GENEL - 14 Eylül 2018 Cuma 13:30

GKV’de ‘XYZ ve Alfa Kuşağı ile demokratik etkileşim’ konulu seminer

A
A
A
GKV’de ‘XYZ ve Alfa Kuşağı ile demokratik etkileşim’ konulu seminer

2018-2019 eğitim öğretim yılı hizmet içi eğitim çalışmaları kapsamında GKV Özel İlkokulu öğretmenleri düzenlenen ‘XYZ ve Alfa Kuşağı ile demokratik etkileşim ve sınıf yönetimi’ konulu atölye çalışmasına katıldı.

2018-2019 eğitim öğretim yılı hizmet içi eğitim çalışmaları kapsamında GKV Özel İlkokulu öğretmenleri düzenlenen ‘XYZ ve Alfa Kuşağı ile demokratik etkileşim ve sınıf yönetimi’ konulu atölye çalışmasına katıldı.


Eylül dönemi Mesleki Çalışma Programı kapsamında GKV Özel İlkokulu öğretmenleri için ‘XYZ ve Alfa Kuşağı ile Demokratik Etkileşim ve Sınıf Yönetimi’ konulu atölye çalışmasına katıldı. GKV Özel İlkokulu Müdür Yardımcısı Uğur Özeren tarafından düzenlenen atölye çalışmasında öğretmenler çeşitli gruplara ayrılarak interaktif bir şekilde seminerde görev aldı. GKV Özel İlkokulu Müdür Yardımcısı Uğur Özeren, “Tüm bu düşünceleri analiz ettiğimizde X kuşağı döneminde eğitim, sağlık ve teknoloji olanaklarında iyileşmelerin olduğu görülmektedir. X kuşağının teknoloji ile geç tanışmaları, onların teknolojiyi bünyelerine katmada engel teşkil etmemiştir. Y kuşağı ise her yönden gelişme gösteren bir dünyanın daha rahat şartlarında dünyaya gelmişler, teknoloji dostu, bireysel, rahat ve küreselleşmeye başlayan dünyanın çocukları olarak adlandırılmışlardır. Y kuşağı akabinde dünyaya gelen Z kuşakları ise dijital kuşaklar olarak adlandırılmışlar, teknoloji dostu olmalarının ötesinde, teknolojik, bireysel, zor beğenen, küresel dünya vatandaşları olmaları yönüyle dikkat çekmektedirler. Bu yıl ile eğitim-öğretim yaşamına katılan Alfa kuşağının teknolojinin içine doğduğu düşünülürse, gerek öğretim süreci gerekse eğitim süreçlerinde bu kuşağa hitap edecek yöntemlerin kişiselleştirilmiş, kullanıcı dostu ve görsel yönü ağır basan yöntemler olması gerektiği görürüz. Eğer kuşakların sahip olduğu farklı değer yargılarını tanıyabilirsek öğrencilerimizle doğru iletişim kurarak süreci kolaylaştırabiliriz. Eğitimciler olarak, iletişim becerilerine önem veririz. Sürecin bu şekilde yönetilmesi kuşakların birbirleriyle uyum içerisinde öğrenmelerini sağlayacaktır” diye konuştu.


Atölye çalışması izleyici ve uygulayıcı olarak öğretmenlerin aktif katılımları ile dahil olduğu uygulamalı etkinlikler, takım çalışmasını ve etkili iletişimi esas alan grup çalışmaları ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”