GÜNDEM - 15 Temmuz 2025 Salı 13:38

15 Temmuz Demokrasi Müzesi’ne ziyaretçi akını

A
A
A
15 Temmuz Demokrasi Müzesi’ne ziyaretçi akını

15 Temmuz darbe girişiminin 9’uncu yıl dönümünde Gaziantep’teki 15 Temmuz Demokrasi Müzesi sabah saatlerinden itibaren ziyaretçi akınına uğradı.


Türkiye’nin ilk 15 Temmuz müzesi olma özelliğini taşıyan ve açıldığı günden beri büyük ilgi gören 15 Temmuz Demokrasi Müzesi’ni darbe girişiminin 9’uncu yıl dönümünde birçok vatandaş ziyaret etti.


FETÖ’nün 2016 yılında gerçekleştirdiği darbe girişiminde yaşananların gelecek nesillere aktarılması amacıyla Gaziantep’te kurulan 15 Temmuz Demokrasi Müzesi"nin ziyaretçileri eksik olmuyor.


Şehitler için dua okundu


Müze içerisinde 15 Temmuz gecesine ait eşyalardan oluşan sergiyi gezen vatandaşlar duygusal anlar yaşarken, şehitler için dua okudu.


Müzede sergilenen objeler ve videolar, o gece yaşanılanları ziyaretçilere hatırlatırken, FETÖ’nün hain darbe girişiminin anlatıldığı müze darbe girişiminin yıl dönümünde vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördü.


İstasyon Parkı’ndaki müzede, darbe gecesi yaşananların kronolojik anlatısının yanı sıra ziyaretçilerde tanıklık hissini oluşturmak için deneyim alanları bulunuyor.


Müzede, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın vatandaşlara yönelik yaptığı konuşmanın yer aldığı video ile halkın selalar eşliğinde sokağa çıktıkları anları yansıtan ışık ve ses yerleştirmeleri büyük dikkat çekiyor.


Müzede, tankların 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü kapatmasından başlayarak darbenin bastırıldığına dair 16 Temmuz’da TBMM’de yapılan resmi açıklamaya kadar olan o süreç tüm detaylarıyla geniş bir şekilde anlatılıyor.


Müzede ayrıca Ankara Emniyet Müdürlüğü otoparkında park halindeki İstihbarat Şube Müdürlüğüne ait polis aracı ile bir vatandaşa ait olan ve zırhlı tanklar tarafından ezilerek hurda haline getirilen iki araç da bulunuyor.



"Darbe girişimini asla unutmayacağız"


15 Temmuz şehitlerinin isimlerinin yazılı olduğu anıt duvar önünde şehitlere dua eden ziyaretçiler, 15 Temmuz’daki karanlık geceyi unutturmayan darbe girişimini asla unutmayacaklarını dile getirdiler.


15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün 9’uncu yıl dönümü programları kapsamında müzeyi ziyaret eden ziyaretçilere, özellikle çocuk ve gençlere Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Gazi Kültür A. Ş Genel Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, 15 Temmuz’da yaşananları detaylı bir şekilde anlattı.


15 Temmuz darbe girişiminin 9’uncu yıldönümü nedeniyle İHA’ya açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Halil İbrahim Yakar, Türkiye’nin 15 Temmuz akşamı en büyük felaketlerden birini yaşadığını söyledi.



"Bu vatanı hainlere teslim etmedik"


15 Temmuz’da milletin darbeye karşı en güzel bir şekilde direniş gösterdiğini ifade eden Yakar, "9 yıl önce, 15 Temmuz 2016 yılında bu ülkenin varlığına, birliğine karşı çıkanlar, bu vatanı, bu milleti bölmek için hain bir kalkışmaya yeltendiler. Biz, Birinci Dünya Savaşında, Milli Mücadele döneminde ve Kurtuluş Savaşı’nda düşmanlarla savaştık. O düşmanlar İngilizlerdi, Fransızlardı ama o düşman karşımızda duruyordu. 15 Temmuz’da biz ihanetle karşılaştığımız için ve silahlar vatandaşlara doğrultuluncaya kadar karşımızdaki düşmanın kim olduğunu bilemiyorduk. Bu vatanda doğup büyümüş ve bu vatanın ekmeğini yemiş insanlar kendi kardeşlerine dışarıdan aldıkları destekle silah doğrultunca biz anladık ki o zaman hain bir darbe girişimi içerisinde bulunuyoruz. Düşmanımız açık ve net olmadığı için ilk başlarda biraz tedirginlik yaşasak da daha sonra Sayın Cumhurbaşkanımızın bütün milleti sokağa çıkmaya davet etmesiyle bu darbe önlendi. 1960 ve 1980 darbelerinde insanları bezdirmişlerdi. Fakat bu defa öyle olmadı. Vatanını, milletini seven, bu ülkenin bölünmez bütünlüğüne sahip çıkan vatandaşlar bu hain kalkışmaya karşı durdular. Bu vatanı hainlere teslim etmediler" dedi.


Müzeyi ziyaret eden ziyaretçiler ise müzeyi gezerken çok duygulandıklarını, 15 Temmuz Temmuz darbe girişiminin asla unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini belirterek, şehitlere Allah’tan rahmet dilediler.


15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü nedeniyle "15 Temmuz Demokrasi Müzesi"ne geldiklerini belirten ziyaretçiler, çok etkilendiklerini söylediler.



15 Temmuz Demokrasi Müzesi’ne ziyaretçi akını

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal