-Yıldızlı bayrağımızı böylesine seçkin bir platformda temsil etmek, tarif edilemez bir gururdur" değerlendirmesinde bulundu. Milli Takım formasıyla 1994-2014 yılları arasında 309 kez sahaya çıkan ve 3 bin 475 sayı kaydeden Hidayet Türkoğlu, uzun yıllar A Milli Erkek Basketbol Takımı’nın kaptanlığını üstlenerek Türk basketbolunun en önemli lider figürlerinden biri oldu. Türkoğlu; 2001 Avrupa Basketbol Şampiyonası ve 2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’nda gümüş madalya kazanan tarihi kadroların da parçası olarak önemli başarılara imza attı. NBA’de ilk 5’de maça çıkan ilk, 10 bin sayı barajını geçen tek Türk oyuncu olan Türkoğlu, 997 maçla "NBA’de en fazla maç oynayan Türk basketbolcu" ünvanını da elinde tutuyor. NBA’de Orlando Magic formasıyla 2008’de en iyi gelişme gösteren oyuncu (MIP) seçilen, 2009 NBA finali oynayan Türkoğlu, Magic’te yakaladığı istatistiklerle de kulüp tarihinde unutulmaz bir miras bıraktı. Hidayet Türkoğlu, 21 Nisan 2026 tarihinde gerçekleştirilecek resmi organizasyonla beraber Hall of Fame üyesi olarak Berlin’de onurlandırılacak.