EĞİTİM - 05 Aralık 2017 Salı 17:49

GAÜN’de kadına şiddet paneli

A
A
A
GAÜN’de kadına şiddet paneli

Gaziantep Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAMER) tarafından "Kadına Yönelik Şiddet Farkındalık" panelin açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof.

Gaziantep Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAMER) tarafından "Kadına Yönelik Şiddet Farkındalık" panelin açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, “Şiddet kimden gelirse, kime gelirse suçtur. Sadece insani olarak değil doğa ortamındaki şiddetlerde ayrıca başlı başına bir suç” dedi.


Rektör Prof. Dr. Gür, “Bir taraftan cenneti kendisinde bulduğumuz kadın yani anne, diğer taraftan gülücüğüne dünyaları vereceğimiz kızımız, öbür taraftan da sevdasıyla yandığımız ve bir ömür tükettiğimiz eşimiz oluyor. Bunların hangisine kıyabilirsiniz, Ama kıyılıyor, bu psikolojik travma insanlar arasında nasıl yayılıyor. Öncelikle bu paradoksu çözmemiz lazım. İkincisi de geçmişte şiddet yoktu da son zamanlarda çok mu arttı, Bu kadar üzerinde duruyoruz, bu kadar farkındalık oluşturuyoruz, bugün de olduğu gibi bilinçlendirme toplantıları yapıyoruz ama şiddet artıyor. Medya üzerinden bir büyüteç mi tutuyoruz. Eskiden çok fazla büyüteçler tutulmadığı için belki fark edilemeyebilirdi, şu anda büyüteçlerle birlikte traji bazen de komiğe kaçacak dramatik sahnelere dönüşüyor medya algımız. Bunu sorgulamamız lazım. Modern çağda din, dil, ırk ve cinsiyet ayrımı yapmadan şiddet maalesef devam ediyor. Bunun modernlikle de hiçbir ilgisi yok. Eğer öyle olmuş olsaydı, okuma yaş oranı artmış olan üniversiteliler, doktoralılar, öğretim üyeleri arasında şiddet olmazdı. Şiddet, en az toplumda olanlar kadar onlarda da varsa demek ki eğitim bu toplumsal faciayı kapatamıyor” şeklinde konuştu.


Kanunlar revize edilmeli


“Bizim inancımızda insan bedensel olarak kutsaldır ve Allah’ın sıfatlarının aynasıdır” diyen Prof. Dr. Gür, “ Bir başka konu ise Avrupa uyum yasaları içerisinde 2012 yılında çıkartılan yasa bizim gerçekten aile dramlarımızı sonlandırdı mı? Yoksa tam tersine aile dramlarını arttırdı mı? Ailenin kendi içerisinde çözebileceği basit travmalar alenileşerek daha sonra onanmaz yaralara dönüşüp, bölünmüş, parçalanmış aileler ve hiçbir aile yapısında olmayacak şekilde merhametten yoksun çocuklar mı yetişiyor? Çıkaracağımız yasalarda, kanunlarda alıp hiçbir süzgeçten geçirmeden uygulamaya geçirmek maalesef bizim doğamıza uygun değil. Bu kanun maddesinin tekrar revize edilerek Türk toplumuna, Müslüman toplumuna uygun hale getirilerek güncellenmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.


Kadına yönelik şiddetin rengi turuncu


Gaziantep Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜKAMER) Müdürü Yrd. Doç. Dr. Sibel Bayıl Oğuzkan, kadınlara yönelik şiddetin, dünyanın hemen her yerinde mücadele etmek için uğraşılan önemli sorunlardan birisi olduğunu belirtti. BM’nin verilerine göre, tüm dünyada kadınların ve kız çocuklarının yüzde 35’inin fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Oğuzkan, “İnsanlar bu önemli soruna karşı, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nden 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne kadar şiddete karşı 16 günlük çeşitli aktivist kampanyalar düzenlemekte olup şiddetin rengi olan turuncuyu kullanarak bu karanlık durumu dünyayı renklendirerek ortadan kaldırmaya çalışıyor” ifadelerine yer verdi.


