KÜLTÜR SANAT - 22 Kasım 2020 Pazar 10:10

Şirehan’da yeniden Tahir Tekin Öztan dönemi

A
A
A
Şirehan’da yeniden Tahir Tekin Öztan dönemi

Osmanlı döneminin en güzel kervansaraylarından biri olan Şirehan Otel yeniden Tahir Tekin Öztan tarafından işletilmeye başlandı.

Osmanlı döneminin en güzel kervansaraylarından biri olan Şirehan Otel yeniden Tahir Tekin Öztan tarafından işletilmeye başlandı. Gaziantep’te 1885 yılında Halep Valisi Cemil Bey’in talimatları ile yaptırılan Şirehan, Kore’ye kadar uzanan İpekyolu üzerindeki en büyük kervansaray olarak biliniyor.


Taş işçiliğinin en güzel örnekleri arasında yer alan Şirehan, restore edildikten sonra 2013 yılında Tahir Tekin Öztan tarafından işletmeye açılmıştı. Öztan, Şirehan’ı işlettiği 2 yıllık süre zarfında, düzenlediği gastronomi festivalleri başta olmak üzere çok sayıdaki sosyal ve kültürel etkinlikle kentteki kültür sanat hayatının ve turizmin gelişmesine önemli katkı sunmuştu. 2015 Yılında Şirehan’ı kiraya veren Öztan, geçtiğimiz hafta işletmeyi yeniden devraldı. Şirehan’ın yeniden Sahan Grup bünyesinde hizmet vermeye başlaması ile birlikte kısa sürede eski görkemli günlerine dönmesi bekleniyor.


"Şimdi daha şanslı ve güçlüyüz"


Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan, Şirehan’ın yeni dönemiyle ilgili projelerini anlattığı konuşmasına, “Şirehan’da daha önce yaptığımız projeler, önümüzdeki dönemde yapacaklarımızın teminatıdır” diye başladı. Öztan açıklamasına şöyle devam etti:


“Geçmişte Gaziantep’te ilk yemek festivallerini yaptık. Gaziantep kültüründe çok önemli bir yeri olan Şire Festivalimiz yurt içinde ve dışında büyük ses getirdi. Gaziantep lezzetlerinin dünyaya duyurulmasına önemli katkılar sunduk. Özellikle Gaziantep’in kebaplarının tanıtımında çok başarılı işler yaptık. Kebabın ne kadar önemli olduğunu anlatan haberler yaptık. O dönemdeki etkinliklerimizin bir yansıması olarak kebabın üniversitede ders olarak okutulmasını sağladık. Dolayısıyla gastronomiyi, kentin lezzetlerini, bu lezzetlerin sosyalleşmeye etkisini geçmişte nasıl tanıttıysak kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bu kez daha şanslı ve güçlüyüz. Çünkü gastronominin önemini bilen ve destekleyen bir Büyükşehir Belediye Başkanımız var. Biz de geçmişte bu şehir için bir yapıyorsak şimdi yüz yapmaya geldik.”


"Tanıtım mutfaktan geçiyor"


Dünyaca ünlü Gaziantep mutfağının İstanbul’daki en başarılı temsilcilerinden olan Sahan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Tekin Öztan, şehirlerin ve ülkelerin tanıtımının mutfaktan geçtiğine dikkat çekti. Öztan, “Gastronomi çok büyük bir güç. Gaziantep olarak bu alanda dünya çapında bir güce sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Biz kent olarak, kentin ortak aklı olarak bu gücü etkili kullanırsak sadece Gaziantep’e değil ülke ekonomisine büyük bir katma değer sağlamış oluruz” şeklinde konuştu.


"Şirehan sadece ticari amaçlı düşünelemez"


Taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan Şirehan’a sadece ticari işletme ya da otel gözüyle bakmanın kentin tarihine ve kültürüne ihanet olacağını da vurgulayan Tahir Tekin Öztan, şöyle devam etti:


“Bu otel, Gaziantep’ten Kore’ye kadar uzanan İpekyolu üzerindeki en büyük kervansaraydır. Kapılarının üzerinde yazan kitabelerde de anlaşılacağı gibi, burası sadece bir otel değildir. Burası sadece ticari olarak bakılacak bir yer değildir. Buraya yapılan yatırım da, ticari olarak görülemez. Çünkü buraya yapılan yatırım 10 değil 50 yılda geri gelmez. Şirehan Otel’de 110 oda var. Ben buraya çok büyük bir yatırım yaptım. Bu büyük yatırımı buraya yatırıp da para kazanmayı düşünen bir adam varsa gelsin. Ben bunu sosyal sorumluluk projesi olarak yaptım. Şehrime olan vefa duygusunun bir gereği olarak yaptım."


Halkın duası ile yapıldı


Şirehan’ın temelinin engellilerin duası yapıldığını da hatırlatan Öztekin, "Burası sıradan bir otel ya da kervansaray değildir. Çünkü bu otel yapılırken insanlardan vergi toplanmış. Bu para yetmemiş. Dönemin valisine, para yetmedi demişler. O da kimin para vermediğini sormuş. Fakirlerin vermediği söylenince de, para vermeyenler yani ekonomik durumu kötü olanlar gelsinler, burada bedava çalışsınlar, denilmiş. Onlar gelmiş bedava çalışmış. Vali Bey yine sormuş, ‘Para vermeyen kaldı mı’ diye. Engellilerin para vermediği ifade edilmiş. ‘Engeliller de bu han bitene kadar gelip inşaatın başında dua etsin’ denilmiş. Dolayısıyla bu han, halkın parası, duası ve emeği ile yapılmış. Herkesin katkısı var. Bunun bilincinde olmayan birisi burayı çalıştıramaz. Buraya ticari olarak bakılamaz. Burası Gaziantep’in bir değeridir. Bu değeri doğru bir şekilde yaşatmak, şehre büyük değer katar. Çünkü burası tarihi ve kültürel bir hazinedir. Mesela Gaziantep’in ilk kadın tüccarı buradan çıkmıştır. Şirehan, geçmişte kentteki ticaretin kalbi, merkezi konumunda olan bir yerdi. Buradaki her bir oda ayrı bir dükkan idi. Burası hem bölgenin hem de Gaziantep’in şansıdır" ifadelerine yer verdi


"Tarih ve gastronominin buluştuğu mekan"


5 yıldızlı otel çoktur. Ama tarihi bir kervansarayda 5 yıldızlı konforu yaşamak, o atmosferi solumak her yerde mümkün değildir. Dolayısıyla bu tarihi yapıyı, kültürü yaşatmak, gelecek kuşaklara aktarmak her Gazianteplinin boynunun borcudur. Biz de, tarihle gastronomiyi birleştirerek hem tarihimizi ve kültürümüzü hem de gastronomimizi tanıtacağız. Bunu tanıtırken, kentin turizminin gelişmesine katkı sunacağız. Şehir ekonomisinin canlanmasına fayda sağlayacağız. Gaziantep’e gelmeyenler bile, medyadan Gaziantep’i tanıdıkça bu kentle daha fazla ticaret yapmak isteyecektir. Dolayısıyla burada yapacağımız her hamle Gaziantep’e fayda sağlayacaktır.


Şirehan’ın tarihçesi


Şire han, 1885 yılında Halep Valisi Cemil Paşa’nın emriyle halktan alınan vergilerle inşa ettiği, vergi veremeyen halkın inşaatında çalıştığı, çalışamayanların ise han bitimine kadar gelip dualar ettikleri han Osmanlı mimarisinin de en güzel örneklerinden biridir. Kesme taştan inşa edilmiş iki katlı hanlar gurubundan olan hanın çok sayıda odası ayrıca bir de ahırı bulunmakta. Yapı olarak handan çok kervansaray görünümündeki hanın doğu, batı ve kuzey yönündeki üç kapından avluya girilmekte, avlunun dört yanından merdivenlerle üst kata çıkılmaktadır. İkinci katta sofa ve kemerli revakların arkasında odalar sıralanmış. Hanın üç cephesinde yer alan kitabelerden yapı hakkında bilgi edinmek mümkün. Diğer hanlardan ayıran özelliği ise üç cephesinde anıtsal taç kapıların yer alması. Kare planlı olan han, kervansaray işlevinde yapılmış ve uzun yıllar bu şekilde hizmet etmiştir.


Şirehan İpek yolunun üzerinde ve Gaziantep’ten Çin’e kadar uzanan en büyük Kervansaraydır. Gaziantep, Uygarlıkların doğduğu Mezopotamya ile Akdeniz arasında yer alan Anadolu’nun ilk yerleşim alanlarından biridir. İpek Yolu üzerinde bulunması, tarih öncesi çağlardan beri insan topluluklarına yerleşim yeri olmasının yanı sıra Gaziantep’in ekonomik ve kültürel zenginliğini arttırmıştır. Gaziantep’te XX. yüzyılın başlarında otuz bir han bulunmasına karşın çok azı günümüzde varlığını sürdürmektedir.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis Eren Üniversitesi, 201 üniversite arasında ilk 10’da yer aldı Bitlis Eren Üniversitesi, YÖK tarafından yayımlanan 2025 İzleme ve Değerlendirme Raporu’na göre 201 üniversite arasından ilk 10’da yer aldı. Yükseköğretim Kurulu tarafından, 67 farklı gösterge doğrultusunda Türkiye’deki 201 üniversiteye ait analizleri içeren "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. Yükseköğretim ekosisteminin en kapsamlı analiz belgelerinden biri olan rapor, eğitim ve öğretim, araştırma-geliştirme, proje ve yayın, uluslararasılaşma, sürdürülebilirlik ve topluma hizmet ve sosyal sorumluluk olmak üzere 5 ana kategori altında toplam 67 göstergeye dayanmaktadır. Rapor kapsamında Bitlis Eren Üniversitesi, akademik başarılarına bir yenisini daha ekleyerek, Türkiye genelinde değerlendirilen 201 üniversite arasında, TR Dizin tarafından taranan dergilerde öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı göstergesinde 9. sırada yer alarak ilk 10 üniversite arasına girdi. Bu başarı, Bitlis Eren Üniversitesi’nin akademik alanda gösterdiği istikrarlı yükselişi ve bilimsel üretkenliğini ortaya koyuyor. Üniversite öğretim üyeleri, bilimsel çalışmalarını ulusal ve uluslararası saygın dergilerde yayımlayarak hem akademik görünürlüğü hem de bilimsel etki gücünü artırıyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, elde edilen başarının üniversitenin akademik vizyonunun ve kalite odaklı yönetim anlayışının bir sonucu olduğunu belirterek, "YÖK tarafından yayımlanan 2025 İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda üniversitemizin, TR Dizin kapsamındaki yayın performansında Türkiye genelinde ilk 10 üniversite arasında yer alması bizler için büyük bir gurur kaynağıdır. Bu başarı, akademik kadromuzun özverili çalışmaları ve bilimsel üretime verdiğimiz önemin somut bir göstergesidir. Bitlis Eren Üniversitesi olarak nitelikli araştırma, yayın ve topluma katkı odaklı çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz" dedi. Bitlis Eren Üniversitesi, önümüzdeki dönemde de araştırma, yayın ve proje faaliyetlerini güçlendirerek ulusal ve uluslararası düzeyde akademik başarısını artırmayı hedefliyor.
Samsun Samsun Balkan Türkleri’nden geleneksel dayanışma gecesi Samsun Balkan Türkleri Derneği’nce kuruluşunun 38’inci yıl dönümü vesilesiyle Geleneksel Dayanışma Gecesi gerçekleştirildi. İlkadım Belediyesi Derebahçe Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen geceye protokol üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Samsun Balkan Türkleri Kültür Haberleşme ve Dayanışma Derneği Başkanı Adem Tuğral, derneğin 38 yıldır kültür alanında misyonuna uygun faaliyetler yürüttüğünü belirtti. ’Asırlık Mübadil Lezzetler’ üçüncü baskıya hazırlanıyor Başkan Adem Tuğral, 7 yıldır sürdürülen Asırlık Mübadil Lezzetler projesi kapsamında hazırlanan yemek kitabının ikinci baskısının dağıtıma başladığını ve üçüncü baskı için çalışmaların sürdüğünü ifade etti. Halk oyunları başarısı Adem Tuğral, "Türkiye Halk Oyunları Federasyonu ve Gençlik Spor Bakanlığı’yla yaptığımız çalışmada artık halk oyunları yarışmalarında Balkan Türkleri oyunları olarak yarışmaya girme hakkı kazandık. Bu çalışmayı da kendilerine ilettik, onlar da onayladılar. Önümüzdeki yıldan itibaren halk oyunları yarışmalarında kendi oyunlarımızı sahneleyebileceğiz" dedi. Dayanışma artacak Başkan Tuğral, bu gecede masalara yerleştirilen karekodlar aracılığıyla üyelerin bilgi, istek ve önerilerini toplayacaklarını, ayrıca yapılacak çalışma ile Balkan Türklerinin mesleki bilgilerin toplanarak bir iletişim ve dayanışma ajandası oluşturulacağını belirtti. Ata toprakları ziyareti Tuğral her yıl Temmuz ayında düzenlenen ata toprakları seyahatiyle ilgili bir müjde de paylaşarak, "Bu sene de inşallah Temmuz ayında üçüncüsünü yapacağız ve dedelerimizin geldiği köyleri, toprakları tekrardan ziyaret edeceğiz" diye konuştu. CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, geçmiş dönem Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cevat Öncü, Tekkeköy Belediye Başkan Yardımcısı Halil İnci, Atakum Belediye Başkanı Serhat Türkel’i vekaleten katılan Nakif Yılmaz ve İlkadım Belediye Başkanı İhsan Kurnaz da yaptıkları konuşmada Balkan Türkleri ve kültürünün Samsun için önemine vurgu yaptı. "Bunun sırrı buradaymış" Başkan Kurnaz, "Mübadil kazan pilavı niye bu kadar lezzetli diye merak etmiştim. Derecik’te bir bayram münasebetiyle program yapılmıştı ve o akşam ikram edilecek kazan pilavının bir tanesini demlemek bize nasip oldu. Ve gerçekten birkaç saatte pişen bir pilavmış bu. Bunun sırrı buradaymış. Dolayısıyla mübadil hemşehrilerimizin yemekleri gerçekten çok lezzetli ve herkes tarafından sevilen yemekler. Bizzat bir tanesini de ben yaparak bunu öğrenmiş oldum" dedi. Eğlenceli dakikalar Protokol üyelerinin katılımıyla kesilen pastanın ardından Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korusu Ses Sanatçısı Bahar Çalık Yener ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Devlet Konservatuarı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Yener Balkan ezgileriyle sahne aldı. Balkan Türkleri arasındaki birlik, beraberlik ve dayanışmayı güçlendiren gece katılımcılara eğlenceli dakikalar yaşattı.