Panel öncesinde; Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Edibe Sözen ‘Medyada Kadın Algısı’ konulu bir sunum yaptı. İnşaat Mühendisliği Konferans Salonu’nda düzenlenen, Yrd.Doç. Dr. Erhan Tunç’un moderatörlüğünü yaptığı panele; Şiddet İzleme ve Önleme Merkezi (ŞÖNİM) Temsilcisi Rojbin Dayıoğlu ve GÜKAMER Hukuk Komisyon Başkanı Öğr. Gör. Gülsüm Günbala Güven konuşmacı olarak katıldı.


Duyarlılığımız daha yüksek olmalı


Yrd. Doç. Dr. Erhan Tunç, konunun sadece anatomik farklılıkları olan iki cinsiyet söz konusu olmadığını, bu anatomik farklılıklara kültürün ya da yaşadığımız toplumun atfettiği değerlerin çok daha önemli olduğunu vurgulayarak, “Bir toplumda erkek cinsiyetine yüklenilen anlam, atfedilen değer arttıkça, erkek cinsiyeti daha fazla yüceleştirildikçe kadın cinsiyetine, kimliğine ilişkin zarar da kat kat artacaktır. Prof. Dr. Edibe Sözen’in de bahsettiği gibi medya burada çok önemli bir role sahip. Daha bilinçli gençler olarak, üniversitenin daha bilinçli gençler yetiştirdiğini ifade etmek istiyorum. Bu konuya duyarlılığımızın diğer insanlara, diğerlerine göre daha yüksek olması gerekiyor” sözlerine yer verdi.


Biz kadınlarımızın yanındayız


Kadına yönelik şiddetin toplumun kanayan yarası olduğu vurgusunu yapan ŞÖNİM Temsilcisi Rojbin Dayıoğlu, ŞÖNİM’lerin amacının kadına yönelik ya da aile içi bir şiddet olduğu takdirde kurum olarak yasa çerçevesinde şiddet mağdurunu korumak olduğunu söyledi. Dayıoğlu, “Amacımız, şiddet mağdurunun tekrar topluma kazandırılması ve yalnız olduğunu hissetmemesi, başvuracağı bir kurumun olduğunu bilmesi, çaresiz olmadığını görmesi ve yasal olarak hakkını araması. Hiçbir şekilde korkmasın, çekinmesinler. Biz her zaman onların yanındayız. Zaten kadın ağırlıklı bir personel çalışıyor. Kendilerini çok rahat ifade edebilirler. Yasalar da zaten kadınların yanında. Gerek eğitimlerle gerek bu tür yaptığımız panellerle toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermeye çalışıyoruz” diye konuştu.


Kadın haklarına saygı ailede başlar


Kadına yönelik şiddetle mücadelede yasal düzenlemeleri uluslararası ve ulusal hukuk kapsamında değerlendiren Gaziantep Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi Hukuk Komisyonu Başkanı Öğr. Gör. Gülsüm Günbala Güven, özellikle CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi’nin uluslararası anlamda hem kadına yönelik şiddete dikkat çekme hem de ulusal mevzuatı yönlendirme konusunda önemli olduğunu aktardı. Öğr. Gör. Güven, her ne kadar uygulamada bazı aksaklıklar yaşanıyor olsa da özellikle T.C. Anayasası ve Türk Medeni Kanunu’nda kadın erkek eşitliğinin yer alması ve devlete bu eşitliği koruma çerçevesinde yükümlülüklerin hüküm altına alınmış olmasının kadına yönelik şiddetle mücadele anlamında hukuk sistemimizde önemli bir adım olduğunu dile getirdi. Güven, medyada da önemli yer teşkil eden, ‘Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin kurulmasını öngören 6284 sayılı Kanunun getirdiği yeniliklerden bahsederek, kadın haklarına saygının ailede alınan eğitimle başladığına inanması sebebiyle iki erkek çocuğunu da bu zihniyette yetiştirmek istediğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale Başkan Elbi’den Yeni Yıla Anlamlı Ziyaretler Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi ve Belediye Meclis Üyeleri, yeni yıla görevlerinin başında giren 112 ve Jandarma’yı ziyaret ederken, özel bireyleri de unutmadı. 2026 yılına görevlerinin başında giren Karabiga 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu ve Jandarma ekipleri ziyaret edilerek yeni yılları kutlandı. Gerçekleştirilen ziyarette, vatandaşların sağlık, huzur ve güvenliği için gece gündüz fedakarca görev yapan personele tatlı ikramında bulunuldu. Ziyaretler sırasında konuşan Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, "Karabiga’mızın sağlık, huzur ve güvenliği için büyük bir özveriyle çalışan tüm kardeşlerimize şahsım ve hemşehrilerim adına gönülden teşekkür ediyorum. Görevlerinin başında yeni yıla giren tüm personelimize sağlık, mutluluk ve kolaylıklar diliyorum" ifadelerini kullandı. Program kapsamında ayrıca Karabiga Özel Bakım Merkezi de ziyaret edildi. Özel bireylerle bir araya gelinerek yeni yıl sevinci paylaşıldı. Samimi anların yaşandığı ziyarette, merkez sakinlerinin yüzlerindeki tebessüm duygusal anlara sahne oldu. Başkan Elbi, "Kardeşlerimizin mutluluğu bizim en kıymetli yeni yıl hediyemizdir. Onların yüzlerindeki gülümseme, yarınlara dair umudumuzu güçlendiriyor" diyerek duygularını dile getirdi. Karabiga’da gerçekleştirilen ziyaretler ile yeni yılın ilk dakikaları birlik, dayanışma ve gönül bağları ile güçlendirildi.
İstanbul Sağlık Bakanı Memişoğlu, İstanbul’da yeni yılın ilk bebeklerini ziyaret etti Sarıyer’de bulunan Şişli Etfal Hastanesi’nde 2026 yılının ilk bebekleri dünyaya geldi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile İstanbul Valisi Davut Gül, aileleri ziyaret ederek, anne ve babaları tebrik etti. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ile İstanbul Valisi Davut Gül, Sarıyer’de bulunan Şişli Etfal Hastanesi Çayırbaşı Ek Hizmet Binası’nda 2026 yılının ilk bebekleri dünyaya geldi. Aileleri ziyaret öncesi Memişoğlu, hastane personelleriyle tek tek selamlaştı, yeni yılını kutladı, yenidoğan bebekler hakkında da doktorlardan bilgi aldı. Sonrasında, aileleri ziyaret eden Memişoğlu, bebekleri kucağına aldı, anneleri tebrik etti. "Milletimize huzurlar, mutluluklar diliyorum" Doğan bebekler arasında yer alan Arya isimli bebek, 3 kilo 895 gram olarak doğdu. Anne Aysel Kızıltaş, bebeğini yeni yılın ilk dakikalarında kucağına aldı. Aileyi, ziyaret eden Bakan Memişoğlu, bebeğin sağlık durumuyla da ilgili bilgi aldı. Memişoğlu, "Ne güzel isim koymuşsunuz, Allah iyi nesillerle karşılaştırsın. Tebrik ediyorum sizi" dedi. Ardından bebeği kucağına alan Memişoğlu, "Allah seni iyilerle karşılaştırsın. Hayatı hep iyi olsun, mutlu olsun. Güzel kız maşallah, sanatçı olur muhtemelen. 2026’nın ilk prensesi" diye konuştu. Anneye hediye taktim eden Memişoğlu, "Normal doğumla 4’ünücü doğum. Annesi sağlıklı, baba da huzurlu mutlu. Allah bağışlasın. Vatanımıza, milletimize huzurlar, mutluluklar diliyorum. 2026 daha iyi olsun inşallah. Ebelerimizle, doktorlarımızla, bütün Hamidiye Etfal ekibine, Sarıyer’deki hastanemizde ki tüm ekibimize teşekkür ediyoruz, mutlu seneler" şeklinde konuştu. "Tüm doktorlara da teşekkür ediyorum" Bebeğini kucağına almanın heyecanını yaşayan Aysel Kızıltaş da, "Çok mutluyum, şaşkınım da. Tüm doktorlara da teşekkür ediyorum. Çok yardımcı oldular bana. Sevinçliyim" dedi. Hümeyra isimli bebeği de ziyaret etti Bakan Memişoğlu, aynı hastanede, yeni yılın ilk bebeklerinden olan Hümeyra isimli bebeği ve ailesini de ziyaret etti. Bebeği kucağına alan Bakan, bebek için aileye sağlık başta olmak üzere iyi dileklerini iletti. Annenin sağlık durumu hakkında da bilgi alan Memişoğlu, aile ile sohbet etti. Bakan Kemal Memişoğlu, ziyaretler sonrası hastane personelleriyle hatıra fotoğrafı çektirmesinin ardından, hastaneden ayrıldı.